GİRİŞ

İnsanlar psikolojik, sosyolojik ve biyolojik birçok sebep ile bir arada topluluklar halinde yaşamaya ihtiyaç duymuştur. Bir topluluk oluşturup bir arada yaşamakta çeşitli kuralların ortaya çıkışını gerektirmiştir. Her çağın getirilerine uygun özellikte kurallar oluşturulmuştur. Son yıllarda ivmeli şekilde gelişen teknoloji ile hayatın her alanında hakimiyet kuran teknolojiye de uygulanabilecek bizi nimetlerinden faydalandığımız teknolojinin hezimetlerinden koruyacak kurallar gündeme gelmiştir. İşte bilişim hukuku bilgisayarlar, internet, dijital teknolojiler ve bilgi iletişim teknolojileriyle ilgili hukuki konuları inceleyen ve bu teknolojilerin kullanımıyla ortaya çıkan hukuki sorunlar ile bu alanda uygulanması gereken kuralları belirlemek için tasarlanmış bir hukuk dalıdır.

BİLİŞİM KAVRAMI

Bilişim kelimesi, bilgi ve işleme sözcüklerinin birleşmesi ile oluşmaktadır. Yani denilebilir ki, bilişim kavramının altında bilginin toplanması, depolanması ve işlenmesi yatmaktadır. “Bilişim, bilgi ve iletişim teknik ve teknolojileri ile elektronik sistemler, dijital sistemler, sanal sistemler, akıllı sistemler vb. ile veri ve bilgilerin işlenmesi olarak ifade edilebilmektedir” (Turan, 2020, s.50).

Bilişim, birçok sektörde ve yaşamın farklı alanlarında büyük önem taşır. İş dünyasında, bilişim teknolojileri iş süreçlerini otomatikleştirmeye, verimliliği artırmaya ve rekabet avantajı elde etmeye yardımcı olur. Eğitim alanında, bilişim teknolojileri öğrencilerin eğitimine destek sağlar, öğrenme deneyimini zenginleştirir ve eğitim materyallerinin erişilebilirliğini artırır. Sağlık hizmetlerinde, bilişim teknolojileri hastane yönetimi, hasta kayıtları, tıbbi teşhis ve tedavi süreçlerini iyileştirir ve sağlık hizmetlerinin daha etkin bir şekilde sunulmasını sağlar. İletişimde, bilişim teknolojileri iletişim araçlarının gelişmesine ve hızlanmasına katkıda bulunur, insanlar arasında mesafeleri kısaltır ve küresel iletişimi kolaylaştırır. Araştırma alanında, bilişim teknolojileri büyük veri analitiği, yapay zeka, makine öğrenimi gibi alanlarda kullanılarak verilerin derinlemesine analiz edilmesine ve yeni bilgilerin ortaya çıkarılmasına olanak tanır. Hükümet hizmetlerinde ise bilişim teknolojileri, kamu hizmetlerinin dijitalleştirilmesini ve vatandaşlara daha etkin bir şekilde sunulmasını sağlar.

Bilişim teknolojilerinin sürekli olarak gelişmesi, yeni fırsatlar ve uygulamaların ortaya çıkmasını sağlar. Örneğin, yapay zeka ve otomasyon teknolojileri, yeni iş modellerinin ve endüstriyel dönüşümün oluşmasına katkıda bulunur. Ancak, bilişim teknolojilerinin kullanımıyla ilgili zorluklar da ortaya çıkar, özellikle veri güvenliği, gizlilik, etik, yapay zekanın sorumluluğu gibi konular dikkate alınmalıdır. Bilişim, hem büyük fırsatlar hem de sorumluluklarla birlikte yaşamımızda önemli bir rol oynamaktadır.

BİLİŞİM HUKUKU KAPSAMI

Bilişim hukuku, bilişim teknolojileri ve iletişim teknolojilerinin kullanımıyla ilgili bir dizi hukuki konuyu kapsar. Bunlar, veri koruma ve gizlilik, siber suçlar ve güvenlik, elektronik ticaret, fikri mülkiyet hakları, internet hukuku ve siber güvenlik gibi konuları içerir. Ancak Bilişim hukukunun ihtiyacını doğuran temel konu “bilişim suçları”dır.

