Cebri icra hukukunda para alacaklısının alacağı, borçlunun mal varlığının paraya çevrilmesi neticesinde elde edilen para ile ödenir[1]. Alacaklının başvurusu üzerine başlayan takip prosedüründe, takibin kesinleşmesine rağmen borçlu rızası ile borcunu ödemediği taktirde, haczedilen veya rehnolunan taşınır veya taşınmaz mallar satılarak paraya çevrilir. Hacizli veya rehinli malların borca karşılık alacaklıya verilmesi mümkün değildir. 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’na göre temel paraya çevirme yöntemi açık artırma suretiyle satıştır[2].

İcra ve iflâs hukukunda açık artırma ile satış, önceden belirlenen yer ve zamanda hazır bulunanlar arasında, fiyatın birbirini izleyen tekliflerle oluştuğu süreç sonunda, kanun tarafından belirlenen şartlara uyulması halinde, satışa çıkartılan malın, icra organlarınca, mal üzerinde tasarrufa yetkili kişinin rızası gerekmeksizin, en yüksek teklifte bulunan kişiye satılmasıdır[3].

Açık artırma yoluyla satış işlemi 2012 yılına kadar bütünüyle fiziki ortamda yapılan artırma usulüyle yapılmaktayken, 02.07.2012 tarihli 6352 Sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle birlikte, açık artırmalarda elektronik ortamda teklif verilmesinin yolu açılmıştır. Böylece açık artırmaların, elektronik ortamda verilen tekliflerle başlaması ve sonrasında yine fiziki ortamda yapılan artırma neticesinde ihalenin sonlanması şeklinde karma bir yöntem benimsenmiştir. 2012 yılından 2021 yılına kadar yürürlükte olan karma sistem, teknolojik alt yapının gelişmesiyle birlikte ihale sürecinin tamamen elektronik ortamda yapılması yönündeki çalışmaları hızlandırmıştır.

24.11.2021 tarihli 7343 sayılı Kanun’un 13. maddesiyle, İcra ve İflas Kanunu’na 111/b maddesi eklenmiş ve elektronik satış işlemlerine ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Yeni düzenleme ilk olarak pilot adliye ve yargı çevrelerinde uygulanmaya başlanmış, eksiklikler tespit edilerek sistemin güçlendirilmesi ve güncellenmesi sağlanmıştır.  Nihayetinde 02.01.2023 tarihi itibariyle Türkiye genelinde mahcuz mallara ilişkin satış işlemleri elektronik olarak yapılmaktadır.

Mezat salonlarında gerçekleştirilen ihalenin, bir başka ifadeyle fiziki ortamda teklif vermenin uygulamada birtakım sorunlara sebep olması, ihalelere katılımın düşük düzeyde kalmasına ve bu nedenle mahcuz malın gerçek değerinde satılamamasına sebebiyet vermekteydi. Yeni düzenleme ile mahcuz malın en az giderle ve en yüksek bedelle sayılması için çok sayıda kişinin teklif verebilmesi, teklif verenlerin hukukun korunması, elektronik satış işlemlerinin gerçekleştirileceği sistemin sağlık bir şekilde işleyişinin ve güvenliğinin sağlanması, hak kayıplarının önlenmesi ve uygulamada birliğin sağlanması amacı güdülmüştür[4].

Mahcuz malın elektronik satış işlemleri için Elektronik Satış Portalı adı verilen bir sistem kurulmuş, bu sistemin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine entegrasyonu sağlanmıştır. Tüm ihale süreci Elektronik Satış Portalı üzerinden yürütülmektedir. İlgililer E-Devlet aracılığı ile sisteme kaydolup giriş yaptıktan sonra ilan edilen ve ilgilendikleri ihaleye teklif verebilmektedirler.

Elektronik satışa ilişkin kurallar, sadece hacizli taşınır ve taşınmazların satışında değil, aynı zamanda taşınır rehininin veya ipoteğin paraya çevrilmesi ile iflâs tasfiyesi ve ortaklığın giderilmesine ilişkin satışlar da dahil olmak üzere İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre yapılan tüm satışlar için uygulanmaktadır[5].

