MESLEKTAŞLARI HAKKINDA KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ İFADELERDE BULUNMAK AVUKATIN DİSİPLİN SORUMLULUĞUNU GEREKTİRİR

Abone Ol

I. Genel Olarak

Avukatlık mesleği, yalnızca müvekkil hak ve menfaatlerinin korunmasını değil; aynı zamanda mesleğin saygınlığının, meslektaşlar arası güvenin ve yargının düzgün işleyişinin teminat altına alınmasını da amaçlayan kamusal yönü ağır basan bir meslektir. Bu nedenle avukatın davranışları, yalnızca bireysel ifade özgürlüğü kapsamında değil; meslek etiği ve disiplin hukuku çerçevesinde de değerlendirilir.

Bu bağlamda bir avukatın meslektaşı hakkında küçük düşürücü, aşağılayıcı veya itibarsızlaştırıcı nitelikte ifadelerde bulunması, Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları uyarınca açık bir disiplin suçu olarak kabul edilmektedir. Bu eylemin gerçek kimliğin gizlenmesi suretiyle yapılması aynı zamanda bir ahlaki sorun olarak da görülüp değerlendirilebilir. Bu tür fiillerin süreklilik arz etmesi, farklı disiplin suçlarıyla birleşmesi veya meslek onurunu ağır biçimde zedelemesi hâlinde, daha ağır disiplin yaptırımlarının gündeme gelmesi mümkündür. Çünkü, meslektaşı hakkında küçük düşürücü ifadelerin anonim veya müstear kimliklerle dile getirilmesi, fiilin ağırlığını azaltmamakta; aksine disiplin hukuku bakımından sorumluluğu ağırlaştıran bir unsur olarak değerlendirilmelidir. Zira avukatın mesleki kimliği, şeffaflık ve sorumluluk ilkeleriyle bağdaşır.

Bu çalışmada; normal hayatta ve özellikle de X, Facebook, Instagram, TikTok vb. sosyal mecralarda meslektaş hakkında küçük düşürücü ifadelerde bulunmanın disiplin hukuku bakımından dayanakları, ifade özgürlüğü ile sınırları, Yargıtay ve disiplin kurulu içtihatları ışığında değerlendirilmesi ve uygulamada karşılaşılan sorunlar ele alınacaktır.

II. Hukuki Dayanak

1. Avukatlık Kanunu

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 34. maddesi, avukatın görevini “yargının kurucu unsurlarından biri olarak” dürüstlük ve meslek onuruna uygun biçimde yerine getirmesini emreder. Meslektaşı hedef alan küçük düşürücü ifadeler, bu bağlamda meslek onurunu zedeleyen fiiller arasında değerlendirilmekteydi. Ancak, 7571 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanun 24.12.2025 tarih ve 33118 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanarak yürürlüğe giren Kanunun 6. maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 135 inci maddesi başlığı ile birlikte (yazımız ile ilgili kısım olan 1/f) aşağıdaki şeklide düzenlenmiştir.

''... Herhangi bir meslektaşı hakkında küçük düşürücü ifadelerde bulunmak'' açıkça bir UYARMA cezası sebebi olarak düzenlenmiştir.

2. Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları

Yukarıda belirtilen açık yasal düzenlemeden başka, bu husus önemine binaen Türkiye Barolar Birliği (TBB) Meslek Kuralları yönünden birden fazla madde içerisinde ayrıca düzenlenme gereği duyulmuştur. Bu son derece anlaşılabilir bir durumdur. Zira, bir mesleğin saygınlığı, o meslek mensuplarının birbirlerine karşı olan davranış şekliyle yakından ilgilidir. Buna göre;

TBB Meslek Kuralları’nın özellikle:

Madde 3 (meslektaşlar arasında saygı),

Madde 4 (mesleğin itibarını zedeleyici davranış yasağı), Madde 27 (meslektaş aleyhine davranışlardan kaçınma)

hükümleri uyarınca, avukatların meslektaşları hakkında kamuoyunda veya yargısal süreçlerde küçük düşürücü beyanlarda bulunmaları açıkça yasaklanmıştır.

III. “Küçük Düşürücü İfade” Kavramının Kapsamı

Küçük düşürücü ifade; yalnızca açık hakaret veya sövme şeklinde ortaya çıkmak zorunda değildir. Zira, disiplin hukuku, ceza hukukundaki hakaret suçuna kıyasla daha geniş bir koruma alanı öngörmektedir. Buna göre;

Disiplin hukuku bakımından;

Meslektaşın mesleki yeterliliğini aşağılayan, Dürüstlüğünü, ahlakını veya güvenilirliğini hedef alan, Kamuoyu nezdinde itibarını zedelemeye elverişli,

Alaycı, ima yoluyla veya dolaylı biçimde yapılan

ifadelerin de küçük düşürücü nitelikte ifadeler olduğu kabul edilmektedir.

IV. İfade Özgürlüğü ile Disiplin Sorumluluğu Arasındaki Denge

Avukatlar, Anayasa’nın 26. maddesi kapsamında ifade özgürlüğüne sahiptir. Ancak bu özgürlük mutlak değildir. Avukatlık mesleğinin niteliği gereği ifade özgürlüğü;

Meslek etiği, yargının saygınlığı ile bağlantılı olarak meslektaşlara saygı da gerekli hatta zorunlu kılmaktadır.

Somut olaya katkı sunmayan, kişiselleştirilmiş ve itibarsızlaştırıcı nitelikteki açıklamalar, ifade özgürlüğü kapsamında korunmaz.

V. Uygulamada Sık Karşılaşılan Görünümler

İfade edelim ki, avukat meslektaşları hakkında küçük düşürücü ifade ve davranışlar yalnızca bireysel bir meslektaşı değil, avukatlık mesleğinin bütününü yıpratıcı etki doğurduğundan bir yönüyle daha ağır bir cezayı gerektirdiğini söyleyebiliriz.

Disiplin sorumluluğu doğuran fiiller çoğunlukla şu alanlarda ortaya çıkmaktadır: Sosyal medya ve basın açıklamalarında meslektaşı hedef alan söylemler, Dilekçelerde karşı taraf vekiline yönelik alaycı veya aşağılayıcı ifadeler,

Avukat meslektaş hakkında müvekkil nezdinde güven sarsıcı ve küçük düşürücü açıklamalar, Baro veya yargı mercilerine yapılan başvurularda ölçüsüz ithamlar.

VI. Sonuç

Eleştiri hakkı ile meslek onuruna saldırı arasındaki çizgi, disiplin hukuku bakımından titizlikle korunmalıdır. Bu yaklaşım, hem meslek içi barışı hem de yargıya duyulan toplumsal güveni güçlendiren temel bir ilkedir.

Avukat meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikte ifadelerde bulunmanın disiplin suçu olarak düzenlenmesi; avukatlık mesleğinin yalnızca teknik bir temsil faaliyeti olmadığını, aynı zamanda yüksek etik standartlar gerektiren kamusal bir görev olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.