TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MUSTAFA BAYIR BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/2756)

 

Karar Tarihi: 13/2/2024

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Mehmet AKTEPE

Başvurucu

:

Mustafa BAYIR

Vekili

:

Av. Ali Osman YAĞLI

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, beyanı mahkûmiyet kararında belirleyici ölçüde delil olarak kullanılan tanığın duruşmada sorgulanamaması nedeniyle tanık sorgulama hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 15/1/2021 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, tanık sorgulama hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan hakka ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. Batman Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) başvurucu hakkında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütü yöneticiliği suçlarından 4/6/2018 tarihinde iddianame tanzim etmiştir.

6. İddianamede özetle;

- Başvurucunun FETÖ/PDY güdümünde faaliyet göstermesi nedeni ile kanun hükmünde kararname ile kapatılan çeşitli şirketler bünyesindeki özel okullarda öğretmenlik yaptığı,

- Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen başka bir soruşturma kapsamında ifadesi alınan Ö.F.A.nın beyanlarına göre; başvurucunun sohbet adı verilen toplantıları düzenlediği, toplantılarda para toplamaya ve katılanları motive etmeye çalıştığı, Murat kod adını kullandığı, darbe teşebbüsü sırasında Ö.F.A.ya "bizim arkadaşlar emniyet olarak darbeyi destekliyoruz, sonuna kadar askerin yanında olacağız, bulunduğunuz yerlerde askerlere emniyet olarak yardımcı olun" şeklinde mesaj atarak darbe teşebbüsünü önlemede aktif görev ve yetkisi olan emniyet personeline aksi yönde talimat vererek darbe teşebbüsüne fiilen iştirak ettiği,

- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2017/64652 sayılı soruşturması kapsamında elde edilen ve imajı alınan dijital veriye göre başvurucunun FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) yapılanması içerisinde mahrem imam olarak tabir edilen örgüt üyeleri arasında olduğu,

- İmajı alınan dijital verilerde bulunan bilgilerin; başvurucunun bağlı bulunduğu ilin "Batman", kod adının "Murat", görevi ve konumunun "öğretmen", vasfının "B", mahrem yapıya katıldığı yılın "2015", acil durumda ulaşılacak kişinin "Yüksel bey" olarak belirtildiği,

- Ö.F.A.nın o tarihteki rütbesinin akademi mezunu komiser olması ve ifadesinde başvurucunun kod adının Murat olduğunu belirtmesinin, imajı alınan dijital verideki bilgilerle de örtüştüğü,

- İmajı alınan dijital veride başvurucunun acil durumda aranacak kişinin "Yüksel Bey" olarak yazılı olduğu, adı geçen kişinin gerçek adının A.S. olduğu, hakkında Batman Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/17890 sayılı soruşturmasında işlem yapıldığı, imajı alınan dijital veride FETÖ/PDY Batman EGM mahrem yapılanması içerisinde örgüt tarafından "Üniversite" (Örgüt Üyesi Akademi Mezunu Amirlerden Sorumlu olan birim) olarak adlandırılan birimde "Müdür" pozisyonunda görev aldığı, vasfının "A" olduğu ve örgüt içerisinde Yüksel kod adını kullandığına yönelik bilgiler bulunduğu, bu bağlamda başvurucunun A.S.ye bağlı olarak ondan aldığı talimatlar doğrultusunda örgütün Batman EGM yapılanması içerisinde kendisine zimmetlenen akademi mezunu polis amirlerinden sorumlu olduğu, dosyada mevcut HTS analiz raporuna göre de başvurucu ile A.S. arasında dört kez irtibatın bulunduğu,

- İmajı alınan dijital veride başvurucunun şahsi telefon numarası olarak yer alan 50559...77 numaralı telefon hattının başvurucu adına kayıtlı olduğunun tespit edildiği,

- Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen başka bir soruşturma kapsamında ifadesi alınan C.K.nın beyanlarına göre; başvurucunun Yılmaz kod adını kullandığı, başvurucunun C.K.ya sohbet gruplarının olduğunu, iki haftada bir toplandıklarını söylediği ve C.K.dan sohbet grubuna katılmasını istediği, kendisi gibi komiser olan H.M., A.A. ve Ü.G.nin de bulunduğu bir toplantıda başvurucunun kendi telefonundan örgüt lideri F.G.nin videosunu izlettirdiği,