İHALENİN FESHİ

 İhalenin Feshi Nedenleri

İhalenin feshi nedenleri İcra ve İflas Kanunu’nda ayrı bir başlık halinde teker teker gösterilmemiştir. Bu nedenle Yargıtay uygulaması dikkate alındığında ihalenin feshi nedenlerini; ihaleye fesat karıştırmak, satış talebi ile ilgili hatalı işlemler, artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılmasındaki hatalı işlemler ve alıcının mahcuz malın niteliklerinde hataya düşürülmesi olarak sınıflandırmak mümkündür.

Makalede, ihalenin feshi nedenlerine ilişkin yapılan sınıflandırmaya uygun şekilde ihalenin feshi nedenleri açıklanacak ve elektronik ihale döneminde bu fesih nedenlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılacaktır.

Satış Talebi ile İlgili İhalenin Fesih Sebepleri

Yargıtay kararları incelendiğinde, takibe konu borcu karşılayacak miktarda satış yapılmış olmasına rağmen satışa devam edilerek diğer mahcuz malların da satılması, satış talebi veya geçerli bir satış talebi olmadan satış yapılması, satış talebi geri alınmış olmasına rağmen satış yapılmış olması, haczin kalktığı halde satış yapılmış olması gibi nedenlerin ihalenin feshi nedenleri olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu alacaklı tarafından bir yıllık süre içinde taşınmazın satışının istenmediğine, bu süre geçtikten sonra yapılan satış talebini takip eden ihalenin feshinin karar verilmesi gerektiğine karar vermiştir[6].

Benzer şekilde bir başka Yargıtay kararına göre, satış talebinin yasal süre içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi, süresinde değilse talebi reddetmelidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir[7].

Elektronik ihale sürecinde de satış talebindeki hukuka aykırılıklar ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilebilecektir.

Artırmaya Hazırlık Döneminde Yapılan İşlemlerle İlgili İhalenin Feshi Sebepleri

İhalenin yapıldığı ana kadar cereyan eden işlemlerdeki yolsuzlukların en geç ihale günü öğrenmiş oldukları kabul edilir. İlgililer ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde ihalenin feshini isteyebilirler. Bir ilgili, artırmaya hazırlık döneminde yapılan bir işlemi satış tarihinden önce öğrenmiş ise, artırmaya hazırlık döneminde yapılan işlemi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde o işleme karşı şikayet yoluna başvurmalıdır. Aksi takdirde, o işlem kesinleşir. Bu nedenle, ilgili, artık o işlemdeki yolsuzluğa dayanarak ihalenin feshini isteyemez[8].

Yargıtay, iki ayrı bağımsız bölüm halindeki taşınmazların ayrı ayrı satışa çıkarılmamış olmasını[9], aralarında ekonomik bütünlük olmayan taşınmazlar hakkında ayrı ayrı artırma şartnamesi hazırlanmaması ve ayrı ayrı ihale edilmemelerini[10], ihale konusu mahcuz malın KDV oranının satış ilanında olması gerekenden fazla gösterilmesini[11], satış ilanında satışın yapılacağı tarih ve saat aralığının gösterilmemiş olmasını[12], satış ilanı tebligatının Tebligat Kanunun ve Tebligat Yönetmeliğine uyulmadan yapılmış olmasını[13], satış ilanında ve artırma şartnamesinde taşınmazın önemli niteliklerinden birinin belirtilmemesi veya yanlış belirtilmesini, Turistik bölgedeki taşınmazın satış ilanının yurt genelinde dağıtım yapan gazete yerine mahalli gazetede ilan edilmesini, artırma şartnamesinde taşınmazın son imar durumunun gösterilmemesi olmasını, net alanı 150 metrekareden küçük olan konutlardan KDV alınmadığı halde şartname ve satış ilanında KDV’nin alıcıya ait olacağının belirtilmiş olmasını, imzaya ve borca itiraz satışı durdurmasına rağmen, imzaya itiraz hakkında icra mahkemesince verilen karar kesinleşmeden ihalenin yapılmış olmasını, satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen ihalenin yapılmasını[14], ihalenin feshi nedeni olarak kabul etmiştir.

