Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Kolaylaştırmak İçin Özel Yer Temini

Abone Ol

Bu yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.190/1-a’da yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma suçunun seçimlik hareketlerinden olan özel yer temininin anlamı ve kapsamı, doktrin ve Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilecektir.

1. TCK m.190/1’de yer alan suçun tanımı

TCK m.190/1’e göre; “Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için; a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan, b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan, c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren, kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır”.

Bu hükmün gerekçesinde; “Maddede, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırıcı hareketler suç olarak tanımlanmıştır. Birinci fıkranın (a) bendinde, bir kimsenin başkasına uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım veya malzeme sağlaması cezalandırılmaktadır. Dikkat edilmelidir ki, burada kişiye uyuşturucu veya uyarıcı madde verilmemektedir. Aksi takdirde yukarıdaki maddenin dördüncü fıkrasında tanımlanan suç oluşur. Bu suç açısından önemli olan, kişiye uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmasını kolaylaştırmak için özel yer temin etmek, uyuşturucu veya uyarıcı madde dışında diğer donanım ve malzemeleri temin etmektir. Suçun oluşması için kendisine kolaylık sağlanan kişinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması gerekmemektedir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Görüldüğü üzere fail; uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasını kolaylaştırmak amacıyla bir başka kişiye veya kişilere özel yer, donanım veya malzeme sağlarsa, kullananların yakalanmasını zorlaştıracak önlemler alırsa veya kullanma yöntemleri ile ilgili başkalarına bilgi verirse uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma suçunu işlemiş olur. Madde metnine ve gerekçesine bakıldığında, failin özel yer temininin ne anlama geldiği açık bir şekilde ifade edilmediği görülmektedir.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasını kolaylaştırmak suçu ile korunan hukuki yarar; başta kamunun sağlığını korumak, bu kapsamda özellikle gençler başta olmak üzere toplumda uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanımının yaygınlaşmasının önlenmesidir. Nitekim “Gençliğin korunması” başlıklı Anayasa m.58/2’ye göre; “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır”. Anayasa tarafından bir sosyal devlet yükümlülüğü çerçevesinde, gençlerin uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden korunması için gerekli tüm tedbirlerin alınması zorunluluğu öngörülmüştür.

Yasak madde kullanılmasının kolaylaştırılması suçunun faili herkes olabilir. Ancak suçun faili; doktor, diş doktoru, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi olduğunda verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır (TCK m.190/3). Kanun koyucu, bazı meslekleri icra edenler bakımından kolaylaştırma suçu ile ilgili nitelikli hale yer vermiştir.

Kolaylaştırma suçunun oluşmasında, kullanımı kolaylaştırılan uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliği önemli değildir. Suça konu maddenin TCK m.188 bakımından nitelikli hal sayılan maddelerden olması (eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri), uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasını kolaylaştırmak suçu bakımından cezanın artırılmasını gündeme getirmez. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin niteliğine bağlı özel düzenleme, uyuşturucu veya uyarıcı madde imali ve ticareti suçunu düzenleyen TCK m.188/4-a’da yer almaktadır.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasını kolaylaştırmak suçu, üç farklı şekilde işlenebileceğinden, seçimlik hareketli bir suçtur. Seçimlik hareketlerden birisinin gerçekleştirilmesi, suçun oluşması için yeterlidir. Her üç seçimlik hareketin de suçu oluşturması için, failin, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasını kolaylaştırmak amacıyla hareket etmesi gerekir. Dolayısıyla; failin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak isteyen kişi veya kişilere, bu maddelere ulaşmasını çabuklaştırması ve bu hususu güvenilir hale getirmesi gerekir. Yasak maddelerin kullanılmasının kolaylaştırılması halinde TCK m.190/1 gündeme gelir[1].

Fail; uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasını kolaylaştırmak için yer veya araç sağladıktan önce veya sonra veya sağladığı sırada, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri kullanmalarını kolaylaştırdığı kişilere ayrıca yasak madde de vermişse, yani uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etmişse, bu temin para veya maddi menfaat karşılığında olsun veya olmasın hem TCK m.188/3’den ve hem de TCK m.190/1’den sorumlu tutulacaktır.

2. Özel Yer Temini Suçunun Unsurları

Özel yer temini olarak adlandırılan seçimlik harekette fail, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak isteyen kişi veya kişilere özel yer sağlamaktadır. Failde, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını sağlamak amacıyla başkalarına özel yer temini kastı olmalıdır. Failde özel yer temini kastının olmadığı durumda, TCK m.190/1-a’da tanımlanan kolaylaştırma suçu oluşmaz.

