Cezaevinde hükümlü bulunan bir kişinin aldığı disiplin cezasını cezaevinin kişiye derhal çektirmemesi halinde cezaevinden kaynaklanan sebeplerle hükümlünün infazın uzaması durumu söz konusu olacaktır. İnfaz uygulamaları sırasında cezaevlerinin ihmalinden, işlemleri geç uygulamasından veya fiziki imkansızlıklarından dolayı hükümlüler aleyhine sonuçlar doğmaktadır. Peki bu durumda ne yapılmalıdır? Bu yazımızda hükümlü kişilerin aldığı disiplin cezaların cezaevi idarelerince geç uygulanmasının yarattığı sonuçlar ve infaz tarihlerinin öne alınmasın ne anlama geldiği ve bunun için ne yapılması gerektiği hakkında bilgilendirme yapıp durumla ilgili emsal karar sunacağız.
DİSİPLİN CEZASININ GEÇ UYGULANMASININ OLUMSUZ SONUÇLARI
Hükümlü kişilerin aldıkları disiplin cezaları ceza evleri tarafından hücrelerin doluluğu gerekçe gösterilerek ya da işlem cezaevi idaresi tarafından ihmal edilip geç uygulanarak hükümlü aleyhine sonuçlar yaratılmaktadır. 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-b maddesi “Disiplin cezalarının tamamı infaz edilip kaldırılmadıkça koşullu salıverilme işlemi yapılmaz, ancak bu süre hakederek salıverme tarihini geçemez.” şeklindedir.
Yine aynı kanunun 48/4. maddesine göre hücreye koyma cezası alan hükümlü 44 üncü maddenin ikinci fıkrasındaki hâllerde altı ay, üçüncü fıkrasındaki hâllerde bir yıl, kişinin iyi halli olduğuna ilişkin değerlendirme yapacak olan idare ve gözlem kuruluna çıkamaz. Hükümlü, aldığı 1-10 gün disiplin cezasının infazından sonra 6 ay, 11-20 gün disiplin cezasının infazından sonra 1 yıl kurula çıkamayacağından disiplin cezasının geç infazı halinde kişinin tahliye tarihi de gecikecektir.
İlgili maddede açıkça “infaz edildiği tarihten itibaren disiplin cezasının kaldırılmasında ve iyi hâlin kazanılmasında aşağıda belirtilen süreler esas alınır” şeklinde olup disiplin cezasının bir an evvel infazının sağlanması bu sebeple önem arz etmektedir. Aksi halde disiplin cezasının geç infaz edilmesi sebebiyle hükümlü bu süre zarfında ne açık cezaevine geçebilmekte ne de denetimli serbestlik hükümlerinden faydalanabilmektedir.
Bu durumda hükümlünün hak ederek tahliye tarihinde koşullu salıvermesi gerçekleşmekte olup hükümlü kanunu kendisine tanıdığı imkanlardan faydalanamayarak kapalı cezaevinde fazladan yatmakta ve olağan tahliye tarihinden daha geç tahliye olmaktadır.
Dolayısıyla örneğin kişiye 1-10 Gün arası hücre cezası verilmesi halinde ceza infaz edildikten sonra 6 ay, 11-20 Gün arası hücre cezası verilmesi halinde ceza infaz edildikten sonra 1 yıl bekleyen hükümlü iyi halden faydalanmak için tekrar kurula çıkmaya hak kazanacaktır. Aynı durum diğer disiplin cezaları yönünden de kanunda öngörülen sürelerin uygulanması bakımından önem arz etmektedir. Dolayısıyla disiplin cezalarının bir an evvel infazının sağlanması hükümlü açısından önem arz etmektedir. Zira disiplin cezası infaz edilmedikçe, kişinin yeniden kurula çıkmaya hak kazanması için kanunda ön görülen süreler askıda kalmaktadır.
DİSİPLİN CEZASININ CEZAEVİ TARAFINDAN HÜKÜMLÜYE GEÇ İNFAZ ETTİRİLMESİ HALİNDE NASIL BİR YOL İZLENMELİDİR?
Hükümlü kişilerin aldıkları disiplin cezalarının aylarca infaz ettirilmemesi uygulamada sıklıkla karşımıza çıkan bir durumdur. Bu durumda hükümlü kişiler veya müdafileri öncelikle cezaevi idaresine yazılı başvuru yoluyla infaz tarihlerinin öne alınması başvurusu yapmalıdır.
