T.C.

Yargıtay 

Ceza Genel Kurulu

2021/47 E., 2023/612 K.

"İçtihat Metni"


YARGITAY DAİRESİ : (Kapatılan) 14. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ağır Ceza
SAYISI : 35-204


I. HUKUKÎ SÜREÇ

Sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında; Çorum 1. Asliye Ceza Mahkemesince 22.10.2013 tarih ve 352-419 sayı ile sanığın eylemlerinin beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını oluşturabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesince 02.04.2015 tarih ve 235-53 sayı ile; sanığın katılan mağdur ... ve mağdur ...'ya yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun, 6545 sayılı Kanun'la değişik 103/1-a, 103/4, 43/1, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca iki kez 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise aynı Kanun'un 109/2, 109/3-f, 109/5, 43/1, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca iki kez 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba karar verilmiştir.

Hükümlerin, sanık müdafii ve katılan ... ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 24.12.2018 tarih ve 5884-7687 sayı ile; "Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 21.04.2014 tarihli raporları uyarınca kendilerinde hafif derecede zeka geriliği saptanan mağdurelerin aşamalarda kendi içinde ve birbirleriyle çelişen ve değişen anlatımları, savunma, mağdurelerin istismar eylemlerinin gerçekleştiğini bildirdikleri yerlerde mahkemece yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun içeriği, mağdurelerin kollukta beyanları alınırken kayda alınan CD'lere ilişkin düzenlenen çözüm tutanağı, mağdure ...'un babası ...'in 01.03.2016 tarihli şikâyetten vazgeçme dilekçesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın atılı suçları işlediği hususunda cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise 20.03.2019 tarih ve 35-204 sayı ile bozmaya direnerek sanığın ilk hükümler gibi cezalandırılmasına karar vermiştir.

Direnme kararına konu bu hükümlerin de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yalnızca çocuğun basit cinsel istismarı suçuna yönelik temyiz itirazlarının değerlendirildiği 30.12.2019 tarihli ve 53814 sayılı onama istekli tebliğnamesi ile dosya 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 02.02.2021 tarih ve 193-818 sayı ile direnme kararı yerinde görülmeyerek Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

II. UYUŞMAZLIK KONUSU VE ÖN SORUN

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın mağdur ve katılan mağdura karşı çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle; sanık müdafiinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebi hususunda mevcut tebliğnamede bir görüş bildirilmediğinden, bu hususta ek görüş bildirilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmesinin gerekip gerekmediği değerlendirilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

İncelenen dosya kapsamından;

Yerel Mahkemenin katılan mağdur ve mağdura karşı çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanığın mahkûmiyetine dair ilk hükümlerinin, sanık müdafii ve katılan ... ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edildiği, Özel Dairece yapılan incelemede hükümlerin bozulmasına karar verildiği, Yerel Mahkemenin ilk hükümlerinde direndiği, direnme kararına konu bu hükümlerin de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.12.2019 tarihli ve 53814 sayılı tebliğnamesinde yalnızca çocuğun basit cinsel istismarı suçuna yönelik temyiz itirazlarının değerlendirildiği, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiinin temyiz talepleri hususunda ise bir görüş bildirilmediği anlaşılmaktadır.

IV. GEREKÇE

A. İlgili Mevzuat ve Ön Sorun Konusuna İlişkin Açıklamalar

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı ile yardımcılarının görevleri" başlıklı 28. maddesi;
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin vereceği görevleri yapar. Özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Vekilinin yokluğunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına vekillik eder. Başyardımcının da bulunmadığı zamanlarda bu görevi en kıdemli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıyardımcısı yapar.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıyardımcıları, kendilerine verilen dosyaların tebliğnamelerini, karar düzeltme ve itiraz yoluna başvurma işlemlerini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına düzenler ve onun yerine imza ederler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının vereceği diğer işleri görürler.
Zamanaşımı Türk Ceza Kanununun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (5) ve (6) numaralı bentleri kapsamında olan suçlara ilişkin dava dosyaları temyiz üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tebliğname düzenlenmeksizin ilgili daireye gönderilir. Daire kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının karar düzeltme ve itiraz kanun yollarına başvurma yetkisi vardır." biçiminde hüküm altına alınmıştır.

Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 37. maddesi ise;

"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı yardımcılarının görevleri:

1- Verilen işleri süresinde ve eksiksiz inceleyip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına düzenleyecekleri ve imza edecekleri tebliğnamelere bağlıyarak sonuçlandırmak,

2- Dairelerden çıkan ilâmları uygulama, içtihat ve tebliğnamelere uygunluk açılarından inceleyerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının görüşüne göre karar düzeltme veya itiraz yollarına gitmek,

3- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı başyardımcısı tarafından düzenlenecek sıraya göre Ceza Genel Kurulu ile dairelerin duruşmalarına katılarak düşüncesini bildirmek,

4- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı başyardımcısı tarafından düzenlenecek sıraya göre ceza dairelerinin günlük çalışmaları sona erinceye kadar çalışma saati dışında nöbet tutmak,

5- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından verilecek ve ayrıca kanun ve yönetmelikle verilen diğer görevleri yapmaktır." şeklindedir.
Anılan Kanun ve Yönetmelik maddeleri uyarınca Yerel Mahkemece verilen kararların temyiz yoluyla incelenmesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca o konudaki hukuki görüşün açıklandığı bir tebliğnamenin düzenlenmesi zorunlu olduğu gibi, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usülü Kanunu'nun, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 316. maddesinin 3. fıkrasına göre hükmün temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenecek tebliğnamenin, hükmü temyiz etmeleri veya aleyhlerine sonuç doğurabilecek görüş içermesi hâlinde sanık veya katılan ya da vekillerine dairesince tebliğ olunması da zorunludur.

B. Ön Soruna İlişkin Hukuki Nitelendirme

Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükümlerinin sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 30.12.2019 tarihli ve 53814 sayılı tebliğname düzenlenmiş ise de bu tebliğnamede sanık müdafii tarafından kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik gerçekleştirilen temyiz istemi ve nedenleri değerlendirilmemiştir. Yargıtay Kanunu'nun 28 ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 37. maddeleri uyarınca Yerel Mahkemece verilen kararların temyiz yoluyla incelenmesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, tüm temyiz edenlere ve temyiz edilen tüm hükümlere yönelik hukuki görüşün açıklandığı bir tebliğnamenin düzenlenmesi zorunludur.

Bu nedenle, sanık müdafii tarafından açılmış bulunan temyiz davasına dayalı olarak Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılabilmesi için, öncelikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık müdafii tarafından kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik ileri sürülen temyiz nedenlerinin de değerlendirildiği bir ek tebliğnamenin düzenlenmesi gerektiğinden, dosyanın ek tebliğname düzenlenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmelidir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık müdafii tarafından anılan suçtan kurulan hükümlere yönelik ileri sürülen temyiz nedenlerinin de değerlendirildiği ek tebliğname düzenlenmesinin sağlanması ve Özel Dairece direnme kararının yerinde görülüp görülmediğine ilişkin değerlendirme yapıldıktan sonra dosyanın, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.11.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.