GÜNDEM

Avukatlar, Kaymakamlıktaki 'çanta araması' uygulamasını yargıya taşıdı

İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu (İMAG), Maltepe Kaymakamlığı’nda avukatlara yönelik uygulanan çanta araması nedeniyle önemli bir dava süreci başlattı. İMAG adına Av. Kani Çolak ile Av. Muhammed Emin Çoğalan tarafından, İçişleri Bakanlığı aleyhine arama işleminin iptali talebiyle İstanbul İdare Mahkemesi’nde dava açıldı.

Abone Ol

Dava dilekçesine göre, uzun süredir Maltepe Kaymakamlığı’na girişlerde avukatların çantaları X-ray cihazından geçirilmek suretiyle aranıyor. Avukat Kani Çolak ve Avukat Muhammed Emin Çoğalan tarafından, bu uygulamanın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle hem kaymakamlığa hem de İçişleri Bakanlığı’na başvuru yapılmasına rağmen idare herhangi bir yanıt vermedi. Sessiz kalınması üzerine işlemin zımnen reddedildiği kabul edilerek yargı yoluna gidildi.

“Avukatın çantası aranamaz” – Avukatlık Kanunu m.58 vurgusu

Dilekçede, uygulamanın hem Avukatlık Kanunu’na hem de Ceza Muhakemesi Kanunu’na açıkça aykırı olduğu belirtildi. Avukatın üzerinin aranmasına ilişkin özel düzenlemelerin bulunduğuna dikkat çekilerek, Avukatlık Kanunu m.58 uyarınca;

* Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı,

* Suçüstü hali dışında

avukatın üzerinin aranamayacağı hatırlatıldı.

Av. Kani Çolak ve Av. Muhammed Emin Çoğalan, bu hükmün kanuni bir güvence olduğunu ve yönetmelik, genelge veya idari talimat gibi alt düzenlemelerle genişletilemeyeceğini vurguladı.

Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları da dosyada

Dilekçede, hem Anayasa Mahkemesi’nin İdris Taniş kararı (2018/21866) hem de Danıştay 8. Dairesinin 2010/5626 E. 2010/6024 K. sayılı emsal kararı ayrıntılı şekilde aktarıldı. Bu kararlarda avukatların üzeri ve çantasının aranmasına ilişkin sınırların kanunla çizildiği, idarenin bu sınırı genişletemeyeceği belirtildi.

Özellikle AYM’nin Taniş kararında, kanuni dayanak olmaksızın avukat çantasının X-ray cihazından geçirilmesi nedeniyle verilen idari cezanın özel hayata saygı hakkı ve kanunilik ilkesini ihlal ettiği tespitine dikkat çekildi.

“Yönetmelik avukatı kapsamaz” denilerek arama yetkisine karşı çıkıldı

İdarenin uygulamada dayanak gösterdiği Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 25. maddesinin, avukatların üzeri ve eşyasının aranmasına hukuki dayanak oluşturamayacağı ifade edildi.

Dilekçede şu tespitlere yer verildi:

* Yönetmeliğin düzenlediği arama yetkisi avukatlar için uygulanabilir değildir.

* Avukatların sır saklama yükümlülüğü, çanta ve belgelerine yönelik özel koruma gerektirir.

* Kanunda öngörülmeyen bir sınırlama yönetmelikle getirilemez.

* Avukatın çantasının aranması, hem meslek onurunu hem savunma görevini zedeler.

“Kanunsuz emir niteliğinde uygulama” değerlendirmesi

Dava dilekçesinde, kaymakamlıktaki çanta arama uygulamasının, Anayasa m.137 kapsamında “kanunsuz emir” niteliği taşıdığı ileri sürüldü. Arama için yeterli kanuni dayanak bulunmadığından, uygulamanın sürdürülmesinin TCK m.120’deki “haksız arama” suçuna dahi konu olabileceği belirtildi.

“Bu sadece bir güvenlik uygulaması değil, savunma hakkının korunması meselesidir”

İMAG, bu davanın yalnızca bireysel bir başvuru olmadığını, avukatlık mesleğinin bağımsızlığı ve savunma hakkının dokunulmazlığı açısından önem taşıdığını belirtti. Avukatların yargının kurucu unsurlarından biri olduğunun altı çizilirken, kaymakamlık girişlerinde uygulanan bu aramanın yargı mensupları arasındaki eşitliğe de aykırı olduğu vurgulandı.

İptal talep edildi

Dava dilekçesinde, zımni ret işleminin iptali ile hukuka aykırı arama uygulamasının kaldırılması talep edildi.