- C.K.nın beyanlarında adı geçen kişilerin emniyet teşkilatında akademi mezunu polis amiri olarak görev yaptıkları bilgisi ile imajı alınan dijital veride akademi mezunu polis amirlerinin örgüt içerisinde "Üniversite" olarak adlandırıldığı tespiti karşısında başvurucunun "Üniversite" olarak adlandırılan bu birimdeki kendisine zimmetlenen akademi mezunu polis amirlerinden sorumlu olduğu ve imajı alınan dijital verideki bilgiler ile başvurucu hakkındaki anlatımların uyumlu olduğu,

- Örgüt liderinin Bank Asyaya para yatırın çağrısı yaptığı dönemde başvurucunun hesabında da artış olduğu belirtilmiştir.

7. İddianamenin kabulüyle açılan davayla ilgili 13/6/2018 tarihinde düzenlenen tensip zaptında Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme), diğer kararlarının yanı sıra tanıklar Ö.F.A. ile C.K.nın bulundukları yer mahkemesince beyanlarının tespiti için istinabe yoluna başvurmuştur.

8. Duruşmanın 4/9/2018 tarihli ilk celsesinde başvurucunun müdafii de hazır bulunmak suretiyle savunması alınmış ve ardından tanık C.K.nın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) vasıtasıyla beyanları tespit edilmiştir. Tanık C.K. ifadesinde aşağıdaki şekilde beyanda bulunmuştur.

"Bana SEGBİS'te gösterilen şahsı tanırım. İsmini Yılmaz olarak bilirim. Ben 2015 Eylül ayında Batman'a tayin oldum. Ben polis memuruyum. Batman TEM Şube'ye tayin oldum. Yaklaşık 2 ay kadar sonra [Ü.] ve [H.] isimli devrelerim vardı. Zaman zaman onlar beni evlerine davet ediyorlardı. [Ü.G.] beni bir akşam kendi evine yemeğe davet etti. [Ü.] beni araçla aldı. Araçta Yılmaz isimli bu şahıs vardı. Araç Fiat Uno marka eski bir araç idi. Daha sonra [Ü.nün] evine gittik. [H.M.] ve [A.A.] da oradaydı. Ben geldiğimde evdeydiler. Normal tanışma sohbeti yaptık. Sanık kendisinin sohbet abisi olduğunu söyledi. Sanık cemaatin sohbet abisi olduğunu söyledi. Yılmaz isimli bu şahıs bana [H.], [Ü.] ve [A.dan] sorumlu olduğunu söyledi. Kendisi beni de davet etti, o zaman için bir cevap vermedim. Daha sonra bir kez daha [A.A.]nın evine gittik. [A.A.] çay içmeye çağırdı. [H.M.] beni evden aldı. [H.], [Ü.] ve [A.] evdeydi. Yılmaz bize Fetö'ye ait vaaz videosu izletti. Yılmaz bizden sonra gelmişti. Çocuğunun da yanında olduğunu hatırlıyorum. Sadece vaaz kaseti izlettirildi, onun dışında FETÖ'ye ilişkin bir talimat gibi durum söz konusu olmadı. Daha sonra Yılmaz ile hiç görüşmedim. Yılmaz da beni hiç aramadı. Devrelerim beni çaya çağırıyorlardı ancak ben gitmedim. Himmet adı altında Yılmaz para istemedi. "

9. Mahkemece tanık beyanı sonunda tanığa doğrudan soru sorma hakkı hatırlatılmış, başvurucu ve müdafii soru sorma hakkını kullanmamıştır. Bu celsede Mahkeme tanık Ö.F.A.nın Hassa/Hatay adresindeki mahal mahkemesine zorla getirilmek suretiyle SEGBİS ile beyanının alınması için talimat yazılmasına karar vermiştir.

10. İkinci celsede tanık Ö.F.A. için Hassa Asliye Ceza Mahkemesine yazılan talimata cevap verilmediği, yapılan görüşmede tanığın Batman'da ikamet ettiğinin bildirildiği belirtilerek tanık Ö.F.A.nın adresinin araştırılması için kolluğa müzekkere yazılmasına karar verilmiştir. Aynı celsede tanık H.M. SEGBİS vasıtasıyla, tanık A.A. duruşmada hazır bulunmak suretiyle dinlenmiş; tanık beyanları sonunda başvurucuya tanıklara doğrudan soru sorma hakkı hatırlatılmış ve bu hakları kullandırılmıştır.

