TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

DENİZ KARTEPE BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/17934)

 

Karar Tarihi: 15/3/2023

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Mustafa Eyyub DEMİRBAŞ

Başvurucu

:

Deniz KARTEPE

Vekili

:

Av. Dilruba Begüm KARTEPE

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, karara dayanak alınan Cumhuriyet savcısının itirazının başvurucuya tebliğ edilmemesinin silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerini, ceza soruşturmasıyla dahi ispatlanamamış bir eylem hakkında ağır ceza mahkemesinin "tehdit ettiğinin sabit olduğu" şeklinde bir beyana yer vermesinin masumiyet karinesini ihlal ettiği iddialarına ilişkindir. Başvurucu, nihai hükmü 6/3/2020 tarihinde öğrendikten sonra 30/6/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. 13/3/2020 tarihinde salgın nedeniyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi için süreler 15/6/2020 tarihine kadar durdurulduğundan başvuru, süresinde yapılmıştır.

2. Başvurucuya ceza infaz kurumu tarafından üç gün hücreye koyma disiplin cezası uygulanmıştır. Başvurucunun şikâyeti üzerine infaz hâkimliğince cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. Cumhuriyet savcısının itirazı üzerine itiraz makamınca infaz hâkimliği kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

3. Başvurucu; bulunduğu ceza infaz kurumunda aldığı disiplin cezasının şikâyet üzerine infaz hâkimliğince iptaline karar verildiğini, bu karara karşı Cumhuriyet savcısının itiraz ettiğini, itirazın ağır ceza mahkemesince kabul edildiğini ve cezanın kesinleştiğini, anılan itirazın kendisine tebliğ edilmemesi nedeniyle silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğini; disiplin cezasına konu eylem sebebiyle takipsizlik kararı verildiğini, ceza soruşturmasıyla dahi ispatlanamamış bir eylem hakkında ağır ceza mahkemesinin "tehdit ettiğinin sabit olduğu" şeklinde bir beyana yer vermesinin masumiyet karinesini ihlal ettiğini, ağır ceza mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu ileri sürmüştür. Başvurucunun tüm iddiaları adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri ile masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddiaları yönünden incelenmiştir.

A. Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkelerinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

4. Anayasa Mahkemesi Cihan Yeşil (B. No: 2013/8635, 6/5/2015) kararında, Cumhuriyet savcısının itirazı üzerine mahkemece yapılan incelemenin medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlık kapsamında kaldığını belirlemiştir. Remzi Uçucu (2) (B. No: 2016/5625, 23/6/2020) kararında ise başvurucunun Cumhuriyet savcısının itirazına karşı mahkeme kararının verilmesinden önceki safhalarda beyanda bulunma imkânı elde edemediği, dolayısıyla Cumhuriyet savcısının itirazının başvurucuya tebliğ edilmeksizin başvurucu aleyhine karar verilmesinin bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediği kabul edilmiştir. Bu doğrultuda başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Masumiyet Karinesinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

5. Anayasa Mahkemesi tarafından masumiyet karinesine ilişkin ilkeler bir çok kararda belirlenmiştir (diğerleri arasından bkz. Galip Şahin, B. No: 2015/6075, 11/6/2018; Barış Baş [GK], B. No: 2016/14253, 2/7/2020; Yıldırım Güvenç, B. No: 2017/32945, 11/2/2021). Bu kararlarda, ceza davasını takip eden ceza yargılaması niteliğinde olmayan herhangi bir yargılamada da (hukuk, disiplin gibi) masumiyet karinesine özen gösterilmesi gerektiği ve karar vericilerin kullandıkları dilin kritik önem taşıdığı vurgulanmıştır. Masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediğinin belirlenmesi için kararın gerekçesine bütün hâlinde bakılmalı ve mahkemece kişinin suçlu olduğuna dair bir yargıda ya da imada bulunulup bulunulmadığı incelenmelidir. Somut başvuruda, ceza soruşturmasıyla ispatlanamamış bir eylem hakkında ağır ceza mahkemesinin "tehdit ettiğinin sabit olduğu" şeklinde bir beyana yer vermesinin, kararın gerekçesinin bütün hâlinde dikkate alındığında mahkemece kişinin suçlu olduğuna dair bir yargıda bulunulduğu görülmüştür. Bu doğrultuda başvurucunun Anayasa’nın 36. ve 38. maddelerinde güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

6. Başvurucu ihlalin tespiti, yeniden yargılama ve 5.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için başvurucunun ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunmaya devam ettiği de dikkate alındığında yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda; silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri yönünden kararın gönderildiği yargılama makamı tarafından yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir. Ayrıca masumiyet karinesi yönünden yeniden yargılama yapılmak üzere ve başvurucu hakkında kullanılan "tehdit ettiğinin sabit olduğu" şeklinde ifadesinin düzeltilmesi amacıyla kararın bir örneğinin ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan ([GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100). Öte yandan ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. 1. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin İHLAL EDİLDİĞİNE,

2. Anayasa’nın 36. maddesi ile 38. maddesinin dördüncü fıkrasında güvence altına alınan masumiyet karinesinin İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri ile masumiyet karinesinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2020/149 D. İş) iletilmek üzere Adana 2. İnfaz Hâkimliğine (E.2019/2179, K.2020/123) GÖNDERİLMESİNE,

D. Tazminata ilişkin talebin REDDİNE,

E. 446,90 TL harç ve 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 10.346,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 15/3/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.