Özel yer temin etmek; uyuşturucu maddeyi kullanan kişinin başkaları tarafından görülmemesi, bu kişilerin tanınmasının engellenmesi, yakalanmama tehlikesini azaltılması veya yasak maddeyi kullanan kişiye, yakalanmama ve görülmeme konusunda güven duygusu vermeye elverişli olan yerin sağlanmasıdır[2]. Özel yer; ev, araba, tekne gibi halka açık olmayan yerler olabileceği gibi, halka açık olarak kullanılan yerler de olabilir (otel, lokanta, dükkan, pastane, mağaza gibi). Dolayısıyla, yerin, daimi olarak, sadece yasak maddenin kullanılması için özgülenmiş bir yer olması gerekmez. Failin, sözkonusu yerin maliki olması da şart değildir. Bu seçimlik hareketin oluşması için gereken yegane şart; temin edilen yerin, uyuşturucu maddenin kullanılmasını kolaylaştırmaya, kişilerin dışarıdan gizlenmelerini sağlamaya uygun ve elverişli olmasıdır.

Failin; kişi veya kişilere, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi “gizli” ve “güven” içinde kullanmalarını sağlamak için bir yer tahsis etmesi, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasını kolaylaştırmak suçunu oluşturur.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere; failin diğer kişilere özel yer sağlamasının sebebi, sadece bu kişilerin yasak madde kullanımını kolaylaştırmak olmalıdır. Uygulamada; yasak maddenin birlikte kullanıldığı durumda, kullanımın kolaylaştırılması özel kastının bulunmadığı, failin somut olayın özelliklerine göre TCK m.188/3’den veya m.191/1’den sorumlu tutulduğu görülmektedir.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 27.05.2025 tarihli, 2020/17850 E. ve 2025/5987 K. sayılı kararında; Sanığın, tanıklar ..., ..., .., ... ve ... ile birlikte uyuşturucu madde kullanmaktan ibaret eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 190/1. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarından olan, ‘uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma’ özel kastı ile gerçekleşmediği, dolayısıyla suçun manevi unsuru oluşmadığından, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,” bozma sebebi yapılmıştır[3].

Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 25.02.2003 tarihli, 2002/30290 E. ve 2003/846 K. sayılı kararında; “Özel bir yer sağlayarak bir kimsenin uyuşturucu madde kullanmasını kolaylaştırma suçunun oluşabilmesi için, sanığın, uyuşturucu maddeyi kolaylıkla kullanmaya elverişli herhangi bir yerden, başkasının yararlanmasını sağlayarak, o kişinin uyuşturucu madde kullanmak fiilini kolaylaştırması ve mülkiyet ya da zilyetliğinde bulunan bu yerin, bir başkasının uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştıracağını bilerek ve bu sonucu isteyerek hareket etmesi, yani genel kastının bulunması gerekmektedir.

