<span style="font-family: Verdana;"><span style="font-weight: bold;">T.C. <br /> YARGITAY<br /> 12.HUKUK DAİRESİ<br /> ESAS NO: 2010/11857<br /> KARAR NO: 2010/24660<br /> KARAR TARİHİ: 26.10.2010<br /> <br /> <br /> <span style="text-decoration: underline;">İHALENİN FESHİ DAVASI - TAŞINMAZIN SATIŞA ÇIKARILACAĞI BEDEL - İCRA DAİRESİNCE YAPILAN VE KESİNLEŞEN KIYMET TAKDİRİNDE BELİRTİLEN BEDELİN ESAS ALINACAĞI - SATIŞIN KIYMET TAKDİRİNİN ESAS ALINDIĞI TARİHTEN SONRAKİ İKİ YIL İÇİNDE YAPILMASI GEREKTİĞİ</span></span><br /> <br /> <span style="font-weight: bold;">ÖZET: İcra dairesi tarafından yapılan ve kesinleşen kıymet takdiri yerine, icra mahkemesince meskeniyet şikayeti ile ilgili yasal koşulların araştırılmasına ait keşif sırasında saptanan değer üzerinden taşınmazın satışa çıkarılması yasaya aykırıdır. Bu husus tek başına ihalenin feshi nedeni olup, mahkemece re'sen gözönünde tutulmalıdır. Satışın, kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılması, başlı başına ihalenin feshi sebebidir. İki yıllık sürenin başlangıcı, bilahare kesinleşmesi kaydı ile, kıymet takdirinin yapıldığı tarihtir.</span><br /> <br /> (2004 S. K. m. 128, 129)<br /> <br /> DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: <br /> <br /> KARAR: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de: <br /> <br /> İİK. nun 128/2. maddesine göre; taşınmaz kıymetinin bilirkişi aracılığı ile ve icra dairesince belirlenmesi, satış sırasında da daha önce belirlenen ve kesinleşen bu kıymetin esas alınması gerekir. Zira bu kıymet takdiri, İİK'nun 129. maddesinde öngörülen ve satışın en az hangi bedelle yapılacağını saptayan önemli bir işlemdir. <br /> <br /> <span style="font-weight: bold;">Somut olayda, </span>icra müdürlüğünce 17.04.2006 tarihinde yapılan kıymet takdiri işlemi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın değerinin 26.692,50 TL olarak belirlendiği, Kahramanmaraş İcra Mahkemesinin 21.12.2006 tarih ve 328-597 sayılı kararı ile borçlu vekilinin itirazının reddedilmesi sonucu anılan kıymet taktiri işleminin kesinleştiği anlaşılmıştır. <br /> <br /> Bu durumda, satışın kesinleşen 26.692,50 TL değer üzerinden yapılması gerekir. <br /> <br /> Ne var ki, incelenen satış dosyasında, satışın, borçlunun meskeniyet nedenine dayalı haczedilmezlik şikayeti sonucu verilen Kahramanmaraş İcra Mahkemesinin 2002/222 esas. 2003/237 karar sayılı 15.05.2003 tarihli kararında belirlenen değer esas alınarak yapıldığı görülmüştür. <br /> <br /> Buna göre, icra dairesi tarafından.<span style="font-weight: bold;"><span style="text-decoration: underline;"> İİK. nun 128/2. maddesine göre yapılan ve kesinleşen kıymet takdiri yerine, icra mahkemesince meskeniyet şikayeti ile ilgili yasal koşulların araştırılmasına ait keşif sırasında saptanan değer üzerinden taşınmazın satışa çıkarılması yasaya aykırıdır. Bu husus tek başına ihalenin feshi nedeni olup mahkemece re'sen gözönünde tutulmalıdır. </span></span><br /> <br /> O halde mahkemece açıklanan nedenle ihalenin feshine karar vermek gerekirken istemin reddi isabetsizdir. <br /> <br /> <span style="font-weight: bold;">Kabule göre de: İİK'nun 128/a-2. maddesinde <span style="text-decoration: underline;"><kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez.> </span>hükmüne yer verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 26.02.1992 gün 92/70-130 sayılı kararında da, satışın, kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı benimsenmiştir. Ayrıca kararda İİK'nun 128/a maddesinde öngörülen<span style="text-decoration: underline;"> iki yıllık sürenin başlangıcının bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu açıkça vurgulanmıştır. </span>Bu durumda borçlunun meskeniyet nedenine dayalı haczedilmezlik şikayeti sonucu verilen Kahramanmaraş İcra Mahkemesinin 2002/222 esas, 2003/237 karar sayılı 15.05.2003 tarihli kararında belirlenen değerin satışa esas alınabileceği kabul edilse dahi, satışın yapıldığı 26.04.2007 tarihi itibari ile iki yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle de ihalenin feshi gerektiğinden istemin reddi doğru değildir.</span><br /> <br /> SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.<br /> <br /> <br /> kararara.com<br /> </span>