Bilinen ilk kripto para birimi olan Bitcoin, Satoshi Nakamoto adını kullanmış bilinmeyen bir kişi veya grup tarafından 2008'de icat edilmiş bir kripto paradır. 2009'da bir açık kaynak kodlu yazılım olarak piyasaya sürüldüğünde insanlar tarafından kullanılmaya başlandı. Herhangi bir merkez bankasına veya tek bir yöneticiye bağlı olmamasıyla da bilinen Bitcoin, aracılara ihtiyaç duyulmadan bitcoin ağında kullanıcıdan kullanıcıya transfer edilebilen, merkezi olmayan bir dijital para birimidir. El Salvador, 8 Haziran 2021 tarihinde senatodan geçen tasarı sayesinde Bitcoin’i resmi para birimi ilan etmiştir[1]. Bitcoin’in ardından Ripple, Ethereum gibi bilinen birçok proje piyasaya girmiştir. Açıkçası her gün yeni bir kripto para piyasaya girmektedir. Bu nedenle kripto paraların değişim ve dönüşümü oldukça dinamik ve hızlı bir şekilde devam etmektedir.

1. Kripto Varlıklarla İlgili ABD’deki Düzenlemeler

Kripto varlıklar ve blok zinciri teknolojisiyle ilgili ilk yasal düzenlemeler ABD’de birkaç farklı düzeyde gerçekleşmiştir. Hem federal düzeyde ve hem de eyalet düzeyinde çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelere göre;

- Federal Düzeyde:

FinCEN (Mali Suçları İnfaz Ağı) : FinCEN, kripto para işlemleri ve işletmeleriyle ilgili mali suçları önlemek amacıyla düzenlemeler yapmaktadır. Kripto para borsaları ve cüzdan sağlayıcıları, Anti-Money Laundering (AML) ve Know Your Customer (KYC) kurallarına uymak zorundadır.

Securities and Exchange Commission (SEC) : Amerika'da finansal piyasaları düzenleyen ana kuruluştur. SEC, kripto paraları değerli kılan menkul kıymet olarak kabul edebilir ve bu durumda ilgili projelerin federal menkul kıymet yasalarına uyması gerekebilir. SEC, genellikle kripto varlıkların ve dijital tokenların düzenlenmesi ve denetlenmesi konusunda bir dizi duyuru ve yönergeler yayımlamıştır. Bu yönergeler, token satışları, borsalar, fonlar ve diğer kripto varlık hizmet sağlayıcıları gibi konuları kapsamaktadır.

CFTC (Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu) : CFTC (Commodity Futures Trading Commission), kripto alanında çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadır. Öncelikle, kripto paralar üzerine düzenlenmiş vadeli işlemler ve opsiyon sözleşmelerini denetlemektedir. Bu türev ürünlerle yatırımcılara fiyat dalgalanmalarına karşı korunma imkanı sağlar. Ayrıca, kripto paralarla ilgili manipülasyon ve sahtekarlık faaliyetlerini önlemeye yönelik çabaları destekler, böylece finansal piyasaların güvenilir ve adil bir şekilde işlemesine katkıda bulunur. Yatırımcıları bilgilendirmek ve eğitmek amacıyla rehberlik ve eğitim programları düzenler. Riskten korunma (hedging) faaliyetlerini destekler ve piyasadaki sağlıklı likidite için spekülasyona olanak tanır. Tüm bu çabalar, finansal piyasaların istikrarını sağlamak, yatırımcıları korumak ve kripto paraların düzenli bir şekilde çalışmasını temin etmek amacıyla gerçekleşir.

IRS (Amerika Birleşik Devletleri Gelir İdaresi) : IRS (Internal Revenue Service), Amerika Birleşik Devletleri'nde vergi toplama ve vergi yasalarını uygulama görevine sahip olan federal bir ajanstır. Kripto alanında, IRS kripto paraların vergilendirilmesiyle ilgili düzenlemeleri belirler ve uygular. IRS, kripto paraların alım satımından elde edilen kazançların vergilendirilmesi, kripto paraların vergi beyannamelerinde nasıl bildirilmesi gerektiği ve kripto varlıkların vergilendirme açısından nasıl ele alınması gerektiği konularında rehberlik yapar. Kripto varlıklara ilişkin vergi yükümlülüklerini takip eder ve vergi mükelleflerine bu konuda bilgi sağlar. Bu kripto paraların yasal bir varlık sınıfı olarak kabul edilmesi ve bu varlıkların vergilendirilmesine ilişkin belirli kuralların oluşturulmasıyla ilgili bir süreçtir.

