ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2020/66
Karar Sayısı : 2023/199
Karar Tarihi : 30/11/2023
R.G. Tarih – Sayı : 16/2/2024 - 32462
İPTAL DAVASINI AÇAN: Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri Engin ALTAY, Özgür ÖZEL, Engin ÖZKOÇ ile birlikte 132 milletvekili
İPTAL DAVASININ KONUSU: 9/6/2020 tarihli ve (64) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin;
A. 6. maddesiyle 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin;
1. 125. maddesinin değiştirilen (2) numaralı fıkrasının,
2. 125. maddesine eklenen (3) numaralı fıkranın,
B. 7. maddesiyle;
1. Ekli (1) Sayılı Liste’de yer alan kadronun iptal edilerek 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (2) numaralı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (I) Sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümünden çıkarılmasının,
2. Ekli (2) Sayılı Liste’de yer alan kadroların ihdas edilerek (2) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (I) Sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümüne eklenmesinin,
C. Geçici 2. maddesinin,
Anayasa’nın Başlangıç kısmı ile 2., 6., 7., 8., 11., 104. ve 128. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebidir.
I. İPTALİ İSTENEN CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ KURALLARI
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (CBK) iptali talep edilen kuralların da yer aldığı;
A. 6. maddesiyle değiştirilen (1) numaralı CBK’nın 125. maddesi şöyledir:
“Uzman ve denetmen istihdamı
MADDE 125 – (1) Bakanlık, görev alanına giren konularda çalıştırılmak üzere 657 sayılı Kanunun ek 41 inci maddesine göre Çevre ve Şehircilik Uzmanı ile Çevre ve Şehircilik Uzman Yardımcısı, 657 sayılı Kanunun ek 44 üncü maddesine göre Milli Emlak Uzmanı ve Milli Emlak Uzman Yardımcısı istihdam edebilir.
(2) (Değişik:RG-10/6/2020-31151-CK-64/6 md.) Bakanlık taşra teşkilatında milli emlak iş ve işlemleri ile ilgili olarak teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yapmakla görevlendirilmek üzere 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 24 üncü maddesi uyarınca Milli Emlak Denetmeni ve Milli Emlak Denetmen Yardımcısı istihdam edilebilir.
(3) (Ek:RG-10/6/2020-31151-CK-64/6 md.) Milli Emlak Denetmeni ve Milli Emlak Denetmen Yardımcısı, mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 30 uncu maddesi uyarınca Ürün Denetmeni ve Ürün Denetmen Yardımcısına denktir.”
B. 7. maddesi şöyledir:
“MADDE 7- Ekli (1) sayılı listede yer alan kadro iptal edilerek (2) sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin eki (I) sayılı Cetvelin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümünden çıkarılmış ve ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek (2) sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin eki (I) sayılı Cetvelin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümüne eklenmiştir.”
(1) SAYILI LİSTE
KURUMU : AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI
TEŞKİLATI: MERKEZ
İPTAL EDİLEN KADRONUN |
|||
SINIFI |
UNVANI |
DERECESİ |
ADEDİ |
GİH |
Bilgi İşlem Dairesi Başkanı |
1 |
1 |
TOPLAM |
1 |
(2) SAYILI LİSTE
KURUMU : AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI
TEŞKİLATI: MERKEZ
İHDAS EDİLEN KADRONUN |
|||
SINIFI |
UNVANI |
DERECESİ |
ADEDİ |
GİH |
Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü |
1 |
1 |
GİH |
Genel Müdür Yardımcısı |
1 |
2 |
GİH |
Daire Başkanı |
1 |
5 |
TOPLAM |
8 |
C. Geçici 2. maddesi şöyledir:
“GEÇİCİ MADDE 2- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, Çevre ve Şehircilik Bakanlığında çevre ve şehircilik uzmanı kadrosunda bulunanlardan daha önce milli emlak kontrolörü kadrosunda istihdam edilenler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde talep etmeleri halinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığında durumlarına uygun başmüfettiş veya müfettiş kadrolarına Çevre ve Şehircilik Bakanınca atanırlar. Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığında idari görevde olanlardan, daha önce milli emlak kontrolörü kadrosunda istihdam edilenler de idari görevlerinin sona ermesini takip eden bir ay içerisinde talep etmeleri halinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığında durumlarına uygun başmüfettiş veya müfettiş kadrolarına Çevre ve Şehircilik Bakanınca atanırlar.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı taşra teşkilatında milli emlak uzmanı kadrosunda bulunanlardan daha önce milli emlak denetmeni kadrosunda istihdam edilenler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde talep etmeleri halinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı taşra teşkilatında durumlarına uygun milli emlak denetmeni kadrolarına atanırlar.
Bu madde kapsamında yapılacak atamalar için uygun boş kadro bulunmaması halinde söz konusu kadrolar başkaca bir işleme gerek kalmaksızın atama işleminin yapıldığı tarih itibarıyla ihdas edilerek 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin eki (I) sayılı Cetvelin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bölümüne eklenmiş sayılır.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA, Serdar ÖZGÜLDÜR, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Yıldız SEFERİNOĞLU, Selahaddin MENTEŞ ve Basri BAĞCI’nın katılımlarıyla 10/9/2020 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma talebinin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III. ESASIN İNCELENMESİ
2. Dava dilekçesi ve ekleri, Raportör Abdullah ATAY tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, dava konusu CBK kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A. Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin Anayasal Çerçevesi ve Yargısal Denetimi
3. Anayasa Mahkemesi CBK’ların anayasal çerçevesini ve yargısal denetimine ilişkin ilkeleri daha önceki kararlarında belirlemiştir. Buna göre CBK’ların yargısal denetiminde öncelikle Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının birinci ila dördüncü cümlelerinde belirtilen konu bakımından yetki kurallarına uygunluğunun ele alınması gerekmekte olup bu kapsamda düzenlemenin; yürütme yetkisine ilişkin olması, Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Birinci ve İkinci Bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle Dördüncü Bölümü’nde yer alan siyasi haklar ve ödevlerle ilgili olmaması, Anayasa’da münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen ya da kanunda açıkça düzenlenen konulara ilişkin olmaması gerekir. Anılan fıkra yönünden herhangi bir aykırılık tespit edilmemesi durumunda ise bu defa CBK’ların içerik yönünden Anayasa’ya uygunluk denetimi yapılmalıdır (AYM, E.2019/78, K.2020/6, 23/1/2020, §§ 3-13; E.2019/31, K.2020/5, 23/1/2020, §§ 3-13; E.2018/119, K.2020/25, 11/6/2020, §§ 3-13; E.2018/155, K.2020/27, 11/6/2020, §§ 3-13).
