TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

TAYFUN ULUTAŞ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/10141)

 

Karar Tarihi: 19/10/2023

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Muhammed Cemil KANDEMİR

Başvurucu

:

Tayfun ULUTAŞ

Vekili

:

Av. Yalçın TORUN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; nasıpları onaylanmamış subay adaylarının statüye geçiş işlemlerinin olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesiyle iptal edilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının, soruşturma veya kovuşturma bulunmamasına rağmen subaylığa nasbedilmeme nedeniyle masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu, Bilecik 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanlığında astsubay olarak görev yaparken girdiği sınavı kazanarak subay olmak amacıyla subay temel askerlik ve subaylık anlayışı kazandırma kursuna başlamıştır. Başvurucu bu kursu 7/8/2016 tarihinde tamamlamıştır.

3. Başvurucunun subaylığa nasbı yapılmamış ve başvurucu 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe teşebbüsünün ardından astsubay olarak görev yaptığı birliğine sevk edilmiştir.

4. Başvurucu, Millî Savunma Bakanlığına subay olarak nasbedilmek için başvuruda bulunmuştur. Millî Savunma Bakanlığı, statü değişiklik işlemlerinin 15/8/2016 tarihli ve 674 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (674 sayılı KHK) 32. maddesi ile 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'na eklenen geçici 6. maddeyle iptal edildiği gerekçesiyle başvurucunun talebini reddetmiştir. Başvurucu, bu işlemin iptali talebiyle dava açmıştır.

5. Sakarya İdare Mahkemesi (Mahkeme) karar verilmesine yer olmadığına karar vererek dosyayı Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonuna (OHAL Komisyonu) göndermiştir. OHAL Komisyonu yetkisinde olmadığı gerekçesiyle dosyayı geri göndermiştir.

6. İdare Mahkemesi davanın incelenmeksizin reddine karar vermiştir. Kararında; başvurucunun kanun niteliği taşıyan hukuki bir düzenleme ile nasbının yapılmadığını, idari davaya konu olabilecek bir işlemin varlığından söz edilmesine olanak bulunmadığını ifade etmiştir.

7. Başvurucunun istinaf başvurusu reddedilmiştir. Başvurucunun temyiz talebi Danıştay Beşinci Dairesince ayrı bir gerekçe belirtilmeksizin reddedilmiştir.

8. Nihai karar başvurucuya 19/1/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu 7/2/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. Başvuru formundan, başvurucunun Jandarma Genel Komutanlığında görev yapmaya devam ettiği ve 2018 yılında yapılan sınavı kazanarak eğitimini tamamlamasının ardından 30/8/2019 tarihinde teğmen rütbesiyle subaylığa nasbedildiği anlaşılmaktadır.

10. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

11. Başvurucu; subay olarak atanmamasına ilişkin işleme karşı açtığı davada İdare Mahkemesinin esasa ilişkin bir yargılama yapmadığını, OHAL Komisyonuna yaptığı başvurusunun da reddedildiğini belirterek adil yargılanma ve etkili başvuru haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca eğitimini almış olmasına rağmen bir süre subaylık rütbesinden mahrum bırakıldığını iddia etmiştir.

12. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun 30/8/2019 tarihinden geçerli olmak üzere subay olarak nasbedildiğinin mağdur sıfatı yönünden yapılacak incelemede dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Görüşte ayrıca 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe teşebbüsü sürecine değinildikten sonra başvurucunun nasbının kanun hükmünde kararnameler gereğince yapılmadığı, olağanüstü döneme ilişkin bu kanun hükmünde kararnameler kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine yönelik incelemenin Anayasa'nın 15. maddesi çerçevesinde yapılması gerektiği belirtilmiştir. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki yoğunluğunun ve darbe teşebbüsündeki etkilerinin dikkate alınması durumunda mahkemeye erişim hakkı yönünden bir ihlal bulunmadığı ifade edilmiştir.