11. Üçüncü celsede tanık Ö.F.A.nın adresinin araştırılması için kolluğa yazılan müzekkereye cevap verildiği, tanığın Menemen ilçesinde bulunan adresinin bildirildiği belirtilerek tanığın adresinden zorla getirilmek suretiyle SEGBİS ile hazır edilmesi için talimat yazılmasına karar verilmiştir. Yine bu celsede tanık Ü.G. duruşmada hazır bulunmak suretiyle dinlenmiş, başvurucu ve müdafiine tanığa doğrudan soru sorma hakkı hatırlatılmış ve bu hakkı kullandırılmıştır.

12. Dördüncü celsede tanık Ö.F.A.nın Hassa ilçesinde ikamet ettiği, kendisine telefonla ulaşıldığında Ankara'da olduğunu beyan ettiğine dair tutanak düzenlendiği görülmekle Mahkeme tarafından tanık Ö.F.A.nın Hassa ilçesindeki adresine dönme ihtimaline binaen zorla getirilmek suretiyle SEGBİS ile hazır edilmesi için talimat yazılmasına karar verilmiştir.

13. Beşinci celsede tanık Ö.F.A. için Hassa Asliye Ceza Mahkemesine yazılan talimata cevap verildiği, tanığın SEGBİS vasıtasıyla ifade vermek istemediğini bildirir dilekçe sunduğu belirtilerek dinlenemeyen tanık Ö.F.A.nın Hatay'ın Hassa ilçesinde ikamet ettiği sabit olduğundan yeniden SEGBİS ile dinlenmek üzere Hassa Asliye Ceza Mahkemesine talimat yazılarak tanığın -işin tutuklu oluşu da gözönüne alınarak- zorla getirilmek suretiyle dinlenilmesinin istenmesine karar verilmiştir.

14. Altıncı celsede tanık Ö.F.A. için Hassa Asliye Ceza Mahkemesine yazılan talimata cevap verilmiştir. Tanık Ö.F.A. "önceki beyanlarımı aynen tekrar ederim. Mustafa BAYIR isimli şahsı şuan hatırlayamıyorum. Bize kendisini başka bir isimle tanıtmış olabilir. Hazırlıkta ifade vermiştim. O ifadem doğrudur. Beyanlarımı aynen tekrar ederim. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir." şeklinde beyanda bulunmuştur. Tanığın alınan beyanları başvurucuya okunmuş ve diyecekleri sorulmuştur.

15. İddia makamı yedinci celsede esas hakkında mütalaasını bildirmiştir. Başvurucu ve müdafii esas hakkında mütalaaya karşı savunma hazırlamak üzere süre talebinde bulunmuştur. Mahkeme, savunmanın süre talebini kabul etmiştir. Başvurucu müdafii bu husustaki beyanlarını celse arasında yazılı olarak sunmuş, başvurucu ise 10/7/2019 tarihli sekizinci ve son celsede mütalaaya karşı sözlü savunma yapmıştır. Bu celsede Mahkeme, başvurucu hakkında FETÖ/PDY'ye üye olma suçundan 10 yıl hapis cezasına hükmetmiştir. Gerekçeli kararın ilgili kısmı şöyledir:

"... sanık Mustafa Bayır'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Suçlar Soruşturma Bürosu'nun 25.04.2017 tarih ve 2017/68532 soruşturma sayılı soruşturması kapsamında elde edilen ve imajı alınan dijital veri içeriğinde büyük bölgesinin Gaziantep, küçük bölgesinin Diyarbakır, bağlı olduğu ilin Batman, görevi ve konumunun öğretmen, vasfının B (müdür yardımcısı, zümre başkanı), kod adının Murat, biriminin lise görevi ve konumunun öğretmen olduğunun anlaşıldığı,

MASAK ve BDDK tarafından hazırlanan raporlarla örgütün finans kaynağı olduğu konusunda tereddüt bulunmayan Bank Asya Katılım Bankası kayıtlarına göre de sanığın bankada hesaplarının bulunduğu, hesap hareketleri incelendiğinde ise bankanın TMSF'ye devrinin önüne geçmek adına 2014 sonrası yoğun olarak hesaba havale, para yatırma şeklindeki işlemlerle hesaplarını kullanmaya devam ettiği, döviz cinsinden alım ve satımlar yaptığı, 08/01/2014 tarihinde 1040,5951038 TL; 19/02/2014 tarihinde 593,858752 TL tutarında altın alımları yaptığı,

