MAKALE

İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Rekabet Yasağı Davalarında Görevli Mahkeme Artık Asliye Ticaret Mahkemesi

Abone Ol

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, iş hukuku ve ticaret hukuku çevrelerini yakından ilgilendiren kritik bir içtihat kararına imza attı. Uzun süredir tartışılan ve farklı Yargıtay daireleri arasında görüş ayrılıklarına neden olan rekabet yasağına aykırılık davalarında görevli mahkeme sorunu, 13 Haziran 2025 tarihli kararla çözüme kavuştu. Buna göre, Türk Borçlar Kanunu’nun 444-447. maddeleri kapsamında açılacak bu tür davalara artık asliye ticaret mahkemeleri bakacak.

Tartışmanın Kaynağı Neydi?

Bu konudaki görüş ayrılığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) arasındaki hükümlerden kaynaklanıyordu. Yargıtay'ın farklı daireleri arasında oluşan bu çelişki, içtihat birleştirme talebine yol açmıştı. Bir tarafta, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, rekabet yasağı sözleşmesinin iş ilişkisi sona erdikten sonra bile bu ilişkinin bir devamı niteliğinde olduğunu savunuyordu. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, işçi ve işveren arasında "iş ilişkisi nedeniyle" doğan tüm uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirtiyorlardı. Bu yaklaşım, işçinin ekonomik geleceğini ve çalışma hürriyetini korumayı esas alıyordu.

Diğer tarafta ise Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, rekabet yasağının etkilerinin iş ilişkisi bittikten sonra başladığını ve bu davaların ticari sırlar, haksız rekabet gibi konuları içerdiğini vurguluyordu. Bu nedenle, uyuşmazlıkların "öz ticaret hayatını" ilgilendirdiğini ve TTK'nın 4/1-c maddesinde bu davaların açıkça mutlak ticari dava olarak tanımlandığını belirtiyorlardı.

İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Rekabet yasağı Davaları Asliye Ticaret Mahkemesinde Görülecek

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, rekabet yasağına ilişkin davaların asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi yönünde kesin karara vardı. Bu kararın ana gerekçeleri şunlar oldu: Rekabet yasağı sözleşmesi, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra geçerlilik kazandığı için, işçinin sadakat borcunun bir parçası değil, iş sözleşmesinden bağımsız, ayrı bir sözleşme hükmü olarak kabul edilmiştir.

Ayrıca, TTK'nın 4/1-c maddesi, TBK'nın 444-447. maddelerinden doğan davaları açıkça "mutlak ticari dava" olarak belirlemiştir ve bu hüküm halen yürürlüktedir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesindeki genel düzenleme, TTK'nın bu özel ve açık hükmünü ortadan kaldırmaz. Son olarak, "müşteri çevresi" ve "üretim sırları" gibi ticari kavramların incelenmesinin işçi-işveren ilişkisinden çok, ticaret hayatında uzmanlaşmış asliye ticaret mahkemelerinin yetki alanına girdiğini belirtmişlerdir. Bu kararla birlikte, iş sözleşmesinin feshine bağlı alacaklar için iş mahkemeleri yetkili olmaya devam ederken, rekabet yasağı ihlalinden kaynaklanan cezai şart ve tazminat talepleri için tek yetkili merci asliye ticaret mahkemeleri olacak.

Av. Kaan ŞAFAK