<div style="text-align: left;"><span style="font-family: Verdana;">Adana Barosu Çevre ve Kentleşme Komisyonu Başkanı Av. Ümit Arif Özsoy, “5 Haziran dünya çevre günü” nedeniyle basın açıklaması yaptı. </span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-family: Verdana;"><b> </b></span></div> <div style="text-align: left;"></div> <div style="text-align: left;"></div> <div style="text-align: left;"></div> <span style="font-family: Verdana;"> <div style="text-align:justify"><b>“YARGIYI HİÇE SAYAN ANLAYIŞLA ÇEVRE SORUNU HALLEDİLMEZ”</b></div> </span><br /> <span style="font-family: Verdana;">Av. Özsoy, 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde gerçekleşen BM Çevre Konferansı’nda “5 Haziran dünya çevre günü” olarak kabul edildiğini anımsatarak, “<b>Ülkemizde çevre günü kutlaması değil , çevreye ilişkin yargı kararlarının yok sayıldığı , uygulanmadığı, insan hayatının , insanın sağlıklı çevrede yaşam hakkının en temel kriterlerinin bile tanınmadığı, bölge halkının kararlara katılımının engellendiği, bir gün olarak anımsanması gerekir.</b> Ülkemizde çevre sorunları bir yaşam sorunu olduğu kadar demokrasi ve hukuk devleti sorunu da halini almıştır. Uluslar arası yükümlülüklerine uymayan, bilimsel raporları kabul etmeyen, yargı kararlarını uygulamayan, yargıyı tahakküm altına alan bir anlayışın çevre sorununu da duyarlı olması beklenemez” dedi</span> <div style="text-align: left;"><span style="font-family: Verdana;"><b> </b></span></div> <div style="text-align: left;"></div> <div style="text-align: left;"></div> <div style="text-align: left;"></div> <span style="font-family: Verdana;"> <div style="text-align:justify"><b>“MEVCUT YÖNETİM ANLAYIŞI ; KATILIMCI DEMOKRASİ YERİNE KENDİ ANLAYIŞINI DİKTE ETTİRMEKTEDİR”</b></div> </span> <div style="text-align: left;"><span style="font-family: Verdana;"> </span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-family: Verdana;">İnsanlığın, insan hakları kavramlarının geldiği son aşamada Çevreye, insan yaşamına, doğal yaşamdaki diğer canlılara yönelik yasal düzenlemeler yapılmasını beklemek bir yana , yetersiz olan mevcut düzenlemeler dahi kaldırılmakta, içi boşaltılmakta , verilen yargı kararlarının uygulanmaması yoluna gidilmekte olduğunu savunan Av. Özsoy, “Çevre,yaşam hakkı açısından geldiği son aşama tam anlamıyla geriye gidiştir <b>Anayasada teminat altına alındığı üzere ; Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkına sahiptir</b>. Gelecek kuşakların da aynı koşullarda bir çevrede yaşamasını güvence altına almak sosyal devletin ve bireylerin temel görevidir. <b>Mevcut yönetim anlayışı ; katılımcı demokrasi yerine kendi anlayışını dikte ettirmektedir. </b>Nitekim 2 sene önce , insanı, yaşamı doğayı demokrasiyi savunan yurttaşlarımızın Taksim Gezi parkında haklı meşru demokratik tepkileriyle sonuçlanmıştır” diye konuştu</span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-family: Verdana;"> </span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-family: Verdana;"><b>“TOMA’YLA, GAZLA BASTIRILDIĞI BİR ÜLKEDE ÇEVRE HAKKININ DİKKATE ALINMAYACAĞI BİR GERÇEKTİR</b>.”</span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-family: Verdana;"> <br /> Sağlıklı çevrede yaşam hakkının , insan hakları, demokrasi kavramları ile bir bütün olduğunu söyleyen Av. Özsoy, “<b>Demokratik kurumları işletilmeyen, temel hak ve özgürlüklerin baskı altına alınan , en temel demokrasi taleplerinin, muhalefetin vatan hainliği, casusluk, suçlamalarıyla sindirilmeye çalışıldığı, basın özgürlüğünün olmadığı , demokratik hakların polis şiddetiyle,TOMA yla, gazla bastırıldığı bir ülkede çevre hakkının dikkate alınmayacağı bir gerçektir</b>. </span></div> <div style="text-align: left;"><span style="font-family: Verdana;"> </span></div> <div style="text-align: left;"></div> <div style="text-align: left;"></div> <div style="text-align: left;"></div> <span style="font-family: Verdana;"> <div style="text-align:justify"><b>İnsan, sosyal devlet odaklı, çevre ve doğa düşüncesini yok sayan bu anlayışla, temel hak ve özgürlükler tehdit altında olan ülkemizde çevreye ilişkin taleplerde baskı altındadır. Ülke manzarası çevre yaşam hakkına yönelik baskılar açısından vahim olduğu kadar demokrasi ,hak ve özgürlükler açısından da vahimdir. 5 Haziran çevre günü kutlaması değil çevreye, yaşama ilişkin bu kötü tablonun anımsanması günü olmaktadır.” dedi</b>.<br /> </div> </span>