TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
...BANK A.Ş. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2019/23527) |
|
Karar Tarihi: 12/1/2023 |
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
|
|
Selahaddin MENTEŞ |
|
|
İrfan FİDAN |
|
|
Muhterem İNCE |
Raportör |
: |
Mehmet Yavuz YAŞAR |
Başvurucu |
: |
...bank Anonim Şirketi |
Vekili |
: |
Av. |
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, kesilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada karar düzeltme talebinin süre aşımından reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, bankacılık faaliyeti sürdüren bir anonim şirkettir.
3. Türkiye'de faaliyet gösteren bankaların mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerine ilişkin faiz oranı, ücret ve komisyonların birlikte belirlenmesi konusunda anlaşma ve/veya uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesine aykırı davranıp davranmadıkları konusunda soruşturma başlatılmıştır.
4. Yapılan soruşturma sonucu, başvurucu şirket hakkında 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle 40.516.057,50 TL idari para cezası uygulanmasına Rekabet Kurulunun (Kurul) 8/3/2013 tarihli işlemi ile karar verilmiştir.
5. Anılan Kurul kararının iptali istemiyle Ankara 2. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) açılan dava 20/2/2015 tarihli kararla reddedilmiştir. Başvurucu şirket tarafından yapılan temyiz talebini inceleyen Danıştay Onüçüncü Dairesi (Daire) 16/12/2015 tarihli hüküm ile Mahkeme kararını onamıştır.
6. Başvurucu şirket tarafından Daire kararına karşı yapılan karar düzeltme başvurusunu inceleyen Mahkeme 19/1/2017 tarihli kararıyla süre aşımı nedeniyle karar düzeltme isteminin reddine karar vermiştir.
7. Bu karara karşı yine başvurucu şirket tarafından yapılan temyiz başvurusunda Daire, temyiz isteminin reddine ve mahkeme kararının onanmasına 21/5/2019 tarihinde kesin olarak karar vermiştir.
8. Nihai karar, başvurucu vekiline 11/6/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
9. Başvurucu 10/7/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
10. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
11. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
12. Başvurucu, idari para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın hukuka aykırı olarak reddedildiğini ve aynı soruşturma kapsamında bulunan şirketler tarafından açılan davalarda lehe kararlar çıktığını ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca Danıştay kararına ilişkin tebligatın usulsüz olduğunu, vekilin kendisine tebliğ edilmediğini, tebligat alındısında da muhatabın adresinde bulunmadığına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediğini belirterek adil yargılanma ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini savunmuştur.
13. Anayasa Mahkemesi, daha önce başvurucunun avukatı tarafından Yargıtay kararının UYAP üzerinden okunduğu tarihte bireysel başvuruya ilişkin nihai karardan haberdar olunduğu ve bu doğrultuda bireysel başvuru süresinin nihai kararın okunduğu tarihten itibaren işlemeye başladığının kabul edilmesi gerektiği sonucuna varmıştır (Hüseyin Aşkan, B. No: 2017/15649, 21/7/2020, §§ 18-31).
14. Somut olayda UYAP evrak işlem kütüğü üzerinden yapılan incelemede, 21/5/2019 tarihli nihai kararın başvurucuyu yargılamada temsil eden avukatlardan Av. E. E. tarafından 31/5/2019 tarihi saat 13.29’da açılarak okunduğu tespit edilmiştir.
15. 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 34. maddesine göre avukatlar yüklendikleri görevleri özen içinde yerine getirmekle yükümlüdür. 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 506. maddesinin (2) numaralı fıkrasında vekilin üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle yürütmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Aynı maddenin (3) numaralı fıkrasına göre de vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır. Bu sebeple vekilin hafif kusuru da özen yükümlülüğüne aykırılık oluşturur. Dolayısıyla avukatın kendisine tevdi edilen işle ilgili gelişmelerden müvekkilini bilgilendirmesi özen yükümlülüğünün kapsamına dâhildir. Dolayısıyla bireysel başvuru için öngörülen sürenin başvurucu vekilinin nihai kararı öğrendiği tarihten itibaren başlatılması gerekir.
16. Sonuç olarak bireysel başvuru konusu yargılama sürecine ilişkin nihai karardan 31/5/2019 tarihinde haberdar olduğu anlaşılan başvurucunun, otuz günlük bireysel başvuru süresinin son günü olan 1/7/2019 tarihinden sonra, 10/7/2019 tarihinde gerçekleştirdiği bireysel başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 12/1/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.