Denetimin Konusu ve Kapsamı

Ortaklığın veya topluluğun finansal tablolarının, konsolide tablolarının ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporlarının denetimi bağımsız denetim kapsamındadır. Bu denetim kapsamına envanterler ve ortaklığın muhasebesinin denetimi de girmektedir. Denetime tabi olduğu hâlde, denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmünde olacaktır.

Şirketin veya topluluğun finansal tabloları ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun, denetleme raporunun sunulmasından sonra değiştirilmesi söz konusu olmuşsa ve bu değişiklik denetleme raporlarını etkileyebilecek nitelikteyse, finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu yeniden denetlenir. Bu yeniden denetleme ve sonucu da raporda özel olarak açıklanmalıdır. Denetçi görüşünde de yeniden denetlemeyi yansıtan uygun eklere yer verilmelidir.

Denetçinin Yükümlülükleri

1-Türkiye Denetim Standartlarını Sağlama Yükümlülüğü

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 397/1 uyarınca denetime tabi olan anonim şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi tarafından Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenmelidir.

Bununla birlikte TTK 398/1 gereğince bu denetim denetçilik mesleğinin gerekleriyle etiğine uygun bir şekilde ve özenle gerçekleştirilmeli ve malvarlıksal ve finansal durumunun dürüst resim ilkesine uygun olarak yansıtılıp yansıtılmadığını, yansıtılmamışsa sebeplerini, dürüstçe belirtecek şekilde yapılmalıdır.

2- TTK’da Yer Alan Esaslar Çerçevesinde Rapor Yazılması ve Raporun Teslimi

Denetçi, yapılan denetimin türü, kapsamı, niteliği ve sonuçları hakkında, gereken açıklıkta, anlaşılır, basit bir dille yazılmış ve geçmiş yılla karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, finansal tabloları konu alan bir rapor düzenlemelidir.

Denetçi ayrıca denetim raporunun esas bölümünde;

-Defter tutma düzeninin, finansal tabloların ve topluluk finansal tablolarının, kanun ile esas sözleşmenin finansal raporlamaya ilişkin hükümlerine uygun olup olmadığını

-Yönetim kurulunun denetçi tarafından denetim kapsamında istenen açıklamaları yapıp yapmadığı ve belgeleri verip vermediğini açıkça ifade etmelidir.

Bununla birlikte finansal tablolar ile bunların dayanağı olan defterlerin;

-Öngörülen hesap planına uygun tutulup tutulmadığı,

-Türkiye Muhasebe Standartları çerçevesinde, şirketin malvarlığı, finansal ve kârlılık durumunun resmini gerçeğe uygun olarak ve dürüst bir şekilde yansıtıp yansıtılmadığı da belirtilmelidir.

Denetçinin raporunu imzalaması ve sonrasında yönetim kuruluna sunması sonucu bu yükümlülüğü tamamlanmış olur.

3- Risklere İlişkin Komite Kurulmuşsa Raporlamasının Sağlanması

TTK 378 uyarınca denetçinin risklerin erken saptanması ve yönetimi amacıyla bir komite kurulup kurulmadığını; kurulmuşsa bu komitenin faaliyetleri, uygulamalar ve açıklamaları ile ilgili bir rapor düzenlemek ve denetim raporuyla birlikte yönetim kuruluna verme yükümlülüğü de bulunmaktadır.

Bununla birlikte TTK 398/4 uyarınca denetçi, yönetim kurulunun şirketi tehdit eden veya edebilecek nitelikteki riskleri zamanında teşhis edebilmek ve risk yönetimini gerçekleştirebilmek için 378 inci maddede öngörülen sistemi ve yetkili komiteyi kurup kurmadığını, böyle bir sistem varsa bunun yapısı ile komitenin uygulamalarını açıklayan, ayrı bir rapor düzenlemeli bu denetim raporuyla birlikte, yönetim kuruluna sunmalıdır. Bu raporun esasları da Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca belirlenmektedir.

4-Sır Saklamadan Doğan Sorumluluk

Denetçiler ve özel denetçiler ile birlikte bunların yardımcıları ile denetleme yapmasına yardımcı olan temsilcileri, denetimi dürüst ve tarafsız bir şekilde yapmak ve sır saklamakla da yükümlüdürler. Faaliyetleri sırasında öğrenilen bilgiler, denetleme ile ilgili olan iş ve işletme sırları izinsiz olarak kullanılamaz. Kasten veya ihmal ile bu yükümlerini ihlal edenler şirkete ve zarar verdikleri takdirde bağlı şirketlere karşı sorumlu olacaklardır.

