Müvekkilden vekalet ücreti isteme taktikleri

Mesleğin ilk yıllarında birçok avukat, sırf vekalet ücreti istemeyi beceremediğinden, hukuki bilgisini yok pahasına sunmakta, tabiri caize beleş avukatlık yapmaktadır. Avukatların, mesleğin ilk yıllarında yeteri kadar para kazanamamalarının nedenlerinden biri de budur. İlk yıllarda işler doğal olarak genellikle yakın çevreden gelir. Müvekkille olan yakınlık nedeniyle ya hiç vekalet ücreti alınmaz, yada cüzi bir ücrete tamah edilir. Avukatın, yakın çevresine yaptığı her hukuki yardım, vereceği her danışmanlık veya avukatlık hizmeti karşılığı vekalet ücreti beklemesi elbette ki doğru olmaz. Mesele bunun sınırlarının çizebilmektedir. Mesleğe yeni başlayan avukatların yanılgılarından birisi de, rekabet ortamı gereği işi alabilmek için düşük fiyat verilmesi gerektiğidir. Oysa ucuz hizmet, insanlarda, ucuz mallarda olduğu gibi “kalitesiz” hissi uyandırır. Ücretin tamamını peşin olarak almak, ilk bakışta size cazip gelebilir. Ancak insanoğlu, işi ilk günkü hevesiyle takip edebilmek için, doğası gereği, kendisini işe motive edecek bir gerekçeye ihtiyaç duyar. Bu motivasyonun kaynağı, büyük ölçüde iş karşılığı alacağı ücrettir. Ücreti de peşin aldıysa, iş avukatın insafına kalmıştır artık. Bu sadece, avukatlıkta değil edimin tek seferde ifa edilmediği nereseyse tüm mesleklerde geçerlidir. Size tavsiyemiz, iş için kararlaştırılan vekalet ücrücretinin yarısını işin başında, kalan yarısını da belirli vadeye yayılmış şekilde iş sonuçlanmadan almanız. İstisnai durumlar hariç, başlangıçta hiç ücret almadan işe kesinlikle başlamayın. Başlarsanız da, vekalet ücretini kesin vadelere bağlayın, ödemeler konusunda tereddütte kalırsanız, müvekkilinizden buna ilişkin gerekirse senet alın. Kimileri, avukat – müvekkil ilişkisinin güvene dayandığını ve vekalet ücretine karşılık senet almanın bu güveni sarsacağını doğal olarak düşünebilirler. Elbette bunu tüm müvekkillerinize yapın demiyoruz. Bu noktada ayırımı sizin yapmanız gerekecek… Gelelim vekalet ücretini söylemeye. İşte taktiklerden biri… Mesleki bilginiz, kıdeminiz arttıkça, zaten ister istemez talep edeceğiniz tutarlar da artacak. Önünüze gelen bir işin ne kadar vaktinizi alacağını, o işe ne kadar emek ve mesai harcamanız gerekeceğini tahmin edebilir duruma geleceksiniz. Ancak mesleğin başında, bu konuda biraz zorlanacaksınız. Örneğin bir boşanma davası geldi. Rakamınızın 4.000 TL olduğunu varsayalım. Bunu söyleyerek müvekkili ürkütmekten çekiniyorsunuz. Yakınlık durumu da söz konusu. Baro tarafından verilen tavsiye niteliğinde ücret tarifesinden ofisinizde bulundurun. Tarifede 2015 yılı için çekişmeli boşanma davaları için tavsiye edilen ücretin 6.500 TL olduğunu göreceksiniz. Tarifeyi müvekkil adayına uzatın ve gösterin. Tarifenin, asgari ücret tarifesi olduğunu, bu tutarın altında vekalet ücreti almanızın yasak olduğunu söyleyin ve ne yapabiliriz diye biraz düşünün. Vekalet koyduğunuz tüm dosyalarda vergisel yükümlülükleriniz olduğunu, incelemeye tabi olduğunuzu, asgari tutar üzerinden % 18 KDV, % 20 stopaj doğduğunu söyleyin ve 6.500 TL nin % 38’ini hesaplayın. Yaklaşık 2.500 TL bulacaksınız. Adliye gidiş geliş yol masraflarının da yaklaşık 250-300 TL yi bulacağını, bu iş için sembolik bir rakam olarak 1.000 TL alacağınızı, bunun 250-300 TL sinin de zaten yol ve evrak masrafına gideceğini söyleyin. Ödeme konusunda da sıkıntı olmadığını, maddi durumuna göre bir ödeme planı çıkarabileceğinizi ancak dava için gerekli harç ve masrafların dosyaya peşin yatırılması gerektiğinden bahsedin. Müvekkil sizin bu iş için 750-800 TL kazanç elde edeceğinizi düşünecektir. Daha düşük rakama iş alanlar olduğunu, onların nasıl bu rakama razı olduklarını soranlara da, önce hizmet kalitesindeki farktan, ardından bu tür avukatların vergi yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahsedin. Israrcı olmayın. Görüşme etkili geçmişse, o iş size gelecektir. Gelmezse de, kısmet deyip önünüze bakın. Bir liralık beş iş alıp beş müvekkil kahrı çekeceğinize, beş liralık bir iş alın ve tek müvekkil kahrı çekin. Hem işe daha çok vakit ayırır, işin hakkını verir, müvekkilinizi de memnun eder, hem de kalan vaktinizi kendinize ve yeni müvekkil edinmeye ayırabilirsiniz… (Yazar: Av. Ahmet Erkan - Hukuki Tavsiyeler)