B. CBK’nın 6. Maddesiyle (1) Numaralı CBK’nın 125. Maddesinin Değiştirilen (2) Numaralı Fıkrasının İncelenmesi
1. Anlam ve Kapsam
4. Kuralda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının taşra teşkilatında 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) ek 24. maddesine göre millî emlak denetmeni ve millî emlak denetmen yardımcısı istihdam edilebileceği hüküm altına alınmıştır.
5. Kuralın atıfta bulunduğu 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesinin birinci fıkrasında bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmasına ilişkin CBK’larda öngörülmesi kaydıyla bakanlık, kurum ya da birim düzeyinde müfettiş, denetmen, denetçi, kontrolör, aktüer ile müfettiş yardımcısı, denetmen yardımcısı, denetçi yardımcısı, aktüer yardımcısı ve stajyer kontrolör istihdam edilebileceği düzenlenmiştir.
6. Anılan maddenin ikinci fıkrasında merkez teşkilatına ait kadro veya pozisyonlarda istihdam edilecekler hakkında 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ek 41. maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile yabancı dil şartı hariç olmak üzere beşinci fıkrasında yer alan hükümlerin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. Söz konusu Kanun’un ek 41. maddesinin ikinci fıkrasında uzman yardımcılığına atanabilmek için gerekli şartlar belirlenmiş, üçüncü fıkrasında uzman yardımcılarının mesleğe özel yarışma sınavı ile alınacağı düzenlenmiş, beşinci fıkrasında uzman yardımcılığına atananların en az üç yıl çalışmaları ve hazırlayacakları uzmanlık tezinin kabul edilmesi şartıyla yeterlik sınavına girmeye hak kazanacakları kurala bağlanmıştır.
7. 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesinin üçüncü fıkrasında ise taşra teşkilatına ait kadro veya pozisyonlarda istihdam edilecekler hakkında 657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile yabancı dil ve tez şartı hariç olmak ve yeterlik sınavı yazılı ve sözlü aşamalardan oluşmak üzere beşinci fıkrada yer alan hükümlerin kıyasen uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
8. Anılan KHK’nın ek 24. maddesinin beşinci fıkrasında bu madde kapsamında istihdam edilen yardımcı veya stajyerlerden verilen ilave süre içerisinde tezlerini sunmayan ya da ikinci defa hazırladıkları tezleri de kabul edilmeyenlerin, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanların yardımcı ya da stajyer ünvanını kaybedecekleri ve kurumlarında durumlarına uygun kadro veya pozisyonlara atanacakları düzenlenmiştir.
9. KHK’nın ek 24. maddesinin altıncı fıkrasında bu madde kapsamında istihdam edilecek personelin mesleğe alınması, yetiştirilmesi, yarışma ve yeterlik sınavları, çalışma usul ve esasları, hizmetin gerektirmesi hâlinde birim veya görev yeri itibarıyla yer değiştirme esasları ile diğer hususların Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak kurumlarınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür.
10. Bu itibarla kuralın atıfta bulunduğu KHK’nın ek 24. maddesinde bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında denetçi veya denetçi yardımcısı istihdam edilebilmesi, anılan kurumların teşkilatlanmasına ilişkin CBK’larda bu hususun öngörülmüş olması şartına bağlanmıştır. Dava konusu kuralla söz konusu maddede belirtilen usul ve esaslara göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının taşra teşkilatında millî emlak denetmeni ve millî emlak denetmen yardımcısı istihdam edilmesine imkân tanınmıştır.
2. İptal Talebinin Gerekçesi
11. Dava dilekçesinde özetle; millî emlak denetmeni ve millî emlak denetmen yardımcısı istihdamının kamu hizmetine girme hakkıyla ilgisinin olması nedeniyle konunun CBK ile düzenleme yapılamayacak yasak alan içerisinde yer aldığı, kamu görevlilerinin istihdamına ilişkin düzenlemenin Anayasa’nın 128. maddesi kapsamında münhasıran kanunla yapılması gerektiği, 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesinin iptali talebiyle açılan başka bir iptal davasının bulunduğu, anılan maddenin iptal edilmesi hâlinde dava konusu kuralın hukuki dayanağının kalmayacağı, kanunla düzenleme yapılması gereken konuda CBK çıkarılmasının yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesine aykırı olduğu, kuralla yürütme görevi ve yetkisinin sınırlarının aşıldığı, yasama yetkisine müdahale edildiği belirtilerek kuralın Anayasa’nın 6., 7., 8., 104. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
3. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
a. Kuralın Konu Bakımından Yetki Yönünden İncelenmesi
12. Dava dilekçesinde konu bakımından yetki yönünden kuralın Anayasa’nın 6., 7., 8. ve 128. maddelerine de aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de CBK’ya ilişkin konu bakımından yetki kuralları Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasında düzenlendiğinden bu husustaki inceleme anılan fıkra kapsamında yapılacaktır.
13. Anayasa Mahkemesinin 9/11/2022 tarihli ve E.2018/123, K.2022/138 sayılı kararında belirtildiği üzere personel istihdamı idarenin teşkilat yapısı ile ilgili olup idarenin kuruluş ve görevlerinin bir parçasını teşkil etmektedir (AYM, E.2018/123, K.2022/138, 9/11/2022, § 55).
14. Kuralda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesine göre millî emlak denetmeni ve millî emlak denetmen yardımcısı istihdam edilebilmesine imkân sağlayan bir düzenleme öngörüldüğü gözetildiğinde kuralın yürütme yetkisine ilişkin konulardan olduğu açıktır.
15. Kural Anayasa’nın CBK ile düzenlenmesi yasaklanan İkinci Kısmı’nın Birinci ve İkinci Bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle Dördüncü Bölümü’nde yer alan siyasi haklar ve ödevler ile ilgili herhangi bir düzenleme içermemektedir.
16. Anayasa’nın 106. maddesinin on birinci fıkrasında bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması yönünden CBK’larla düzenleme yapılmasına açıkça izin verilmiştir.
17. Personel istihdamı ile teşkilat arasında yakın bir ilişki olup istihdam hususu düzenlenmeden bir bakanlığın teşkilatlanmasından söz edilemeyeceğinden bakanlık ve bağlı kuruluşlarında personel istihdamıyla ilgili düzenlemelerin de Anayasa’nın 106. maddesinin on birinci fıkrası uyarınca CBK ile yapılması mümkündür. Bu itibarla kuralın Anayasa’nın 106. maddesiyle bağlantılı olarak 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı bir yönü de bulunmamaktadır (AYM, E.2020/54, K.2022/165, 29/12/2022, § 23; E.2018/123, K.2022/138, 9/11/2022, § 58).
18. Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının dördüncü cümlesinde “Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.” denilmiştir. Buna göre CBK’ların anılan Anayasa hükmü yönünden denetimi yapılırken CBK ile düzenlenen alanda hüküm ifade eden, bu bağlamda karşılaştırmaya esas olabilecek, daha önce kabul edilmiş bir kanun hükmünün bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekir.
19. Dava konusu CBK kuralının atıfta bulunduğu 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesinde “Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde öngörülmesi kaydıyla bakanlık, kurum ya da birim düzeyinde müfettiş, denetmen, denetçi, kontrolör, aktüer ile müfettiş yardımcısı, denetmen yardımcısı, denetçi yardımcısı, aktüer yardımcısı ve stajyer kontrolör istihdam edilebilir.” denilerek bu madde uyarınca personel istihdam edilmesi CBK’da öngörülme şartına bağlanmıştır. Diğer bir ifadeyle 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında millî emlak denetmeni ve millî emlak denetmen yardımcısı istihdamına yönelik doğrudan bir düzenleme öngörmemektedir. Bu itibarla kuralın kanunda açıkça düzenlenen bir konuya ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır (Benzer yöndeki kararlar için bkz. AYM, E.2020/54, K.2022/165, 29/12/2022, § 24; E.2018/123, K.2022/138, 9/11/2022, § 59).
20. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasına aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir.
Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Engin YILDIRIM, M. Emin KUZ, Yusuf Şevki HAKYEMEZ ile Kenan YAŞAR bu görüşe katılmamışlardır.
b. Kuralın İçerik Yönünden İncelenmesi
21. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesi uyarınca kural, ilgisi nedeniyle Anayasa’nın 2. maddesi yönünden incelenmiştir.
22. Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuki güvenliği sağlayan, hukuk kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir.
23. Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri belirliliktir. Belirlilik ilkesi yalnızca yasal belirliliği değil daha geniş anlamda hukuki belirliliği de ifade etmektedir. Hukuki belirlilik ilkesinde asıl olan, bir hukuk normunun uygulanmasıyla ortaya çıkacak sonuçların o hukuk düzeninde öngörülebilir olmasıdır. Yasal düzenlemeye dayanılarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir olması koşuluyla yargısal içtihatlar ile de hukuki belirlilik sağlanabilir. Asıl olan, muhtemel muhataplarının mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini öngörmelerini mümkün kılacak bir normun varlığıdır.
24. Anayasa’nın 2. maddesi kapsamında hukuk devleti ilkesinin unsurları arasında yer alan hukuki güvenlik ilkesi kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlarken belirlilik ilkesi ise kanunlar gibi CBK’ların da hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir.
25. Belirlilik ilkesi, düzenlenen konudan yalnız kavram, ad ve kurum olarak söz edilmesini değil, bunların CBK metninde kurallaştırılmasını gerekli kılar. Kurallaştırma ise düzenlenen alanda temel ilkelerin konulmasını ve çerçevenin çizilmiş olmasını ifade eder. Buna karşılık söz konusu düzenlemelerin tamamının aynı CBK’da yapılması zorunlu olmayıp incelenen CBK dışındaki CBK’lar ya da kanunlarla yapılmış olması da belirlilik ilkesi açısından yeterli bulunmaktadır.
26. Dava konusu kuralla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının taşra teşkilatında millî emlak denetmeni ve millî emlak denetmen yardımcısı istihdamına ilişkin usul ve esaslar hakkında 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesine atıf yapılmaktadır. Dolayısıyla dava konusu kuralda düzenlemeye konu olan bu alanda hukuk devletinin temel unsurlarından biri olan belirlilik ilkesinin gereği olarak kurallaştırmanın yapıldığından söz edilebilmesi için kuralın atıfta bulunduğu KHK hükmünde anılan personelin istihdamına ve bununla bağlantılı olarak hukuki statülerine ilişkin temel ilkelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiş olması gerekir.
27. Bu bağlamda söz konusu KHK’nın ek 24. maddesinde, anılan madde kapsamında personel istihdamına ilişkin usul ve esasların açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel şekilde saptanmış olduğu görüldüğünden dava konusu kural bu yönüyle bir belirsizlik içermemektedir (AYM, E.2018/123, K.2022/138, 9/11/2022, §§ 62-67).
28. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 2. maddesine aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir.
C. CBK’nın 6. Maddesiyle (1) Numaralı CBK’nın 125. Maddesine Eklenen (3) Numaralı Fıkranın İncelenmesi
1. Anlam ve Kapsam
29. Kural millî emlak denetmeni ve millî emlak denetmen yardımcısının mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından 375 sayılı KHK’nın ek 30. maddesi uyarınca ürün denetmeni ve ürün denetmen yardımcısına denk olduğunu düzenlemektedir.
30. 375 sayılı KHK’nın ek 30. maddesinde CBK’lar ile ünvan itibarıyla ilk kez ihdas edilen kadro veya pozisyonların, mevzuatta yer alan kadro veya pozisyonlardan hangisine mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından karşılık geldiğinin CBK’larda gösterileceği ve ihdas edilen kadro veya pozisyonlarda bulunanlara, karşılık gösterilen kadro veya pozisyonda bulunan emsali personele mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları kapsamında yapılan ödemelerin aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödeneceği belirtilmiştir.
31. Buna göre CBK ile ilk kez ihdas edilen kadro veya pozisyonların mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından hangi kadro veya pozisyonlara karşılık geldiği yine CBK ile düzenlenecektir. Dava konusu kuralla bu bağlamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının taşra teşkilatında istihdam edilen millî emlak denetmeni ve millî emlak denetmen yardımcılarının, ürün denetmeni ve ürün denetmen yardımcılarına tanınan mali ve sosyal hak ve yardımları ile diğer özlük haklarına sahip olması öngörülmüştür.
2. İptal Talebinin Gerekçesi
32. Dava dilekçesinde özetle; Anayasa’nın 128. maddesi uyarınca kamu görevlisi olan millî emlak denetmeni ve millî emlak denetmen yardımcısının mali haklarının münhasıran kanunla düzenlenmesi gerektiği, bu yetkinin kanunla dahi Cumhurbaşkanı’na devredilemeyeceği, 375 sayılı KHK’nın ek 30. maddesiyle ilgili açılan başka bir iptal davasının bulunduğu, anılan maddenin iptal edilmesi durumunda dava konusu kuralın hukuki dayanağının kalmayacağı, kanunla düzenleme yapılması gereken konuda CBK çıkarılmasının yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesine aykırı olduğu, kuralla yürütme görev ve yetkisinin sınırlarının aşıldığı, yasama yetkisine müdahale edildiği belirtilerek kuralın Anayasa’nın 6., 7., 8., 104. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
3. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
33. Dava dilekçesinde konu bakımından yetki yönünden kuralın Anayasa’nın 6., 7., 8. ve 128. maddelerine de aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de CBK’ya ilişkin konu bakımından yetki kuralları Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasında düzenlendiğinden bu husustaki inceleme anılan fıkra kapsamında yapılacaktır.
34. Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının ikinci cümlesinde Anayasa’nın İkinci Kısım, Birinci ve İkinci Bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile Dördüncü Bölümü’nde yer alan siyasi haklar ve ödevlerin CBK’yla düzenlenemeyeceği belirtilmiştir.
35. Anayasa'nın 35. maddesiyle güvenceye bağlanan mülkiyet hakkı, ekonomik değer ifade eden ve parayla değerlendirilebilen her türlü mal varlığı hakkını kapsamaktadır (AYM, E.2015/39, K.2015/62, 1/7/2015, § 20). Bu bağlamda mülk olarak değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku bulunmayan menkul ve gayrimenkul mallar ile bunların üzerinde tesis edilen sınırlı ayni haklar ve fikrî hakların yanı sıra icrası kabil olan her türlü alacak da mülkiyet hakkının kapsamına dâhildir (Mahmut Duran ve diğerleri, B. No: 2014/11441, 1/2/2017, § 60).
36. Anayasa Mahkemesi; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarıyla ilgili düzenlemeleri mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirmiş, özlük işlerinin de Anayasa’nın 128. maddesi gereğince kanunla düzenlenmesi gerektiği belirterek anılan hususların Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümleleri uyarınca CBK ile düzenlenemeyeceğine karar vermiştir (AYM, E.2018/123, K.2022/138, 9/11/2022, §§ 74-80; E.2020/54, K.2022/165, 29/12/2022, § 8). Dava konusu kuralda da millî emlak denetmeni ve millî emlak denetmen yardımcılarının mali ve sosyal haklarıyla diğer özlük işlerine ilişkin düzenlemeye yer verildiğinden anılan kararlardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
37. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerine aykırıdır. İptali gerekir.
Kural Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerine aykırı görülerek iptal edildiğinden kuralın ayrıca konu bakımından yetki yönünden aynı fıkranın birinci ve dördüncü cümleleri yönünden incelenmesine gerek görülmemiştir.
Kural konu bakımından yetki yönünden Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerine aykırı görülerek iptal edildiğinden içerik yönünden incelenmemiştir.
Ç. CBK’nın 7. Maddesiyle CBK’ya Ekli (1) Sayılı Listede Yer Alan Kadronun İptal Edilerek (2) Numaralı CBK’nın Eki (I) Sayılı Cetvelin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bölümünden Çıkarılması ve Ekli (2) Sayılı Listede Yer Alan Kadroların İhdas Edilerek (2) Numaralı CBK’nın Eki (I) Sayılı Cetvelin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bölümüne Eklenmesinin İncelenmesi
1. İptal Talebinin Gerekçesi
38. Dava dilekçesinde özetle; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın merkez teşkilatında genel idare esaslarına göre yürütülmekte olan kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden kamu görevlilerinin kadrolarının ihdasına ilişkin hükümlerin kanunla düzenlenmesi gerektiği, münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken bir konuda CBK çıkarıldığı, CBK çıkarma yetkisinin anayasal çerçeve dışında kullanıldığı, bu durumun yasama yetkisinin devredilemezliği ile Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkeleriyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın Başlangıç kısmı ile 2., 6., 7., 8., 11., 104. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
2. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
a. Kuralın Konu Bakımından Yetki Yönünden İncelenmesi
39. Dava dilekçesinde konu bakımından yetki yönünden kuralın Anayasa’nın Başlangıç kısmı ile 6., 7., 8., 11. ve 128. maddelerine de aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de CBK’ya ilişkin konu bakımından yetki kuralları Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasında düzenlendiğinden bu husustaki inceleme anılan fıkra kapsamında yapılacaktır.
40. Kural Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ilişkin olarak bir kısım kadroların iptal ve ihdas edilerek (2) numaralı CBK’nın eki (I) Sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümünden çıkarılmasını ve ihdas edilen kadronun da anılan Cetvelin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümüne eklenmesini öngörmektedir.
41. Anayasa Mahkemesi bakanlıkların ve bağlı kuruluşlarının, CBK ile kurulan kamu tüzel kişiliklerinin, Cumhurbaşkanlığı merkez teşkilatı ile Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşların kadrolarının ihdası ve iptaline ilişkin düzenlemelerin CBK’larla yapılmasının konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya uygun olup olmadığı hususunu önceki kararlarında değerlendirmiştir. Anılan kararlarda söz konusu kurum ve kuruluşların kadrolarının ihdası ve iptaliyle ilgili düzenlemelerin idarenin teşkilat yapısı ile bağlantılı olarak yürütme yetkisine ilişkin konulardan olduğu, Anayasa’da CBK ile düzenlenmesi yasaklanan haklar ve ödevlerle ilgisinin bulunmadığı, Anayasa’nın 106. maddesinin on birinci fıkrasının “Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir” ve Anayasa’nın 123. maddesinin üçüncü fıkrasının “Kamu tüzel kişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur” şeklindeki hükümler dikkate alındığında söz konusu düzenlemelerin Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı bir yönünün bulunmadığı ifade edilmiştir (AYM, E.2020/8, K.2021/25, 31/3/2021, §§ 17-22; E.2021/50, K.2021/89, 16/12/2021, §§ 18-23; E.2021/91, K.2021/106, 30/12/2021, §§ 19-25; E.2018/119, K.2020/25, 11/6/2020, §§ 27-28; E.2022/37, K.2023/44, 9/3/2023, §§ 9-10; E.2022/36, K.2023/84, 4/5/2023, §§ 6-11).
42. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında kadro ihdas ve iptal edilmesini öngören dolayısıyla anılan Bakanlığın teşkilat yapısıyla ilgili bir düzenleme getiren dava konusu kural yönünden, belirtilen kararlardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
43. Bu itibarla kural, Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının birinci, ikinci ve üçüncü cümlelerine aykırı bir düzenleme içermemektedir.
44. Kuralla aynı alanda hüküm ifade eden karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikte, kanunla yapılan herhangi bir düzenleme tespit edilememiştir. Bu itibarla kuralın kanunda açıkça düzenlenen bir konuya ilişkin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
45. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasına aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir.
Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Engin YILDIRIM, M. Emin KUZ, Yusuf Şevki HAKYEMEZ ile Kenan YAŞAR bu görüşe katılmamışlardır.
b. Kuralın İçerik Yönünden İncelenmesi
46. Kuralla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının merkez teşkilatında yer alan kadrolar iptal ve ihdas edilmiştir. İptal ve ihdas edilen kadro ve sayılarının açık ve net olarak düzenlendiği gözetildiğinde kuralda belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı bir yön bulunmamaktadır.
47. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 2. maddesine aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir.
D. Geçici 2. Maddesinin İncelenmesi
1. Anlam ve Kapsam
48. CBK’nın dava konusu geçici 2. maddesinin birinci fıkrasında maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında çevre ve şehircilik uzmanı kadrosunda bulunanlardan daha önce millî emlak kontrolörü kadrosunda istihdam edilenlerin bir ay içerisinde talep etmeleri hâlinde Çevre ve Şehircilik Bakanı tarafından durumlarına uygun başmüfettiş veya müfettiş kadrolarına atanmaları öngörülmektedir. Fıkraya göre daha önce millî emlak kontrolörü kadrosunda istihdam edilip de maddenin yürürlük tarihi itibarıyla Bakanlıkta idari görevde olanlar idari görevlerinin sona ermesini müteakip bir ay içerisinde talep etmeleri hâlinde aynı şekilde atamaları yapılacaktır.
49. Maddenin ikinci fıkrasında maddenin yürürlük tarihi itibarıyla anılan Bakanlığın taşra teşkilatında millî emlak uzmanı kadrosunda bulunanlardan daha önce millî emlak denetmeni kadrosunda istihdam edilenlerin maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde talep etmeleri hâlinde Bakanlığın taşra teşkilatında durumlarına uygun millî emlak denetmeni kadrolarına atanacakları hükmüne yer verilmiştir.
50. Maddenin üçüncü fıkrasında ise bu madde kapsamında yapılacak atamalar için uygun boş kadro bulunmaması hâlinde söz konusu kadroların başkaca bir işleme gerek kalmaksızın atama işleminin yapıldığı tarih itibarıyla ihdas edilerek (2) numaralı CBK’nın eki (I) Sayılı Cetvelin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bölümüne eklenmiş sayılacağı belirtilmiştir.
2. İptal Talebinin Gerekçesi
51. Dava dilekçesinde özetle; başmüfettişlik, müfettişlik ve millî emlak denetmeni kadrolarına atama yapılması ve bu kadroların ihdasına ilişkin hususların Anayasa’nın 128. maddesi uyarınca münhasıran kanunla düzenlenmesi gerektiği, kanunla düzenleme yapılması gereken konuda CBK çıkarılmasının yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesine aykırı olduğu, kuralla yürütme görevi ve yetkisinin sınırlarının aşıldığı, yasama yetkisine müdahale edildiği, bu durumun Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkeleriyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın Başlangıç kısmı ile 2., 6., 7., 8., 11., 104. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
3. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
a. Birinci ve İkinci Fıkra
52. Dava dilekçesinde konu bakımından yetki yönünden kuralların Anayasa’nın Başlangıç kısmı ile 6., 7., 8., 11. ve 128. maddelerine de aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de CBK’ya ilişkin konu bakımından yetki kuralları Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasında düzenlendiğinden bu husustaki inceleme anılan fıkra kapsamında yapılacaktır.
53. Kurallar, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında çevre ve şehircilik uzmanı kadrosunda bulunanlardan daha önce millî emlak kontrolörü kadrosunda istihdam edilenlerin talep etmeleri hâlinde aynı Bakanlıkta durumlarına uygun başmüfettiş veya müfettiş kadrolarına; anılan Bakanlığın taşra teşkilatında millî emlak uzmanı kadrosunda bulunanlardan daha önce millî emlak denetmeni kadrosunda istihdam edilenlerin de talepleri hâlinde aynı Bakanlığın taşra teşkilatında durumlarına uygun millî emlak denetmeni kadrolarına atanmalarını öngörmektedir.
54. Anayasa'nın 128. maddesinde devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği ifade edilmiş; memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.
55. Kamu hizmeti niteliği taşıyan görevlerin yerine getirilebilmesi bağlamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında başmüfettiş, müfettiş ve millî emlak denetmeni kadrosunda istihdam edilen personelin genel idari esaslara göre yürütülen asli ve sürekli görevleri yerine getirdikleri, dolayısıyla Anayasa’nın 128. maddesi anlamında memur veya diğer kamu görevlisi sıfatına sahip bulundukları hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
56. Anayasa’nın 128. maddesine göre memurlar ve diğer kamu görevlilerinin atanmalarının kanunla düzenlenmesi gerekmekte olup kurallarla başmüfettiş, müfettiş ve millî emlak denetmeni kadrolarına atanabilme şartlarına yönelik bir düzenleme öngörülmektedir.
57. Bu itibarla Anayasa’nın 128. maddesi uyarınca münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken bir konuda düzenleme yapan kuralların Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı olduğu anlaşılmıştır (aynı yöndeki karar için bkz. AYM, E.2021/115, K.2023/133, 26/7/2023, §§ 10-14).
58. Açıklanan nedenlerle kurallar, Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırıdır. İptalleri gerekir.
Kurallar, Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı görülerek iptal edildiğinden ayrıca aynı fıkranın birinci, ikinci ve dördüncü cümleleri yönünden incelenmemiştir.
Kurallar konu bakımından yetki yönünden Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı görülerek iptal edildiğinden içerik yönünden incelenmemiştir.
b. Üçüncü Fıkra
59. CBK’nın geçici 2. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının iptali nedeniyle maddenin dava konusu üçüncü fıkrasının uygulanma imkânı kalmamıştır. Bu nedenle söz konusu fıkra 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası kapsamında değerlendirilmiş ve bu kural yönünden Anayasa’ya uygunluk denetimi yapılmasına gerek görülmemiştir.
IV. İPTALİN DİĞER KURALLARA ETKİSİ
60. 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrasında kanunun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün belirli kurallarının iptali, diğer kurallarının veya tümünün uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa bunların da Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilebileceği öngörülmektedir.
61. (64) numaralı CBK’nın geçici 2. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının iptali nedeniyle uygulanma imkânı kalmayan aynı maddenin üçüncü fıkrasının 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince iptali gerekir.
V. İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU
62. Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.” denilmekte, 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmak suretiyle Anayasa Mahkemesinin gerekli gördüğü hâllerde Resmî Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi bir yılı geçmemek üzere ayrıca kararlaştırabileceği belirtilmektedir.
