TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ERCAN NARMAN VE MEMET NARMAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/10210)

 

Karar Tarihi: 16/3/2023

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Yüksel GÜNARSLAN

Başvurucular

:

1. Ercan NARMAN

 

 

2. Memet NARMAN

Başvurucular Vekili

:

Av. Mahmut KAÇAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza davasında başvurucuların (sanıkların) hazır bulunma talebi reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya uzaktan katılımlarının sağlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Komisyon; duruşmada hazır bulunma hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan hakka ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Patnos Cumhuriyet Başsavcılığı, tasarlamak suretiyle kasten öldürme ve tasarlamak suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs etme suçlarından cezalandırılması talebiyle başvurucular hakkında iddianame düzenlemiştir. Anılan iddianamede başvurucularla birlikte toplam on beş şüpheliye muhtelif suçlar isnat edilmiştir.

4. İddianamenin kabulü sonrasında Patnos Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülen yargılamada 19/10/2015 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda duruşmanın 31/12/2015 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvurucular duruşmanın ilk 11 oturumuna tutuklu olarak bulundukları Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılmıştır. Başvurucular müdafii duruşmanın 5., 6., 8., 10. ve 11. oturumlarında SEGBİS uygulamasına itiraz ederek sanıkların duruşmada bizzat hazır edilmelerini talep etmiştir. İlgili duruşma tutanağı içeriklerinden Mahkemenin bu yöndeki taleplere ilişkin herhangi bir değerlendirme yapmadığı ancak başvurucuların duruşmanın 9/5/2017 tarihli 12. oturumunda bizzat hazır edilmelerine karar verdiği anlaşılmaktadır. Başvurucular anılan oturuma bizzat katılarak kendilerine yöneltilen isnatlara ilişkin savunma yapmıştır. Söz konusu oturumda sanık savunmalarının alınması dışında esaslı bir işlem yapılmamıştır.

6. Yargılamanın devamında Mahkeme, başvurucuların duruşmaya katılımlarını SEGBİS vasıtasıyla sağlamıştır. Duruşmanın 18/7/2017 tarihli 15. oturumunda başvurucuların isnat edilen suçlardan muhtelif hapis cezalarıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

7. Hüküm, istinaf ve temyiz kanun yolu denetiminden geçerek 12/11/2019 tarihinde kesinleşmiştir.

8. Başvurucular, nihai hükmü 9/2/2020 tarihinde öğrendikten sonra 4/3/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucular; duruşmaya bizzat katılma isteklerini defalarca belirtmiş olmalarına rağmen biri dışında tüm oturumlara SEGBİS aracılığıyla katılmak zorunda bırakıldıklarını belirterek adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

10. Anayasa Mahkemesi Şehrivan Çoban ([GK], B. No: 2017/22672, 6/2/2020) ve Emrah Yayla ([GK], B. No: 2017/38732, 6/2/2020) kararlarında duruşmada hazır bulunma hakkı ile ilgili ilkeleri belirlemiştir. Anayasa Mahkemesi bu kararlarda öncelikle kişilerin istemine aykırı olarak SEGBİS yoluyla duruşmaya katılmasının duruşmada hazır bulunma hakkına yönelik bir müdahale teşkil ettiğini tespit etmiştir. Bu müdahalenin kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük yönünden inceleneceğini ifade etmiştir. Anılan kararlarda, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve müdahalenin usul ekonomisinin gerçekleştirilmesine yönelik meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmıştır (Şehrivan Çoban, §§ 72-104; Emrah Yayla, §§ 58-86).

11. Anılan kararlarda ölçülülük yönünden yapılan incelemede ise başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebinin hangi zorlayıcı nedene dayalı olarak kabul edilmediğinin ortaya konulmaması ve başvurucunun SEGBİS yoluyla katıldığı celselerde esaslı işlemlerin yapılması nedeniyle müdahalenin gerekli olmadığı değerlendirilmiştir. Başvurucuların, biri dışında duruşmanın tüm oturumlarına SEGBİS aracılığıyla katılmak zorunda kaldığı somut olayda da anılan kararlarda yer alan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır.

12. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

13. Başvurucular; ihlalin tespiti ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

14. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019,§§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

15. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

A. Duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin duruşmada hazır bulunma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Patnos Ağır Ceza Mahkemesine (E.2015/230, K.2017/85) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucuların tazminat taleplerinin REDDİNE,

E. 446,90 TL harç ve 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 10.346,90 TL yargılama giderinin başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihlerinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 16/3/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.