Sanık hakkında beyanda bulunan tanık [Ö.F.A] sanığın Murat kod adını kullandığını, örgütsel toplantıları organize ettiğini, toplantıya katılan polis memurlarına örgüt ele başının konuşmalarını dinlettiği, kitaplarından okuduğu, örgüte eleman kazandırmak adına örgütsel söylemlerde bulunduğu, sanığın 15 Temmuz darbe girişimi gecesi whatsapp görünümlü eagle hesabından sanığın 'Bizim arkadaşlar emniyet olarak darbeyi destekliyoruz, sonuna kadar askerin yanında olacağız, bulunduğunuz yerlerde askere emniyet olarak yardımcı olun' şeklinde bireysel mesaj gönderdiği ve bu mesajı hemen sildiğini beyan ettiği, tanık [C.K.] ise sanığın Yılmaz kod adını kullandığını ve diğer tanığın da ifadesinde belirtilen örgütsel toplantıları organize etmek şeklindeki faaliyette bulunduğunu beyan ettiği,

HTS analiz raporuna göre de sanığın kullanmış olduğu 050559... ve 55352... numaraların yoğun olarak haklarında aynı suçlardan soruşturma veya kamu davası bulunan şahıslarla irtibatlı olduğu, örgütle irtibatlı ve iltisaklı kurumlarla iletişiminin bulunduğu, Kakao Talk programına ilişkin irtibat bilgisinin olduğu, 2013 sonrası yoğunluklu olarak gerçekleştirdiği uluslararası görüşmelerinin dikkat çektiği,

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Suçlar Soruşturma Bürosu'nun 25.04.2017 tarih ve 2017/68532 soruşturma sayılı soruşturması kapsamında elde edilen ve imajı alınan dijital veri içeriği, Bankasya hesap hareketleri, tanık anlatımları, HTS analiz raporu, örgüte ait kurum ve kuruluşlarda çalıştığına ilişkin SGK kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanık savunmasının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu kanaatine varıldığı, sanığın örgütsel haberleşme amacıyla kullanılan Eagle ve Kakao Talk programlarını yüklediği ve kullandığı, özel olarak gizli haberleşme amacıyla kullanıldığı değerlendirilen telegram hesabı da bulunduğu, emniyet personellerinden sorumlu mahrem yapıda yer aldığı, örgütün finans kaynağı olan Bankasya'nın TMSF'nin önüne geçmek için işlem hacmini artırmak adına hesaplarını kullandığı, örgüt talimatıyla hem Murat hem de Yılmaz kod adlarını kullandığı, örgütün sohbet adı altında yapılan toplantılarını yaptığı, örgüte nitelikli eleman yani 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine yine kamu görevi ifa etmekte olan emniyet personelini kullanmak adına eleman yetiştirme faaliyetinde bulunduğu ..."

16. Başvurucu, istinaf ve temyiz dilekçelerinde -diğerlerinin yanı sıra- beyanları mahkûmiyet hükmüne esas alınan Ö.F.A.nın istinabe yolu ile dinlenmesi nedeniyle tanıkla yüzleşme, tanığı sorgulayarak beyanlarının doğruluğunu test etme imkânı bulamadığını ileri sürmüştür.

17. Hüküm, Yargıtay 16. Ceza Dairesince 22/10/2020 tarihinde onanmıştır.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. Ulusal Hukuk

18. Tanık sorgulama hakkı yönünden ilgili ulusal mevzuat için bkz. Uğur Özcan, B. No: 2021/12137, 26/7/2022, §§ 17-22.

B. Uluslararası Hukuk

19. Tanık sorgulama hakkı yönünden ilgili uluslararası hukuk için bkz. Nurcan Gülabi, B. No: 2015/15355, 23/5/2018, §§ 24-27.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

20. Anayasa Mahkemesinin 13/2/2024 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

21. Başvurucu; Ö.F.A. isimli kişinin beyanlarının duruşmada alınmaması ya da en azından SEGBİS ile dinlenilmemesi nedeniyle tanığa soru soramadığını, tanık ile yüzleşemediğini ve beyanlarının güvenilirliğini test edemediğini ileri sürmüştür. Gerçeğe aykırı beyanda bulunan tanığın sınanamayan beyanlarına itibar edilerek mahkûmiyet hükmüne belirleyici delil olarak esas alındığını ve bu suretle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