1- Veri koruma ve gizlilik, bilişim hukukunun önemli bir bileşenidir. Kişisel verilerin toplanması, işlenmesi ve paylaşılmasıyla ilgili yasal düzenlemeler, bireylerin verilerinin korunmasını ve gizliliğini sağlamayı hedefler. Veri koruma kanunları, şirketlerin ve kurumların kişisel verileri nasıl işleyebileceğini ve korunmasını sağlamak için alınması gereken önlemleri belirler. Bu kapsamda 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununu da kişisel verilerin zorunlu ya da rızaya bağlı olması fark etmeksizin kolay ve sınırsız bir şekilde toplanması sonucu yetkisiz kişilerin eline geçme, ifşa edilme, amaç dışı ve kötü niyetli kullanılma gibi riskleri ve bireysel hakların ihlalini önlemek adına yürürlüğe konmuştur.

2- Siber suçlar ve güvenlik, bilişim hukukunun bir diğer önemli alanıdır. Bilgisayar korsanlığı, siber saldırılar, kimlik hırsızlığı, banka ve kredi kartlarının çoğaltılması ve kullanılması gibi suçlarla mücadele etmek için hukuki düzenlemeler yapılır. Bu kapsamda, siber suçların önlenmesi, suçluların yakalanması ve cezalandırılması için yasal çerçeveler belirlenir.

3- Elektronik ticaret, internet üzerinden yapılan alışverişlerin hukuki boyutunu ele almaktadır. Elektronik ticaretin yasal düzenlemeleri, tüketicinin korunması, elektronik sözleşmelerin geçerliliği, tüketici hakları gibi konuları içeren bu alandaki düzenlemeler, tüketicilerin güvende hissetmelerini ve çevrimiçi alışveriş yaparken haklarının korunmasını sağlar. Günümüzde oldukça yaygınlaşan online alışverişte girilen tüm bilgilerin korunması hususu bu noktada gündeme gelir.

4- Fikri mülkiyet hakları, bilişim hukukunun yine önemli olan bir bileşenidir. Yazılım, müzik, film, tasarım gibi dijital içeriklerin korunması ve telif haklarına saygı gösterilmesi için hukuki düzenlemeler yapılır. Bu düzenlemeler, yaratıcıların haklarını korumayı ve dijital içeriklerin izinsiz kullanımını önlemeyi amaçlar. Örneğin, Blockchain teknolojisi kullanılarak oluşturulan NFT’ler (Non-Fungible Token) yani Türkçe karşılığı Nitelikli Fikri Tapu, dijital bir varlığın benzersiz olduğunu ve bu nedenle birbirinin yerine geçemeyeceğini onaylayan, blok zinciri adı verilen bir dijital defterde depolanan veri birimini oluştururlar.  NFT'ler genellikle sanat eserleri, dijital koleksiyonlar, müzik parçaları, videolar, oyun öğeleri gibi dijital içeriklere uygulanır. Bir sanat eseri NFT'si, o eserin benzersizliğini ve sahipliğini doğrulayan bir dijital sertifikadır. Sahibi, NFT'yi satın aldığında dijital varlığın telif hakkına sahip olur veya bir dijital koleksiyonun bir parçası haline gelir. İşte bu noktada Bilişim Hukuku çok büyük önem arz etmektedir.

5- İnternet hukuku, internetin kullanımıyla ilgili yasal düzenlemeleri içerir. İnternet servis sağlayıcılarının sorumlulukları, içerik yönetimi, telif hakları gibi konuları ele alır. Ayrıca, internetin sınırları ve çevrimiçi davranışların yasal sonuçları gibi konular da bu alanın kapsamına girer. Günümüz yaşam koşullarında beşikteki bebekten tutup en ileri yaştaki insana kadar herkesin etişim sağladığı ve bir şekilde kullanmakta olduğu internetin güvenli kılmak zaruriyeti vardır.

