<p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;"><strong>T.C. </strong></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;"><strong>Yargıtay </strong></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;"><strong>3. Hukuk Dairesi </strong></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;"><strong>2010/15137 E., 2010/20977 K.</strong></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;"><strong>ALACAK</strong></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;"><strong>MİRASIN REDDİ</strong></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;"><strong>4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 612 ]<br /> 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 614 ]</strong></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;"><strong>"İçtihat Metni"</strong></span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Dava dilekçesinde 5.104 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm dahili davalı Hüseyin tarafından temyiz edilmiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Dava dilekçesinde; davalının bir kısım zirai ürünlerini davacıya ait elektrik saatini kullanmak suretiyle suladığı, elektrik fatura bedellerini ödeyeceğini söylemesine rağmen ödemediği, abone olan davacının faturalar nedeniyle borçlandığı ileri sürülerek, toplam 5.104,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Mahkemece; davalının 21.10.2007 tarihinde ölümü nedeniyle dava yasal mirasçıları olan eş ve çocuklarına yöneltilmiş, onların da Biga Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1369 E.-2008/204 K. sayılı kararla mirası reddettiklerini açıklamaları üzerine davalının babası olan Hüseyin davaya dahil edilmek suretiyle onun yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dahili davalı tarafından temyiz edilmiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan değerlerin ise mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği" düzenlenmiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Bu yasal düzenleme uyarınca, mirasın birinci derecedeki mirasçıların tamamı tarafından reddi halinde miras ikinci derecedeki mirasçılara geçmez. Tereke tasfiye olunur, borçlar ödendikten sonra geriye kalan kısım varsa red vaki olmamış gibi birinci derece mirasçılarına verilir. Türk Medeni Kanununun 614. maddesinde mirasçıların sonra gelen mirasçılar yararına mirası reddedebilecekleri düzenlenmiş ise de, somut olayda bu maddeye göre yapılmış bir mirasın reddi talebi de bulunmamaktadır.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">O halde, mahkemece yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.</span></p>