T.C.
Yargıtay
7. Hukuk Dairesi
2023/3545 E., 2023/3907 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/966 E., 2022/1084 K.
KARAR : Asıl davada davacı vekili ve davalı vekinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/567 E., 2018/861 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinde geçen ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına kısmen uyularak verilen kararın asıl davada davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı vekili Avukat... ile karşı taraftan birleştirilen davada davacılar vekili Avukat ... Demir geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin 63 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, taşınmazda paydaş olmayan davalının ilk hisse alımında bedelde muvaaza yaptığını belirterek, 63 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait 15529/33320 oranındaki payın tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacılar vekili, müvekkillerinin paydaşı olduğu dava konusu 63 parsel sayılı taşınmazda davalıya satılan hisselerin önalım hakları nedeniyle müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın fiilen taksim edildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.12.2018 tarihli ve 2015/567 Esas, 2018/861 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 18.12.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.10.2019 tarihli ve 2019/487 Esas, 2019/1201 Karar sayılı kararıyla; asıl davada davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 31.10.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.11.2021 tarihli ve 2021/736 Esas, 2021/3350 K sayılı kararıyla; asıl dava yönünden, hükümde davacı adına kayıtlı ve iptaline karar verilen payın miktarının açık ve infaza elverişli şekilde gösterilmediği; birleştirilen dava yönünden ise ilk pay satışına karşı iki yıllık hakdüşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığından sonraki 23.12.2014, 27.02.2015, 11.09.2015 tarihli satışlara karşı da davalının süresinde kullanılmayan önalım hakkı nedeniyle paydaş olacağı ve paydaşa karşı önalım hakkının kullanılamayacağı bu nedenle birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Kısmen Bozmaya Uyma ve Kısmen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden usul ve yasaya uygun bulunan bozma kararına uyulması; birleştirilen dava yönünden ise davanın hak düşürücü süre içinde açılması nedeniyle bozma kararına karşı direnme kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle, bozma ilamına asıl dava yönünden uyulmasına, birleştirilen dava yönünden önceki kararda direnilmesine asıl davada davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde; birleştirilen davanın muvazaalı ve kötü niyetli açıldığını, bu husustaki iddialarının dinlenmediğini, delillerinin toplanmadığını, ilk satışta bedelde muvazaanın söz konusu olduğunu, birleştirilen davanın süresinde açılmadığını, vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını, Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapıldığı halde vekalet ücretine hükmedilmediğini beyan ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
1.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun);
a)"Önalım hakkı sahibi" kenar başlıklı 732 inci maddesi şöyledir:
"Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler. "
b)"Kullanma yasağı, feragat ve hak düşürücü süre" kenar başlıklı 733 üncü maddesi şöyledir:
" Cebrî artırmayla satışlarda önalım hakkı kullanılamaz.
Önalım hakkından feragatin resmî şekilde yapılması ve tapu kütüğüne şerh verilmesi gerekir. Belirli bir satışta önalım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle tâbidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir.
Yapılan satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilir.
Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her hâlde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer."
c)"Kullanılması" kenar başlıklı 734 üncü maddesi ise şöyledir:
"Önalım hakkı, alıcıya karşı dava açılarak kullanılır. Önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hâkim tarafından belirlenen süre içinde hâkimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür.
2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 4 üncü maddesin söyledir:
"(1) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlarla ilgili Yargıtay hukuk daireleri tarafından verilen bozma kararları üzerine mahkemelerce verilen direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir.
(2) Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda bulunan dosyalar, kararına direnilen daireye gönderilir.
(3) Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda bulunan ve 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun geçici 2 nci maddesi uyarınca ilgili daire tarafından incelenen dosyalar, kararına direnilen daireye yeniden gönderilmez.
(4) Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir."
2. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemesinin birleştirilen davaya yönelik direnme kararının 6100 Kanun'un geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Dairemizce incelenmesinde; her ne kadar Dairemizin 30.11.2021 tarihli ve 2021/736 Esas, 2021/3350 Karar sayılı kararıyla Bölge Adliye Mahkemesinin birleştirilen davanın kabulüne ilişkin hükmünün bozulmasına karar verilmiş ise de bu defa yapılan incelemede birleştirilen davanın 4721 sayılı Kanun'un 733 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu anlaşılmış ve asıl davada davacı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2. Ön alım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Paylı mülkiyet nedeniyle doğan önalım hakkı ancak paylı mülkiyet devam ettiği sürece mevcuttur. Önalım hakkı paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda kullanılabilir. Taşınmazın paylılık durumunun herhangi bir nedenle sona ermesi halinde önalım hakkı düşer.
Somut olayda; Dairemizin geri çevirme kararı ile dosyaya eklenen tapu kayıtlarının incelenmesinde, birleştirilen davada davacılar ..., ..., Ceylan Karanfil, ..., ... ve ...'ün dava konusu 63 parsel sayılı taşınmazda paydaşlık durumlarının sona erdiği anlaşılmıştır. Taşınmazda paylılık durumunun herhangi bir nedenle sona ermesi halinde önalım hakkının kullanılamayacağı ve bu durumun önalım hakkını kullanan asıl davada davacı ...'nın payına düşen miktarı değiştireceği gözetilerek yeni oluşan tapu kayıtlarına göre hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre asıl davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti 8.400,00 TL'nin davalıdan alınarak asıl davada davacıya verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.