63. (64) numaralı CBK’nın 6. maddesiyle (1) numaralı CBK’nın 125. maddesine eklenen (3) numaralı fıkranın ve geçici 2. maddesinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu maddeye ve fıkraya ilişkin iptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VI. YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI TALEBİ
64. Dava dilekçesinde özetle; dava konusu kuralların uygulanmaları halinde telafisi güç veya imkânsız sonuçların doğacağı belirtilerek yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
9/6/2020 tarihli ve (64) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin;
A. 1. 6. maddesiyle 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 125. maddesine eklenen (3) numaralı fıkraya,
2. Geçici 2. maddesine,
yönelik iptal hükümlerinin yürürlüğe girmelerinin ertelenmeleri nedeniyle bu maddeye ve fıkraya ilişkin yürürlüğün durdurulması taleplerinin REDDİNE,
B. 1. 6. maddesiyle (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 125 maddesinin değiştirilen (2) numaralı fıkrasına,
2. 7. maddesiyle;
a. Ekli (1) Sayılı Liste’de yer alan kadronun iptal edilerek 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (2) numaralı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (I) Sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümünden çıkarılmasına,
b. Ekli (2) Sayılı Liste’de yer alan kadroların ihdas edilerek (2) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (I) Sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümüne eklenmesine,
yönelik iptal talepleri 30/11/2023 tarihli ve E.2020/66, K.2023/199 sayılı kararla reddedildiğinden bu fıkraya, eklemeye ve çıkarmaya ilişkin yürürlüğün durdurulması taleplerinin REDDİNE,
30/11/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
VII. HÜKÜM
9/6/2020 tarihli ve (64) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin;
A. 6. maddesiyle 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin;
1. 125 maddesinin değiştirilen (2) numaralı fıkrasının;
a. Konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE, Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Engin YILDIRIM, M. Emin KUZ, Yusuf Şevki HAKYEMEZ ile Kenan YAŞAR’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
b. İçeriği itibarıyla Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE OYBİRLİĞİYLE,
2. 125. maddesine eklenen (3) numaralı fıkranın konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, iptal hükmünün Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE OYBİRLİĞİYLE,
B. 7. maddesiyle;
1. Ekli (1) Sayılı Liste’de yer alan kadronun iptal edilerek 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (2) numaralı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (I) Sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümünden çıkarılmasının;
a. Konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE, Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Engin YILDIRIM, M. Emin KUZ, Yusuf Şevki HAKYEMEZ ile Kenan YAŞAR’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
b. İçeriği itibarıyla Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE OYBİRLİĞİYLE,
2. Ekli (2) Sayılı Liste’de yer alan kadroların ihdas edilerek (2) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (I) Sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümüne eklenmesinin;
a. Konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE, Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Engin YILDIRIM, M. Emin KUZ, Yusuf Şevki HAKYEMEZ ile Kenan YAŞAR’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
b. İçeriği itibarıyla Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE OYBİRLİĞİYLE,
C. Geçici 2. maddesinin;
1. Birinci ve ikinci fıkralarının konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduklarına ve İPTALLERİNE, iptal hükümleri Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE OYBİRLİĞİYLE,
2. Üçüncü fıkrasının 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince İPTALİNE, iptal hükmünün Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE OYBİRLİĞİYLE,
30/11/2023 tarihinde karar verildi.
Başkan Zühtü ARSLAN |
Başkanvekili Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üye Engin YILDIRIM |
|
Üye Muammer TOPAL |
Üye M. Emin KUZ |
Üye Rıdvan GÜLEÇ |
|
Üye Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
Üye Yıldız SEFERİNOĞLU |
Üye Selahaddin MENTEŞ |
|
Üye Basri BAĞCI |
Üye İrfan FİDAN |
||
Üye Kenan YAŞAR |
Üye Muhterem İNCE |
||
KARŞIOY GEREKÇESİ
1. (64) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin (CBK) 6. maddesiyle değiştirilen (1) numaralı CBK’nın 125. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ve 7. maddesiyle ekli listelerde yer alan bazı kadroların iptali ve ihdasının konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verilmiştir.
A. (1) Numaralı CBK’nın 125. Maddesinin (2) Numaralı Fıkrası
2. Dava konusu fıkra uyarınca “Bakanlık taşra teşkilatında milli emlak iş ve işlemleri ile ilgili olarak teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yapmakla görevlendirilmek üzere 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 24 üncü maddesi uyarınca Milli Emlak Denetmeni ve Milli Emlak Denetmen Yardımcısı istihdam edilebilir.”
3. Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine göre “Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz”. Anayasa’nın 128. maddesi gereğince kamu görevlilerinin “atanmaları, görev ve yetkileri” kanunla düzenlenir. Dava konusu kuralda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının (Bakanlık) taşra teşkilatında istihdam edilebilecek olan milli emlak denetmeni ve denetmen yardımcılarının milli emlak iş ve işlemleri ile ilgili olarak teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yapmakla görevlendirilecekleri açıkça belirtilmiştir. Kamu görevlilerinin görev ve yetkilerini düzenleyen CBK hükmü Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırıdır.
4. Diğer yandan, 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesinde ve onun atıf yaptığı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ek 41. maddesinin ilgili hükümlerinde, diğer memur ve kamu görevlileri yanında, denetmen yardımcılarının kamu hizmetine girişine ve bu hizmete girdikten sonra denetmen olarak atanmak için sahip olmaları gereken niteliklere ilişkin hususlar düzenlenmektedir. İptali istenen kural, yaptığı atıf nedeniyle Bakanlığın taşra teşkilatında istihdam edilebilecek olan milli emlak denetmen yardımcıları bakımından kamu hizmetine giriş şartları ile denetmenler bakımından göreve atanmak için gerekli nitelikleri de düzenlemiş olmaktadır. Bu sebeple kural denetmenler yönünden Anayasa’nın münhasıran kanunla düzenlenmesini öngördüğü konuda (m. 128), denetmen yardımcıları yönünden de kamu hizmetine girme hakkına (m. 70) ilişkin düzenleme yaptığı için Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerine aykırıdır (aynı yönde bkz. AYM, E.2018/123, K.2022/138, 09/11/2022, Karşıoy Gerekçesi, §§ 13-19; E.2020/48, K.2023/11, 25/01/2023, Karşıoy Gerekçesi, §§ 4-5).
B. CBK’nın 7. Maddesi
5. CBK’nın dava konusu 7. maddesiyle ekli (1) sayılı listede yer alan kadronun iptal edilerek (2) numaralı CBK’nın eki (I) sayılı Cetvelin ilgili bölümünden çıkarılması ve ekli (2) sayılı listede yer alan kadroların da ihdas edilerek aynı CBK’nın eki (I) sayılı Cetvelin ilgili bölümüne eklenmesi öngörülmüştür.
