<strong><span style="font-size: 16px;">T.C.</span></strong> <div><strong><span style="font-size: 16px;">YARGITAY</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">6. HUKUK DAİRESİ</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">ESAS NO. 2015/6237</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR NO. 2015/9823</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR TARİHİ. 12.11.2015</span></strong></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">2004/m.179/b,269</span></div> <div><span style="font-size: 16px;">6098/m.583</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">ÖZET :</span></strong><span style="font-size: 16px;"> Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. 1- )Yapılan yargılama sonucunda mahkemece; başlatılan takibin kesinleştiği, davanın süresinde açıldığı, davalı tarafın itiraz etmeyerek takibe konu sözleşmeyi kabul etmiş olduğu ve verilen süre içerisinde kira borcunun tamamının da ödenmemiş olduğu gerekçesine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.Uyuşmazlığın konusu çerçevesinde değerlendirilip buna göre gerekçe oluşturmak suretiyle karar vermek gerekir. 2- )Davalı şirketin iflasın ertelenmesi isteminde bulunduğu, ilgili mahkemece tedbir karar verildiği halde, bu karardan sonra başlatılan takip sebebiyle iflasın ertelenmesi kararının değerlendirilmemiş olması doğru değildir. 3- )Davalı sözleşmeyi, müteselsil kefil sıfatıyla TBK.nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra imzalamıştır. Takibe konu kira sözleşmesinde TBK.nun 583.maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesi geçersizdir. Bu durumda mahkemece kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu da değerlendirilmeksizin karar verilmesi doğru değildir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">DAVA :</span></strong><span style="font-size: 16px;"> İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR :</span></strong><span style="font-size: 16px;"> Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">01.09.2012 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini davalı A... L... S... Ü... İnş. Taş. Tur. Oto. Tic. Petrol Ürünleri Paz. Dağ. Ve Tic. Ltd. Şti kiracı sıfatıyla, diğer davalı B. B. ise müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davacı alacaklı 25.09.2014 tarihinde başlattığı icra takibinde 2.383,33-TL Eylül/2013 bakiye kirası ile 31.460-TL Eylül/2014 kirası faiziyle birlikte toplam 34.249,77-TL kira bedelinin tahsilini talep etmiştir. Ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine borçlular yasal süresinde borca itiraz etmişlerdir. Yapılan yargılama sonucunda ise mahkemece; başlatılan takibin kesinleştiği, davanın süresinde açıldığı, davalı tarafın itiraz etmeyerek takibe konu sözleşmeyi kabul etmiş olduğu ve verilen süre içerisinde kira borcunun tamamının da ödenmemiş olduğu gerekçesine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Dava itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin olup uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilip buna göre gerekçe oluşturmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Kabule göre de; davalı şirketin Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesin de iflasın ertelenmesi isteminde bulunduğu, ilgili mahkemece 09.07.2014 tarihli ara karar ile ‘'Amme alacakları da dahil olmak üzere ihtiyati hacizler ile bütün icra-iflas takiplerinin durdurulmasına ve şirket aleyhine herhangi bir icra takibi yapılmamasına'' tedbiren karar verildiği halde, bu karardan sonra başlatılan takip sebebiyle iflasın ertelenmesi kararının değerlendirilmemiş olması doğru değildir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Öte yandan; davalı B. B. sözleşmeyi, müteselsil kefil sıfatıyla TBK.nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra 01.09.2012 tarihinde imzalamıştır. TBK.nın kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583.maddesi “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içermektedir. Takibe konu kira sözleşmesinde TBK.nun 583.maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesi geçersizdir. Bu durumda mahkemece kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu da değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">SONUÇ : </span></strong><span style="font-size: 16px;">Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">T.C.</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">YARGITAY</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">6. HUKUK DAİRESİ</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">ESAS NO. 2015/1218</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR NO. 2015/2052</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR TARİHİ. 2.3.2015</span></strong></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <br> <div><span style="font-size: 16px;">6098/m.583</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">ÖZET : </span></strong><span style="font-size: 16px;">Dava, itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. TBK 583. maddesinde "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." hükmü bulunmaktadır. Takibe konu kira sözleşmesinde TBK'nun 583. maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesi geçersizdir. Bu durumda mahkemece davalı kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">DAVA : </span></strong><span style="font-size: 16px;">İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarda tarih ve numarası yazılı karar, davalılardan H. K. