TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MUKADDER ALAKUŞ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/19153)

 

Karar Tarihi: 15/3/2023

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Hüseyin Özgür SEVİMLİ

Başvurucu

:

Mukadder ALAKUŞ

Vekili

:

Av. Fulya ÖZ ÜRETMEN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza davasında başvurucunun (sanığın) hazır bulunma talebi reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya uzaktan katılımının sağlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Komisyon, adli yardım talebinin kabulüne ve duruşmada hazır bulunma hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan hakka ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Başvurucu, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmıştır. Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülen yargılama üç celsede tamamlanmıştır. Yargılamada 12/10/2018 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda duruşmanın 9/11/2018 tarihinde yapılmasına ve başvurucunun duruşma tarihinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile duruşmada hazır bulundurulmasına karar verilmiştir.

4. Başvurucu, yargılamanın 9/11/2018 tarihli ilk celsesine tutuklu bulunduğu Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan (İnfaz Kurumu) SEGBİS aracılığı ile katılmıştır. Duruşma Tutanağı'nda başvurucunun SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılmak istemediği yönünde Mahkemeye itirazda bulunduğuna dair herhangi bir beyanı yer almamaktadır. Duruşmada başvurucu, müdafiinin de hazır bulunmasıyla savunma yapmıştır. Mahkeme istinabe yoluyla beyanları alınması için müzekkere yazılan tanıkların beyanlarının alınmasının beklenilmesine ve bir sonraki celsede başvurucunun duruşmada SEGBİS aracılığıyla hazır edilmesine karar vererek duruşmayı 20/12/2018 tarihine ertelemiştir.

5. Başvurucu İnfaz Kurumu aracılığı ile Mahkeme gönderdiği 4/12/2018 tarihli dilekçe ile tanıklara Mahkeme huzurunda soru sorarak onlarla yüzleşmek istediğini beyan etmiştir.

6. Başvurucunun SEGBİS aracılığı ile katıldığı 20/12/2018 tarihli ikinci celsede Duruşma Tutanağı'na göre başvurucunun 4/12/2018 tarihli dilekçesindeki talebi hakkında bir karar verilmemiş, tanıkların istinabe yoluyla alınan ifadelerine dair duruşma tutanakları okunduktan sonra başvurucu bu beyanlara karşı savunma yapmıştır. Bu celsede iddia makamınca esas hakkında mütalaa sunulmuştur. Celse sonunda başvurucuya savunmasını hazırlamak için süre verilmesine, başvurucunun bir sonraki celsede SEGBİS ile hazır edilmesine ve duruşmanın 28/12/2018 tarihine ertelenmesine karar verilmiştir.

7. Hükmün açıklandığı ve müdafiinin de hazır bulunduğu yargılamanın 28/12/2018 tarihli son celsesine de SEGBİS aracılığı ile katılan başvurucu, bizzat duruşmada hazır bulunmak istediğine dair Mahkemeye herhangi bir bildirimde bulunmaksızın esas hakkında mütalaaya karşı savunmasını yapmıştır. Mahkeme, başvurucunun silahlı terör örgütü üyeliği suçundan hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir. Başvurucunun duruşmalara SEGBİS aracılığı ile katılımının neden gerekli görüldüğü hususunda Mahkemenin gerekçeli kararında herhangi bir açıklama yer almamaktadır.

8. Başvurucu, istinaf dilekçesinde -diğerlerinin yanı sıra- karar celsesine bizzat katılamamış olması nedeniyle etkili savunma yapamadığını belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi (Daire) 22/3/2019 tarihinde, başvurucunun duruşmalara SEGBİS aracılığı ile katılmasının hukuka uygun olduğunu değerlendirmiş ve istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