6. Anayasa Mahkemesinin 2018/119 esas sayılı kararına ilişkin muhalefet şerhinde açıkladığımız üzere, kamu kurum ve kuruluşlarında kadro ihdasına ve iptaline yönelik hususlar bütçe hakkıyla ilgisi, başta mülkiyet hakkı olmak üzere temel hak ve hürriyetlere ilişkin olması ve münhasıran kanunla öngörülen bir konu olması nedeniyle CBK ile düzenlenemez. Dolayısıyla bu yönde düzenleme yapan CBK hükümleri Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının birinci, ikinci ve üçüncü cümlelerine aykırılık teşkil eder (bkz. AYM, E.2018/119, K.2020/25, 11/06/2020, Karşıoy Gerekçesi, §§ 14-36; E.2020/48, K.2023/11, 25/01/2023, Karşıoy Gerekçesi, § 7). Bu gerekçelerle kadro ihdasını ve iptalini içeren dava konusu kural Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının birinci, ikinci ve üçüncü cümlelerine aykırıdır.
7. Yukarıda (A) ve (B) başlıkları altında açıklanan gerekçelerle, dava konusu kuralların konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduğunu düşündüğümden red yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Başkan Zühtü ARSLAN |
KARŞIOY GEREKÇESİ
1. CBK’nın 6. maddesiyle değiştirilen 1 numaralı CBK’nın 125. maddesinin 2 numaralı fıkrasında Bakanlık teşkilatında milli emlak iş ve işlemleri ile ilgili olarak teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yapmakla görevlendirilmek üzere Milli Emlak Denetmeni ve Milli Emlak Denetmen Yardımcısı istihdam edilebileceği belirtilmektedir. Anayasa’nın 106/son maddesinde Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görev ve yetkileri, teşkilat yapısı, vb. düzenlemelerin CBK ile yapılacağı düzenlenmiştir. AYM daha önceki bir kararında, bir tüzelkişiliğin teşkilatı düzenlenirken bunun zorunlu sonucu olarak atamaya ilişkin usulün de düzenlenebileceğini kabul etmiş (2018/124 E. – 2020/56, 15.10.2020, par. 44) ise de anılan karar atanmaya ilişkin esasları, görevi ve nitelikleri kapsamamaktadır. İncelenen kuralda ise sözü edilen yetki kamu görevliliğine giriş koşullarını belirleme niteliğindedir. Anayasa’nın 70. maddesi uyarınca bu husus münhasıran kanunla düzenlenebileceği halde kural ile CBK ilk elden düzenleme yapmaktadır. Öte yandan kuralda 375 sayılı KHK’nın ek 30. maddesinde verilen yetkiye dayanıldığı ileri sürülebilir. Böyle bir yaklaşım ise Anayasa ile CBK’ya verilen asli düzenleme yetkisine aykırı olup, kanunla CBK’ya ekleme yapılamayacağı gibi düzenleme yapılması için yetki de verilemez. Sonuç olarak kuralın Anayasa’nın 104. maddesinin 17. fıkrasının üçüncü fıkrasına aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi gerektiği görüşündeyim.
2. CBK’nın iptal talebine konu edilen 7. maddesinde; ekli 1 sayılı listede yer alan kadroların iptal edilerek 2 numaralı Genel Kadro Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin eki I sayılı Cetvelin ilgili bölümünden çıkartılıp ekli 2 sayılı listede yer alan kadroların ihdas edilerek 2 sayılı CBK’nın eki I sayılı Cetvelin ilgili bölümüne eklendiği belirtilmektedir. Benzer düzenlemelere ilişkin olarak daha önce Mahkememizce incelenen E. 2021/91 - K. 2021/106, yine 2020/29 E. – 2022/155 K. sayılı ve 2018/149 E. – 2022/163 sayılı kararlarda yazdığım karşıoy gerekçelerim burada da geçerlidir. Sonuç olarak bu kural bakımından da münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken hususların CBK ile düzenlenmesinin Anayasanın 104. maddesinin 17. fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı olması nedeniyle iptali gerektiği görüşüyle oy kullandım.
|
|
|
|
Başkanvekili Hasan Tahsin GÖKCAN |
KARŞIOY GEREKÇESİ
A) CBK’nın 6. Maddesiyle Değiştirilen (1) Numaralı CBK’nın 125. Maddesiyle (2) Numaralı Fıkrasının Konu Yönünden İncelenmesi
1. Anayasa’nın 106. maddesinin son fıkrasında “Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir” hükmüne yer verilmekle birlikte memurların ve diğer kamu görevlilerinin atanma esasları ya da atanmak için aranan niteliklerin CBK ile düzenlenebileceği açıkça ifade edilmemiştir.
2. Belirtilen gerekçeyle kural, Anayasa’nın 106. maddesiyle bağlantılı olarak 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırılık taşımaktadır.
B) CBK’nın 7. Maddesiyle Ekli (1) ve Ekli (2) Sayılı Listelerin Konu Yönünden İncelenmesi
3. E. 2020/8, K. 2021/25, 31/3/2021 sayılı karardaki karşıoy görüşüm bu kural yönünden de geçerlidir.
Üye Engin YILDIRIM |
KARŞIOY GEREKÇESİ
(1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin (CBK) 125. maddesinin (64) numaralı CBK’nın 6. maddesiyle değiştirilen (2) numaralı fıkrasının ve (64) numaralı CBK’nın 7. maddesinin Anayasaya aykırı olmadığına ve iptal taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Red kararlarının gerekçelerinde; personel istihdamı ile kadroların ihdası ve iptali konusundaki düzenlemelerin idarenin teşkilât yapısına ve dolayısıyla yürütme yetkisine ilişkin olduğu, Anayasada CBK ile düzenlenmesi yasaklanan haklar ve ödevler ile ilgisinin bulunmadığı, Anayasanın 106. maddesinin son fıkrası ile bağlantılı olarak 104. maddenin onyedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı bir yönü olmadığı gibi daha önce kanunlarda da açıkça düzenlenmediği, bu nedenlerle konu yönünden Anayasanın 104. maddesine aykırı olmadığı belirtilmiştir.
(1) numaralı CBK’nın 125. maddesinin (64) numaralı CBK ile değiştirilen (2) numaralı fıkrasında, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığının taşra teşkilâtında 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesi uyarınca denetmen ve denetmen yardımcıları istihdam edilebilmesi öngörülmüş; (64) numaralı CBK’nın 7. maddesinde de, ekli listelerdeki kadroların iptal ve ihdas edilerek (2) numaralı Genel Kadro ve Usulü Hakkında CBK’nın eki (I) sayılı Cetvelin ilgili bölümünden çıkarıldığı ve eklendiği hükme bağlanmıştır.
