TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SALİH KUŞCA BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/11979)

 

Karar Tarihi: 19/10/2023

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Duygu KALUKÇU

Başvurucu

:

Salih KUŞCA

Vekili

:

Av. Dudu ERTUNÇ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, infaz hâkimliğine yaptığı şikâyet üzerine lehine karar verilen başvurucunun bu karara karşı Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itirazın kendisine bildirilmeden kabul edilmesi nedeniyle silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. İskenderun T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) hükümlü olarak bulunan başvurucu, ziyaretçileri tarafından açık görüşlerde getirilen eşyalarının Kuruma kabul edilmesi talebiyle 30/12/2019 tarihinde Ceza İnfaz Kurumuna başvurmuş; başvurucunun talebi Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının (Kurul) 20/1/2020 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Kurumumuzda barındırılmakta olan tüm tutuklu ve hükümlülerin yakınları ile her ayın ilk haftası açık, kalan diğer haftalarda ise kapalı görüş hakları bulunmaktadır. Kapalı görüşlerin fiziki temastan uzak şekilde kapalı kabinlerde, açık görüşlerin ise açık görüş salonları diye tabir edilen odalarda hükümlü ve tutuklunun ailesi ile bir araya gelerek gerçekleştirdiği görüşlerdir. Hükümlü ve tutuklulara ait eşyalar kapalı görüşlerin fiziki temastan uzak, kapalı kabinlerde yapılması sebebi ile ziyaretçisi tarafından getirilen eşyalar görevli personelce incelendikten sonra alınarak ziyaret bitiminde hükümlü ve tutuklulara teslim edilmektedir. Açık ziyaretlerinde ise herhangi bir firara ve salonlarda olası bir olaya karşı gerekli tedbir alınarak eşya kabulü yapılmadığı ancak hükümlü ve tutuklularca verilen eşyalar gelen ziyaretçilerine ziyaret bitiminde teslim edilmektedir.

Hükümlünün talebinin, gerek açık ziyaretlerin yoğunluğu gerekse de personel yetersizliği göz önünde bulundurularak, ilerde telafisi mümkün olmayan olaylara sebebiyet verilmemesi adına asayiş ve güvenlik nedeni ile oy birliği ile reddine karar verilmiştir."

3. Başvurucu, anılan karara karşı İskenderun İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) itiraz etmiştir. İtiraz dilekçesinde; eşinin kapalı görüşlere gelemediğini, maddi durumunun kötü olmasından dolayı sadece açık görüşlere gelebildiğini fakat ihtiyacı olan eşya ve kıyafetleri açık görüşlerde alamadığını belirtmiştir.

4. İnfaz Hâkimliği 29/1/2020 tarihli kararıyla itirazı kabul etmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

" ...Hükümlünün talebinin, gerek açık ziyaretlerin yoğunluğu gerekse de personel yetersizliği göz önünde bulundurularak, ilerde telafisi mümkün olmayan olaylara sebebiyet verilmemesi adına asayiş ve güvenlik nedeni ileoy birliği ile reddine karar verilmiş ise de,verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından yapılan itirazın kabulü ile..."

5. İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığınca karara itiraz edilmiştir. 3/2/2020 tarihli itiraz dilekçesinde şu gerekçelere yer verilmiştir:

''Hükümlülere getirilen eşyalar haftanın 5 günü, eşya kabul birimine teslim edilebilmekte, hatta kargo ve postayla gönderilen eşyaların da kabulü yapılmaktadır.

İstisnai olarak açık görüş günlerinde, dışarıdan kuruma eşya getirilmesine izin verilmemektedir. Açık görüş için mesai saatleri içerisinde, ortalama 4 koğuşun ve yaklaşık 100 civarında hükümlünün görüşe çıktığı, her mahkumun 5 ziyaretçi ile görüşme hakkının bulunduğu, ortalama 3 ziyaretçinin geldiği varsayılsa dahi, yaklaşık 300 ziyaretçinin belirli bir zaman programlanması dahilinde üst aramalarının yapılarak, x-ray cihazından geçirildiği, bu yoğunluk sırasında, ortalama 300 yahut daha fazla ziyaretçiye, dışardan eşya getirme imkanı tanınması durumunda, eşyaların da aranması ve x-ray cihazından geçirilmesi gerekliliği sebebiyle, ziyaret planlamasının aksamasının kaçınılmaz olacağı, eşyaların aranmasında titizlikten taviz verilmesi durumunda kuruma yabancı ve yasak cisim sokulabileceği, bu itibarla açık görüş gününde kuruma dışardan eşya sokulmaması uygulamasının böyle bir fiili durum ve ihtiyaçtan kaynaklandığı gerekçesiyle

Kararınızın bu bilgiler ışığında yeniden değerlendirilmesi, gerekçelerimiz münasip görülmediği taktirde evrakın itirazen incelenmek üzere ..."

6. İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 5/2/2020 tarihli kararıyla itiraz kabul edilmiş ve İnfaz Hâkimliğinin kararı kesin olarak kaldırılmıştır. Kararın gerekçesinde, Cumhuriyet savcısının 3/2/2020 tarihli itirazındaki gerekçe doğrultusunda itirazın kabul edildiği belirtilmiştir.

7. Nihai karar 19/2/2020 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş, başvurucu 19/3/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Komisyon tarafından yapılan inceleme sonucunda 18/6/2021 tarihinde; başvurucunun yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olması nedeniyle adli yardım talebi kabul edilmiş ve başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucu; nihai kararın Cumhuriyet savcısının itirazındaki hususlar gerekçe gösterilerek verildiğini ancak söz konusu itirazdan kendisinin haberdar edilmediğini ve itiraza karşı savunmasının alınmadığını, ayrıca Kurul kararının da kendisine tebliğ edilmediğini belirtmiştir. Farklı ceza infaz kurumlarında açık görüşlerde tutuklu/hükümlü yakınlarının getirdiği eşyaların kabul edildiğini ileri süren başvurucu, kendisine yönelik uygulamanın ayrımcılık yasağını, adil yargılama hakkı ile etkili başvuru hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığının (Bakanlık) görüşünde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi içtihatları ile somut olayın kendine özgü şartları gözönüne alınarak değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunan başvurucu, savcılığın itirazı kendisine tebliğ edilmediği için savunma yapamadığı iddiasını tekrarlamıştır.

10. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun adil yargılanma ve etkili başvuru hakkı bağlamındaki şikâyetlerinin özünün, lehine verilen İnfaz Hâkimliği kararının kaldırılmasına dayanak gösterilen ve Cumhuriyet savcısı tarafından itiraz dilekçesinde dile getirildiği belirtilen hususların kendisine bildirilmemesine ilişkin olduğu, bu nedenle ihlal iddialarının adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri yönünden incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

12. Anayasa Mahkemesi, lehe verilen bir infaz hâkimliği kararı sonrasında Cumhuriyet savcısının itirazı neticesinde şikâyetin kesin olarak reddedilmesi üzerine yapılan başvuruya ilişkin olarak İnan Gök (B. No: 2018/1936, 28/1/2021) kararında Cumhuriyet savcısının itirazının tebliğ edilmemesiyle ilgili iddiaları değerlendirmiştir. Söz konusu kararda; başvurucu lehine verilen infaz hâkimliği kararına Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itirazın başvurucuya tebliğ edilmeden ve başvurucunun itiraza karşı beyanları alınmadan disiplin cezasının iptaline ilişkin infaz hâkimliği kararının kaldırılması nedeniyle başvurucunun iddia makamına karşı önemli ölçüde dezavantajlı duruma düşürüldüğü, menfaatlerini koruyan güvencelerin başvurucuya sağlanmadığı, bu durumun yargılamayı bir bütün hâlinde adil olmaktan çıkardığı belirtilerek silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır (İnan Gök, §§ 49-53).

13. Somut başvuruda, Cumhuriyet savcısının 3/2/2020 tarihli itiraz dilekçesinin başvurucuya tebliğ edilmediği, buna karşılık Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın kabulüne dair kararında doğrudan Cumhuriyet savcısının anılan itiraz dilekçesine atıfla söz konusu dilekçede belirtilen gerekçe doğrultusunda itirazın kabul edildiğinin ifade edildiği gözetildiğinde İnan Gök kararında belirtilen ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durumun bulunmadığı değerlendirilmiştir. Diğer yandan itirazın kabulüne dair kararda söz konusu itiraz dilekçesindeki hususlara ayrıca ve açıkça yer verilmediği dikkate alındığında belirtilen gerekçelendirme yöntemiyle başvurucunun söz konusu kararın gerekçelerine vâkıf olamayacağı da açıktır.

14. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

15. Başvurucu; farklı ceza infaz kurumlarında açık görüşlerde tutuklu/hükümlü yakınlarının getirdiği eşyaların kabul edildiğini belirterek ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüş ise de silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleriyönünden ulaşılan sonuç gözetildiğinde başvurucunun bu iddiasının ayrıca incelenmesine gerek görülmemiştir.

III. GİDERİM

16. Başvurucu; ihlalin tespiti ve yeniden yargılama ile tazminat talebinde bulunmuştur. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100). Öte yandan ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Diğer ihlal iddialarının İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,

D. Kararın bir örneğinin silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla yeniden yargılama yapılması için İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2020/255 D. İş) iletilmek üzere İskenderun İnfaz Hâkimliğine (E.2020/90, K.2020/132) GÖNDERİLMESİNE,

E. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,

F. 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

G. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/10/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.