Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, "Yargı sistemimiz reform ihtiyacı içerindeydi, nihayet gerçekleşti. Ben inanıyorum ki, başarıyla yoluna devam edecek hiçbir sorun yaşamadan hiçbir engelle karşılaşmadan, çağdaş yargılama sisteminde başarıyla yol alacak." dedi.<br /> <br /> Güngör, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi binasındaki 15 Temmuz Milli İdare Konferans Salonunun açılış töreninde, istinaf mahkemesinde bulunmanın gurur verici olduğunu ifade etti.<br /> İstinaf mahkemelerinin önemli bir proje olduğunu ve gerçekleştiğini görmenin mutluluğunu yaşadığını dile getiren Güngör, 15 Temmuz Milli İrade Konferans Salonu'nun açılışında bulunmanın da ayrı bir anlamı olduğunu bildirdi.<br /> Güngör, istinaf yargılama sisteminin ülke için bir ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: <ul> <li>"Yargı sistemimiz reform ihtiyacı içerindeydi, nihayet gerçekleşti. Ben inanıyorum ki başarıyla yoluna devam edecek hiçbir sorun yaşamadan hiçbir engelle karşılaşmadan, çağdaş yargılama sisteminde başarıyla yol alacak. Bu konuda Danıştay olarak idari yargının bir üst merci olarak, bize düşen her neyse memnuniyetle yardıma hazırız. Burada amaç nedir? Daha iyi yargılama. Halkın beklediği, milletin beklediği ki biz millet adına yargılama yaparız, adalet dağıtma konusunda hata yapmaksızın adil yargılamayı gerçekleştirmek. Makul sürede yargılama yapmak çok önemli daha önce yargılama gecikiyordu bundan hepimiz şikayetçiydik. Ne yargıçlar ne yargıdan adaletten hizmet bekleyen taraflar mutlu değildi, bu bir gerçek. Şimdi istediğimiz hedefe tam ulaşabildik mi? Hayır değil. Ama önümüzde bir yol var. Bunu iyi değerlendirmek lazım. Çok çalışmamız lazım. Mümkün olduğu kadar hakim alımlarında özel seçimler yapılmalı, liyakattan kaliteden asla ödün verilmemeli başarılı, seçkin insanlar yargıç olmalı, hakim savcı olmalı. Milletin beklediği adalet ancak böyle tecelli edecek."</li> </ul> <br /> <strong>Milletin memnuniyeti önemli</strong><br /> Zerrin Güngör, yargı mensuplarının yaptığı işten memnun olabileceğini ancak milletin memnuniyetinin daha önemli olduğunu belirtti.<br /> İdari yargının ayrı bir özelliği bulunduğunu devletle, idareyle, vatandaş arasında bir uzlaşma, uyum köprüsü oluşturduğunu ve bundan da taviz verilemeyeceğini aktaran Güngör, "Güvenilir hukuk içerisinde bir idare vatandaşa huzur verecektir. Devlete bağlılığı konusunda garanti olacaktır. Hizmetlerin karşılıklı aksamadan yürütülmesi çok önemli, bu nedenle idari yargıyı çok mühimsiyorum. İdari yargıç milletin nabzını çok iyi tutmalıdır, evrensel hukuk değerlerinden asla taviz vermemelidir. Hak ihlallerine varacak, hak ihlallerini görmezlikten gelecek kararları asla vermemelidir. Bizler yargıç olarak adalet dağıtmaya çalışıyoruz ama adalet dağıtan hakimlerin de günün birinde ilahi adalete hesap verecek durumda olacağını da unutmayalım. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demekten asla geri durmayalım. Bizim için bedeli ne olursa olsun, dürüstçe adalet dağıtmaya gayret edelim." dedi.<br /> <br /> Yargılama sürecinde hataların olabileceğini, bilmeden yanlışlık da yapılabileceğini ancak bunu telafi edecek sistem ve kanun yolları bulunduğuna işaret eden Güngör, şu değerlendirmelerde bulundu:<br /> "Sistem bunu telafi eder. Kanun yolları vardır, bir yerdeki yanlış bir üst mahkemede bir şekilde çözülür. Ama niyet önemlidir. Asla adaleti yanıltacak, taraflı yargılama içerisinde bulunmayalım. Geçmişte bunun örneğini yaşadık ve bedeli çok ağır ödendi. Şunu hiç unutmayalım, adaletin terazisi gün gelir bizi de tartar, ki öyle de oldu. Onu gördük bedeli de çok ağır ödendi, milletçe ödedik. Hep söylüyoruz ya eğer hakim bir hata yaparsa bedelini sadece kendisi ödemez, toplum da öder bunun bedelini. Bu hatalardan mümkün olduğunca kaçınalım ve adalete hizmet konusunda birbirimizle daima yarışalım.<br /> <br /> Bir meslektaşınız olarak söylemek istediğim birkaç şey var, yargılama yapıyoruz, çok değişik davalar geliyor, inceleme yapıyoruz ve hüküm veriyoruz. Burada hep ifade ettiğim gibi asla doğruluktan, adaletten ayrılmayacağız. Eğer bir taraf gözetmemiz gerekirse çekinmeyiniz devletin ve milletin lehine olan tarafta olun. Eğer bir yorum ihtiyacı varsa millet lehine yorum yapın 'asla kanun böyle dedi, içtihatlar böyleydi. Bugüne kadar bu içtihatlar oluştu, içtihattan farklı bir yöne gelemeyiz' anlayışından bir kere kendimizi kurtaralım. Kanunun yapıldığı, yazıldığı dönemdeki yasa yapanın iradesini biz bilemiyoruz. O gün ki ihtiyaçlar neydi onu bugün değerlendiremeyebiliriz. Evrensel hukuk değerleri ve hukukun üstünlüğün tabii ki kabulümüz ama millet lehine olan bir konuda lütfen cesaretle karar verin, siz idari yargıçlarsınız. Sizin verdiğiniz karar milleti devleti toplumu çok yakından ilgilendirir. Tamamen iki özel şahız ya da kurum arasındaki bir ihtilaf değildir bu."<br /> <br /> <strong>Kişisel hırs ve ihtiras uyarısı</strong><br /> Zerrin Güngör, konuşmasının son bölümünde hukuka katkı sağlamanın önemine değindi.<br /> Yargı mensuplarının cesaretli olunmasını isteyen Güngör, "Bizim çekineceğimiz tek nokta kişisel hırsların, ihtirasların ve menfaatlerin esiri olmaktır. Ondan uzak durunuz lütfen. Sizler bunun idrakinde olan arkadaşlarımızsınız. Bu mesleğin özelliği bunu gerektirir. Asla kişisel beklenti, hırs ve ihtiras bu meslekle bağdaşmaz. Doğruluk, dürüstlük ve şeffaflık ve hukuku üstün sayan çalışma anlayışı bizim idealimiz ve rehberimiz olmalıdır, bundan asla taviz vermeyelim." ifadesini kullandı.<br /> Açılışa, Danıştay Genel Sekreteri Abdurrahman Gençbay, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Yusuf Kaya, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Yüksel Navdar, Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Mustafa Yalçın, Danıştay üyeleri ve davetliler katıldı.<br /> <br /> <br /> Yenişafak