Bakanlıkların ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının personel istihdamı ile kadrolarının ihdası ve iptalinin, Anayasanın 128. maddesi uyarınca kanunla düzenlenmesi gerektiğinden, çoğunluğun red gerekçelerinde atıf yapılan kararlara ilişkin olanlar da dâhil olmak üzere daha önceki karşıoy gerekçelerimde ayrıntılı olarak açıklanan sebeplerle mezkûr kuralların Anayasaya aykırı olmadığı yönündeki çoğunluk görüşüne katılmam mümkün olmamıştır (örn. olarak bkz. 11/6/2020 tarihli ve E.2018/119, K.2020/25 sayılı; 12/6/2020 tarihli ve E.2019/105, K.2020/30 sayılı; 30/12/2020 tarihli ve E.2019/71, K.2020/82 sayılı; 31/3/2021 tarihli ve E.2020/8, K.2021/25 sayılı; 16/12/2021 tarihli ve E.2021/50, K.2021/89 sayılı; 30/12/2021 tarihli ve E.2021/91, K.2021/106 sayılı; 28/9/2022 tarihli ve E.2021/90, K.2022/108 sayılı; 9/11/2022 tarihli ve E.2018/123, K.2022/138 sayılı; 29/12/2022 tarihli ve E. 2020/54, K. 2022/165 sayılı; 9/3/2023 tarihli ve E. 2022/37, K. 2023/44 sayılı kararlara ilişkin karşıoy gerekçelerim).
Yukarıda belirtilen sebeplerle, anılan kuralların konu bakımından yetki yönünden Anayasanın 104. maddesinin onyedinci fıkrasına aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluğun red kararlarına karşıyım.
Üye M. Emin KUZ |
KARŞIOY GEREKÇESİ
1. Mahkememiz çoğunluğunun (64) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 6. maddesiyle 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 125. maddesinin değiştirilen (2) numaralı fıkrasının ve 7. maddesiyle Ekli (1) Sayılı Liste’de yer alan kadronun iptal edilerek 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (2) numaralı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (I) Sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümünden çıkarılmasının konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına ilişkin kanaatine katılmamaktayım.
2. Dava konusu ilk kural olan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 125. maddesinin değiştirilen (2) numaralı fıkrasında Bakanlık taşra teşkilatında milli emlak iş ve işlemleri ile ilgili olarak teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yapmakla görevlendirilmek üzere 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 24. maddesi uyarınca milli emlak denetmeni ve milli emlak denetmen yardımcısı istihdam edilebileceği öngörülmektedir.
3. Kural, Anayasa’nın 128. maddesinin 2. fıkrası gereğince memurların ve diğer kamu görevlilerinin görev ve yetkileri ile istihdamı konularını düzenlemektedir. Bu yönü ile kural Anayasa’da münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen bir konuda düzenleme yaptığından konu bakımından yetki yönü ile Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırılık taşıdığından iptali gerekmektedir.
4. Dava konusu diğer kural kadro iptali ve ihdası ile ilgili hususlarını düzenlemektedirler. Bu kuralın da konu bakımından yetki yönü ile Anayasa’ya aykırı olduğu için iptali gerektiği kanaatindeyim.
5. Benzer bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kadro ihdası konusunu düzenleyen bir kurala ilişkin Anayasa Mahkemesinin daha önce verdiği bir kararda bu konunun Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenmesinin Anayasa’ya aykırılık teşkil ettiği görüşünde olduğumdan Mahkememiz çoğunluğunun iptal isteminin reddi yönündeki kanaatine katılmamıştım (Bkz.: E. S.: 2018/119, K. S.: 2020/25, K. T.: 11/06/2020 §§ 6-22, 27-31, 33).
6. Aynı hukuki gerekçelerin kadro ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümlerinde de geçerli olduğu kanaatinde olduğumdan E. S.: 2018/119, K. S.: 2020/25 sayılı kararın karşıoyunda yer verdiğim gerekçelerle dava konusu kuralların da iptali gerektiği kanaatindeyim.
Üye Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
KARŞI OY
1. Mahkememiz çoğunluğu (64) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin; 6. maddesiyle 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin; 125. maddesinin değiştirilen (2) numaralı fıkrasının, 7. maddesiyle; Ekli (1) Sayılı Liste’de yer alan kadronun iptal edilerek 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (2) numaralı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (I) Sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümünden çıkarılmasının ve Ekli (2) Sayılı Liste’de yer alan kadroların ihdas edilerek (2) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (I) Sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümüne eklenmesinin, konu bakımından yetki yönünden, Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir. Aşağıda açıklanan nedenlerle bu karara katılma imkânı olmamıştır.
CBK’nın 6. Maddesiyle Değiştirilen (1) Numaralı CBK’nın 125. Maddesinin (2) Numaralı Fıkra
2. Kuralda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının taşra teşkilatında 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesine göre milli emlak denetmeni ve milli emlak denetmen yardımcısı istihdam edilmesi ve bu göreve atanmak için sahip olması gereken nitelikleri düzenlenmektedir.
3. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının görevlerinin, müşterek mahallî ihtiyaçları karşılamak ve kamu yararını sağlamak amacıyla yapılan genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmeti niteliği taşıdığı açıktır. Bakanlık hizmetlerinin kendine özgü nitelikleri, bu hizmetlerin genel idare esaslarına göre memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevler kapsamında değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır. Kamu hizmeti niteliği taşıyan, görevlerin yerine getirilebilmesi bağlamında bakanlık taşra teşkilatı personelinin Anayasa’nın 128. maddesi anlamında memur veya diğer kamu görevlisi sıfatına sahip oldukları konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
4. Anayasa'nın 128. maddesinde Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği ifade edilmiş; memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.
5. Dava konusu kural 375 sayılı KHK’ya atıfla denetçi ve denetçi yardımcılarının haiz olması gereken nitelikleri düzenlemektedir. Bu niteliklerin bizzat CBK kuralı ile düzenlenmesi ile CBK kuralında kanuna atıfla düzenlenmesi arasında fark bulunmamaktadır.
6. Açıklanan gerekçelerle kural, Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırıdır.
CBK’nın 7. Maddesiyle Ekli (1) Sayılı Listede Yer Alan Kadronun İptal Edilerek (2) sayılı CBK’nın Eki (I) Sayılı Cetvelin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bölümünden Çıkarılması ve Ekli (2) Sayılı Listede Yer Alan Kadroların İhdas Edilerek (2) Sayılı CBK’nın Eki (I) Sayılı Cetvelin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bölümüne Eklenmesi
7. Kural Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ilişkin olarak bir kısım kadroların iptal ve ihdas edilerek (2) numaralı CBK’nın eki (I) sayılı Cetvel’in Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bölümünden çıkarılmasını ve eklenmesini öngörmektedir.
8. Kural ile düzenleme yapılan kadrolarda görev alacak kişilerin Anayasa’nın 128. maddesinde belirtilen memur veya diğer kamu görevlisi niteliğine haiz oldukları dikkate alındığında ilgili kadrolara ilişkin düzenlemelerin kanunla yapılması gerektiği açıktır.
9. Açıklanan nedenle kural Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırıdır.
Üye Kenan YAŞAR |