Elektronik ihale sürecinde de artırmaya hazırlık dönemindeki hukuka aykırılıklar, ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilebilecektir. Örneğin E-satış portalında mahcuz mal hakkındaki kayıtların güncel ve açıklayıcı olmaması ihalenin feshi olarak kabul edilebilecektir. Benzer şekilde, ihaleye konu olacak taşınmazın KDV oranına ilişkin bilgilerin yer almaması, satışa çıkartılacak otomobilin kilometre ve hasar durumuna ilişkin güncel bilgilerin yer almaması elektronik ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilebilecektir.

Artırmanın Yapılma Aşamasındaki Usulsüzlüklerle İlgili İhalenin Feshi Sebepleri

Yargıtay kararları incelendiğinde, “ihalenin ilan edilen bitirme saatinden önce sonlandırılmasını, yetkisiz satış memuru tarafından ihale yapılmış olmasını, artırmanın gizli ve belirli kişiler arasında yapılmış olmasını ihalenin feshi nedeni olarak kabul etmiştir. Yine Yargıtay kararlarında “ihale alıcının teminattan muaf kişilerden olmamasına rağmen teminat yatırmadan ihaleye katılmasını ve mahcuz malı ihale sonucunda almasını, vekilin vekaletnamesinde bu konuda özel yetkisi olmadığı halde müvekkili adına ihaleye katılıp pey sürmüş olmasını, hacizli mallardan birinin veya birkaçının satış bedeli, haciz alacaklısının veya alacaklıların alacağının tamamını karşıladığı halde diğer hacizli malın veya malların da satılmış olmasını, ihalede mahcuz malın muhammen bedelinin %50’si ve/veya rüçhanlı alacakları ile satış ve paylaştırma giderlerini karşılamayacak şekilde pey sürülmesine rağmen ihalenin yapılmasını[15], ihalenin ilan edilen yer ve saatte yapılmamasını[16], ihalenin yapılmasında tellanın bulundurulmamasını[17] ihalenin feshi nedeni olarak kabul etmiştir.

Yargıtay’ın ihaleye katılacak kişilerin özelliklerini dikkate alarak ihalenin hukuka uygunluğunu denetlediği kararları vardır. Yasal zorunluluk gereği ihalenin belli grup kişiler arasında yapılması gerekirken ihalenin herkese açık yapılmasını ihaleye fesih nedeni olarak kabul etmiştir[18].Ancak Yargıtay takip dosyasında taraf sıfatı bulunmayan borçlu eşinin ihaleye girip taşınmazı satın almasını dürüstlük kuralına aykırı görmemiş ve ihalenin feshi nedeni olarak kabul etmemiştir[19].

Elektronik ihale ile, artırmanın yapılma aşamasındaki usulsüzlüklere ilişkin ihalenin feshi sebeplerinde ve bu nedene dayanılarak açılan ihalenin feshi davaların azalacağı söylenebilir. Örneğin elektronik ihale sürecinde, ilgili belediyeden tellalın bulunmaması veya tellalın en az 3 kere bağırmamış olması ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilmeyecektir. Bununla birlikte, ihalenin yalnızca E-satış portalı üzerinden yapılacak olması, ihalenin belirtilen mezat salonunda yapılmaması veya ihalenin gizli ve belirli kişiler arasında yapılması gibi gerekçelerle ihalenin feshi yoluna gidilmesini yolunu da kapatmıştır.

Elektronik ihaleye katılmak isteyen alıcıların sistem üzerinden öngörülen teminat bedelini yatırmaları gerekmektedir. Sistemsel bir hata olmadığı sürece, teminat yatırmayan alıcıların ihaleye katılmaları mümkün değildir. Bu nedenle gerekli teminatı yatırmayan kişilerin ihaleye katılması nedenine dayanılarak ihalenin feshi davası açmak da artık mümkün değildir.

