Bedelsiz senedi kullanma suçu Türk Ceza Kanununun 156.maddesinde “malvarlığına karşı suçlar” bölümünde düzenlenmiştir. Suçun konusunu, senet borçlusunun ödediği ve ödendiği halde elde kalmış olup da kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi kullanılan senet oluşturmaktadır. Senedin herhangi bir şekilde bu vasfını kaybetmemiş olması gerekmektedir. Buradaki “senet” tabirinin, kambiyo senedi veya bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi belgelemek için imzaladığı her türlü resmi kağıt şeklinde anlaşılması gerekir. Genel olarak senet, bir kişinin kendisi aleyhine delil oluşturmak üzere imzalayıp karşı tarafa verdiği yazılı bir cisimdir. Senet sayesinde, bir bilgi veya düşünce maddi varlık kazanmaktadır.

Senet sözlük anlamına göre, hukuksal bir işlemi saptayan veya bir olayı belgelemek için yazılmış, resmi bir makam tarafından onaylanmış veya kendine karşı delil oluşturulan kimse tarafından imza edilmiş yazılı belgeyi, ya da bir kimsenin ödemeye ya da yapmaya borçlu olduğu şeyi göstermek üzere imzalayıp ilgiliye verdiği belgeyi, ya da borçlunun, belli biçimsel özellikleri olan, borç miktarını ve ödeyeceği tarihi üzerine yazıp imzalayarak alacaklıya verdiği, başkasına devredilebilir yasal belgeyi ifade etmektedir.

Türk Ceza Kanunu anlamında 156. maddede bahsedilen “senet” tabiri, “bono”, “poliçe”, “çek” gibi kambiyo senetleri olabileceği gibi, “alacak” ve “borç” ilişkisini kanıtlayan başkaca senetler de olabilir.

Sadece “bono”, “poliçe”, “çek” gibi kambiyo senetleri veya emre yazılı senetler değil, adi yazılı senetler de bu suçun konusudur.

Doktrinde yer alan tanımlamalara göre senet, belirli bir işlem hakkında tam bir bilgi içeren, bir kişi tarafından kendi aleyhine olacak bir vakıanın, ilerideki delilini oluşturmak için yazıp veya yazdırıp imzaladığı ve karşı tarafa verdiği belgedir.

Senedin oluşması için, senet içeriğinin bir hukukî işlem ile ilgili bilgi vermesi ve imzalanması gerekmektedir. Aksi hâlde belge “senet” niteliğini haiz olmayacaktır. Belgede imza unsurunun bulunması senet niteliğinin oluşması için şarttır.

Diğer yandan belgede yer alan beyanın, mutlaka düzenleyenin aleyhine delil oluşturması amacıyla yapılması gerekmeyip, tamamen tesadüfî bir şekilde de düzenlenebilir. Bu açıdan senette yer alması gereken unsurları taşıyan bir mektup da senet olarak nitelendirilir.

Av. Damla DURMUŞ

--------------------------

Altunç, 2018, s. 242

Ali Parlar, Uygulamada TCK Rehberi, 2015, s.866

Prof.Dr. Mehmet Bahtiyar, Kıymetli Evrak Hukuku, 11.Bası, s.1

Prof.Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Bası, 2.Cilt,  s.2073

Prof.Dr. Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, 7. Baskı, s.637

Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 402

Mehmet Akif Tutumlu, 2000, s.38

Av. Damla Durmuş