İşverenin Maaş Haczinden Sorumluluğu

Abone Ol

Hakkında icra takibi başlatılmış olan bir kişi, kamu veya özel sektör fark etmeksizin çalıştığı takdirde; alacaklının talebi doğrultusunda icra dairesince işçinin bağlı olarak çalıştığı işverene, İcra ve İflas Kanunu m.355 vd hükümleri gereğince maaş haciz müzekkeresi gönderilebilir. İcra dairelerinden gönderilen tebligat üzerine işveren, işçinin maaşı üzerine haciz işlendiğini maaş üzerinde başkaca haciz varsa bunu ve işçinin maaş tutarını bildirmekle yükümlüdür. İşveren bu bildirimden sonra işçinin maaş ve ücretini ödeme gününde 1/4'ünü kesip maaş haczi gelen dosyaya ödeme zorundadır. Aksi halde işveren kesinti yapmadığı tutar kadar borçtan sorumlu olacak ve alacaklı tarafından işveren hakkında haciz işlemi yapılabilecektir.

Maaş haczi konusunda kanun sorumluluğu işveren üzerine yüklemiş olup yükümlüğünü yerine getirmeyen işverenin borçlu olmadığı bir borçtan sorumlu olmasına icazet vermiştir. Bu nedenle maaş haciz müzekkerelere dikkatli incelenmeli ve işçinin sicil dosyasında tutulmalıdır.

Maaş Haczi Nedir ? :

İcra İflas Kanunu m.83 hükmü gereğince çalışan işçi veya memurun kesinleşmiş borcundan dolayı çalışmasının karşılığı olarak işverenden aldığı ücret, ikramiye, prim, maaş vb hak ve alacakların bir kısmının veya tamamının haczedilerek icra dairesine ödenmesine maaş haczi denilmektedir. İİK m.83 hükmü gereğince yapılacak maaş haczi kesintisinde işçinin maaşının dörtte birinden az olmamak üzere kesinti yapılır. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu m.35 hükmü işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlasının haczedilemeceğine amirdir. her iki kanun maddesi birlikte değerlendirildiğinde işçinin ücretinden yapılacak olan kesintinin oranı 1/4 olacaktır.

İlaveten nafakaya ilişkin hükümler saklı tutularak burada 1/4 oranı dikkate alınmayacak ve aylık nafaka tutarının maaşın 1/4'ünden fazla olması halinde nafaka tutarı kadar kesinti yapılacaktır. Nafaka alacağına yönelik bu istisna aylık olarak ödenen tutara ilişkindir. Birikmiş nafaka borçları açısından İş Kanunundan doğan ve işçinin ücretinin 1/4 fazlasının haczedilemeyeceği genel kuralı geçerlidir.

İşveren tarafından işçiye aylık sabit ücret dışında verilen para ve parasal karşılığı olan menfaatlere ücret eki denilmekte olup bu ekler 1/4 oranında haczedilebilir. Örneğin; prim, ikramiye, kardan pay alma, komisyon ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti vb.

Kıdem Tazminatı ve Diğer Tazminat Alacaklarında Maaş Haczi:

Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, kötüniyet tazminatı, sendikal tazminat gibi işveren tarafından yapılan tazminat ödemeleri ücret niteliğinde olmadığından tamamı haczedilebilir. 1/4 oransal sınırlaması uygulanmaz.

Maaş haczi kesintisi yapılamayacak işçilik alacakları :

İİK m.82/11 hükmü gereğince iş kazası veya meslek hastalığı sebebiyle işçiye toplu ve aylık taksitler halinde yapılan tazminat ve ödemeler haczedilemez. Geçici işgöremezlik ödeneği de haczi kabil değildir. Yine kısa çalışma ödeneği kapsamında işçiye yapılan ödemelerden maaş haczi kesintisi yapılamaz. Bu kuralın istisna da aylık nafaka alacağıdır. İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davaları sonucu alınan tazminat bedelleri haczedilemez niteliktedir.

Maaş Haczinde Sıra Nasıl Belirlenir?

Bir işçi hakkında birden fazla kesinleşmiş icra dosyası varsa ve bu dosyalardan işverene maaş haczi gönderilmişse hem maaş haczi müzekkeresinin tebliğ tarihi hem alacağın niteliği kesinti yapılacak sıranın belirlenmesinde önem arz etmektedir. Öncelikle kural olarak işverene gönderilen maaş haczi müzekkeresinin tebliğ tarihinin esas alınmasıdır. Yani işverene ilk tebliğ edilen maaş haczi ilk sıradadır. Ancak nafaka alacakları öncelikli olduğundan nafaka alacağı gönderilen maaş haczinin sırası önemli olmayıp ilk sıraya kaydedilmesi gerekir. Bu istisna aylık olarak ödenen tutara ilişkin olup birikmiş nafaka alacakları diğer alacaklar gibi tebliğ tarihine göre sıralanır.

Maaş Haczinde İşverenin Alacaklıya Karşı Sorumluluğu :

Borçlu işçinin maaş haczi yazını alan işveren bir hafta içerisinde haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücretinin miktarını icra dairesine bildirmeye mecburdur. İşveren borç bitimine kadar icra dairesinin haciz bildirime göre haczolunan miktarı, borçlunun maaş ve ücretinden keserek icra dairesine yatırmak zorundadır. Bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen işveren mahkemeden hüküm alınmasına hacet alınmaksızın borçlunun maaşından ve ücretinden kesmediği miktar kadar borçtan sorumlu olacaktır. İşveren borcun tamamından sorumlu tutulmayacaktır. Ek olarak, işçinin işten ayrılması halinde işveren durumu icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK m.357 hükmü gereğince işveren icra dairesince gerçekleştirilen tebliğ ve emirleri derhal uygulamalıdır.

Maaş Haczinde İşverenin Borçlu İşçiye Karşı Sorumluluğu:

İşçi hakkında gelen maaş müzekkeresi üzerine işçinin maaşından kesinti yapıp icra dairesine ödemeyen işverenin hem icra dairesine hem de işçiye karşı sorumluluğu doğar. Bahse konu ihtimalde işveren işçinin ücrete ilişkin haklarını ihlal etmiş sayılır. İşçi ücretinden yapılan kesintinin icra dairesine ödenmesini isteyebileceği gibi kesintinin icra dairesine ödenmemesi sebebiyle iş akdini haklı nedenle feshedebilecektir. Ödemenin sonradan yapılması ihlali ortadan kaldırmaz. Ancak işveren işçiye mahsup etmemek kaydıyla kesintiyi icra dairesine faizi ile beraber öder ve işçinin diğer zararlarını karşılarsa işçi artık haklı nedenle işten ayrılamaz.