T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2023/6852
K. 2023/8655
T. 6.6.2023

SÜREKLİ İŞÇİ KADROSUNA GEÇİRİLEN İŞÇİNİN FARK ÜCRET VE İLAVE TEDİYE ALACAĞI ( Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacaklara 6356 SK 53. Maddesindeki En Yüksek İşletme Kredisi Faizi Uygulanmayacağı/Uygulanması Gereken Kanuni Faiz Türünün Bankalarca Mevduata Uygulanan En Yüksek Faiz Olacağı - Hüküm Altına Alınan İkramiye Alacağına HMK 26 Maddesinde Düzenlenen Taleple Bağlılık İlkesi de Gözetilerek En Yüksek İşletme Kredisi Faizini Geçmemek Üzere Bankalarca Mevduata Uygulanan En Yüksek Faize Hükmedilmesi Gerektiği )

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK ( 6356 SK 53. Maddesindeki En Yüksek İşletme Kredisi Faizi Uygulanmayacağı/Uygulanması Gereken Kanuni Faiz Türünün Bankalarca Mevduata Uygulanan En Yüksek Faiz Olacağı )

HATALI FAİZ BELİRLEMESİ ( Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacaklara 6356 SK 53. Maddesindeki En Yüksek İşletme Kredisi Faizi Uygulanmayacağı/Uygulanması Gereken Kanuni Faiz Türünün Bankalarca Mevduata Uygulanan En Yüksek Faiz Olacağı - Hüküm Altına Alınan İkramiye Alacağına HMK 26 Maddesinde Düzenlenen Taleple Bağlılık İlkesi de Gözetilerek En Yüksek İşletme Kredisi Faizini Geçmemek Üzere Bankalarca Mevduata Uygulanan En Yüksek Faize Hükmedileceği )

KHK-375/Geç.m.23

4857/m.22,32,34

6356/m.39,53

6100/m.26

ÖZET: Uyuşmazlık, 696 Sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin ücretinin kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre tespiti ile talep edilen fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının bulunup bulunmadığı ile hükmedilen faiz oranı hususundadır.

696 Sayılı KHK ile 375 Sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemektedir. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri, 6356 Sayılı Kanun'da öngörülen toplu iş sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu iş sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle belirtilen toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara 6356 Sayılı Kanun'un 53. maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmaz. Uygulanması gereken kanuni faiz türü; bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizdir. Şu hâlde hüküm altına alınan ikramiye alacağına, 6100 Sayılı Kanun'un 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR : I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 Sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir ... fazlası olarak ödendiğini, kadroya geçerken toplu iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir ... fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, 696 Sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, davacının ücretinin düşürülmesi gibi bir uygulama söz konusu olmadığından dava konusu alacaklara hak kazanamayacağını, ayrıca talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir ... fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu, buna karşın 01.01.2019 tarihinde davacının 31.12.2018 tarihindeki ücretine sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesindeki Yüksek Hakem Kurulu kararında belirtilen %4 oranındaki ücret zammının uygulandığı gerekçesiyle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara göre davacının fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacağı taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretinin 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan toplu iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, bu durumda işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşacağını ve ücretlerin fahiş bir hâl alacağını, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücreti korunarak bunun üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretin düşürülmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar Mahkemece hüküm altına alınan alacak miktarı karar tarihindeki istinaf başvuru sınırının altında ise de verilen hükmün dava tarihi itibarıyla hâlen çalışmakta olan davacı işçinin aylık ücretinin ileriye etkili şekilde belirlenmesine yönelik olduğundan kesin nitelikte bulunmadığı bu nedenle davalı tarafın istinaf talebinin esastan incelemeye alındığı belirtilerek, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, dava konusu fark alacakların hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davacının 01.01.2019-31.12.2020 ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmelerinin uygulanması yönünde talebi olmadığı gibi, 05.02.2021 olan arabuluculuk son tutanak tarihinin 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin imza tarihi olan 08.09.2021 tarihinden daha önceki bir tarih olduğu, bu nedenle bu toplu iş sözleşmesi hükümlerinin davada uygulanma imkânı olmadığı, davacının talep ettiği alacakların hesaplamasının toplu iş sözleşmesi ile Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan çerçeve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yapılması gerektiği, buna göre davacının 2021 yılı ücretinin asgari ücretin toplu iş sözleşmesinde yazılı ... fazlası üzerinden ödeneceği gözetilerek 2021 yılında davacıya ödenmesi gereken günlük brüt ücret belirlenerek, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu üzerinden talep konusu alacakların yeniden hesaplama yapılmak suretiyle hüküm altına alındığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 Sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin ücretinin kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre tespiti ile talep edilen fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının bulunup bulunmadığı ile hükmedilen faiz oranı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesiyle 369. maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 . maddeleri, 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34. maddeleri, 696 Sayılı KHK ile 375 Sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. madde, 6772 Sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2. Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 696 Sayılı KHK ile 375 Sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemektedir. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri, 6356 Sayılı Kanun'da öngörülen toplu iş sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu iş sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle belirtilen toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara 6356 Sayılı Kanun'un 53. maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmaz. Uygulanması gereken kanuni faiz türü; bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizdir. Şu hâlde hüküm altına alınan ikramiye alacağına, 6100 Sayılı Kanun'un 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı Kanun'un 370 . maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin ikramiye alacağına dair alt bendinde yazılı olan "6356 Sayılı Kanun'un 53. maddesine göre bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka işletme kredisi faiziyle" ibaresinin çıkartılarak, yerine; "en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.06.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır