TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

OSMAN BAYDEMİR BAŞVURUSU (3)

(Başvuru Numarası: 2018/10290)

 

Karar Tarihi: 8/2/2023

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Mustafa İlhan ÖZTÜRK

Başvurucu

:

Osman BAYDEMİR

Vekili

:

Av. Serdar ÇELEBİ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, bir siyasetçi olan başvurucunun kullandığı ifadeler nedeniyle hakaret suçundan cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

2. 3/11/2012 tarihinde Diyarbakır'da Özgür Yaşam İçin Vicdan Buluşması adıyla açık hava toplantısı yapılmak üzere Diyarbakır Valiliğinden (Valilik) izin talep edilmiştir. Valilik, 1/11/2012 tarihli kararıyla il merkezinde 3/11/2012 tarihinde gerçekleştirilmek istenen her türlü toplantı, gösteri yürüyüşü, eylem ve etkinlikleri yasakladığını açıklamıştır.

3. Açıklama sonrasında, içerisinde olay tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olan başvurucunun da olduğu bir grup Valilik binası önünde toplanmıştır. Emniyet görevlilerinin milletvekili olmayan kişilerin bahçe dışına çıkması yönünde yapmış oldukları uyarı üzerine başvurucu, emniyet görevlilerine hitaben "Allah belanızı versin, Allah belanızı versin, Allah belanızı versin, faşistler, Allah belanızı versin, Allah sizi yok etsin, şerefsizler, alçaklar, faşistler" şeklinde sözler sarf etmiştir.

4. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) başvurucu hakkında soruşturma başlatmış ve 21/11/2016 tarihli iddianame ile başvurucunun hakaret suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açmıştır.

5. Yargılamayı yapan Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi (Mahkeme) 5/10/2017 tarihinde başvurucunun hakaret suçundan 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.

6. Başvurucunun istinaf talebi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi 23/3/2018 tarihinde verdiği kararda, Mahkemenin kararını kaldırmış ise de sonuç cezada herhangi bir değişiklik yapmamış ve karar kesinleşmiştir.

7. Başvurucu, nihai kararı 26/3/2018 tarihinde öğrendikten sonra 16/4/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucu, olay günü valilik binasına girişine izin verilmemesi, parti il başkanının emniyet güçleri tarafından darp edilmesi nedeniyle anılan sözleri sarf ettiğini iddia etmiştir.

10. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi şöyledir:

"Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır."

11. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."

12. Anılan Anayasa ve Kanun hükümlerine göre bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup bu ödevin ihmal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir. Bu nedenle temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine ilişkin iddiaların öncelikle derece mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).

13. Başvuru yollarının tüketilip tüketilmediği ilke olarak Anayasa Mahkemesine başvurunun yapıldığı tarihteki duruma bakılarak değerlendirilir. Ancak Anayasa Mahkemesi bazı durumlarda bireysel başvuru yapıldıktan sonra oluşturulan yeni başvuru yollarının tüketilmesi gerektiğine de karar verebilir. Özellikle belli konulardaki sorunlara çözüm bulmak amacıyla sonradan oluşturulmuş bir yol söz konusu ise ikincillik ilkesi, o konudaki temel hak ve özgürlüklerin ihlali iddialarının -bu yol vasıtasıyla- öncelikle idari ve yargısal makamlarca değerlendirilmesine imkân tanınmasını gerekli kılabilir (bazı değişikliklerle bkz. Sait Orçan, B. No: 2016/29085, 19/7/2017, § 35).

14. Bireysel başvuru yapıldıktan sonra yeni bir başvuru yolunun oluşturulması hâlinde Anayasa Mahkemesi söz konusu başvuru yolunun düzenleniş şekli itibarıyla ulaşılabilir olup olmadığını, ihlal iddiaları yönünden makul bir başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama niteliğini haiz olup olmadığını değerlendirir. Somut olayda 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 29. maddesi ile 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 286. maddesine eklenen (3) numaralı fıkra kapsamındaki suçlarla ilgili olarak daha önce bölge adliye mahkemeleri ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar bakımından sonradan temyiz kanun yolu açılmış olup açılan temyiz kanun yolunun ulaşılabilir olmadığı ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunmadığı söylenemez. Sonradan açılan bu yol, usul hukukundaki temyiz kanun yolunun başvuru süresi ve belli sınırda kalan cezalar açısından genişletilmiş şekli olup anılan başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı açıktır (Mehmet Ayçilek, B. No: 2018/14603, 10/12/2019, §§ 29-31).

15. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 8/2/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.