22. Bakanlık görüşünde; başvurucuya ağır ceza mahkemesi tarafından duruşmalarda hakkında beyanda bulunan tanığın talimatla alınan ifadelerinin okunduğu ve bu beyanlara karşı varsa itiraz ve savunmalarını sunmasının istenildiği, başvurucu ve müdafinin de söz konusu tanık ifadesine yönelik savunmalarını mahkemeye sundukları belirtilmiştir. Ayrıca ağır ceza mahkemesi huzurunda da başkaca tanıkların dinlenildiği, başvurucu ve müdafii tarafından tanık beyanlarına yönelik açıklamalarda bulunulduğu vurgulanmış, Mahkemece mahkûmiyet hükmünün söz konusu tanık beyanları dışında gerekçeli kararda yer verilen delil ve değerlendirmelerle kurulduğu ifade edilmiştir.

23. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru dilekçesindeki iddialarını yinelemiştir.

B. Değerlendirme

24. Anayasa’nın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir."

25. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddiaları adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık sorgulama hakkı yönünden incelenmiştir.

26. Anayasa Mahkemesi, birçok kararında tanık kavramını sanığa isnat edilen fiil hakkında bilgi veren herhangi bir kişi şeklinde özerk olarak yorumlamış ve tanık sorgulama hakkı ile ilgili ilkeleri belirlemiştir (Atila Oğuz Boyalı, B. No: 2013/99, 20/3/2014; Selçuk Demir, B. No: 2014/9783, 22/1/2015; AZ. M., B. No: 2013/560, 16/4/2015; Baran Karadağ, B. No: 2014/12906, 7/5/2015; Orhan Güleryüz, B. No: 2019/30221, 28/12/2021). Buna göre bir ceza yargılamasında sanığın aleyhine olan tanıkları sorguya çekme veya çektirme hakkı vardır. Hakkında gerçekleştirilen ceza yargılaması sürecinde sanığın tanıklara soru yöneltebilmesi, onlarla yüzleşebilmesi ve tanıkların beyanlarının doğruluğunu sınama imkânına sahip olması adil bir yargılamanın yapılabilmesi bakımından gereklidir (AZ. M., § 55). Diğer yandan bir mahkûmiyet -sadece veya belirleyici ölçüde- sanığın soruşturma veya yargılama aşamasında sorgulama veya sorgulatma imkânı bulamadığı bir kimse tarafından verilen ifadelere dayandırılmış ve dengeleyici güvenceler sağlayan bir usul öngörülmemişse sanığın hakları Anayasa'nın 36. maddesindeki güvencelerle bağdaşmayacak ölçüde kısıtlanmış olur (Orhan Güleryüz, § 35).

27. Anayasa Mahkemesi, tanık sorgulama hakkıyla ilgili olarak verdiği kararlarında somut bir yargılama öncesinde veya haricinde elde edilen tanık beyanlarının delil olarak kabulünün yargılamanın adilliğine zarar verip vermediğini değerlendirmek için üç aşamalı bir test uygulanması gerektiğini ifade etmektedir. Buna göre ilk olarak tanığın mahkemede hazır edilmemesi geçerli bir nedenin mevcudiyetine dayanmalıdır. İkinci olarak sanığın sorgulama veya sorgulatma imkânı bulamadığı tanık tarafından verilen beyanın mahkûmiyetin dayandığı tek veya belirleyici delil olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Sorgulama veya sorgulatma imkânı tanınmayan tanığın beyanının tek veya belirleyici delil olduğunun tespit edilmesi durumunda ise üçüncü aşama olarak savunma tarafının maruz kaldığı bu olumsuzluğun telafi edilmesi amacıyla yeterli düzeyde karşı dengeleyici güvenceler sağlayan bir usulün yürütülüp yürütülmediği ortaya konulmalıdır (bazı değişikliklerle birlikte bkz. Abdurrahim Balur, B. No: 2013/5467, 7/1/2016, § 80; Onur Urbay, B. No: 2014/6222, 6/3/2019, §§ 36, 40; Zekeriya Sevim, B. No: 2018/18989, 16/6/2021, §§ 44, 51). Bu kapsamda, hükme ulaşılırken sorgulanmamış tanık beyanını destekleyen başka doğrulayıcı delillere dayanılması telafi edici güvencelerden biri olarak kabul edilebilir (Orhan Güleryüz, § 39). Sorgulanmayan tanığın beyanının güvenilirliğinin ve doğruluğunun saptanması amacıyla savunma tarafına sağlanabilecek bir diğer telafi edici güvence ise sanığa olayın kendi versiyonunu anlatma ve delillerini sunma imkânının tanınmasıdır (Orhan Güleryüz, § 40).