Eyalet Düzeyinde:

New York - BitLicense : New York eyaleti, kripto para işlemlerini düzenlemek amacıyla 2015 yılında BitLicense adı verilen bir lisanslama programını başlattı. Bu program, kripto para işlemleri yapan şirketlerin belirli düzenlemelere uymasını ve lisans almalarını gerektiriyor.

Wyoming - Kripto Paraların Tanınması : Wyoming eyaleti, kripto paraları hukuki bir statüye kavuşturan bir dizi yasal düzenleme yapmıştır. Örneğin, kripto paraların mülkiyet haklarını ve ticaretini tanıyan yasaları kabul etmişlerdir.

Texas - Kripto Para ATM'leri : Texas, kripto para ATM'lerini düzenleyen yasaları benimsemiştir. Bu yasalar, kripto para ATM işletenlerin belirli lisansları almasını ve belirli güvenlik önlemlerini uygulamasını gerektirir.

Kaliforniya - Kripto Paralar ve İnfrastrüktür Geliştirme : Kaliforniya, kripto paraların ve blockchain teknolojisinin geliştirilmesine yönelik teşvik edici yasal düzenlemeler yapmıştır. Bu, kripto ve blockchain tabanlı şirketlerin eyalette faaliyet göstermelerini desteklemeyi amaçlamaktadır.

2. Kripto Varlıklar ve Blok Zinciriyle İlgili Türkiye’de Düzenleme Yapan Kurumlar

Türk Hukukunda kripto varlıklarla ilgili yasal düzenlemeler henüz yeterli değildir. Yatırımcıları koruma amaçlı belli başlı konular hakkında kurumlar tarafından açıklamalar ve düzenlemeler yapılmıştır. Ancak hem hukuki olarak hem de cezai olarak yeterli bir düzenleme yoktur. Kripto varlıkların vergilendirilmesinden önce yatırımcıların varlıklarının korunması ilk öncelik olmalıdır. Bu sebeple cezai yaptırımların da vakit kaybetmeden düzenlenmesi gerekmektedir. Çünkü tecrübeli veya tecrübesiz yatırımcı farketmeksizin kripto dünyasında kötü niyetli kişi veya kurumlara rastlamak çok kolaydır. Aşağıda Türkiye’de kripto para ve blok zinciri teknolojisiyle ilgili düzenlemeler yapan kurumlardan bahsedilecektir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) : Merkez Bankası, 16 Nisan 2021 tarihli resmi gazetede yayınladığı bir duyuru ile kripto paraların ödeme ve elektronik para hizmetleri kapsamında kullanılamayacağını belirtmiştir[2]. Resmi gazeteye göre kripto paralarla yapılan ödemelerin yasaklandığı ifade edilmiştir.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) : BDDK, Bitcoin ve benzeri sanal paralarla ilgili bir basın açıklaması yapmıştır. Açıklamada, herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence verilmeyen bir sanal para birimi olarak bilinen Bitcoin'in, mevcut yapısı ve işleyişi itibariyle Kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmediği vurgulanmaktadır. Bu nedenle, söz konusu Kanun çerçevesinde Bitcoin'in gözetim ve denetiminin mümkün görülmediği ifade edilmektedir. Açıklamada, herhangi bir mağduriyet yaşanmaması adına, belirtilen hususların duyurulmasının ve bu çerçevede Bitcoin ve benzeri sanal paraların barındırdığı muhtemel risklerin kamuoyuna hatırlatılmasının önemine değinilmektedir[3]

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) : SPK 27/09/2018 tarihli, 2018/42 sayılı bülteninde bir açıklama yapmıştır. Açıklamaya göre, Türkiye'deki Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından gerçekleştirilen kitle fonlaması faaliyetlerine yönelik ikincil düzenleme çalışmalarını içermektedir. Halka arz ve kitle fonlaması faaliyetleriyle benzerlik gösteren ancak farklılıkları bulunan "token satışı" uygulamalarının düzenleyici sınırları içinde değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. İkincil düzenlemeler yürürlüğe girmeden önce, izinsiz kitle fonlaması faaliyetlerine karşı SPK tarafından idari ve cezai tedbirlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Ayrıca açıklamada kripto varlık satışlarına ilişkin olarak yatırımcılara bu aşamada itibar etmemeleri konusunda uyarıda bulunulmaktadır.

Türkiye'de kripto varlık ihraç ve hizmet platformlarına yönelik olarak bir düzenleme yapılması planlanmaktadır. Ayrıca kripto paraların vergilendirilmesi ile ilgili de düzenlemelerin geleceği kamuoyunda dile getirilmektedir.

