TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ÜMMÜHAN USLU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/23051)

 

Karar Tarihi: 3/4/2024

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Saliha AKSOY

Başvurucu

:

Ümmühan USLU

Vekili

:

Av. Kemali Fikret ÇELİK

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; işçilik alacağından doğan davada, bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle ıslah talebinin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. 1/9/2009 tarihinden itibaren özel bir şirkette satış ve pazarlama sorumlusu olarak çalışan başvurucunun iş sözleşmesi 30/9/2010 tarihinde işverence feshedilmiştir.

3. Başvurucu, işe iade talebiyle dava açmış; Antalya 1. İş Mahkemesi, davanın kabulü ile başvurucunun işe iadesine karar vermiştir. Karar, Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiştir.

4. Başvurucu, kesinleşen işe iade kararı sonrası işe başlamak üzere süresinde şirkete başvurmuş; davalı şirket ise başvurucuyu işe davet etmiştir. Ancak Mahkeme kararından önceki şartlarda işe başlatılmadığını ileri sürerek, şirketin iş şartlarında önemli değişiklik nedeniyle işe davetinin geçersizliğinin tespitine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL ücret alacağı, 1.000 TL işe başlatmama tazminatı, 1.000 TL kıdem tazminatı ve 500 TL ihbar tazminatı olmak üzere toplam 3.500 TL işçilik alacağının tahsili talebiyle Antalya 5. İş Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır.

5. Mahkeme 27/4/2016 tarihli kararıyla davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı alacağı talebinin kabulüne ve 1.000 TL kıdem tazminatının başvurucuya ödenmesine, başvurucunun diğer alacak taleplerinin reddine hükmetmiştir.

6. Karar hakkında temyiz talebinde bulunulması üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 10/11/2020 tarihli kararıyla Mahkeme hükmü esastan bozulmuştur.

7. Yargıtayın bozma ilamı üzerine yeniden incelenen dosyanın 17/2/2021 tarihli ilk celsesinde başvurucu davayı ıslah edeceğini belirterek süre verilmesini talep etmiş; Mahkeme, bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle başvurucunun talebini reddetmiştir.

8. Mahkeme 17/2/2021 tarihli kararıyla davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir.

9. Kararın gerekçesinde özetle, iş sözleşmesinin işveren tarafından ve işe başlatılmama suretiyle feshedildiğinin kabulü ile dosyada mevcut (17/1/2016 tarihli) bilirkişi raporunda hesaplandığı gibi 10.275,20 TL net işe başlatmama tazminatı, 10.946,24 TL boşta geçen süre ücreti ve dört aylık sürenin ilavesi ile 2.585,13 TL brüt ihbar ve 2.896,51 TL brüt kıdem tazminatlarına hak kazanıldığı ancak taleple bağlı kalınması gerektiği belirtilerek; 1.000 TL kıdem tazminatı, 500 TL ihbar tazminatı, 1.000 TL net işe başlatmama tazminatı ve 1.000 TL ücret alacağının tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin saklı tutulmasına hükmedilmiştir.

10. Mahkeme kararı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilmiştir.

11. Nihai karar 17/3/2021 tarihinde başvurucu tarafından Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden öğrenilmiş, başvurucu 16/4/2021 tarihinde süresinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

12. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

13. Başvurucu; dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olduğunun açıkça belirtildiğini ancak Mahkemenin Yargıtayın bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle artırılan kısım yönünden davayı reddettiğini, ıslah işleminin tahkikatın bitimine kadar yapılabileceğinin mevzuatta öngörüldüğünü, diğer yandan kesin olarak verilen hüküm nedeniyle kanun yolunda bu hususun ileri sürülmesinin de mümkün olmadığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

14. Başvuru, mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmiştir.

15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

16. Başvuruya konu davada başvurucu, iş sözleşmesinin işverence feshi üzerine işe iade davası açmış; Antalya 1. İş Mahkemesince davanın kabulü ile başvurucunun işe iadesine karar verilmiş, karar temyiz aşamasından geçerek kesinleşmiştir. Başvurucu işe iade kararı sonrası işverence önceki şartlarda işe başlatılmadığını ileri sürerek şirketin işe davetinin geçersizliğinin tespitine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 3.500 TL işçilik alacağının tahsiline karar verilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş; temyiz incelemesi sonucu Yargıtay, mahkeme kararını esastan bozmuştur. Başvurucu, bozma sonrası yapılan 17/2/2021 tarihli ilk celsede talebini artırmak üzere süre verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, başvurucunun ıslah talebini Yargıtayın bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle reddederek ilk davada talep edilen miktar ile bağlı kalmak üzere toplam 3.500 TL tazminatın kabulüne kesin olmak üzere karar vermiştir.

17. Anayasa Mahkemesi, somut başvuruya benzer nitelikteki iddiaları Ziynet Benli ([GK], B. No: 2019/23977, 15/2/2023) kararında incelemiştir. Anılan kararında özetle 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddelerinde bozmadan sonra ıslahın mümkün olup olmadığına yönelik açık veya örtülü bir hüküm yer almadığını, dayanak yapılan 4/2/1948 tarihli kararın içtihat mahiyetinde olduğunu belirtmiş; bozma kararından sonra bozma kararı uyarınca tahkikat yapıldığı durumda ıslah talebine yönelik olarak mevzuatta bir engel bulunmamasına rağmen bozma kararından sonra ıslah yapılmasının mümkün olmadığına dair kategorik yorumun kanuni dayanağının olmadığını belirterek mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir.

18. Somut olayda da bozma kararından sonra tahkikat da yapıldığı hâlde bozmadan sonra ıslah olmayacağı yönündeki kategorik yaklaşım sonucu ıslah talebinin reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiği sonucuna varılmıştır.

19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

20. Başvurucu, yeniden yargılama ile 53.244,58 TL maddi tazminatakarar verilmesi talebinde bulunmuştur.

21. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

22. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Antalya 5. İş Mahkemesine (E.2020/760, K.2021/126) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE,

E. 487,60 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.287,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 3/4/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.