17 Mayıs 2006'da Danıştay İkinci Dairesi'ne silahlı saldırı düzenleyen avukat Alparslan Arslan’ın cezaevinde yaşamını yitirdiği öğrenildi. Maltepe Ceazevi’nde yatan Arslan’ın intihar ettiği iddia edildi.

Alparslan Arslan’ın cezaevinde intihar ettiği iddiaları üzerine Baba İdris Arslan yaptığı açıklamada, "Oğlum intihar etmedi, öldürüldü” dedi. 

Superhaber’den Mevlüt Yüksel’in haberine göre, Arslan açıklamasının devamında, "Bu gece saat 23:00 sıralarında Silivri’de yaşayan kızım cezaevinden aranmış ve oğlunun intihar ettiği söylenmiş. Ben bunun üzerine Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna gittim. Burada oğlumun cenazesinin Adli Tıp Kurumu’na götüreceklerini öğrendim. Ben oğlumun intihar ettiğine inanmıyorum. Bana göre oğlum öldürüldü. Parçalarını birleştirdiğimde ben bunun gerçek olduğuna inanıyorum. Bundan önce birçok kez, her yere başvurarak oğlumun suçsuz olduğunu anlatmaya çalıştım. Ama sesimi kimseye duyuramadım. Biz Alparslan Arslan’ın tahliyesini beklerken ölümünü öğrendik. Cenazeyi nereye defnedeceğimize henüz karar vermedik” ifadelerini kullandı.

Alparslan Arslan'ın cezaevinde ölümüne ilişkin resmi makamlardan henüz bir açıklama gelmedi. 

Arslan, dönemin Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Birden, üyeler Ayla Gönenç, Mustafa Yücel Özbilgin, Ayfer Özdemir ve Kamuran Erbuğa'dan oluşan 5 kişilik heyetin toplantısı sırasında müzakere salonuna girerek ateş açmıştı. Üye Mustafa Yücel Özbilgin'in ölümü, diğer üyelerin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıdan sonra kaçmaya çalışan Alparslan Arslan, Danıştay binası içinde yakalanmıştı. Arslan polise ve savcılıkta verdiği ifadesinde, saldırıyı başörtüsü kararı nedeniyle tek başına düzenlediğini söylemişti.

Saldırıya ilişkin dava, FETÖ tarafından kumpas olarak hazırlanan “Ergenekon örgütü” tarafından azmettirildiği iddiaları üzerine daha sonra “Ergenekon” davasıyla birleştirilmiş ve Arslan'ın İstanbul'daki davada tekrar yargılanmaya başlanmıştı. Arslan, 5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon kumpas davasında iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 90 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. 25 Kasım 2020’de ise Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Alparslan Arslan’a verilen “Ağırlaştırılmış müebbet" ve 72 yıl hapis cezasını onadı.

PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRMÜŞTÜ 

Kaçmak isterken yakalanan Arslan, saldırıyı tek başına yaptığı iddia etti. Yargılama Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Yargılama sırasında saldırının Ergenekon örgütü tarafından azmettirildiği ileri sürüldü. Saldırı dosyasının Ergenekon davasıyla bağlantılı olduğu gerekçesiyle birleştirilmesi istendi. Mahkemenin aksi yöndeki kararı, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından Aralık 2008'de bozularak, Ergenekon davası ile birleştirilmesine karar verildi. Bu nedenle Danıştay ve Ergenekon davaları birleştirildi. Arslan, 5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 90 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. 25 Kasım 2020'de ise Arslan'a verilen cezayı onadı. Arslan cezası onandıktan sonra Maltepe Cezaevi'ne konuldu. Alparslan Arslan, bu süreçte psikolojik sorunları olduğu gerekçesiyle, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne de sevk edildi. Arslan burada bir süre tedavi edildikten sonra yeniden cezaevine konuldu.

YEMEK YEMEMİŞ, KOĞUŞU YAKMIŞTI 

Alparslan Arslan, saldırı sonrası cezaevindeki ilk döneminde uzun süre yemek yemediği için hastaneye kaldırılmıştı. Arslan, Sincan F Tipi Cezaevi'nde kaldığı dönemde de koğuşunu ateşe vermiş, dumandan etkilenerek hastaneye kaldırılmıştı. Saldırgan hareketlerde bulunması nedeniyle sürekli olarak doktor kontrolünde tutulmuştu. Arslan yargılama aşamasında da akli dengesinin yerinde olmadığı iddiasıyla Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmiş ancak, aksi yönde karar verilmişti.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

İntihar iddiasıyla ilgili inceleme başlatıldığı öğrenildi. Alparslan Arslan'ın cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Yapılacak inceleme sonucunda kesin ölüm nedeni belirlenecek.