Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Yeni Zellandalı, Pakistanlı ve Cezayirlilerin de aralarında bulunduğu 8 kişi, mağdur sıfatıyla ifade verdi. Tüm mağdurlar, İsrailli yetkililerden şikayetçi olduklarını belirtterek cezalandırılmalarını istedi. <br /> <br /> <strong>YENİ ZELLANDALI MAĞDUR:İSRAİLLİ İŞ ADAMI CEZAEVİNDE BENİMLE GÖRÜŞTÜ</strong><br /> <br /> Saldırı sırasında Mavi Marmara gemisinde bulunan Yeni Zelandalı Nicola Lesley Enchmarch tercüman aracılığıyla ifade verdi.<br /> <br /> Nicola Lesley Enchmarch, "Saldırının ardından, cezaevine götürüldük. Burada Yeni Zellanda Büyükelçiliği'nde gediğini söyleyen iki kişi benimle görüşmek istedi. Ancak bu kişiler İsrailliydi. Ben de bunu söyleyince kendisini bu kez İsrail'in, Yeni Zelanda fahri elçisi olduğunu ve gıda işiyle uğraşan bir iş adamı olduğunu söyledi. Bana kart vizitini verdi. Yanındaki de İsrail hükümetinden bir yetkiliydi. İki ülkenin temsilcileri olarak benle görüşeceklerini söylediler. Mavi Marmara gemisinde olduğum için önce beni suçladılar. Sonra bana, İsrail'e yasadışı girdiğimi söyleyerek bir belge imzalattırdılar. Bu kişiler benim pasaportumu da aldılar. İş adamı olan kişi, bana, İngiltere ve Amerika ile ticari işler yaptığını, Yeni Zelandalıları sevdiği için bu işi yaptığını ve Şimon Peres'in arkadaşı olduğunu söyledi" diye konuştu.<br /> <br /> Bu kişinin, tüccar Gad Proper olduğunu söyleyen Nicola Lesley Enchmarch, bu kişilerin, pasaportunu aldıktan sonra geri vermediklerini belirtti. Lesley Enchmarch, pasaportunu geri almak için Yeni Zelenda yönetimine başvurduğunu, Yeni Zelendalı yetkililerin yaptıkları 8 haftalık araştırmanın sonucunda pasaportun, Tayland Bangkok'ta bulunduğunu ifade etti. <br /> <br /> <strong>PAKİSTANLI MAĞDUR: CEZAEVİNDE BİZE BELGE İMZALATTILAR</strong><br /> <br /> Mavi Marmara gemisinde olan Pakistanlı Nedim Ahmed Khan da, “Barış içerisinde gidiyorduk. İsrail'den farklı botlar geliyordu sonra bize saldırdılar. İHH'nın fotoğrafçısı gözümün önünde başından vurularak öldü. Şans eseri bana bir şey olmadı" dedi. Cezaevinde kendilerine, 'İsrail'e bir daha gelmeyeceksiniz. Buraya izinsiz girdiniz' ifadelerinin yer aldığı bir belge imzalatmak istediklerini belirten Kahn, "Ben de onlara 'biz İsrail'e zorla girmeye çalışmadık. Bizi İsrail'e zorla siz getirdiniz. Biz insanı yardım amaçlı Gazze'ye gidiyorduk' diye yanıt verdim" şeklinde konuştu. <br /> <br /> <strong>AVUKAT: KIRMIZI BÜLTEN İNTERPOLE GÖNDERİLSİN</strong><br /> <br /> İfadelerin tamamalanmasının ardından söz alan mağdur avukatı, mahkeme tarafından 26 Mayıs 2014'te İsrailli komutanlar hakkında çıkarılan kırmızı bülten kararının interpole bildirilmesi hususunun Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilmediğini dile getirerek, "Bu konuda herhangi bir takdir yetkisi olmayan idarenin mahkeme kararını yerine getirmesini istiyoruz" dedi. <br /> <br /> <strong>ARA KARAR</strong><br /> <br /> Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti duruşmada ifadeleri alınan 8 mağdurun, davaya katılma talebini kabul ettiğini açıkladı. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Genel Müdürlüğü'nün kırmızı bültenin iletilmesi konusunda sonucun beklenmesine ve akıbetinin yeniden sorulmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, İsrailli komutanların gıyabi tutukluluk hallerinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi. <br /> <br />