İnsanoğlu ve Havva kızı biyolojik olarak omnivordur. Gerçi bilim insanları eti çiğ tüketemediğimizi, mutlaka pişirme, tütsüleme, soslama gibi bazı işlemlerden geçirerek yememiz gerektiğinden hareket ederek aslında otçul olduğumuzu iddia etseler de ben etoburluğu tercih ederim; protein ağırlıklı beslenmenin daha sağlıklı, en azından glüten hassasiyeti olan şahsıma daha uygun olduğunu düşünüyorum.
Öte yandan vegan body building diye de bir akım var; vücut geliştirmek için gerekli olan proteinin pekala baklagillerden alınabileceğini, üstelik hayvansal proteinin aksine bu şekilde yapılan vücutta kasların ileride sporu bırakıldığında sönmeyeceği filan da konuşuluyor.
Neyse, vejetaryenlik tamam da, ben veganlığın ileride ciddi sağlık problemlerine sebep olacağını düşünüyorum. Fakat takdir edersiniz ki hukuk köşesinde bizim mes’elelerimiz bunlar değil, biz hukuki olarak bir vejetaryenin et yememe hakkı var mıdır, yok mudur onu irdeleyeceğiz.
Şimdi hemen konu oksimoron gelmesin, evet, vejetaryen et yemez, haliyle et yememek onun için bir hak değil aslında yükümlülüktür de, malum, her hak içinde bir de ödev taşır. Norveç Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelmiş bu husus.
Yakınanımız hükümlü. Çıkan yemekler sürekli olarak et. Kendisi de et yemediği için haliyle protein ihtiyacını karşılayamıyor. Arada sırada fasulya, nohut, mercimek gibi bakliyatlar çıkıyor, bunlardan protein ihtiyacını karşılayacak ama içlerinde öyle kocaman etler var ki löp gibi, çok zorlukla ayırabiliyor azıcık bakliyatı aralarından.
Gavur Norveç’in yaptığı zulüm bu kadarla da sınırlı değil. Cezaevinde vejetaryen mönü de çıkıyormuş ama bizim yakınanımız özel bir vejetaryenmiş; sadece kırmızı et yemiyormuş, tavuk ve balık yiyebiliyor ama böyle özel bir vejetaryen mönü olmadığı için bundan da yararlanamıyor. Bir de üstüne İdare ve Gözlem Kurulu’nun ret kararına karşı İHK m. 4 gereği başvurduğu infaz hakimliği de uygun görmüyor bunun talebini, CMK m. 268’e göre başvurduğu ağır ceza mahkemesi de bunu hastaneye sevk ediyor bir baksınlar, hakikatten et yememesi gerekiyor mu diye.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m. 72 dini ve kültürel gerekleri gözetilerek besin verilir diyor, buna istinaden hastaneye sevk etmişler!
Norveç AYM Pretty vs İngiltere dosyasını örnek göstererek, evet, AİHS m. 9 vicdan özgürlüğü uygulaması vejetaryenliği de içerir ama bunun için senin bu inancının yeterli derecede ikna edici ciddiyete, tutarlılığa ve etkiye ulaşan bir inanç olması gerekir diyor. Sonra da asıl korunması gerekenin bu inancın dışa vurumu olması gerektiğini söylüyor. Ben senin vejetaryenliğini ANY m. 24 din ve vicdan hürriyeti kapsamında koruyabilmem için en azından bir inancın motivesi veya etkisiyle yapıldığını gösterebilmiş olman gerekirdi diyor. Böylece herhangi bir dine veya dindışı bir inanca istinaden neden vejetaryenliği tercih ettiğini ortaya koyamadığın için normun koruma alanından yararlanamazsın.
AİHS m. 3 hiç kimse aşağılayıcı muameleye tabi tutulamaz der. Bizdeki ANY m. 17 kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir muameleye tabi tutulamazın versiyonu. CGTİK m. 2 ceza infazında aşağılayıcı davranışlarda bulunulamaz diye tekrar hatırlatır. Öte yandan bir muamelenin normun koruma alanına girebilmesi için belirli bir ağırlık derecesine ulaşması gerekir. Başvurucu et yiyemediği için yumurta ve mantar talep etmiştir. Cezaevi idaresi başvurucu için özel mönü çıkarıldığını, ayrıca haftada iki gün de yumurta verildiğini belirtmiştir. Başvurucu sebze ihtiyaçlarını da kantinden temin edebilmektedir. Üstelik kişi protein yetersizliğinden kaynaklanan bir sağlık sorunundan da bahsetmemiştir.