Denetçinin Hukuki Sorumluluğu

Şirketin ve şirketler topluluğunun yılsonu ve konsolide finansal tablolarını, raporlarını, hesaplarını denetleyen denetçi ve özel denetçiler; kanuni görevlerinin yerine getirilmesinde kusurlu hareket ettikleri takdirde hem şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarar dolayısıyla sorumlu olacaklardır.

Ortaklığın Yükümlülükleri

1-Denetim Çalışmaları İçin Gerekli Bilgi ve Belgeleri Sağlama:

Şirketin yönetim kurulunun ibraz yükümlülüğü söz konusudur. Finansal tablolar ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun düzenlettirip onaylayarak, gecikmeksizin, denetçiye verilmesi şarttır. Şirketin yönetim kurulu, şirketin defterlerinin, yazışmalarının, belgelerinin, varlıklarının, borçlarının, kasasının, kıymetli evrakının, envanterinin incelenerek denetlenebilmesi için denetçiye gerekli tüm imkânları sağlamalıdır.

Ayrıca konsolide finansal tabloları çıkarttırmakla yükümlü olan şirketin yönetim kurulu, konsolide finansal tabloları denetleyecek denetçiye; topluluğun finansal tablolarını, topluluk yıllık faaliyet raporunu, münferit şirketin finansal tablolarını, şirketlerin yönetim kurullarının yıllık faaliyet raporlarını, bir denetim yapılmış ise ana şirketin ve yavru şirketlerin denetim raporlarını vermek zorundadır.

Bu yükümlülükler yerine getirilmediği ve kusurun meydana gelmesi durumunda TTK 553 uyarınca sorumluluklarına gidilebilecektir.

2-Denetim Ücretini Ödeme

Bağımsız Denetim Yönetmeliği’nde “Bağımsızlığı zedeleyen veya ortadan kaldıran bazı durumlar” kapsamında ele alınan hususlardan bir tanesi md. 22/3-b’de yer alan geçmiş yıllara ilişkin denetim ücretinin, geçerli bir nedene dayanmaksızın, denetlenen işletme tarafından ödenmemesidir. Dolayısıyla ortaklığın denetime ilişkin borcunu zamanında ödemesi gerektiği kanaatine varılmaktadır.

Ücretin ne şekilde belirleneceği TTK’da yer almamakla birlikte Bağımsız Denetim Yönetmeliği md. 32/1 uyarınca denetimin bağımsızlığını, tarafsızlığını ve kalitesini sağlayacak şekilde belirlenmelidir. Ayrıca denetlenen işletmeye ilgili mevzuat uyarınca izin verilen hizmetlerin sağlanması durumunda denetim ücreti bundan etkilenmeyecektir.

Ortaklığın Hukuki Sorumluluğu

Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacaklardır.

Bununla birlikte kontrol dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumluluk söz konusu olmayacaktır.

Teselsül

Birden çok kişinin aynı zararı tazminle yükümlü olması durumunda bunlardan her biri, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zarar şahsen kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olacaktır.

Davacılar birden çok sorumlu kişiyi zararın tamamı için birlikte dava edebileceklerdir ve hâkimin aynı davada her bir davalının tazminat borcunu belirlemesini isteyebileceklerdir

Zamanaşımı

Sorumlulara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğramaktadır. Bu fiilin cezayı gerektirip Türk Ceza Kanunu’na göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunması durumunda tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanacaktır.

Sonuç

Bağımsız denetimin şirketlerin işleyişi ve dolayısıyla ekonomiye dair katkısının önemi aşikardır. Gerekli standartlara uygun yapılması, yatırımcıların ve şirketin korunması açısından da büyük bir ihtiyaçtır. Bu noktada bağımsız denetimimin tarafsız ve sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için hem denetçilerin hem ortaklık yetkililerinin yükümlüklerini yerine getirmeleri önem arz etmekte olup kanun ve yönetmelikler çerçevesinde sorumluluklarının ve buna bağlı yaptırımların belirlenmiş olması da süreçlerin işleyişi açısından oldukça yararlı olmaktadır.

Av. Lara Banu EKER