'Etkin pişmanlık hükmünün uygulanması mümkün değil'

Irak'ın kuzeyindeki Kandil ve Mahmur kamplarından 19 Ekim 2009'da gelen 4'ü çocuk 34 kişi arasında yer alan 10 kişinin yargılandığı, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Zehra Tünç, Cazibe Kabul, Sisin Yaman, Lütfü Taş ve Elif Uludağ hazır bulundu. Diğer sanıklar Mehmet Adanmış, Nizar Buldan ve Yusuf Şen ise duruşmaya katılmadı.

İddia makamı, mütalaasını okuduktan sonra mahkemeye sundu. Sanıkların terör örgütünden gönüllü olarak ayrılmadığı, terör örgütü elebaşının çağrı ve talimatlarıyla Türkiye'ye giriş yaptığı gerekçesiyle haklarında TCK'nın ''etkin pişmanlık'' hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilen mütalaada, ''Sözde barış grubunun Habur Sınır Kapısı'ndan girişleri sırasında örgütün müzahir tabanı ve sempatizanları tarafından sahiplenilip kitlesel törenlerle karşılanması yönündeki çağrılar doğrultusunda gerek Silopi gerekse Diyarbakır'da düzenlenen karşılama törenlerinde, terör örgütünü temsil eden bez parçaları ve örgüt elebaşı Öcalan'ın posterlerini açan binlerce insanın toplanması ve etkinliğe katılımı sağlamak suretiyle adeta gövde gösterisine dönüştürülmüştür'' denildi.

Sanıklar hakkında TCK'nın ''terör örgütünün üyesi olma'', ''örgüt adına suç işleme'' ve ''terör örgütünün propagandasını yapma'' suçlarından 15 yıla kadar hapis cezası istenen mütalaada, şu ifadelere yer verildi: ''Gerek Türkiye'ye giriş yaptığı Habur Sınır Kapısı'na kadarki gerekse serbest bırakıldıktan sonraki süreçlerde içinde bulundukları grubun örgütün müzahir tabanı ve sempatizanlarına yönelik yapılan etkinliklerde bizzat ya da seçtikleri temsilciler aracılığıyla verdikleri mesajlarda terör örgütünün stratejileri doğrultusunda baskı oluşturarak terör örgütünün ve elebaşının Kürt halkı tarafından sahiplenmesi ve süreçte belirleyici rol üstlenmesini sağlamak amacıyla üzerlerine atılı suçları işledikleri anlaşılmaktadır.'' Sanık avukatlarından Mehmet Emin Aktar, müvekkillerinin hukuki ve yaşamsal güvenlikleri olmadıkları gerekçesiyle ülkeden ayrıldığını savunarak, ''Süreç karşısında kendi ülkelerine, kendi topraklarına yaşamak için dönmüşlerdir. Ülkemiz bir süreçten geçmektedir. Bu sürece tahliyelerinin katkısı olacaktır'' dedi.

Sanık avukatları, mütalaaya karşı savunma hazırlamak için mahkemeden süre istedi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

AA

TBB, SİGORTACILIKTA TAHKİME İLİŞKİN YÖNETMELİKTEKİ BAZI DEĞİŞİKLİKLERİN İPTALİ İÇİN DANIŞTAY'A BAŞVURDU