"Her ne kadar CMK.nın 196/4. maddesi gereğince zorunluluk sebebinin ne olduğu belirtilmeksizin suç tarihinde Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan sanığın yargılamanın yapıldığı Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesi huzuruna bizzat getirilmeksizin, sesli ve görüntülü iletişim sistemi (SEGBİS) vasıtası ile bulunduğu kurumdan mahkeme ile bağlantı sağlanmak sureti ile sanığın savunmasının alındığıve son sözlerinin alındığı celselere katılımın sağlanarak yargılamanın bitirildiği görülmüş ise de, sanığın mensubu olduğu gerekçesi ile yargılandığı FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe teşebbüsü sonrasında, çok sayıda örgüt mensubunun tutuklanarak, yargılaması tutuklu olarak sürdürülen örgüt mensubu sayısının son derece fazla olması, bu suç kapsamında tutukluların kurum kapasitesi ve kurum güvenliği gibi zorunlu sebeplerle ülkenin farklı yerlerdeki Ceza İnfaz Kurumlarına dağıtılmış olması, aynı suç kapsamında ülke genelinde yargılandıkları mahkemelerin bulunduğu ilin mülki sınırları dışındaki Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan tutuklu sayısının son derece fazla olması nedeni ile, gerek sayıları binlerle ifade edilen bu tutukluların aynı anda farklı illerdeki mahkemelerin huzuruna götürülmesindeki fiili zorluk, gerekse bu durumun ortaya çıkaracağı güvenlik zafiyetidikkate alındığında, yargılamanın yapıldığı mahkemeden farklı il sınırlarındaki Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan sanıkların duruşmalarda SEGBİS sistemi ile hazır edilmesinde yasanın belirttiği şekilde zorunluluk şartları bulunduğu değerlendirilmekle, bu hususta mahkemenin uygulamasında yasa ihlali görülmemiştir."

9. Başvurucu -diğerlerinin yanı sıra- duruşmalarda bizzat hazır bulundurulmaması nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını belirterek Daire kararını temyiz etmiştir. Yargıtay, 11/2/2020 tarihinde Daire kararını onamıştır.

10. Başvurucu, 11/6/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

II. DEĞERLENDİRME

11. Başvurucu, yargılama süreci boyunca SEGBİS aracılığı ile dinlenildiğini belirterek savunma için gerekli zaman ve kolaylıklardan yararlanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

12. Bakanlık görüşünde, başvurucunun Mahkeme önünde gerçekleştirilen duruşmalara SEGBİS üzerinden ifade vermek istemediği, duruşmada bizzat hazır bulunmak istediği yönünde herhangi bir beyanının bulunmadığı ileri sürülmüştür. Ayrıca başvurucunun müdafi yardımından da yararlanmak suretiyle herhangi bir sınırlamaya maruz kalmadan ve teknik bir bağlantı sorunu yaşamadan etkili bir şekilde savunma yapma imkânı bulduğu ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı bireysel başvuru formundaki beyanlarını tekrar etmiştir.

13. Başvuru, adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkı kapsamında incelenmiştir.

14. Anayasa Mahkemesi, Şehrivan Çoban ([GK], B. No: 2017/22672, 6/2/2020) ve Emrah Yayla ([GK], B. No: 2017/38732, 6/2/2020) kararlarında duruşmada hazır bulunma hakkı ile ilgili ilkeleri belirlemiştir. Anayasa Mahkemesi bu kararlarda öncelikle kişilerin istemine aykırı olarak SEGBİS yoluyla duruşmaya katılmasının duruşmada hazır bulunma hakkına yönelik bir müdahale teşkil ettiğini tespit etmiştir. Bu müdahalenin kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük yönünden inceleneceğini ifade etmiştir. Anılan kararlarda, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve müdahalenin usul ekonomisinin gerçekleştirilmesine yönelik meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmıştır (Şehrivan Çoban, §§ 72-104; Emrah Yayla, §§ 58-86).

15. Anılan kararlarda ölçülülük yönünden yapılan incelemede ise Mahkemece SEGBİS ile ilgili somut olgulara dayalı bir değerlendirme yapılmayarak başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebinin hangi zorlayıcı nedene dayalı olarak kabul edilmediğinin ortaya konulmaması ve başvurucunun SEGBİS yoluyla katıldığı celselerde esaslı işlemlerin yapılması nedeniyle müdahalenin gerekli olmadığı değerlendirilmiştir. Nitekim somut olayda da İlk Derece Mahkemesi genel ve soyut ibarelerle gerekçe göstermiş, SEBGİS aracılığı ile esaslı işlemlerin olayın koşulları altında gerekli olduğunu somut olgulara dayalı olarak açıklamamıştır. Diğer bir deyişle Mahkeme, olaya özgü somut gerekçeler göstermemiştir. Başvurucunun ikinci celseden önce tanıklarla Mahkeme huzurunda yüzleşmek istediğini beyan etmesi, Dairece de başvurucunun SEGBİS aracılığı ile katılmasına dair itirazda bulunduğunun kabul edilmesi dikkate alındığında, anılan kararlarda yer alan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır.

16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

17. Başvurucu, ihlalin tespiti ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

18. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

19. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin duruşmada hazır bulunma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2018/421, K.2018/860) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE,

E. 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 15/3/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.