İhalenin elektronik ortamda yapılması, insan hatasını minimuma indirmekle birlikte  şeffaf ve denetlenebilir bir ihale sürecine olanak vermektedir. Bu nedenle elektronik ihale ile artırmanın yapılma aşamasındaki usulsüzlüklere dayanılarak açılacak ihalenin feshi davalarında ciddi bir azalma olacağı söylenebilir.

Satılan Malın Esaslı Niteliklerinde Hata Nedeniyle İhalenin Feshi

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 30 ve 31. Maddelerinde alıcının satılan malın esaslı niteliklerinde hataya düşülmüş olması halinde sözleşmeye bağlı olmayacağı düzenlemiştir. Borçlar Kanunu’ndaki bu maddenin İcra ve İflas Hukukuna yansıması olarak, alıcının satılan malın esaslı niteliğinde hataya düşürülmüş olması hali ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilmiştir.

Hata, benzer hukuki işlemlerde geçerli dürüstlük kurallarına göre, artırma konusu malın alıcı tarafından artırma sırasında pey sürerken dikkate almadığı veya alması gerektiği belli özelliklere ilişkin ise, bu hata, ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilen bir esaslı hatadır [20].

Eğer alıcı malın önemli niteliklerinde hataya düşmüş veya düşürülmüş ise, bunun nedeni, artırma şartnamesinin veya artırma ilanının hatalı veya eksik düzenlenmesi ya da icra dairesinin alıcıya malın önemli nitelikleri hakkında tam ve doğru bir bilgi vermemiş olabilir. Böyle bir durumda artırma şartnamesinin ya da artırmaya yöneten memurun artırma sırasında yolsuzluk yapmış olması halinde “malın esaslı niteliğinde hatadan” dolayı ihalenin feshinin talep edilmesi mümkün olacaktır[21]. Esaslı hata nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı yalnızca esaslı hataya düşen alıcıya aittir. Diğer alıcıların böyle bir talepte bulunması hukuki yarar yokluğundan reddedilecektir.

Yargıtay, kıymet takdiri raporunda ve satış şartnamesinde alanı yaklaşık 40 metrekare olan dükkanın gerçekte 8 metrekare olmasını, satın alınan çitliğin askeri yasak bölge dahilinde kaldığının sonradan anlaşılmasının, satılan taşınmazın yüzölçümünün olduğundan fazla gösterilmiş olmasını, artış şartnamesinde taşınmazın imar durumunun yanlış gösterilmiş olmasını, alıcının ihalede satın aldığı taşınmazın imar durumunun değişerek, sit alanı içinde kalmış olmasını, satışa konu hisse senetlerinin borsadaki işlem yasağı nedeniyle borsa dışı kaldığının ve ekonomik değer taşmadığının anlaşılmasını, satılan taşınmazın ihaleden önce kamulaştırılmasına karar verilmiş olmasını, satışa çıkartılan araçların mevcut durumunun kullanılmaz halde olmasını[22], ihale edilen aracın plakasının motor ve şasi numarası ile uyumlu olmamasını[23] esaslı hata olarak kabul etmiştir.

E-Satış portalındaki ilanlarda, ihaleye konu olacak mahcuz malın niteliklerinin ayrı bir bölümde gösterildiği anlaşılmaktadır. Ancak yine de mahcuz malın niteliklerinin eksik veya yanlış yazılması gibi durumlarla karşılaşılabilir. Özellikle otomobil satışlarında, araçların yediemin otoparklarında uzun süredir bulunması ve detaylı bilirkişi incelemesinin yapılmaması gibi nedenlerle esaslı niteliklerinin eksik ya da yanlış belirlenmesine sebebiyet vermektedir. Bu ve bunun gibi durumlarda, satılan malın esaslı niteliklerinde hata nedeniyle ihalenin feshi yoluna gidilebilecektir.

İhaleye Fesat Karıştırılmış Olması

Açık artırma yolu ile yapılan satışlarda, artırma öncesi yapılan işlemler veya artırma işlemi sırasında, artırmanın usulüne uygun bir biçimde ilerlemesini engelleyen olumsuz davranışlar söz konusu olursa, artırmaya fesat karıştırıldığından söz edilir.[24] İİK’nın 134/2. Fıkrasında, TBK’nın 281’inci maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yani hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurularak ihale yapılmışsa ihalenin feshinin istenebileceği hüküm altına alınmıştır. Bir başka deyişle kanuna, ahlaka aykırı bir şekilde artırmaya fesat karıştırılmış olması, ihalenin feshi sebebidir[25].

Yargıtay, satış memurunun kendi adına başkasını ihaleye sokmasını, borçlunun ihale bedelini artırması için çeşitli davranışlarda bulunmasını, ihaleye katılanların ihaleden çekilmeleri için diğer alıcılara para teklif etmiş olmalarını, ihaleye girmek isteyen kimselerin silah gösterilerek tehdit edilmesi ya da ihaleye katılan kişilerin arasında anlaşma yapılmış olması, artırmada satılan taşınmazın belediyece kamulaştırılarak meydan veya park yapılacağı şeklinde propaganda yapılmış olmasını ihaleye fesat karıştırma nedeni olarak kabul etmiştir.

İhaleye fesat karıştırıldığı iddiası, her türlü delil ve tanıkla ispat edilebilir. Hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği için, kendi fiili nedeniyle ihalenin feshini isteyemez. Keza ihaleye katıldıktan sonra ihalede düzeni bozucu ve fesat sayılabilecek olayları gördüğü halde ihale kendisine yapılan alıcı da ihalenin feshini isteyemez[26].

Yukarıdaki örneklerde belirtildiği üzere, ihaleye fesat karıştırmanın çoğunlukla ihalenin yapılma sürecindeki hukuka aykırı davranışlardan kaynaklandığı görülmektedir. Ancak elektronik ihale sürecinde, ihale alıcıları fiziksel olarak bir araya gelmeyeceklerinden ve ihale süreci tamamen elektronik ortamda yapılacağından ihaleye fesat karıştırmanın artık mümkün olmayacağı söylenebilir.

ELEKTRONİK İHALENİN FESİH NEDENLERİ

Elektronik ihale,  7343 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanununda yapılan değişiklikler ile uygulama alanı bulmuştur. 02.01.2023 tarihi itibariyle Türkiye genelinde hacizli mallara ilişkin satış işlemleri elektronik olarak yapılmaktadır. Elektronik ihalenin, Adalet Bakanlığı tarafından geliştirilen elektronik sistemde gerçekleşmesi, sisteme katılan ihale alıcılarının karşılaştığı problemlerin tespit edilerek güncelleme ve iyileştirmelerin yapılması ve ihalenin feshine neden olacak insan hatalarının en aza indirilmesi gibi nedenlerle, elektronik ihalenin feshi nedenleri, fiziki ihalenin feshi nedenleri gibi çeşitli değildir.

Örneğin ihalenin elektronik sisteme katılanlar arasında gerçekleştirilmesi nedeniyle, ihaleye fesada uğraması gibi nedenlerle feshi daha dar şekilde uygulanacaktır. Bununla birlikte, mezat salonunda üç defa bağırmadan ihalenin yapılmış olması, ihalede tellal bulunmaması gibi nedenlerle ihalenin feshine dayanmak artık mümkün olmayacaktır.

Çalışmanın yukarıdaki bölümlerinde de açıklandığı üzere, elektronik ihalede teklif veren/vermek isteyen katılımcıların E-satış portalına erişim sağlamaması, tekliflerini gönderememeleri ve benzeri teknik sorunların varlığı halinde izlenecek yol 7343 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanununa eklenen 115/son maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre “İcra müdürü, artırma bittikten sonraki ilk iş gününde elektronik satış portalından kaynaklanan teknik sebeplerle, artırmanın son on dakikası içinde teklif verilemediğini satış portalı kayıtlarından tespit ederse artırma süresinin bir gün uzatılmasına karar verir; kararda artırmanın başlayacağı ve biteceği tarih ve saatleri gösterir ve tüm bu hususları satış portalında derhâl duyurur. Bu durumda artırmanın başlangıç tarihi, artırma süresinin uzatılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç günü geçemez. Bu süre içinde, daha önce en yüksek teklif veren teklifiyle bağlı olacağı gibi yeni istekliler de teminatı yatırmak suretiyle artırmaya katılabilir.” Yani, elektronik teklif verme sürecinde sistemden kaynanklanan teknik sorunlar, ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilmemiştir.

