T.C.
Yargıtay
1. Ceza Dairesi
2023/3705 E., 2024/3346 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1616 E., 2022/2181 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. ve 286/2-(b) maddeleri gereği temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereğince temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.06.2022 tarihli ve 2019/698 Esas, 2022/349 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında mağdura karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/2-(b), 87/2-son, 29/1, 53/1 ve 58/6-7 maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 09.12.2022 tarihli ve 2022/1616 Esas, 2022/2181 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı(aleyhe) ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280/1-(g) maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında mağdura karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 87/2-(b), 29/1, 53/1 ve 58/6-7 maddeleri uyarınca 7 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle; sanığın suçu işlediğine dair delil bulunmadığına, meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması koşullarının değerlendirilmediğine, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, haksız tahrik indiriminin asgari oranda yapılmasının hatalı olduğuna, temel cezanın üst sınıra yakın belirlenmesinin hakkaniyete aykırı olduğuna, sanığın cezasında takdiri indirim yapılması gerektiğine, 5237 sayılı Kanun’un 50. ve 51. maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 231/5. maddesinin uygulanmamasının hatalı olduğuna ilişkindir.
III. GEREKÇE
Mağdur ve arkadaşları Barış ile Halil'in olay yeri olan barda bir süre oturup birlikte alkol aldıkları, saat 21.30 sıralarında aynı yerde alkol alan sanık ile mağdur arasında tartışma çıktığı, bu tartışmaya mağdurun arkadaşlarının da dahil olduğu, taraflar arasındaki tartışmanın kavgaya dönüştüğü, mağdur ve arkadaşlarının sanığa yumrukla vurarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıkları, sanığın ise ele geçirilemeyen bıçakla katılanı yaşamsal tehlike geçirecek ve organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, dosyada mevcut delillerin isabetli şekilde değerlendirildiği, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin ikrara yönelen savunması ile saptandığı, meşru savunma müessesesinin uygulanması için saldırı teşkil eden ilk hareketin sanıktan kaynaklanmaması, saldırı ile savunma arasında orantılılık bulunması gibi kriterlerin aranacağı, somut olayda ise ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı hususundaki şüphenin sanık lehine yorumlanmasıyla sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi ve sanığın savunmasının orantısız olması nedeniyle meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması koşullarının oluşmadığı, dosya kapsamında eksik incelemenin söz konusu olmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli, 2002/238 Esas, 2002/367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren uygulamaları uyarınca asgari oranda (1/4) haksız tahrik indirimi yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı, birden fazla nitelikli hal ihlali ile suç işleyen sanık hakkında temel cezanın hakkaniyet uygun ve orantılı şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak dosya kapsamına
uygun şekilde belirlendiği, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında yerinde, yeterli ve kanuni gerekçelerle uygulanmadığı, sanık hakkında hükmolunan netice ceza miktarının 7 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası olması karşısında bu cezanın, 5237 sayılı Kanun'un 50/1. maddesi gereği seçenek yaptırımlara çevrilmesine, aynı Kanun'un 51/1. maddesi gereği ertelenmesine ve 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanunen mümkün olmadığı belirlendiğinden, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 09.12.2022 tarihli ve 2022/1616 Esas, 2022/2181 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.05.2024 tarihinde karar verildi.