Başvurucu bu protein yetersizliğinin kendisinde büyük bir sıkıntı ya da endişeye yol açan bir delil de ortaya koyamamıştır. Hal böyleyken insan haysiyetine yakışmayan durum iddiası açıkça dayanaktan yoksundur.
Bu arada bu haftada iki yumurta kısıtlaması ilginç. Herhalde mezvuat eski halinde kalmış. Malum, bizim çocukluğumuzda haftada ikiden fazla yumurta zinhar yasaktı. Kolesterolün çıkardı. Sonra Karatay filan, bunların böyle olmadığını öğretti bize.
AİHS m. 8 herkes özel hayatına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir der. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda sağlığın korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.
Norveç krallıkla yönetilmiyor muydu? Demokrasi nereden çıktı?
Bir ülkenin yönetim şekli onun demokratik toplum düzeniyle ilgili her zaman düz korelasyonda bilgi vermez. Dünya demokrasi endeksinde en yüksek sıralarda seyreden ülkeler monarşiyle yönetilirken (Birleşik Krallık, İskandinavya ülkeleri…) adı cumhuriyet olan çoğu ülkenin (Çin Halk Cumhuriyeti, Kuzey Kore…) durumu ortadadır.
Özel yaşam kavramı AİHM tarafından oldukça geniş yorumlanmakta ve bu kavrama ilişkin tüketici bir tanım yapılmasından özellikle kaçınılmaktadır. Bununla birlikte denetim organlarının içtihatlarına baktığımızda bireyin kişiliğini gerçekleştirmesi ve geliştirmesi kavramı özel hayata saygı kapsamında değerlendirilmek zorundadır (AYM Sevim Akat Ekşi). Hal böyle olunca, vejetaryenlik kişinin manevi varlığı kapsamındadır.
AİHM Hirst vs Birleşik Krallık Başvurusu’nda hükümlülerin Anayasa’nın ve Sözleşme’nin koruma hakkına giren tüm kurallarını kural olarak haiz olduklarını söyler. Eğer ortada ANY m. 13 temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlandırılabilir; bu sınırlandırma demokratik toplum düzeninin gerekliliklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz durumu yoksa manevi varlığın korunması ilkesine bir müdahale olacağı açıktır.
Başvurucu yumurta yemek istemiş, bunun üzerine de Ağır Ceza Mahkemesi kişiyi sağlık raporu almaya zorlamıştır. Burada kanuni bir düzenleme vardır, başvurucunun da ileri sürdüğü gibi hükümlülerin beslenmesine dikkat edilecek hususlar ayrıntılı olarak hem şekli hem de maddi (tüzük, yönetmelik) olarak kanunla düzenlenmiştir. Tüm bu düzenlemeler öngörülebilir ve belirlidir. Haliyle kanunilik unsuru açısından bir şart ihlali yoktur.
Meşru amaç açısından bakarsak, ANY m. 14 Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete Anayasayla tanımlanan temel hak ve hürriyetlerin Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz der. Ancak burada da ANY m. 19 şekil ve şartları kanunda gösterilen mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların yerine getirilmesi halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz hükmüne uygun bir düzenleme vardır.
Ancak iş demokratik toplum düzeninin gerekliliklerine geldiğinde, başvurucunun et ve türevlerini yiyip yiyemediği hususunda sağlık raporu aldırmaya zorlamayı irdelemek gerekir. Burada da önemli olan ölçülülük ilkesidir.
Mahkeme neden bu raporu almak gerektiğini gerekçeli olarak açıklamamıştır. Ancak eğer rapor kişi et yiyemez olarak gelmesi halinde parasını ödemesi şartıyla iç veya dış kantinden yumurta alabileceğini göstermiştir.
Mevzuatta vejetaryenliğin belli bir inanca sahip olma şartı da aranmamıştır. Hal böyle olunca, burada elverişlilik ve gereklilik hususlarında sıkıntı vardır.
Bu haberi Halk TV yapmış olsaydı Norveç’te yaşam ne güzel, mahkemeler ne ilginç ihlallerle uğraşıyor derdik. Ancak biz haberimizi A Haber’den aldık ve tüm bunlar güzide ülkemizde gerçekleşti; AYM Şehmus Özsubaşı Başvurusu sözü edilen karar. 03.03.16 Tarih ve 2013/2582 Başvuru Nolu. 14.07.2016 Tarih ve 29770 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış.
İnsan ister istemez merak ediyor, bizde böyleyse acaba gerçekte Norveç’te nasıldır? Norm denetimi konusunda son derece cimri olan AYM’nin bireysel başvuruda savurganlığı tutuyor ya, oralarda nasıldır acep? Gelin onu da bir başka yazıda inceleyelim.