TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

M. K. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/34832)

 

Karar Tarihi: 23/5/2023

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Hüseyin MECEK

Başvurucu

:

Vekili

:

Av. Emre AKARYILDIZ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, tutuklu olan başvurucunun mektuplarının Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne kaydedilmesine karşı infaz hâkimliğine yapılan şikâyetin görev yönünden reddedilmesi nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olma suçundan ceza infaz kurumunda tutuklu olarak bulunmaktadır.

3. Başvurucu, mektuplarının hiçbir yasal düzenlemeye dayanmadan ceza infaz kurumu tarafından Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) kaydedilmesi uygulamasına son verilmesi için 19/7/2019 tarihinde infaz hâkimliğine şikâyette bulunmuştur. İnfaz hâkimliği; mektup ve faksların taranarak UYAP'a kaydedilmesinin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün (CTE) 10/10/2016 ve 1/3/2017 tarihli yazıları doğrultusunda gerçekleştirildiği, CTE’nin işlemlerine karşı idari yargı yolunda dava açılması gerektiğinden dilekçenin görev yönünden reddine karar vermiştir. Bu karara karşı başvurucunun yaptığı itiraz, ağır ceza mahkemesince 17/9/2019 tarihinde kesin olarak reddedilmiştir.

4. Başvurucu, nihai hükmü 30/9/2019 tarihinde öğrendikten sonra 15/10/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvurucu, 6/2/2023 tarihinde tahliye edilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

7. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

8. Başvurucu; mektupların UYAP'a süresiz şekilde kaydedilmesinin CTE yazısı dışında yasal bir dayanağının bulunmadığını, müdahalenin demokratik toplumda gereklilik ve orantılılık koşullarını taşımadığını ileri sürmüştür. Başvurucu 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca infaz hâkimliğinin görevi kapsamında kalan ceza infaz kurumu uygulamasına karşı yaptığı şikâyetin idari yargı yerinin görevli olduğundan bahisle reddedildiğini belirterek haberleşme hürriyeti, özel hayata saygı hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Bakanlık görüşünde; başvurucunun başvuru tarihi itibarıyla UYAP'ta kendisine gelen ve giden hiçbir mektup bulunmadığından mağdur sıfatını taşımadığı gerekçesiyle kişi bakımından yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği dile getirilmiştir. Bakanlık, başvurunun esası hakkında ise mevzuat ve konuyla ilgili içtihada yer vererek Anayasa Mahkemesince karar verilirken bunların dikkate alınması gerektiğini ifade etmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

9. Başvuru, özel hayata saygı hakkı ve haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmiştir.

10. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar" kenar başlıklı 46. maddesinin (1) numaralı fıkrasında bireysel başvurunun ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda Onur Doğanay (B. No: 2013/1977, 9/1/2014, § 42) kararında bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için başvuruya konu edilen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden başvurucunun güncel bir hakkı nedeniyle kişisel olarak ve doğrudan etkilenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu çerçevede bu üç temel ön koşulun birlikte bulunması ve ortaya çıkan sonuç nedeniyle başvurucunun mağdur olduğunu ileri sürmesi gerektiği vurgulanmıştır.

11. Bu ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde başvurucu her ne kadar mektupların UYAP'a kaydedilmesinden yakınmakta ise de Bakanlık görüşündeki bilgilere göre başvurucunun Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptığı 15/10/2019 tarihi itibarıyla UYAP üzerinde adına kayıtlı bir mektubunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Başvurucu Bakanlığın görüşüne cevap vermediği gibi bireysel başvuru öncesinde mektuplarının UYAP'a kaydedildiğini de ortaya koymamıştır. Dolayısıyla başvuru tarihi itibarıyla başvurucunun kamusal bir işlem ve eylemden doğrudan ve kişisel olarak etkilenmediği anlaşıldığından mağdur statüsünün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

12. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin kişi yönünden yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Başvurunun kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 23/5/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.