T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. CEZA DAİRESİ
E. 2023/209
K. 2023/287
T. 6.3.2023

KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA SUÇU ( Sanık Hakkında Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesine ve 1 Yıl Süreyle Tedavi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanmasına Karar Verildiği Ancak Kararda İtiraz Süresinin 15 Gün Yerine 7 Gün Olarak Gösterildiği - Kararın Usulüne Uygun Kesinleştiğinden Söz Edilemeyeceği Usulsüz Olarak Verilen Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kararı ile Denetimli Serbestlik Tedbirinin İnfazına Başlanamayacağı Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce Yapılan Tebligatların Hukuki Sonuç Doğurmayacağı/Kovuşturma Şartı Olan Uyarı Koşulunun Oluşmadığının Kabulü Gerektiği )

DURMA KARARI ( Şüpheli Hakkında Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kararına Karşı Tebliğ Tarihinden İtibaren 15 Gün İçinde İtiraz Hakkı Bulunduğu İhtaratı ile Birlikte Yeniden Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kararı Verilerek Usulüne Uygun Bir Şekilde Tebliğ Edilmesinin Sağlanması ve Usulüne Uygun Şekilde Kesinleştirilmesini Takiben Erteleme ve Denetimli Serbestlik Kararının İnfazının Sonucunun Beklenilmesi Gerektiğinden CMK'nın 223/8 Maddesi Uyarınca Durma Kararı Verilmesi Gerektiği - Yargılamaya Devamla Mahkumiyet Kararı Verilmesinin Hatalı Olduğu )

MÜSADERE ( Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce Alıkonulan Şahit Numune Bulunmasına Rağmen Şahit Numune Hakkında Müsadere Kararı Verilmemesi Ayrıca Kriminal İnceleme Sonucu İade Edilen Uyuşturucu Madde Hakkında TCK'nın 54/4 Maddesi Uyarınca Suç Eşyasının ise TCK'nın 54/1 Maddesi Uyarınca Müsaderesine Karar Verilmesi Gerekirken Kriminal İnceleme Sonucu İade Edilen Uyuşturucu Madde ile Suç Eşyalarının Birlikte TCK'nın 54/1 Maddesi Gereğince Müsaderesine Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu )

5237/m.191

ÖZET : Dava, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkindir.

Sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin itiraz kanun yolu açık olmak üzere karar verildiği, ancak kararda itiraz süresinin 15 gün yerine 7 gün olarak gösterildiği, kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, usulsüz olarak verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan tebligatların da hukuki sonuç doğurmayacağı, haliyle kovuşturma şartı olan "uyarı koşulunun" oluşmadığının kabul edilmesi gerektiği, Dolayısıyla; şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtaratı ile birlikte yeniden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilerek, usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben, erteleme ve denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiğinden, CMK'nın 223/8 maddesi uyarınca ''durma'' kararı verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu,

Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce alıkonulan şahit numune bulunmasına rağmen şahit numune hakkında müsadere kararı verilmemesi, ayrıca Kriminal inceleme sonucu iade edilen uyuşturucu madde hakkında TCK'nın 54/4 maddesi uyarınca, suç eşyasının ise TCK'nın 54/1 maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken, Kriminal inceleme sonucu iade edilen uyuşturucu madde ile suç eşyalarının birlikte TCK'nın 54/1 maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : İlk derece mahkemesince verilen hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla, CMK'nın 279. maddesinde belirtilen istinaf başvurusunun reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilerek dosya görüşüldü:

KARAR : Dosya kapsamı ve oluşa göre;

Kolluğun, 08.08.2017 günü saat 13.00 sıralarında durumundan şüphelendiği sanığın sevk ve idaresindeki araca dur ihtarı yaptığı, sanığın ise ihtara uymayarak kaçtığı, kaçarken de dışarıya poşet attığı, poşette uyuşturucu maddenin ele geçtiği, ele geçen maddenin yapılan analizinde; 0,812 gram eroin olduğu, CMK'nın 75. maddesi uyarınca sanıktan alınan kan ve idrar örneklerinde de morfin tespit edildiği, sanık hakkında 28.05.2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, itiraz süresinin 7 gün olarak belirtildiği, 09.06.2018 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ edildiği, 12.06.2018 günü sanığın çalıştığı iş yerinde baygınlık geçirdiği, olay yerinde sentetik kannbinoid grubundan uyuşturucu maddenin ele geçtiği, CMK'nın 75. maddesi uyarınca sanığın alınan idrar örneğinde de sentetik kannabinoid grubundan uyuşturucu maddenin tespit edildiği, bu eylem 28.05.2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali sayılarak 04.04.2019 tarihli iddianame ile kamu davasının açıldığı,

