Sosyal medya kullanımı son yıllarda dünya çapında birçok insanın hayatında önemli bir yer tutmaya başladı.  Sosyal medyanın sadece paylaşımda bulunmaya değil maddi kazanç sağlamaya yaradığını ve bir meslek haline geldiğini dahi gördük. Öyle ki sosyal medya profillerinden insanların yaşamı hakkında bilgi edinir, kimliğini belirler hale geldik. Sadece bununla da kalmayan  paylaşımlarımız arkadaşlarımızın, aile üyelerimizin, eşimizin ve en önemlisi çocuğumuzun bile kim olduğu ortaya koyar oldu. Günümüz şartlarında bir hayli ebeveynin çocukları ile ilgili sosyal medya üzerinde paylaşımda bulunarak  suç işlediğini biliyor musunuz?

Çocuklara yönelik sosyal medya paylaşımları yaparak özel hayatlarının gizliliğini ihlal ediyor, çocuk istismarına davetiye çıkarıyor ve çocuğun kişisel verilerini ifşa ediyor kısacası suç işliyor olabilirsiniz. Her ne kadar birçok ebeveyn çocuğunu kendisinden daha iyi kimsenin koruyamayacağı kanaatinde bile olsa istemeden bugünkü paylaşımlarıyla belirtilen suçlara davetiye çıkarmaktadır. Bu nedenle çocuklara yönelik sosyal medya paylaşımlarının birden fazla kanun çerçevesinde incelenmesi gerekmektedir.

Çocuklara Yönelik Sosyal Medya Paylaşımlarının Anayasal Boyutu

Çocuklara yönelik sosyal medya paylaşımlarının Anayasal boyutunu irdelerken ele almamız gereken en önemli husus kişilik haklarıdır. Yapılan paylaşımlarla ihlal edilen kişilik hakkı ise Anayasamızda  özel hayatın gizliliğini düzenleyen 20. Madde düzenlenmektedir. Anayasa madde 20;

‘’Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.’’

Yaş, cinsiyet, statü vb herhangi bir özellik belirtmeksizin herkesi kapsayan işbu maddeye çocuklar da pek tabi dahildir. Her bireyin özel hayatının gizli tutulması hakkı vardır. Çocukların oyun oynarken, uyurken, banyo yaparken, denize girerken çekilmiş birçok fotoğrafı özel hayatın ihlaline neden olmaktadır. Özel hayatın gizliliği konusunda en önemli nokta ise kişinin rızasıdır. Yani bir kişi özel hayatına ilişkin bir paylaşımda bulunulmasına müsaade ediyor ise bu durum ilgili kanun kapsamında değerlendirilmemelidir. Fakat  somut olarak değerlendirmek gerekirse, kendisiyle ilgili bir içeriğin ne gibi sonuçlar doğuracağı bilincine sahip olmayan bu bilince erişememiş çocukların göstermiş olduğu ‘rıza’ özel hayatın gizliliğinin ihlali halini ortadan kaldırmayacaktır.  Özetle ilgili kanun hükmü gereğince ‘’çocuğumun rızasını alarak paylaşımda bulunuyorum ‘’ hali sizin çocuğunuzun kişilik haklarından biri olan özel hayatın gizliliği hakkını ihlal etmediğiniz anlamına gelmemektedir.

Çocuklara Yönelik Sosyal Medya Paylaşımlarının Cezai Boyutu

1-Çocuk İstismarı Açısından

Çocukların sosyal medyada paylaşılması Türk Ceza Kanununca belirlenmiş olan  çocuk istismarına davetiye çıkarabilmektedir. Çocuk istismarı, çocuğun fiziksel ya da psikolojik gelişimini olumsuz olarak etkileyen davranışların tamamına kapsayan bir durumdur. Çocuk istismarının türleri vardır. Bunlar; Fiziksel, cinsel , duygusal istismar ve ihmal olmak üzere 4’e ayrılmaktadır. Bir ebeveynin çocuğuna ait fotoğrafları, videoları ve bilgileri bugün paylaşıyor olması çocuğun ileride yaşayabileceği bir psikolojik buhrana davetiye çıkarabilmektedir. Dolayısıyla yapılan paylaşımlarla bir ebeveynin kendi çocuğunu istismar etmesi mümkün olacaktır.

