TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

A. S. BAŞVURUSU (3)

(Başvuru Numarası: 2019/16653)

 

Karar Tarihi: 11/7/2023

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Muzaffer KORKMAZ

Başvurucu

:

A.S.

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, hükümlü hakkında disiplin cezası verilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucunun da aralarında bulunduğu hükümlüler hakkında infaz koruma memurlarınca gerçekleştirilen sayıma karşı çıktıkları gerekçesiyle disiplin soruşturması başlatılmıştır. Disiplin Kurulu, başvurucunun sayım yapılmasına karşı çıkmak fiilini işlediğini belirterek 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 43. maddesi uyarınca üç ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma disiplin cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.

3. Başvurucu; sayımın yapıldığı odada beklediğini ve sayım yapılmasını engellemediğini belirterek söz konusu işleme karşı Manisa İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) şikâyet dilekçesi sunmuştur. Başvurucunun itirazı İnfaz Hâkimliği tarafından kabul edilmiş ve Disiplin Kurulu kararı iptal edilmiştir. İnfaz Hâkimliği kararında; kamera kayıtlarına göre hükümlülerin sayıma karşı çıkmak gibi bir eylemlerinin bulunmadığı, sayım için gelen infaz koruma memurlarına herhangi bir direniş göstermedikleri ifade edilmiştir.

4. Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Hâkimliği kararına itiraz etmiştir. İtirazı inceleyen Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi (Ağır Ceza Mahkemesi), İnfaz Hâkimliği kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına ve Disiplin Kurulu kararının onanmasına kesin olarak karar vermiştir. Nihai karar 25/4/2019 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir. Başvurucu 8/5/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

5. Komisyon tarafından başvurucunun bu kararda incelenen şikâyeti haricindeki diğer iddialarının kabul edilemez olduğuna, karara konu olan iddianın kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin ise Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

6. Ödeme gücünden yoksun olduğunu belirten başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013).

7. Başvurucu; sayım yapılmasını engelleme gibi bir amaç taşımadığını, verilen ceza nedeniyle ailesiyle görüşemediğini ve itirazlarının ilgili mahkemelerce karşılanmadığını belirterek haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Bakanlık görüşünde, Anayasa Mahkemesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatlarına yer verilmiş ve olayın somut koşulları dikkate alınarak anılan içtihatlar ışığında inceleme yapılmasının uygun olacağı ifade edilmiştir.

8. Başvuru, aile hayatına saygı hakkı kapsamında incelenmiştir.

9. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

10. Ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma şeklindeki disiplin cezasıyla cezalandırılan başvurucunun aile hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin dayanağı olan 5275 sayılı Kanun'un 43. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve infaz kurumunun güvenliğinin ve düzeninin sağlanmasına yönelik meşru amacın bulunduğu açıktır. Bu belirlemenin ardından müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapılacaktır.

11. Anayasa’nın 19. maddesi gereği hükümlü ve tutukluların özel ve aile hayatına birtakım sınırlamaların getirilmiş olması, hukuka uygun olarak ceza infaz kurumunda tutulmanın kaçınılmaz ve doğal bir sonucudur. Bu bağlamda idarenin tutuklu ve hükümlülerin özel ve aile hayatına müdahale konusunda takdir yetkisinin daha geniş olduğu gözetilmelidir. Burada mühim olan ceza infaz kurumunun güvenliğinin sağlanması amacı ile hükümlünün özel ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı arasında adil bir dengenin sağlanmış olmasıdır (Mehmet Koray Eryaşa, B. No: 2013/6693, 16/4/2015, § 89; Ahmet Çilgin, B. No: 2014/18849, 11/1/2017, § 32). Başvuru konusu olay bakımından müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığı incelenirken derece mahkemelerinin kararlarında ortaya konulan gerekçeler değerlendirilmeli ve müdahaleyi doğuran gerekçelerin inandırıcı bir şekilde ortaya konulup konulmadığına ve müdahalenin ölçülülük ilkesine uygun olup olmadığına bakılmalıdır (Beşir Doğan, B. No: 2013/2335, 15/12/2015, § 44; Emre Sönmez, B. No: 2019/890, 13/1/2022, §§ 44, 45).

12. Somut olayda başvurucu, sayımı engelleyici bir tutum içinde bulunmadığını derece mahkemeleri önünde ileri sürmüştür. İnfaz Hâkimliği kararında da kamera kayıtlarına dayanılarak başvurucu ve diğer hükümlülerin sayıma karşı çıkmak gibi bir eylemlerinin bulunmadığı, sayım için gelen infaz koruma memurlarına herhangi bir direniş göstermedikleri ifade edilmiştir. Ağır Ceza Mahkemesi kararında ise İnfaz Hâkimliğinin kamera kayıtlarına istinaden yaptığı tespite dair herhangi bir değerlendirme yapılmamış ve İnfaz Hâkimliği kararının usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek ilgili idari kurulca verilen karar hukuka uygun bulunmuştur. Buna göre Disiplin Kurulu ve Ağır Ceza Mahkemesinin kararlarında başvurucunun itirazlarına ilişkin olarak müdahalenin haklılığını gösterecek şekilde ikna edici gerekçeler ortaya konulduğunu söylemek güçtür. Bu hususlarla birlikte alt sınır olan bir aylık süreden uzaklaşılarak verilen disiplin cezasının süresi de dikkate alındığında başvurucunun aile hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.

13. Açıklanan gerekçelerle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

14. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve 25.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

15. Disiplin cezasının infazının tamamlandığı dikkate alındığında ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.

16. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 18.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Başvurucuya net 18.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Manisa İnfaz Hâkimliği (E.2019/71, K.2019/687) ve Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi (2019/587 D.İş) ile Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 11/7/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.