Bilişim hukuku, hızla gelişen teknolojilerle birlikte sürekli olarak değişmekte ve güncellenmektedir. Teknolojik ilerlemeler, yeni hukuki sorunları ve zorlukları beraberinde getirirken, bilişim hukuku da bu gelişmelere uyum sağlamak amacıyla düzenlemeler yapmaktadır.

BİLİŞİM SUÇLARI

Bu noktada bir konudaki ayrıma dikkat etmek gerekir. İşlenen suç bir bilişim suçu mudur yoksa bilişim vasıtasıyla işlenen bir suç mudur?

Bilişim suçu terimi, bilgisayarlar, internet ve diğer bilişim teknolojileriyle ilişkili olarak gerçekleştirilen suçları ifade eder. Bilişim suçları, bilişim sistemlerine veya verilere zarar verme, yetkisiz erişim, hırsızlık, dolandırıcılık ve diğer haksız eylemleri içeren suç türleridir.

Bilişim alanında suçlar, modern dijital çağın ortaya çıkmasıyla birlikte önemli bir sorun haline gelmiştir. Gelişmiş teknolojilerin kullanılmasıyla birlikte, suçlular bilişim sistemlerine sızarak bilgi çalma, kimlik hırsızlığı, dolandırıcılık ve diğer kötü amaçlı faaliyetlerde bulunabilmektedir. Bilişim suçları 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda sınırlı sayıda yer almaktadırlar.

Bilişim vasıtasıyla işlenen suç demek ise sınırlı sayıda olmaksızın herhangi bir suçun bilişim teknoloji ve sistemlerinin de kullanılarak işlenmesidir. Bu durum bazı suç tiplerinde cezayı arttırıcı nitelikli hal kabul edilmektedir. Örneğin; TCK132. Maddesinin 2.fıkrasında anılan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu bilişim vasıtalı bir suç iken; TCK 243. Maddesinde yer alan yetkisiz erişim suçu bir bilişim suçudur.

5237 sayılı TCK’da düzenlenen bilişim suçları şunlardır:

- Bilişim sistemine girme suçu (TCK m.243),

- Sistemi Engelleme, Bozma, Erişilmez Kılma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu(TCK m.244),

- Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu (TCK m.245),

- Yasak cihaz veya porgram kullanma suçu (TCK m.245/a).

Bilişim sistemine müdahale; bazen sisteme fiziksel bir şekilde erişim imkanına sahip olunması yoluyla bazen de uzaktan internet üzerinden bağlanmak suretiyle mümkün olmaktadır.

ÖRNEK YARGITAY KARARI

Yargıtay 12. CD, 2019/577 E. 2019/12248 K. Sayılı dosyasında; “ Sanığın, eski eşi olan mağdura ait facebook şifresini bildiğini ve şifre kırma gibi bir eyleminin olmadığını beyan etmesi, mağdurun, şifresinin kırılarak facebook hesabına giriş yapıldığına dair iddialarını doğrulayan herhangi bir delil bulunmaması karşısında, sanığın sübut bulan bilişim sistemindeki mağdura özel kısma girip, hakkı olmadığı halde sistemde kalmaya devam etme eyleminin TCK'nın 243/1. madde ve fıkrasındaki bilişim sistemine girme ve mağdura ait içeriği özel mesajları okuyup, tarafı olmadığı haberleşme içeriklerini kaydetmesi eyleminin TCK'nın 132/1. madde ve fıkrasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarını oluşturacağı gözetilmeden, delillerin takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek, sanık hakkında TCK’nın 244/2. madde ve fıkrasındaki sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme ve TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından mahkûmiyet kararı verilmesi” bozma nedeni yapılmıştır

Stj. Av. Mualla ARPACI

KAYNAKÇA

Turan, M. (2020). Bilişim Hukuku. Ankara:Seçkin Yayıncılık