KLOZET DEĞİL
İzmir Temizlik Şirketleri banyoda en çok mikrop barındıran eşyalarla ilgili bizleri bilgilendirmiştir. Bu kesinlikle klozet veya klozet kapağı değildir. En muhtemel cevap diş fırçasıdır. 2010 yılında Manchester Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ortalama bir diş fırçası, cilt dökülmelerine yol açan bazı stafilokok türleri, ishale sebep olan E.coli ve hepatitin üç türüne de yol açan çeşitli bakteriler de dahil olmak üzere 100 milyona kadar bakteri barındırabiliyor. Nemli bir diş fırçasına bakteriler yalnızca ağzınızdan bulaşmaz, ki ağzınızda 600 çeşitten fazla bakteri barındırır. Nemli diş fırçası, ayrıca sifon çekilince tuvaletten sıçrayan ve 1,8 metre çapındaki alanda bulunan tüm objeleri kaplayan bakteri açısından oldukça zengin su zerreciklerine karşı da savunmasızdır.
Ancak panik olup diş fırçamızı her sabah domestosa batırmaya başlamadan önce bu bakterilerin birçoğunun kan akışına karışmadıkları sürece zararsız olduğunu aklımızda tutmakta fayda var. Hatta o zaman bile sağlıklı bir çocuk ya da yetişkinin sağlık durumu için pek de ciddi bir tehdit oluşturmazlar. Örneğin sadece E.coli’nin mutasyona uğramış bazı türleri insanda hastalık yapabilir. Ağzımızdaki ve bağırsaklarımızdaki çoğu bakteri, yemekleri sindirmemize yardımcı olarak bize fayda sağlarlar. Diş fırçamızı kullandıktan sonra sudan geçirerek ve ardından kurutarak /ve klozet kapağını sifonunu çekmeden önce kapatarak) bakteriyel enfeksiyon riskini ciddi biçimde azaltabiliriz.
Düzgün biçimde kullanılırsa, çamaşır suyu da etkili bir dezenfektandır, özellikle sert yüzeylerde. Ancak nasıl işe yaradığını henüz keşfettik. 2008 yılında Michigan Üniversitesinde moleküler biyolog Dr. Ursula Jakob tarafından yönetilen bir ekip, ısının yumurta beyazındaki proteini pişirdiği gibi çamaşır suyunun da bakterilerin yapısındaki proteini pişirdiğini gösterdi. Moleküler yapı değiştikten sonra, değişim geri dönüşsüzdür ve bakteri ölür.
İzmir Apartman Yönetimi, yapılan tüm araştırmalar sonucunda tüm mikropları öldürebilen bir çamaşır suyunun olmadığını belirtmektedir. Testler göstermiştir ki, çamaşır suyundaki aktif bileşen sodyum hipoklorit, giyardiyaza (Birleşmiş Devletler’de her yıl 2 milyon vaka) ve kritosporidiyoza (her yıl 10 bin vaka) yol açan ve su yoluyla bulaşan parazitleri öldürmekte etkisizdir.
Fakat bakteriler sadece banyomuzda yaşamazlar. Masalarımız ortalama bir klozet kapağından daha fazla mikrop barındırır. Bu tuvaletlerimizi düzenli olarak, çalışma masalarımızı ise nadiren temizlediğimizden ötürüdür. 2004 yılında Arizona Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre, ortama bir ofis masası 10 milyon mikroba ev sahipliği yapar. Bu santimetre kare başına 3250 mikrop demektir. En mikrop yüklü eşya santimetre kare başına 3895 mikrop ile telefondur. Bunu klavyeler (santimetre kare başına 5119) ve fareler (santimetre kare başına 260) takip eder. Klozet kapakları ise aksine ortalama sadece santimetre kare başına 15 mikrop içerir. Tuvalette diş fırçasından sonra en çok bakteri içeren nesne sifon koludur. İki insandan birinin elini yıkamasıyla ilgili yalan söylediğini bildiğimize göre pek de şaşırtıcı değildir.