3. Kripto Varlıklarda Sahtecilik ve Dolandırıcılık

Kripto paraların hızla yaygınlaşması, finansal teknolojinin sunduğu avantajların yanı sıra, ne yazık ki sahtecilik ve dolandırıcılık vakalarını da artırmıştır. Dijital varlık pazarı, kripto paraların kullanımının artmasıyla birlikte çeşitli sahtecilik ve dolandırıcılık yöntemlerine maruz kalmış ve yatırımcılar da büyük bir risk altında kalmıştır. Türkiye'de yaşanan ve en bilinen örneklerden biri, Nisan 2021'de Thodex borsasının kurucusu ve CEO'su Faruk Fatih Özer'in, müşterilerin kripto paralarıyla birlikte yurt dışına kaçmasıdır. Bunun yanında Rug pull adı verilen yani yüksek vaatlere sahip ya da çok başarılı olabilecek bir kripto varlığın arkasındaki geliştiricilerin, takımın ya da yöneticilerinin bir anda tüm yatırımcıların parasını alıp kaçması yöntemi de bir hayli kullanılmaktadır. Bu yöntemi genellikle sosyal medyadaki yüksek takipçili hesaplar yapmaktadır. Aşağıda genel olarak kripto paraların yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkan sahtecilik ve dolandırıcılık yöntemlerine dair bilgiler yer almaktadır.

Phishing (Oltalama): Sahte web siteleri veya e-posta kampanyaları aracılığıyla kişisel bilgileri veya özel anahtarları ele geçirme yöntemidir. Kripto borsaları ve cüzdan sağlayıcılarına benzeyen sahte sitelerle kullanıcıları kandırmak yaygındır.

Fake ICO (Sahte İlk Coin Teklifi): Sahte ICO'lar aracılığıyla yatırımcılardan fon toplama yöntemidir. Sosyal medya platformları, özellikle Twitter üzerinde sahte ICO'lar oluşturan dolandırıcılar, popüler kripto projeleri veya tanınmış kişiliklerin adlarını taklit ederek sahte hesaplar oluştururlar. Bu sahte hesaplar, yüksek takipçi sayısı ve inandırıcı içeriklerle güven kazanmaya çalışır. Dolandırıcılar, sahte ICO'ları tanıtarak yatırımcılardan fon toplama çabasına girerler. Cezbedici mesajlar, manipülasyon ve koordineli tweet atma gibi taktiklerle yatırımcıları etkilemeye çalışırlar. Bu yöntemi kullanan yüksek takipçili sosyal medya hesaplar da bulunmaktadır. Yatırımcıların alım yapmasından belli bir süre genellikle paylaşımlarını silmektedir. Bu yöntem aslında dolandırıcılık suçunu da oluşturmaktadır.

Pump and Dump (Fiyat Manipülasyonu): Kripto para fiyatlarını manipüle etmek amacıyla düşük hacimli bir varlığı aniden yükseltmek ve sonra bu artışın zirvesinde satış yapma yöntemidir. Bu, fiyatın yapay olarak şişirilip ardından çökmesine neden olur. Bu yöntemi kullanan yine yüksek takipçili sosyal medya hesapları bulunmaktadır.

Scam Coins (Dolandırıcı Coinler): Gerçek bir kullanım durumu veya değeri olmayan, sadece dolandırıcılık amacıyla yaratılan kripto paralardır. Genellikle ön satış olacak şeklinde sosyal medyada tanıtım yapılır. Gerekli alım hacmine ulaştıktan sonra bir anda yatırımcıların parası havuzdan çekilir. Bu yöntemde de bazı yüksek takipçili sosyal medya hesapları kullanılmaktadır.

Exchange Dolandırıcılığı: Sahte bir kripto borsası oluşturarak kullanıcılardan para alma yöntemidir. Bu tip dolandırıcılık, kullanıcılara gerçek bir borsa gibi görünen ancak işlemleri gerçekleştirmeyen sahte platformlar üzerinden yapılır.