İhalenin elektronik ortamda yapılmasıyla birlikte hukukumuzda yeni ihalenin feshi nedenleri ortaya çıkmıştır. Örneğin, Elektronik ortamda teklif verme süresi yedi gün olduğu halde, bu süreye uyulmadan teklif verilmesinin erken sonlandırılması ihalenin feshi sebebi teşkil edecektir[27]. Yargıtay başka bir kararında ise şikayet konusu satış ilanının elektronik ortamda ilan edilmemiş olmasını ihalenin fesih nedeni olarak kabul etmiştir[28].

Yargıtyay,ihaleye başlarken elektronik ortamda verilmiş bir teklif olup olmadığının ihale tutanağının başında yazılmamış olması ve ayrıca satış ilanının elektronik ortamda yapılmamasını da ihale feshi nedeni olarak kabul etmiştir[29].

İhalenin elektronik ortamda yapılması ve alıcıların tekliflerini yalnızca elektronik ortamda iletebilmelerinin sonucu olarak, ihale bedelini yanlış tuşlamaları gibi durumlarla karşılaşmak mümkündür. Yargıtay, önüne gelen uyuşmazlıkta “2010 model Mitsubishi Lancer marka aracın 30.000 TL muhammen bedelle satışa çıkarıldığını, şikâyetçinin pey yatırarak Uyap E-satış portalı üzerinden açık artırmaya katıldığını, teklif olarak 23.100 TL yazacakken sehven 230.100 TL teklifte bulunduğunu ve bu durumun maddi hata olarak kabul edilmesi gerektiğine karar vermiştir[30].

İhale ilanlarının yalnızca Adalet Bakanlığı E-satış portalında yayınlanmasının ihaleye katılımı azaltacağı gerekçesiyle Yargıtay ihalenin feshine karar vermiştir. Kararda, satışa çıkartılacak malın icra müdürlüğü ilan panosuna asılmak ve Adalet Bakanlığı E-satış portalından elektronik olarak yayınlanmasına karar verildiği, Adalet Bakanlığı E-satış portalına internet erişimi olan her yerden ulaşılabileceği ve Türkiye’deki internet kullanım oranları ile gazete okuma oranlarının kıyaslanması gerektiği ve yapılan kıyaslanmada elektronik ilan portalının ziyaretçi sayısının trajı en yüksek gazetenin okuyucu sayısından  çok çok önde olması gibi nedenlere dayanılarak gazeteye ilan verilmemesi yönündeki kararı hukuka uygun bulmamış, katılımın artması için gazeteye ilan verilmesi gerektiği yönünde karar vermiştir[31]

İhaleye fesat karıştırması halinde örneğin ihaleye konu mahcuz mal hakkında belediyenin kamulaştırma yapacağına ilişkin söylentinin çıkartılması ya da teklif verecek alacanın kullandığı bilgisayarın yasadışı yollarla ele geçirilerek teklif yapılmasının engellenmesi, süresi içinde satış talebinde bulunulmamasına rağmen ihalenin yapılması, artırmaya hazırlık sürecinde Tebligat Kanunu’nda öngörülen kurallara uygun şekilde tebligatın yapılmaması, alıcının mahcuz malın niteliklerinde hataya düşürülmesi gibi hallerde elektronik ihale sürecinde de ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilecektir.