28. Başvuru konusu olayda incelenmesi gereken ilk sorun, beyanı delil olarak kabul edilen tanığın duruşmada dinlenmemesinin geçerli bir nedene dayanıp dayanmadığıdır. Tanık Ö.F.A. soruşturma aşamasında müdafi huzurunda kollukta ve Batman Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadelerde başvurucuyu tanıdığını ve teşhis ettiğini, başvurucunun Murat kod adını kullandığını, başvurucunun polis memurlarından sorumlu olduğunu, 15 Temmuz darbe teşebbüsü gecesi WhatsApp görünümlü Eagle hesabından sanığın "Bizim arkadaşlar emniyet olarak darbeyi destekliyoruz, sonuna kadar askerin yanında olacağız, bulunduğunuz yerlerde askere emniyet olarak yardımcı olun" şeklinde bireysel mesaj gönderdiğini beyan etmiştir. Mahkemece SEGBİS yoluyla dinlenilmesine karar verilmesine karşın -talebi üzerine- tanık Ö.F.A daha sonra istinabe yoluyla dinlemiştir. Bu noktada Mahkeme tanık Ö.F.A.nın SEGBİS ile dinlenilmesine karar vermesine rağmen tanığın neden istinabe suretiyle dinlendiğine ilişkin bir açıklamaya yer vermemiştir. Diğer bir ifadeyle tanığın savunmanın da hazır bulunduğu bir celsede dinlenmemesine ilişkin olarak herhangi bir geçerli neden ileri sürülmemiştir. Ancak buna ilişkin bir neden ileri sürülmemesi, tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğinin kabul edilmesi için yeterli değildir.

29. İkinci olarak hükmün tek veya belirleyici ölçüde başvurucunun sorgulama imkânına sahip olmadığı bir tanık tarafından verilen ifadeye dayalı olup olmadığı ortaya çıkarılmalıdır. Somut olayda Mahkeme; tanık Ö.F.A. beyanı dışında tanık C.K.nın SEGBİS vasıtasıyla vermiş olduğu başvurucuyu tanıdığına, başvurucunun emniyet mensuplarından sorumlu cemaat abisi olduğuna, başvurucunun Yılmaz kod adını kullandığına, diğer emniyet mensuplarının da bulunduğu toplantıda FETÖ/PDY liderine ait video izlettiğine dair beyanlarını mahkûmiyete esas almıştır. Mahkeme ayrıca başvurucunun Batman'daki emniyet mahrem yapılanması içinde farklı emniyet amiri gruplarında iki farklı kod isim kullandığı tespitinde bulunmuştur. Bunun yanı sıra başvurucunun yoğun olarak haklarında aynı suçlardan soruşturma veya kamu davası bulunan şahıslarla irtibatlı olduğu, örgütle irtibatlı ve iltisaklı kurumlarla iletişiminin bulunduğu, 2013 sonrası yoğunluklu olarak uluslararası görüşmeler gerçekleştirdiği, ele geçirilen dijital veri içeriğinde başvurucunun vasfının B (müdür yardımcısı, zümre başkanı), kod adının Murat, biriminin lise görevi ve konumunun öğretmen olduğu, Bank Asyanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devrinin önüne geçmek için işlem hacmini artırmak adına altın alımları yaptığı hususları birlikte değerlendirilmek suretiyle isnat edilen suçun oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır.

30. Gerekçeli karar içeriğinden Mahkemenin -tanık Ö.F.A. beyanı dışında- başvurucu hakkında beyanda bulunan Mahkeme huzurunda alınan C.K.nın ifadesi başta olmak üzere pek çok farklı delile dayandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda duruşmada sorgulanamayan tanığın beyanının mahkûmiyet kararına götüren tek veya belirleyici nitelikte delil olduğunun kabulü mümkün görünmemektedir. Başvurucunun sorgulama veya sorgulatma imkânı bulmadığı tanığın beyanının tek veya belirleyici delil olarak mahkûmiyette kullanılmadığının tespit edilmesi nedeniyle tanık sorgulama hakkıyla ilgili uygulanan testin üçüncü aşamasıyla ilgili bir inceleme yapılmamıştır.

31. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 13/2/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.