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR :</span></strong><span style="font-size: 16px;"> Davacı alacaklının, borçlu davalılar hakkında, kira alacağı sebebiyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibine, davalı borçluların itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalıların itirazlarının kaldırılmasına, tahliyeye ve tazminata karar verilmesi üzerine karar davalı kefil vekili tarafından temyiz edilmiştir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">1- ) Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, kiracının S... Limited Şirketi olduğunun anlaşılmasına göre tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun tahliye kararının onanmasına,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">2- ) Davalı kefilin itirazın kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Davada dayanılan ve karara esas alınan 1.3.2013 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu kira sözleşmesini davalı H. K. müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. TBK 583. maddesinde "... Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." hükmü bulunmaktadır. Takibe konu kira sözleşmesinde TBK'nun 583. maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesi geçersizdir. Bu durumda mahkemece davalı kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Karar bu sebeplerle bozulmalıdır.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">SONUÇ : </span></strong><span style="font-size: 16px;">Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın tahliyeye yönelik kısmının ONANMASINA, yukarda ( 2 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı kefilin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK'nın 428 ve İİK'nın 366. maddesi uyarınca kararın alacağa dair kısmının davalı kefil yönünden BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 02.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">T.C.</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">YARGITAY</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">6. HUKUK DAİRESİ</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">ESAS NO. 2014/13368</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR NO. 2015/201</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR TARİHİ. 14.1.2015</span></strong></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <br> <div><span style="font-size: 16px;">6098/m. 583</span></div> <div><span style="font-size: 16px;">2004/m. 68, 269</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">ÖZET : </span></strong><span style="font-size: 16px;">Dava itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Davalı borçlu davaya konu kira bedellerinin ödendiğini savunarak yargılama sırasında ödeme belgesi ibraz etmiştir. "Sözleşmedir" başlıklı tarafların imzasının bulunduğu belge ile borcun ödendiği görülmekte olup imzanın davacıya ait olup olmadığı sorulmamıştır. Söz konusu belgedeki imzanın davacı asile ait olup olmadığının sorulması, belge altındaki imza davacı asil tarafından inkar edilmesi halinde ödeme belgesindeki imzanın davacı alacaklıya ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerekir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">İcra takibinde ve davada dayanılan kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Takibe konu kira sözleşmesinde yasada belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesi geçersizdir. İtirazın kaldırılması isteminin davalı kefil yönünden reddine karar verilmesi gerekir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">DAVA : </span></strong><span style="font-size: 16px;">İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR :</span></strong><span style="font-size: 16px;"> Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istekli icra takibine davalı borçluların itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. </span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı borçlular tarafından temyiz edilmiştir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">1- ) Davalı kiracı T... Tekstil Konf. San. Tic. Ltd. Şti.'nin temyiz itirazlarına gelince; davacı alacaklı, taraflar arasında düzenlenen 1.1.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli ve aylık 3.750,00 TL bedelli kira sözleşmesine dayanarak Bakırköy 16. icra Müdürlüğü'nün 2014/9085 Sayılı dosyasında, 27.6.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile Eylül 2013 ayı bakiye kirası ve aylık 3.750,00 TL'den Ekim 2013-Haziran 2014 arası aylar kirasının tahsilini istemiştir. Takibe yasal süresinde itiraz eden davalı borçlu T... Tekstil Konf. San. Tic. Ltd. Şti. itirazında ve duruşmadaki beyanlarında davaya konu kira bedellerinin ödendiğini savunarak yargılama sırasında ödeme belgesi ibraz etmiştir. "Sözleşmedir" başlıklı tarafların imzasının bulunduğu belge ile toplam 135.000,00 TL ödendiği görülmekte olup davalı vekili tarafından belge altındaki imzanın müvekkilinin imzasına benzemediği belirtilmiş ise de imzanın davacıya ait olup olmadığı sorulmamıştır. Bu durumda mahkemece öncelikle söz konusu belgedeki imzanın davacı asile ait olup olmadığının sorulması, belge altındaki imza davacı asil tarafından inkar edilmesi halinde İcra iflas Kanunu'nun 269c/ll maddesi hükmü gereği icra İflas Kanunu'nun 68. maddesine göre ödeme belgesindeki imzanın davacı alacaklıya ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile davalı kiracı şirket yönünden istemin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">2- ) Davalı kefil C.A.'ın temyiz itirazlarına gelince;</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.1.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı C.A. sözleşmeyi müteselsil kefil olarak TBK'nın yürürlüğe girdiği 1.7.2012 tarihinden sonra 1.1.2013 tarihinde imzalamıştır. TBK'nın kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583. maddesi "... Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." hükmünü içermektedir. Takibe konu kira sözleşmesinde TBK'nın 583. maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesi geçersizdir. Bu durumda mahkemece itirazın kaldırılması isteminin davalı kefil C.A. yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">SONUÇ : </span></strong><span style="font-size: 16px;">Yukarıda ( 1 ) ve ( 2 ) numaralı bentlerde açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 14.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span><br /> <br /> kararara.com</div>