4. Kripto Varlıklarla İlgili Hukuki ve Cezai Durumlar

a. Kripto Varlıklara İlişkin Alacak Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Kripto varlıklarla ilgili davalarda görevli mahkemenin belirlenmesi bazen sorun yaratabilir. Çünkü davanın taraflarından birisinin tacir olması mümkündür. Bu durumda görevli mahkemenin hangisi olduğu şüphe yaratabilir. Bu sorunla ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ve İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi bir karar vermiştir. Anılan kararlara göre;

“TTK'nun 4/(1)-e maddesinde borsaya ilişkin özel hükümlere atıf yapılmış ise de kripto para borsalarına ilişkin yasal bir düzenleme yoktur. TTK'nun 4/(1)-c maddesinde TBK'nun 532 ila 545 maddelerinde düzenlenen komisyon sözleşmesine atıf yapılmış ise de komisyonculuk, kendi adına ve vekalet verenin hesabına alım satım yapılmasının üstlenilmesi olduğu halde kripto para borsası, alan ve satanın alım satım işlemini kendi aralarında yapmaları şeklinde işler. Mutlak ticari dava değildir. Nisbi ticari dava da değildir.

Açıklanan nedenlerle, Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.” [Bölge Adliye Mahkemesi Kararı - İzmir BAM, 23. HD., E. 2022/2726 K. 2022/585 T. 4.11.2022]

“6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.” [Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Kararı - İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2021/469 K. 2021/704, T. 6.9.2021]

şeklinde karar verilmiştir. Bu kararlara göre, kripto varlıklara ilişkin alacak davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemelerinin olduğu anlaşılmaktadır.

HMK md.16 metnine göre haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Bu hükme göre kripto varlıklara ilişkin tazminat davalarında yetkili mahkeme, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

b. Kripto Varlıklara İlişkin Suç Tipleri ve Cezai Müeyyideler

Kripto Varlıklarda Dolandırıcılık

TCK md.157,f/1 düzenlemesine göre, bir kişinin hileli davranışlarla başka bir kişiyi aldatması ve bu aldatmaca sonucunda kendisine veya başkasına bir yarar sağlaması durumunda dolandırıcılık suçunun oluştuğu belirtilmiştir. Dolandırıcılık suçu, serbest hareketli bir suç türüdür. Her olayda suç hareketi farklılık arz edebilir. Ancak, madde metni de göz önüne alındığında, suçun oluşabilmesi için hileli davranış, aldatıcılık, zarar ve yarar sağlama unsurlarının bir araya gelmesi gerekmektedir. Bu unsurların bir araya gelmesi, dolandırıcılık suçunun gerçekleşmesini sağlar.

Kripto varlıklarla ilgili henüz TCK’da net bir düzenleme mevcut değildir. Ancak kripto varlıklar, dolandırıcılık suçuna konu olabilecek niteliktedir. Kripto varlıklar üzerinde gerçekleştirilen dolandırıcılık suçları durumunda bilişim sistemleri aracılığıyla icra edilebileceği için TCK md.158/1-f bendine göre nitelikli halin uygulanması gerekmektedir. TCK madde 158/1-f, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle, dolandırıcılık suçunu düzenlemektedir. Kripto varlıkların bu madde metnine göre işlenmesi halin faile üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası hükmedilebilir.

Sosyal medyada bazı yüksek takipçili hesaplar genellikle kripto projeleri için tanıtım ve tavsiye vermektedir. Ancak bu durum, onların finansal tavsiyelerinin her zaman doğru veya güvenilir olduğu anlamına gelmemektedir. Bazen bazı projelerin ortadan kaybolduğu veya ortaya hiçbir projenin çıkmadığı durumlar olmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz dolandırıcılık suçunun unsurları oluşması durumunda, sosyal medyadaki yüksek takipçili hesaplar da fiillerinden sorumlu olmaktadır. Bu durumda yatırım tavsiyesi değildir etiketinin bir hükmü bulunmamaktadır. Ancak genellikle bu işlerde giren anonim hesaplar olduğu için teknik anlamda takibi mümkün olmamaktadır. Yurt dışı kaynaklı web siteleri kullanıcı bilgilerini genellikle Türkiye’deki adli ve idari makamlarla paylaşmamaktadır. Bundan dolayı failin bulunması da sorun teşkil etmektedir.

Kripto Varlıklarla Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama

MASAK, 19.11.1996 tarihinde yürürlüğe giren 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun ile kurulmuş 17 Şubat 1997 tarihinde faaliyetine başlamıştır. MASAK’ın temel fonksiyonu da suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanının önlenmesi alanındaki gelişmeler ile anılan suçların önlenmesi ve ortaya çıkarılmasına yönelik yöntemler konusunda araştırmalar ve sektörel çalışmalar yapmak, önlemler geliştirmek, veri toplamak, toplanan verileri analiz etmek ve değerlendirmek, araştırma ve incelemeler yapmak veya yaptırmak ve elde edilen bilgi ve sonuçları ilgili makamlara iletmektir.

Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu TCK md.282’de düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, alt sınırı altı ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurt dışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tabi tutan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, anılan suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, bu suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın alan, kabul eden, bulunduran veya kullanan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandıralacağı hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda genel olarak aklama suçundan bahsedebilmek için öncelikle bir suç işlenmiş olmalıdır. Öncül suç olarak adlandırılan bu suç, gelir elde edilmesini mümkün kılan ve Türk Ceza Kanununda alt sınırı altı ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suç olarak düzenlenmiş olmalıdır. Öncül suç sonucunda bir ekonomik değer elde edilmiş olmalıdır. Suç geliri, yasaların suç saydığı fiillerden elde edilen her türlü ekonomik menfaat ve değer olarak belirtilmektedir.  En son olarak elde edilen değerlerin yasadışı nitelikten çıkarılıp yasal bir kaynaktan elde edilmiş gibi gösterilmesi amacıyla çeşitli eylemler gerçekleştirilmiş olmalıdır. Örneğin yasadışı bahis suçundan bir gelir elde edilmiş olabilir. Bu yasadışı gelir, kripto paraların vasıtası ile birlikte yasal bir gelir gibi gösterilebilir. İşte bu durumda, suç gelirlerinin aklanması suçu oluşmaktadır. Kripto varlıklar, merkezi bir otoritenin olmaması ve işlemlerin izlenememesi gibi bir avantajı olduğu için suç gelirlerinin aklanması amacıyla kullanılması mümkündür.

Kripto Varlıklarla Terörizmin Finansmanı Suçu

6415 sayılı Kanun md.4 hükmüne göre, 3 üncü madde kapsamında suç olarak düzenlenen fiillerin gerçekleştirilmesinde tümüyle veya kısmen kullanılması amacıyla veya kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste veya terör örgütlerine fon sağlayan veya toplayan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Teröristlerin ve terör örgütlerinin nihai amacı gelir elde etmek olmasa da faaliyetlerini finanse edebilmeleri için mali kaynak bulmak zorunda olduğu bilinen bir gerçektir. Terör örgütleri, kripto paraları finansman kaynağı olarak kullanabilir. İşte bu durumda terörizmin finansmanı suçu da oluşmaktadır.

Vergi Kaçırma Suçu

Birçok ülkede, kripto para işlemlerinden elde edilen kazançlar ve varlık değer artışları, vergiye tabi gelir olarak kabul edilmektedir. Ancak, Türkiye’de henüz kripto alanında vergi ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Yakın zamanda bununla ilgili çalışmaların tamamlanması ve yasalaşması beklenmektedir. Kripto paraların vergilendirilmesi durumunda, vergi kaçırma gibi suçların da oluşması muhtemel olacaktır.

Sonuç

Blockchain teknolojisi ve kripto paralar, finansal işlemlerde yeni bir dönem başlatmıştır. Bu teknoloji ile birlikte finansal işlemlerde çok büyük kolaylıklar sağlanmıştır. Ancak bu teknolojinin getirdiği anonimlik  özelliği ciddi sorunlara yol açmaktadır.

Kripto paraların en çekici özelliklerinden biri, kullanıcıların kimliğini gizleyebilme imkanıdır. İzleme ve denetleme açısından kullanıcıların bulunması çok mümkün olmayabilir. Bu durum, yasadışı bahis gibi suç faaliyetlerinde kullanıcıların anonim bir şekilde ödemelerini ve bahislerini gerçekleştirmelerine olanak tanır. Kullanıcı kimliğinin gizliliği, yetkililerin de suçlu kişileri tespit etmesini zorlaştırabilir.

Blockchain teknolojisi ve kripto paraların hayatımıza girmesiyle birlikte yasal düzenlemeler yetersiz kalmıştır. Örneğin yüksek takipçili bir twitter hesabı, çok kolay bir şekilde kripto yatırımcılarını manipüle edebilmektedir. Borsada manipülasyon yapmanın bir yaptırımı bulunmaktadır. Ancak kripto sektöründe manipülasyon ile ilgili bir düzenleme yapılmamıştır. Yatırımcıların korunması açısından mevcut yasal düzenlemelerin de bu yeni teknolojiye uyumlu hale getirilmesi bir ihtiyaçtır. Yeni düzenlemelerin, finansal sistemdeki bu dönüşümü dengeleyerek adil ve güvenli bir ortam sağlamaya yönelik olması gerekmektedir.

Av. Anıl TÜRKMEN

---------------

[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/El_Salvador

[2] https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/04/20210416-4.htm

[3] https://www.bddk.org.tr/Duyuru/EkGetir/510?ekId=530