MAKALE

Tediye (İlave Tediye) Alacağı: Tanım, Hukuki Dayanak, Hak Kazanma Şartları ve Zamanaşımı

Abone Ol

1. Tediye Alacağının Tanımı

“Tediye” kelimesi “ödeme” anlamına gelir. İş hukukunda ise işçilere kanun veya toplu iş sözleşmesi gereği yapılan ek ödemeler için kullanılmaktadır. Özellikle kamu işçileri bakımından düzenlenen ilave tediye, işçinin hak edilmiş ve zorunlu ücret niteliğinde bir alacağıdır. İşverenin takdirine bağlı değildir. Zamanında ödenmediğinde işçi, alacağını dava veya icra yoluyla talep edebilir ve faiz isteyebilir.

2. Hukuki Dayanak

6772 sayılı Kanun:

m.1: İlave tediyenin kapsamını ve hangi kurumlarda çalışan işçilere ödeneceğini düzenler.

m.3: İlave tediyenin yılda dört eşit taksitte ödeneceğini hüküm altına alır.

m.4: Cumhurbaşkanına ödeme tarihlerini belirleme yetkisi verir.

4857 sayılı İş Kanunu: İlave tediye doğrudan düzenlenmemekle birlikte, ücret alacağı kapsamında değerlendirilir. (m.32 vd.)

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK): İlave tediye, ücret niteliğinde olduğundan TBK m.147/1 uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir.

Toplu İş Sözleşmeleri (TİS): Özel sektör işçileri bakımından tediye veya ikramiye ödemeleri ancak TİS veya bireysel sözleşmeler ile kararlaştırılabilir.

Yargıtay İçtihadı: İlave tediyenin “ücret” niteliğinde olduğu ve ödenmediği takdirde işverenin en yüksek mevduat faizi ile sorumlu tutulacağı istikrar kazanmıştır

3. Prim ve İkramiyeden Farkı

Tediye: Kanundan veya TİS’ten doğan, düzenli ve zorunlu ödemedir.

Prim: İşçinin performans veya başarıya göre işverenin inisiyatifiyle ödenir, teşvik niteliğindedir.

İkramiye: Bayram, yılbaşı gibi özel günlerde işverence veya TİS ile bağlayıcı şekilde ödenebilir.

Yargıtay’a göre ilave tediye, prim ve ikramiyeden farklı olarak kanuni zorunluluk taşıyan düzenli bir ücret unsurudur

4. Kimler Hak Kazanır?

Hak kazananlar:

Kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli işçi kadrosunda çalışanlar,

Belediyelerde çalışan sürekli işçiler,

Kamu iktisadi teşebbüslerinde (KİT) çalışan işçiler,

Taşeronluktan kadroya geçen ve sürekli işçi statüsü kazanan işçiler.

Hak kazanamayanlar:

Özel sektör işçileri (ancak TİS veya iş sözleşmesi ile düzenlenirse alabilirler),

Kadroya geçmeyen taşeron işçiler,

Mevsimlik/geçici işçiler (ancak Yargıtay’a göre yalnızca fiilen çalıştıkları süreye orantılı ilave tediye alabilirler)

5. Ödeme Zamanı

İlave tediyenin ödeme tarihleri Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır. Genellikle yılda iki taksit Ocak ve Temmuz aylarında, kalan taksitler ise farklı dönemlerde ödenmektedir. Bu tarihler her yıl değişebilir.1

6. Ödenmediğinde Başvurulacak Yollar

İşçi öncelikle işverene veya kuruma yazılı başvuruda bulunabilir.

Ödeme yapılmazsa:

Zorunlu arabuluculuk süreci işletilerek anlaşma sağlanmazsa, işçi İş Mahkemesi’nde alacak davası açabilir (7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.3).

Alternatif olarak ilamsız icra takibi başlatılabilir. Borçlu itiraz ederse, arabuluculuk ve dava süreci gündeme gelir.

Yargıtay uygulamasına göre ödenmeyen ilave tediyelerde en yüksek mevduat faizi işletilir.

7. Zamanaşımı Süresi

İlave tediye, ücret niteliğinde olduğundan beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir (TBK m.147/1).

Süre, ödeme gününden itibaren işlemeye başlar.

Örneğin, 2025 Ocak ayında ödenmeyen bir ilave tediye için işçi, 2030 Ocak ayına kadar dava açabilir veya icra takibi başlatabilir.

Devam eden iş sözleşmesi zamanaşımı süresini durdurmaz.

8. Yorum ve Uygulama

Uygulamada Yargıtay, ilave tediyenin ücretin bir parçası olduğuna sürekli vurgu yapmaktadır. Bu nedenle:

İşverenin ödeme yükümlülüğü faiz yaptırımıyla güçlendirilmiş,

İşçinin hak kaybı yaşamaması için zamanaşımı süresi nispeten kısa tutulmuştur.

Kamu işçileri açısından ilave tediye yalnızca ek bir gelir değil, temel ücretin tamamlayıcı unsuru olarak görülmektedir. Özel sektörde ise ilave tediye yerine ikramiye veya prim uygulamaları daha yaygındır.

SONUÇ

İlave tediye, kamu işçileri için kanundan doğan, zorunlu ve düzenli bir ek ücret niteliği taşır. Özel sektör işçileri için ise ancak TİS veya bireysel iş sözleşmesiyle gündeme gelebilir. Ödenmediğinde işçinin arabuluculuk, dava ve icra yollarına başvurma hakkı vardır. Zamanaşımı süresi beş yıl olup, faiz yaptırımı işçinin korunmasını sağlamaktadır.

Arb. Av. Ayşegül YETKİN BOYBAY