TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ALİ BENEK BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2020/507) |
|
Karar Tarihi: 2/3/2023 |
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Muammer TOPAL |
|
|
Recai AKYEL |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
|
|
İrfan FİDAN |
Raportör |
: |
Muzaffer KORKMAZ |
Başvurucu |
: |
Ali BENEK |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, açık ceza infaz kurumuna nakil talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 23/12/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyon; adli yardım talebinin kabulüne ve adil yargılanma hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan hakka ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. 1/2/1995 tarihinde (kapatılan) Diyarbakır 2. Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından başvurucunun devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışma suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
6. Hükümlü olarak cezası infaz edilmek üzere Tekirdağ 2 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) bulundurulan başvurucu hakkında Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15/10/2014 tarihinde düzenlenen müddetnamede, koşullu salıverilme tarihinin 12/4/2022, hak ederek tahliye tarihinin ise 10/4/2028 olduğu belirtilmiştir.
7. Başvurucu 12/11/2019 tarihinde Ceza İnfaz Kurumuna sunmuş olduğu dilekçe ile koşullu salıverilme tarihine üç yıldan az süre kaldığı gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna sevk talebinde bulunmuştur.
8. Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu, başvurucunun terör örgütünden ayrıldığına dair samimiyet tasdik kararı bulunmadığı gerekçesiyle sevk talebinin reddine karar vermiştir.
9. Başvurucu, bu karara itiraz etmiştir. Tekirdağ 1. İnfaz Hâkimliği 20/11/2019 tarihli kararı ile başvurucunun itirazını reddetmiştir.
10. Başvurucunun İnfaz Hâkimliğinin kararına itirazını inceleyen Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise 5/12/2019 tarihinde İnfaz Hâkimliği kararının usul ve yasaya uygun olduğunu değerlendirerek itirazın reddine karar vermiştir.
11. Anılan karar başvurucuya 18/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
12. İlgili hukuk için bkz. Mustafa Takyan [GK], B. No: 2020/27974, 15/12/2021, §§ 21-33.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
13. Anayasa Mahkemesinin 2/3/2023 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun iddiaları ve Bakanlık Görüşü
14. Başvurucu; koşullu salıverilme tarihine üç yıldan az süre kaldığı hâlde terör örgütünden ayrılmadığı gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna nakil talebinin keyfî bir biçimde ve varsayıma dayalı olarak Mahkemece reddedildiğini oysa terör örgütüyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
15. Bakanlık görüşünde, konu bakımından adil yargılanma hakkının uygulanabilir olup olmadığı hususunda takdir yetkisinin Anayasa Mahkemesinde olduğu ifade edilmiştir.
16. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı daha önceki beyanlarını yinelemiştir.
B. Değerlendirme
17. Anayasa Mahkemesi Mustafa Takyan kararında mahkûmiyet kararı kesinleştikten sonra açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlikten yararlanma şartlarının taşınıp taşınmadığı meselesinin doğrudan doğruya cezanın infaz edilme şekline ilişkin olduğunu, suçun esası ya da cezanın miktarı ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, dolayısıyla suç isnadı altında bulunulmadığı bir dönemi ilgilendiren bu uyuşmazlığın adil yargılanma hakkının cezai boyutu kapsamında kalmadığını belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi sonuç olarak açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlikten yararlanma talebiyle ilgili uyuşmazlık çerçevesinde dile getirilen adil yargılanma hakkına dair şikâyetlerin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ortak koruma alanının dışında kaldığı ve bireysel başvuruya konu yapılamayacağı sonucuna varmış ve konu bakımından yetkisizlik kararı vermiştir (Mustafa Takyan, §§ 40-52). Başka bir ceza infaz kurumuna nakil talebinin hukuka aykırı bir şekilde reddedilmesi şikâyetini içeren somut başvuru yönünden de anılan kararda varılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 2/3/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.