Av. Alirıza Mert ÖNTAŞ

-----------------------

[1] Hakan Pekcanıtez, Oğuz Atalay, Meral Sungurtekin Özkan , Muhammet Özekes, İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Onikilevha Yayıncılık,  9. Baskı, İstanbul, 2022, s. 31

[2] Mustafa Okur, “Elektronik Açık Artırma Suretiyle Satışta Artırma Aşaması”, Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 18/1, 2023 s.47

[3] Seda Özmumcu, Cebri İcra Hukukunda Pazarlık Suretiyle Satış, Vedat Kitapçılık , İstanbul, 2005, s. 20

[4] Mahmut Coşkun, Haciz-Satış ve İhalenin Feshi,  Seçkin Yayıncılık, 1. Baskı, Ankara, 2023, s.913

[5] Okur, s. 53

[6] İcra ve İflas Kanunu’nun 150/e maddesi gereğince alacaklının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde taşınmazın satışını istemesi gerekir. Hak düşürücü bu sürede satışın istenmemesi durumunda takibin düştüğü tarihten sonra yapılan işlemler yok hükmünde olacağından, bu tarihten sonra yapılan ihalenin de feshi gerekir. Kanun’un bu hükmü kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilir. (HGK. 22.09.2022 T.  2022/12-702 Esas , 2022/1146 Karar)

[7] Yargıtay 12. HD. 09.11.2021 T. 2021/8386 E. 2021/9906 K. E.T:14.10.2023

[8] Coşkun, s. 1138

[9] 12. HD. 19.09.2005 T. 13565 E. 2005/17487 K.

[10] 12 HD. 19.04.2005 T.  6955 E. 2005/8384 K. , 12 HD. 02.05.2013 T. 2013/10990 E. 2013/16704 K. E.T:11.11.2023

[11] 12. HD. 10.02.2014 T. 2014/805 E. 2014/3078 K. E.T: 11.11.2023

[12]

[13] 12. HD. 24.10.2005 T. 200?/16939 E. 2005/20666 K. , 12. HD. 29.02.2013 T. 2012/34163 E. 2012/6286 K. E.T:13.10.2023 , 12. HD. 11.11.2012 T. 2121/8247 E. 2021/10050 K. E.T:14.11.2023 , 12 HD. 09.05.2013 T. 2013/11476 E. 2013/17765 K. ET:11.11.2023

[14] 12 HD. 05.03.2014 T. 2014/4299 E. 2014/6298 K. ET: 11.11.2023

[15] 12 HD. 23.10.2018 T.  2017/8774 E. 2018/10352 K. ET:14.11.2023

[16] 12.HD. 04.11.2013 T. 2013/29192 E. 2013/34466 K. E.T:14.11.2023

[17] 12. HD. 22.10.2013 T. 2013/24969 E. 2013/32909 K. E.T:14.11.2023

[18] 12. HD. 22.10.2018 T.  2017/8819 E. 2018/10275 K. ET: 14.11.2023

[19] 12. HD. 28.04.2008 T. 2008/6065 E. 2008/8864 K. E.T: 13.11.2023

[20] Coşkun, s.1184

[21] Coşkun, s.1184

[22] 12. HD. 04.04.2023 T. 2022/9468 E. 2023/2336 K. E.T:13.11.2023

[23] 12. HD. 09.09.2014 T. 2014/17828 E. 2014/20746 K. ET:13.11.2023

[24] Kuru, s.1440

[25] Coşkun,  s. 1192, 1193

[26] Coşkun s.1194

[27] Ramazan Arslan, Ejder  Yılmaz, Sema Taşpınar-Ayvaz , Emel Hanağası; İcra ve İflas Hukuku, Ankara Güncellenmiş 8. Baskı, Yetkin Yayınları, s.425

[28] 12. HD. 31.12.2013 T. 2014/1249 E. 2014/5305 K. E.T:13.11.2023

[29] 12. HD. 24.04.2014 T. 2014/9520 E. 2014/11615 K. E.T: 12.11.2023

[30] 12. HD. 31.12.2013 T. 2014/1249 E. 2014/5305 K. E.T.:12.11.2023 

[31] 12. HD. 22.09.2022 T. 2022/8115 E. 2022/9216 K E.T.:13.11.2023