Okul hasreti çeken 2 çocuk annesi, tıp eğitimi hayaline kavuşmayı bekliyor

Diyarbakır’da ilkokul eğitiminin ardından okula gönderilmeyen ve küçük yaşta evlendirilen Nesime Daşçı, oktaokulu dışarıdan bitirdi. Yaşı nedeniyle temel liselere alınmayan, tahtanın ve sıranın kokusuna hasret kalan Daşçı, Milli Eğitim Bakanına seslenerek tıp fakültesi hedefine ulaşmak için örgün eğitimin önünün açılmasını istedi.

Nesime Daşçı, henüz 3 yaşındayken annesi hayata gözlerini yumdu. Annesinin ölümünün üzerinden bir sene geçtikten sonra babası, çocuklarına bakması için başka bir kadınla evlendi. 4 yaşında üvey anne gerçeği ile tanışan Daşçı, 7 yaşında okula başladı. Evdeki huzursuz ortamdan okul sayesinde kurtulan Daşçı, ilkokul 5’i bitirdikten sonra okuldan alındı. Kendi evinde hizmetçi durumuna düşen Daşçı, okuldan alınması nedeni ile psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. Babası ve üvey annesine ısrar etmesine rağmen okula gönderilmeyen Daşçı, daha 17 yaşındayken görücü usulüyle evlendirildi. Evliliği bir kurtuluş olarak gören Daşçı’nın okuma hayali tekrar yeşerdi. Hayalini eşine anlatan Daşçı, hayat arkadaşının da desteğini alarak ortaokulu dışarıdan bitirmeyi başardı. Lise eğitimi için temel liselere başvuran Daşçı, yaşının büyük olması nedeniyle okullara kabul edilmeyince dünyası başına yıkıldı. Hedefinin tıp fakültesi olduğunu ve dışarıdan alacağı eğitimin kendisinde bir temel oluşturmayacağını düşünen Daşçı, Milli Eğitim Bakanına seslenerek, kendisi gibi örgün eğitim görmek isteyen kızların önünün açılmasını istiyor.

3 yaşında öksüz kaldı, 4 yaşında üvey anne ile tanıştı

Yaşadığı zorlu süreç ile ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan 2 çocuk annesi Nesime Daşçı, 17 yaşında evlenmek zorunda kaldığını söyledi. Evlendiği için hiçbir zaman pişman olmadığını belirten Daşçı, “Bazen iyi ki evlendim diyorum. 3 yaşındayken annem vefat etti, babam ben 4 yaşındayken üvey anne getirdi. Evlendikten sonra yaşım büyüdü, ilkokula gittim 5. sınıfa kadar okudum. Bundan sonra beni okuldan çıkarttılar ve okula göndermediler. Üvey annemle birtakım anlaşmazlıklar yaşıyorduk, babamla anlaşamıyorduk. Evde sürekli huzursuzluk vardı, bir türlü okulumu okuyamıyordum” dedi.

Örgün eğitim hakkı için Milli Eğitim Bakanına seslendi

Babasına açıköğretimden eğitimine devam etmek istediğini söylediğini buna bile izin verilmediğini kaydeden Daşçı, şunları söyledi:

“Bu yüzden erken evlenmek zorunda kaldım, evlendim, bir sene ev üstünde kaldım sonra kendi evime taşındım. Okumaya başladım yine, eşim bana çok destek oldu. Açıköğretimde okumak istemiyorum. Çünkü onun eğitimi yeterli değil, evde oturarak benim gibi örgün eğitim almak isteyen için, hedefleri yüksek olanlar için yeterli değildir. Benim de örgün eğitim almaya hakkım vardır. Ben hangi temel liseye gittiysem yaşım büyük olduğu için reddettiler. Temel liseye almadılar beni. Tekrar geri geldim, sesimi milli eğitim bakanlığına duyurmak istiyorum, lütfen okuma hakkını bize de tanıyın. Anlıyorum çocukların arasına koymak sorun olabilir ama benim gibi örgün eğitim almak isteyen arkadaşlarımız için ayrı bir sınıf yapılabilir. Bizim gibiler için bir proje hazırlasınlar. Benim milli eğitim bakanından tek bir isteğim var örgün eğitim almak istiyorum. Benim psikolojim altüst oldu, ben sadece okumak istiyordum, benim tek bir hayalim vardı okumaktı. Ben her şeye razıydım sadece okumak istiyordum, bunu bana çok gördüler. Benim hedefim tıp fakültesini kazanmak, çevremde tıp fakültesini okumak isteyen arkadaşlarım da var. Ben evde oturarak elimden geldiğince temel almaya çalıştım onlar sayesinde, onlardan az çok ders aldım. Matematik hocası bana yardımcı oluyor ama onunda çok fazla boş zamanı olmuyor. Benim gibilere çağrım var, hep birlikte bir ses olalım, sesimizi duyuralım.”