Bu başvuruda hükümlü aleyhinde tesis edilen disiplin cezası, kesinleşmesinin akabinde hükümlüye derhal çektirilmişçesine infaz tarihlerinin geriye çekilmesi talep edilmelidir. Uygulamada sıklıkla cezaevi idarelerinin bu başvuruları cevapsız bıraktığı veya haklı gerekçe sunulmadan ret karar verildiği görülmektedir.
Cezaevi idaresince yapılan başvuruya 15 gün içerisinde ret cevabı verilmesi veya cevap verilmemesi halinde işlemin iptali için cezaevinin bağlı bulunduğu adliyenin infaz hakimliğine şikayet kanun yoluna başvurulmalıdır. İnfaz hakimliklerince hükümlünün mağduriyetinin açıkça ortada olması halinde, kişinin hak kaybının kaç gün veya kaç ay olduğu arasında önem farkı gözetmeksizin kabul kararları verilmektedir. İnfaz hakimliğinin ret kararı vermesi halinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde ilgili adliyenin 1. numaralı ağır ceza mahkemesi nezdinde ilgili infaz hakimliğinin ret kararının kaldırılması talebiyle itiraz yapılabilecektir. Ağır ceza mahkemesi tarafından tesis edilen karar kesin karar olup bir üst itiraz yolu bulunmamaktadır.
Aşağıda emsal olarak sunduğumuz kararda hükümlü olan müvekkil 07.08.2024 tarihinde 11 gün hücre hapsi almıştır. Hükümlüye cezası 02.12.2024-13.12.2024 tarihleri arasında yani yaklaşık 4 ay sonra infaz ettirilmiştir. Hükümlünün mağduriyetinin giderilmesi adına İstanbul Anadolu 4. İnfaz Hakimliğine yaptığımız başvuru 2025/9612 esas sayılı dosyada ele alınmıştır. İstanbul Anadolu 4. İnfaz Hakimliğinin 2025/9612 esas sayılı dosyasında tesis edilen 05.08.2025 tarihli karar;
“Hükümlü hakkında 07/08/2024tarihinde disiplin cezası verildiği, kararın hükümlüye aynı gün tebliğ edilmesi gerektiği, hükümlünün 12/08/2024 tarihli itirazı üzerine, İnfaz Hakimliği tarafından 13/08/2024 tarihinde değerlendirme yapılması gerektiği ve İnfaz Hakimliğince verilen kararın aynı gün hükümlüye tebliğ edilmesi gerektiği, kararın kendisine tebliğinden sonra iki hafta itiraz süresi içerisinde itiraz hakkını kullanmaması karşısında kararın bu şekilde 28/08/2024 tarihinde kesinleştirilerek aynı gün infazına başlanması gerektiği, bu kapsamda hükümlü hakkında verilen disiplin cezası kararının 28/08/2024-08/09/2024 tarihlerinde infaz edilmesi gerektiği, dolayısıyla hükümlünün cezasının kesinleştirilmesinde ve infazında gecikme yaşandığı görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle hükümlü hakkında verilen disiplin cezası kararının olması gereken kesinleşme ve infaz tarihleri esas alındığında disiplin cezasının infaz tarihinin 28/08/2024-08/09/2024 tarihlerinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış olmakla hükümlünün talebinin kabulü ile bu konuda ilgili ceza infaz kurumuna yazı yazılmasına karar verilmiştir.” şeklinde olup şikayetimizin kabulüne ve hükümlünün infaz tarihlerinin öne alınmasına dair hüküm kurulmuştur.
Özetle hükümlülerin aldığı disiplin cezalarının infazına hükümlüden kaynaklanmayan, cezaevince öne sürülen çeşitli nedenlerle geç başlanması durumu, hükümlünün iyi halden faydalanmak için kurula çıkmasını geciktireceğinden ve uygulamada hali hazırda cezaevleri tarafından sıklıkla bu şekilde bir uygulama yerleştiğinden disiplin cezasının infaz tarihlerinin takibi önem arz etmektedir. Hükümlülerin ve müdafilerinin disiplin cezasının infaz tarihlerine dikkat etmesi, hükümlü aleyhinde hak kaybı yaratacak cezaevinden kaynaklı gecikmeler yaşanması halinde infaz tarihlerinin öne alınması istemiyle yukarıda izah ettiğimiz hukuki süreci yürütmesi gerekmektedir.
Av. İlayda GÜNDÜ