<p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">T.C.</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">Yargıtay</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">10. Hukuk Dairesi</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">2019/3234 E. , 2020/2115 K.</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">"İçtihat Metni"</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Dava, iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili ile ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili ile ... vekili tarafından istenilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.</span></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">I-İSTEM:</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/11/2015 tarihinde davalı ... tarafından verilen talimat uyarınca bal kabağını kesmek isterken elindeki bıçağın sekerek gözüne battığını ve ciddi biçimde yaralandığını söyleyerek dava konusu olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">II-CEVAP:</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal dayanaktan yoksun ve haksız açılan davanın reddini istemiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">III-MAHKEME KARARI:</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">A-İLK DERECE MAHKEME KARARI</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">“ 1-Davanın kabulü ile,</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Davacı ...'in 14/11/2015 tarihinde meydana gelen olayın iş kazası olduğunun tespitine, ” şeklinde karar verilmiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Mahkemece, dosya kapsamı, mevcut delil durumu çerçevesinde yapılan inceleme sonucu ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı Kurum vekili ile ... vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Davalı işveren vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığını, davacının kendi işçisi olmadığını, yapmış olduğu işin iş yerindeki faaliyetle hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle;olayın iş kazası olduğunun ispat edilemediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><strong><span style="font-size:16px;">V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:</span></strong></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Dava, iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Davaya konu olan ve tespiti istenen "iş kazası" mevzuatımızda 506 sayılı Kanunun 11-A ve 5510 sayılı Kanunun 13. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, her iki kanunda da iş kazası tanımlanmamış, kazanın hangi hal ve durumlarda iş kazası sayılacağı yer ve zaman koşulları ile sınırlandırılarak belirlenmiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Eldeki davaya konu olayın meydana geldiği tarih itibari ile davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Kanunun 11/A maddesidir. Anılan maddeye göre eldeki davayla ilgili olarak iş kazası;</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">a-)Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada,</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">b-)İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Hemen veya sonradan sigortalıyı bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Olayın, işkazası olarak kabul edilebilmesi için;</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">A-)Olaya, maruz kalan kişinin 506 sayılı Kanunun 2. maddesi anlamında sigortalı olması,</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">B-)Olayın, 506 sayılı Kanunun 11/A maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, Olayın, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Açıklanan bu madde hükmüne göre, iş kazası; maddede sayılı olarak belirtilmiş hal ve durumlardan herhangi birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Gerek uygulama ve gerek öğretide açıkça kabul edildiği ve madde metninden de anlaşıldığı üzere bu maddede sayılan haller örnekleme niteliğinde değil, sınırlayıcı niteliktedir. Bu hallerden birine girmeyen sigorta olayı iş kazası sayılamaz. Sayılan bu hallerin birlikte gerçekleşme koşulu bulunmayıp, herhangi birinin gerçekleşmiş olması gerekli ve yeterlidir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Eş söyleyişle, iş kazası hukuksal nitelikte bir olay olup, bu olayın yukarıda açıklanan yasa maddesinde sınırlandırılan ve belirtilen hallerden herhangi birinin oluşmasıyla ortaya çıkması gerekir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">İş kazasının unsurları üzerinde de kısaca durmak gerekirse, şöyle sıralanabilir; kazaya uğrayan 506 sayılı Kanun anlamında sigortalı sayılmalı; bu sigortalı bir kazaya uğramalı ve uğranılan kaza 506 sayılı Kanunun yukarıda ayrıntısı açıklanan 11. maddesinin (A) fıkrasında sayılan hal ve durumlardan birinde meydana gelmeli; sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan bir olay biçiminde gerçekleşmeli; bu olay ile sigortalının uğradığı zarar arasında uygun illiyet (nedensellik) bağı bulunmalıdır.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Kaza tarihinden sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 13. maddenin birinci fıkrasında ise iş kazası,</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">“a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">b)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">c)Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">d)(Değişik bend: 17.04.2008-5754 S.K./8. mad) Bu Kanunun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır.<br /> İş kazası nedeniyle sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi öncelikle Kurumun zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğunu kabul etmesine bağlıdır. İş kazası olgusu Kurumca kabul edilmezse somut olayda olduğu gibi sigortalının ya da hak sahiplerinin olayın iş kazası olduğunu dava yolu ile tespit ettirmesi gerekmektedir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">İş kazasını meslek hastalığından ayıran en önemli husus iş kazasının ani meydana gelen bir olay olmasıdır. Ani olayın gerçekleşmesinden sonraki bir vakitte sigortalıda bedenen veya ruhen zararlar meydana gelebilmektedir. Burada önemli olan husus meydana gelen zarar ile ani olay arasında illiyet bağının olup olmadığı meselesidir. Kanunda iş kazası tanımlanırken dıştan gelen bir etkinin varlığından bahsedilmemiştir. Bu nedenle sigortalının kalp krizi veya beyin kanaması geçirmesi ile intihar etmesi de iş kazası kapsamında değerlendirilmektedir. Burada önemli olan bir husus, olayın iş kazası sayılması ile işverenin kazanın meydana gelmesinde kusuru olup olmadığı halinin karıştırılmaması gerektiğidir. Zira bir olayın iş kazası sayılması ile işverenin kusurunun bulunması durumu aynı değildir. Önemine binaen belirtmek gerekir ki illiyet bağının varlığı için sigortalının yaptığı iş ile gerçekleşen kaza arasında bir bağ olması gerekmektedir. (Özdemir, Halil, Türk Mevzuatında İş Kazasının Tespiti Davaları, Yargıtay Dergisi, Temmuz 2018, cilt 44, sayı 3)<br /> Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde; davacıya davalının işyerinde hangi işi yaptığı, ücret alıp almadığı, alıyorsa ne kadar ücret aldığı sorularak tespit edilmeli, davalı işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.<br /> Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">O hâlde, davalı Kurum vekili ile ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;"><strong>SONUÇ: </strong>Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...'a iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 09.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.</span></p>