13. Başvurucu; Bakanlık görüşüne karşı verdiği cevapta, başvuru formundaki beyanlarını tekrar etmekle birlikte 30/8/2016 tarihinde nasbedilmesini engelleyen bir düzenleme olmadığını, bu tarihten sonra 1/9/2016 tarihinde yayımlanan 674 sayılı KHK'nın nasbedilmemesine gerekçe olamayacağını, Bakanlık görüşünün temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu, askerlikte bir gün önce bile terfi etmenin hem meslek hayatı boyunca hem de emeklilikte önemli olduğunu ifade etmiştir.

14. Başvurunun mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

16. Anayasa Mahkemesinin benzer olguları Ömer Kılınç ([GK], B. No: 2018/30695, 29/9/2021) kararında değerlendirmiştir. Ömer Kılınç kararına konu olayda başvurucu, TSK'da uzman erbaş olarak görev yaparken girdiği sınavı kazanarak astsubay olmak amacıyla 22/2/2016 tarihinde Astsubay Meslek Yüksekokulunda astsubay temel askerlik ve astsubaylık anlayışı kazandırma kursuna kursiyer olarak başlamış ve 26/8/2016 tarihli bir emirle uzman çavuş olarak görev yaptığı birliğine sevk edilmiştir. Başvurucunun astsubaylık statüsüne geçiş işlemleri 3/10/2016 tarihli ve 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 6. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile iptal edilmiş ve astsubaylığa nasbı yapılmamıştır. Başvurucu nasbının yapılmamasına ilişkin işlemin iptali talebiyle dava açmış ise de davası incelenmeksizin reddedilmiştir (Ömer Kılınç, § 18).

17. Kararın kesinleşmesinin ardından yapılan bireysel başvuru mahkemeye erişim hakkı yönünden incelenmiştir. Anılan kararda mağdur statüsünün devam edip etmediği değerlendirilmiştir. Söz konusu kararda, başvurucunun katıldığı ve başarılı olduğu kurs eğitimine bağlı olarak atanma beklentisini karşılama yönünde bir işlem tesis edilmediği belirtilmiş ve aldığı eğitim yerine yeni bir eğitime tabi tutularak astsubaylığa geçiş yapması mağdur statüsünü ortadan kaldırmadığından başvurunun sürdürülmesinde hukuki yararın bulunduğu değerlendirilmiştir (Ömer Kılınç, § 70). Somut olayda da anılan karardaki değerlendirmeden ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmadığından başvurucunun mağdur statüsünün devam ettiği sonucuna varılmıştır.

18. Anayasa Mahkemesi Ömer Kılınç kararında, Anayasa’nın 15. maddesi kapsamında yaptığı değerlendirmede ihlal olmadığı sonucuna ulaşmıştır. İhlal bulunmamasının gerekçesinde, astsubay statüsüne geçiş işleminin iptalinin -kamu kurumlarından çıkarılmalardan farklı olarak- başvurucuyu bu statüden ilanihaye yoksun bırakacak bir etkisinin olmadığı, nitekim başvurucunun ilgili prosedüre yeniden tabi tutularak -yeniden kursa katılarak- da olsa yaklaşık bir yıllık süre sonunda astsubaylık statüsünü elde ettiği belirtilmiştir (Ömer Kılınç, § 127).

19. Somut olayda, başvurucunun nasbedilmemesi üzerine eski görevine geri döndüğü ve üç yıl sonra subaylık statüsüne nasbedildiği görüldüğünden anılan kararda ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmamıştır.

20. Sonuç olarak mahkemeye erişim hakkına yönelik müdahalenin olağanüstü hâl döneminde temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulmasını ve sınırlandırılmasını düzenleyen Anayasa'nın 15. maddesindeki ölçütlere uygun olduğu değerlendirilmektedir.

21. Açıklanan gerekçelerle -Anayasa'nın 15. maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde- başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

22. Başvurucunun masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddiasının İdris Ertaş [GK], (B. No: 2018/21949, 20/5/2021, §§ 70-76) ve Ömer Kılınç (aynı kararda bkz. §§ 70-76) kararları doğrultusunda konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,

C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

D. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/10/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.