Dosya kapsamı ve sanıklar İ., E. ve B.’ün tüm aşamalarda değişmeyen, birbirini doğrulayan ve aksi kanıtlanamayan savunmalarına göre; dava konusu olayda, sanık İ.’ın evi, suça konu eroin kullanımını kolaylaştırıcı nitelikte ise de; sanığın, diğer sanıkları ve uyuşturucu madde zehirlenmesinden ölen E.’ü arkadaşları olmaları nedeniyle evine davet etmesi ve sözkonusu evde birlikte dört gün geçirdikleri halde, olay günü olan dördüncü güne kadar kalınan sürede, eroin kullanılmamış olması karşısında, sanığın, evini, uyuşturucu kullanımını kolaylaştırmak iradesiyle diğer sanıkların ve ölen E.’ün yararlanmasına sunduğunun kesin kabulünün olanaklı olmaması ve olay günü gerçekleşen eroin kullanımına, arkadaşlık ilişkileri çerçevesinde göz yummasının da olası olması; dosya kapsamında, sanığın, uyuşturucu kullanımını kolaylaştırmak kastıyla, diğer sanıklara özel yer sağladığına dair, sanığın savunmasının aksini ortaya koyabilecek, kesin ve yeterli başka hiç bir kanıtın da yer almaması ve böylelikle, mahkemece, atılı suçtan sanık hakkında beraat kararı verilmesinin yerinde olması nedeniyle, tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamıştır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Yargıtay (Kapanan) 20. Ceza Dairesi’nin 27.10.2016 tarihli, 2016/2053 E. ve 2016/5303 K. sayılı kararında; “Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanıklar ... ve ....'ın, ....'a ait evde iştirak halinde uyuşturucu madde ticareti yaptıkları, kolluk güçlerine yakalanmamak için kendilerinden kullanmak için uyuşturucu madde satın alan kişilerin, sözkonusu evde uyuşturucu madde kullanmalarını sağladıkları; dolayısı ile sanıkların amacının uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak değil, kullanıcıların, kendilerinden temin ettikleri uyuşturucu maddelerle yakalanmalarını engellemek olduğu anlaşılmakla, somut olayda, TCK’nın 190/1. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarından olan,uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma’ özel saiki gerçekleşmediğinden ve suçun manevi unsuru oluşmadığından, sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,” bozma sebebi yapılmıştır.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 28.02.2014 tarihli, 2013/13007 E. ve 2014/1359 K. sayılı kararında; “Olay günü evine gelen ve haklarında ‘kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma’ suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan kişilere uyuşturucu madde vermek ve onların aldıkları uyuşturucu maddeleri evinde kullanmalarına rıza göstermekten ibaret eyleminin sadece TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrasında yer alan suçu oluşturduğu, aynı Kanunun 190. maddesinde belirtilen ‘özel yer, donanım ve malzeme sağlama’ niteliğinde olmadığı,” açıklamasına yer verilmiştir.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 11.04.2016 tarihli, 2015/1992 E. ve 2016/3698 K. sayılı kararında; “Uyuşturucu madde kullanılmak üzere kardeşine ait evi sanıklar ..., ... ve ...’e kullandıran ve başkalarına uyuşturucu madde temin ettiğine dair her türlü şüpheden uzak somut delil elde edilemeyen sanığın eyleminin özel yer sağlamak suretiyle uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,” bozma sebebi yapılmıştır.

Yukarıda yer verdiğimiz kararlarda; failin, diğer kişiler ile birlikte yasak maddeyi kullandığı durumlarda, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasını kolaylaştırma suçu için aranan, yasak maddenin kullanılmasını kolaylaştırmaya dair özel kastın failde bulunmadığı, dolayısıyla TCK m.190/1’de yer alan suçun oluşmadığı belirtilmektedir.

3. Özel Yer Temini Suçunun Tamamlanması ve Özel Görünüş Şekilleri

Kolaylaştırma suçunun oluşabilmesi için, failin yasak maddenin kullanımını kolaylaştırması yeterlidir.

Yasak maddenin kullanılmasına kolaylık sağlanmasına rağmen, sonradan kullanılmaması kolaylaştırma suçunun oluşmasını engellemez. Belirtmeliyiz ki; uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için özel yer sağlanmasında, sadece yerin hazırlanması değil, kim olduğu belirli olan veya olmayan kullanıcılara özel yer imkanının temini gerekir. Yasak madde kullanacak kişilerin, kendilerine sağlanan özel yerde henüz uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması suçun oluşmasını engellemez. Fail tarafından uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak amacıyla özel yerin hazırlanması ve bunun bedelli veya bedelsiz kullanıma arz edilmesi kolaylaştırma suçunun oluşmasına yol açar. Özel yerin sırf uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasının kolaylaştırılması amacıyla hazırlanması ve sırf bu amaca hizmet etmesi gerekli ve zorunlu değildir. Dıştan bakıldığında restoran veya kafe gibi gözüken, hatta bu yönde hizmet de veren, ancak içinde aleni veya gizli bölümlerde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasına izin verildiğinde, yasak madde kullanılmasını kolaylaştırma suçu oluşur.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak amacıyla özel yer temini fiilinin tamamlanması halinde, o yerde maddenin henüz kullanılmaması veya birden fazla kez değişik günlerde kullanılması halinde suç tamamlanmış olur. Kolaylaştırma suçu mütemadi, neticesi devam eden bir suç olup, hukuki ve fiili kesinti gerçekleşmedikçe ilk suç varlığını korur ve sağlanan özel yerde her kullandırmada suç kendisini yenilemez, yani müteselsil/zincirleme suçtan bahsedilmez.

Kolaylaştırma suçunun teşebbüse elverişli olup olmadığına bakıldığında; uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak amacıyla özel yerin hazırlanması, fakat henüz belirli bir kullanıcıya veya kullanıcılara bu imkanın henüz temin edilemediği durumda, kolaylaştırma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilir. Kanaatimizce; özel yer temini için hazırlıklara başlanması hazırlık hareketi sayılmalı, fakat özel ortamın oluşturulması, fakat henüz bir başkasına kullandırmak amacıyla temin edilememesi halinde, kolaylaştırma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilmelidir.

