TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

TASFİYE HALİNDE GARAJ DOĞA SPORLARI SAVUNMA SANAYİİ GÜVENLİK SİS. TRZM. TEKS. GIDA SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/10475)

 

Karar Tarihi: 2/5/2024

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Mustafa Eyyub DEMİRBAŞ

Başvurucu

:

Tasfiye Halinde Garaj Doğa Sporları

 

 

Savunma Sanayii Güvenlik

 

 

Sis. Trzm. Teks. Gıda San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.

Vekili

:

Av. Fatih AVŞAR

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; başvurucu şirketin 2010 ve 2011 yılları defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzerine indirim konusu katma değer vergileri reddedilmek suretiyle 2010/2, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 2011/1, 2, 3, 4, 6, 8. dönemlerine ilişkin olarak resen tarh olunan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve özel usulsüzlük cezasının, yapılan tarhiyatın ve kesilen cezanın yasaya aykırı olduğunun tespiti ile şirketin tarh dosyasının ilgili vergi dairesinden celp edilerek incelendiğinde veya bilirkişiler marifetiyle incelettirildiğinde gerçeğin ortaya çıkacağı ileri sürülerek terkini istemiyle açılan davada içtihadı birleştirme kararına aykırı karar verilerek içtihat birliğinin bozulması nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının; defter ve belgelerin dosyaya sunulabileceği yolundaki iddianın mahkeme aşamasında ileri sürülmesi ile temyiz aşamasında ileri sürülmesi arasında ayrım yapılmasını gerektirecek bir neden bulunup bulunmadığı hususunun gerekçede tartışılmamış olması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ayrıca kanun önünde eşitlik ilkesi ile çalışma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. İstanbul 10. Vergi Mahkemesi, başvurucunun 2010 ve 2011 yıllarına ait defter ve belgelerini mücbir neden olmaksızın incelemeye ibraz etmediği sabit olduğundan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesine ve 341. maddesinin 2. fıkrasına göre ziyaına uğratılan verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının bir katından fazlaya ilişkin kısmında hukuka aykırılık görmemiş 27/9/2018 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Başvurucu, temyiz aşamasında defter ve belgeleri ibraz edebileceğini belirtmiştir. Danıştay Dördüncü Dairesi 10/3/2020 tarihinde kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görmediğinden temyiz talebini 8/12/2021 tarihinde ise kanunda belirtilen hâllerden hiçbirine uymadığından karar düzeltme talebini reddetmiş ve karar kesinleşmiştir.

3. Başvurucu, nihai hükmü 5/1/2022 tarihinde öğrendikten sonra 2/2/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

4. Başvurucu; defter ve belgelerin dosyaya sunulabileceği yolundaki iddianın mahkeme aşamasında ileri sürülmesi ile temyiz aşamasında ileri sürülmesi arasında ayrım yapılmasını gerektirecek bir neden bulunup bulunmadığı hususunun gerekçede tartışılmamış olması nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının, ayrıca kanun önünde eşitlik ilkesi ile çalışma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşse de başvuru adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkı yönünden incelenmiştir.

5. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikteki iddiaları Tasfiye Halinde Dis Reklam Elek. Bilg. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. (B. No: 2016/55435, 8/9/2020) kararında incelemiş ve uygulanacak ilkeleri belirlemiştir. Anılan kararda, başvuru konusuna ilişkin olarak Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun (İBK) 25/7/2019 tarihli ve 30842 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 8/2/2019 tarihli ve E.2013/3, K.2019/1 sayılı kararının bir çözüm getirdiği saptanmıştır. Buna göre İBK; defter ve belgelerini incelemeye yetkili olan inceleme elemanlarına bunları ibraz etmeyen katma değer vergisi mükellefleri adına yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davalarda -davacılar tarafından vergilendirme dönemine ilişkin yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi hâlinde- bu defter ve belgelerin davacıdan istenerek, defterlerdeki kayıtların incelenip bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi idaresinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği yönünde içtihatları birleştirmiştir.

6. Anayasa Mahkemesinin anılan kararında; Anayasa'da güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkı gereği defter ve belgelerin incelenip incelenemeyeceği hususuna ilişkin içtihadın yerleşmesi ve yeknesaklık kazanması bakımından geçen otuz yılı aşkın süre zarfında kanunun yorumunda yeknesaklığın sağlanamamış olmasının Dairelerin görev sahasına bağlı olarak farklı kararların verilmesi sonucunu doğurduğuna, içtihadın birleştirildiği tarihten önceki dönemde kişilerin bu kadar uzun bir süre belirsiz bir hukuka maruz bırakılmalarının yargılamanın hakkaniyetini zedelediğine ve bu nedenle başvurucunun hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmedilmiştir. Somut başvuruda, anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamıştır. Bu doğrultuda başvurucunun, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

7. Başvurucu, ihlalin tespiti ile yeniden yargılama yapılması talebinde bulunmuştur. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul 10. Vergi Mahkemesine (E.2018/1258, K.2018/2698) GÖNDERİLMESİNE,

D. 664,10 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.464,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 2/5/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.