Çocukların sosyal medyada paylaşılması ebeveynin kendi çocuğuna istismarda bulunması anlamı taşıyabileceği gibi çocuğun üçüncü bir kişi aracılığıyla da istismara uğrayabileceği anlamı taşımaktadır. Şöyle ki; çocuğun özel hayatını ihlal ederek, kişisel bilgilerini paylaşarak çocuğunuzu tehlikeye açık bir hale getiriyor olabilirsiniz. Her ne kadar ‘anı’ olarak paylaşımda bulunuyor da olsanız iyi niyetli paylaşımlarınızın çocuğunuza dönüşü kötü niyetli olabilir. Pedofilinin ve çocuklara yönelik cinsel istismarın artarak devam ettiği günümüz dünyasında basit bir paylaşımla çocuğunuzun ‘anı’larını kabusa çevirmeyin.

2-Kişisel Verilere İlişkin Düzenlemeler Açısından

Çocuklara yönelik yapılan paylaşımlarda cezai olarak incelenmesi gereken bir diğer hal ise kişisel verilere ilişkindir. Çocuk istismarı boyutunu da  hali hazırda kişisel verilerin paylaşılması durumu meydana getirmektedir. Türk Ceza Kanunu uyarınca kişisel verilerin kaydedilmesi, hukuka aykırı bir şekilde yayılması/verilmesi suçtur.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bakımından Çocuklara Yönelik Paylaşımların Değerlendirilmesi

Kişisel verilin paylaşılması TCK 135-140 maddeleri uyarınca cezai bir boyutta incelenmiş olsa da 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile de hukuken güvenceye alınmıştır. KVKK madde 8 / 1’de  ‘’Kişisel veriler, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın aktarılamaz.’’ Şeklinde düzenlenmiştir. Peki kastedilen kişisel veriler nelerdir? İlgili kanun uyarınca bir kişinin adı,soyadı, t.c. kimlik numarası, anne adı, baba adı gibi kimlik bilgileri ile sağlık bilgileri, görüntü, video ve ses kayıtları gibi birçok kişiye özgü bilgi içeriği kişisel veri olarak değerlendirilmektedir. İşin özünde, çok rahatlıkla paylaştığımız birçok bilgi kişisel verilerin aktarılmasına yol açar. Dolayısıyla sosyal medyada çocuklara ilişkin herhangi bir paylaşım yapılmadan önce çocuğun geleceği ön planda tutulmalıdır.

Çocuğun Sosyal Medyada Paylaşılmasının Tazminat Boyutu

Sosyal medyanın günümüz şartlarına bir para kazanma aracı haline geldiğinden bahsetmiştik. Bu girişim içerisinde yer alan bazı kişilerin bunu çocuklarına ait paylaşımlar ile gerçekleştirdiğini de görmekteyiz. Çocukların sosyal medya üzerinden ürün tanıtımına, ürün satışına alet edilmesi yahut çocuk=like olarak çocuğun herhangi bir konu ile gündem haline getirilmesi tazminat sebebi oluşturur. Çocuğa yönelik sosyal medya paylaşımı ile elde edilmiş her gelirde söz konusu çocuğun maddi tazminat hakkı bulunmaktadır. Örnek bir durum İtalya’da yaşanmıştır. İtalya'da 16 yaşındaki bir çocuk, rızası olmaksızın fotoğraflarını sosyal medyada paylaşan annesine karşı açtığı davayı kazanmış ve çocuğuna ait fotoğrafları kaldırmaması yahut yeni paylaşım yapması halinde 10.000 euro tazminat ödemesine karar verilmiştir. Ülkemizde ise konuyla ilişkili karar aile mahkemesinden çıkmıştır. İnstagram fenomeni boşanma sürecinde olduğu eşi tarafından ‘’çocuklarını reklam malzemesi yapıp para kazanması ve istismara davetiye çıkarması’’ iddiasına maruz kalmış ve mahkeme iddiada bulunan babayı haklı bularak velayete ilişkin kararda bulunmuştur.

Çocukların sosyal medya paylaşımlarına konu edilmesinin farklı hukuki boyutları vardır. Başta ebeveynler olmak üzere bu tür paylaşımda bulunan her bireyin gerek kanunlar gerekse vicdani olarak belirtilen hususları göz önüne alması esastır. Bugün yapacağınız, size göre zararsız bir paylaşımın farklı boyutlara gelmemesi adına özellikle mahremiyet, çıplaklık, aşağılama, davranış bozukluğu ve kişisel veri içermeyen makul paylaşımlar olmasına dikkat edilmeli ve herkesin erişiminden uzak profillerde paylaşılmalıdır.