Sonuç olarak;

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma suçunda özel yer temini, kişilerin yasak maddeyi rahatça ve güven içinde kullanmalarını sağlamak üzere yer hazırlanması ve temin edilmesidir. Fail icra ettiği fiille, diğer kişi veya kişilerin yasak maddeyi kullanmalarını kolaylaştırmaktadır. Suçun oluşması için kolaylaştırmaya dönük fiilin icrası yeterli olup, yasak maddeyi kullanmaları kolaylaştırılan kişilerin bu maddeyi kullanmaması halinde de suç oluşmaktadır. Çünkü TCK m.190/1’de yer alan suç, tehlike suçudur. Failin icra ettiği eylem ile kişi veya kişiler, gizlice, yakalanma korkusu yaşamadan yasak maddeyi kullanma imkanına sahip olmaktadırlar. Failin amacı, diğer kişi veya kişilerin yasak maddeyi kullanmalarını kolaylaştırmak olmalıdır.

Bunun yanında; failin yasak maddeyi birlikte kullanmak için diğer kişi veya kişileri evine, aracına, teknesine, işyerine davet ettiği durumda, failin amacı, diğer kişilerin yasak madde kullanımını kolaylaştırmak değil, birlikte yasak madde kullanmak olduğundan, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasının kolaylaştırılması suçu gerçekleşmez.

Failin kastı, sadece başkalarının yasak maddeyi kullanmasını kolaylaştırmaya dönük olmalıdır. Fail, diğer kişilere yasak madde temin etmek için veya diğer kişiler ile birlikte yasak madde kullanmak için gerçekleştirdiği fiiller TCK m.190/1’i gündeme getirmez. Ancak belirtmeliyiz ki; failin, sırf diğer kişilerin yasak madde kullanabilmesi için yer temin etmesi, sonrasında diğer kişilere katılarak yasak madde kullanması halinde, hem TCK m.190/1-a’dan ve hem de TCK m.191’den sorumlu tutulmalıdır. Dolayısıyla; somut olayın özelliklerine göre failin kastının tespiti yapılarak, failin sırf diğer kişi veya kişilerin yasak madde kullanmalarını kolaylaştırmak için hareket ettiğinin somut belirlenmesi halinde, özel yer temin etmek suretiyle uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasının kolaylaştırılması suçunun işlendiğinden bahsedilir.

Av. Prof. Dr. Ersan Şen

Av. Alperen Gözükan

(Bu makale, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi makalenin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan makalenin bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)

------------

[1] Hasan Tahsin Gökcan-Mustafa Artuç, Türk Ceza Kanunu Şerhi, 4. Cilt, 2021, s.6655.

[2] Gökcen-Artuç, a.g.e., s.6657.

[3] Benzer yönde; Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 05.02.2019 tarihli, 2018/1286 E. ve 2019/692 K. sayılı kararında; “Sanık ...’ın kendi ikametinde, haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan tanıklar ... ve ... ile birlikte uyuşturucu madde kullanmaktan ibaret eyleminin, TCK’nın 190/1. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarından olan, ‘uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma’ özel kastı ile gerçekleşmediği, dolayısıyla suçun manevi unsuru oluşmadığından, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,” bozma sebebi sayılmıştır.

Yine benzer yönde; Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 06.11.2018 tarihli, 2017/3847 E. ve 2018/7772 K. sayılı kararında;Sanığın savunması, olay ve yakalama tutanağı ile evrakı tefrik edilen ve tanık olarak dinlenen ... ve ...’un anlatımları karşısında sanığın uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım ve malzeme sağlamasının sözkonusu olmadığı, sanığın kastının kullanmak amacıyla bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkalarına da ikram ederek onlarla birlikte kullanmak olduğu gözetilmeden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yerine uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma suçundan hüküm kurulması,” bozma sebebi yapılmıştır.

Aynı yönde bkz. Yargıtay 8. CD., E. 2024/20181, K. 2025/2113, T. 13.3.2025; Yargıtay 20. CD., E. 2015/11598, K. 2017/3794, T. 13.6.2017; Yargıtay 20. CD., E. 2017/3991, K. 2018/1244, T. 5.3.2018; Yargıtay 20. CD., E. 2017/3946, K. 2017/5134, T. 16.10.2017; Yargıtay 20. CD., E. 2017/3336, K. 2018/1747, T. 2.4.2018; Yargıtay 10. CD., E. 2018/319, K. 2018/5552, T. 5.7.2018; Yargıtay 10. CD., E. 2020/14901, K. 2021/9371, T. 29.9.2021.