Ayrıca 05.09.2017 günü saat 22.00 sıralarında şüphe üzerine durdurulan S. K.'ın üzerinden uyuşturucu madde ele geçtiği, Samed'in şifai beyanında, sanık ile birlikte Ankara'ya gittik, ben gezmek için gittim, sanık uyuşturucu madde aldı, benim krizim tuttu, sanıktan istedim, bir miktar verdi demesi üzerine sanığın yanına gidildiği sırada sanığın yere 1 paket uyuşturucu maddeyi attığı, sanıktan ele geçen uyuşturucu madenin yapılan analizinde; %10 oranında 0,1 gram eroin olduğu, CMK'nın 75. maddesi uyarınca sanıktan alınan idrar örneğinde morfin tespit edildiği, sanığın ifadesinde, Ankara ilinde Samed ile ortaklaşa uyuşturucu maddesini aldıklarını, bir miktarını kullandıklarını, kalan uyuşturucu maddeyi de paylaştıklarını beyan ettiği, işbu 05.09.2017 tarihli eylemden dolayı sanık ve Samed hakkında 01.10.2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, kararın sanığın ifadesindeki adrese tebliğe çıkartıldığı, tebligatın sanık Denizli ilinde iken aynı konutta annesine 10.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak infazı yapılmayarak 08.08.2017 tarihli eylemden kamu davası açıldığından 08.11.2019 tarihli iddianame ile kamu davasının açıldığı, her iki dosyanın birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, sanığın TCK'nın 191/1, 43/1, 62, 53, 54/1 maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de;

Sanık hakkında 08.08.2017 tarihli eyleminden dolayı 25.08.2015 tarihinde verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararında itiraz süresinin 15 gün yerine 7 gün olarak yazılması, ayrıca 05.09.2017 tarihli eyleminden ise usulüne uygun 01.10.2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının verildiği, kararında 12.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, işbu 01.10.2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının herhangi bir ihlalinin bulunmadığı, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca 08.08.2017 tarihli eylemden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilip ihlali üzerine kamu davası açıldığından işbu 05.09.2017 tarihli eylemden dolayı da TCK'nın 191/6 maddesi kapsamında bağımsız suçtan kamu davasının açıldığı anlaşılmakla,

7188 Sayılı yasa değişikliğinden önceki döneme ilişkin olarak; TCK'nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı itiraz edilip edilemeyeceğine ilişkin açık bir hükme yer verilmemiş; bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde CMK'nın 171. maddesi hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.

Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin CMK'nın 171. maddesindeki düzenlemede şüphelinin bu karara 173. madde hükümlerine göre itiraz edebileceğine ilişkin değişiklik, 7188 Sayılı yasa ile getirilmiş olup, 7188 Sayılı yasa değişikliğinden önce verilen kararlara karşı, yasa metni uyarınca, sadece suçtan zarar görenin itiraz hakkının bulunduğu tartışmasızdır.

Buna mukabil, Ceza Muhakemesi Hukukunda, kural olarak kıyas mümkündür. Özellikle temel hak ve özgürlükler yönünden kişi lehine kıyasa başvurulabilir. Adil yargılama ilkesi ve suçsuzluk karinesi, Anayasa'nın 36/1 ve 38/4 madde hükümleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1 madde düzenlemesi, CMK'nın 171 ve 173. maddeleri, Yargıtay 10 ve 20. Ceza Dairelerinin değişik tarihlerdeki konuyla ilişkili içtihatları da birlikte değerlendirildiğinde, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturmalarda TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 7188 Sayılı yasa değişikliğinden önceki döneme ilişkin olarak da şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz merci ve süresi ile birlikte itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup;

28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 Sayılı kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve / veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de, yukarıda belirtilen kabul ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/ veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlar bakımından TCK'nın 191/2 maddesinin 2. cümlesinde yer alan ''Cumhuriyet Savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır'' şeklindeki düzenleme gereği, ''kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı'' ve bu karar ile birlikte verilen ''tedavi ve / veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına'' ilişkin kararların şüpheliye tebliğ edilmesinin gerektiği, şüpheli hakkında verilen karar, şüpheliye tebliğ edilip itiraz süreci beklenilmeden, dolayısıyla karar kesinleşmeden, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı,

Somut olayda; sanık hakkında 08.08.2017 tarihinde gerçekleştiği iddia olunan eylem nedeniyle Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığının 28.05.2018 tarihli, 2017/4062 soruşturma numaralı ve 2018/42 Sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin itiraz kanun yolu açık olmak üzere karar verildiği, ancak kararda itiraz süresinin 15 gün yerine 7 gün olarak gösterildiği,

Anayasa'nın temel ve hak ve hürriyetlerin korunması başlıklı 40. maddesindeki düzenleme ile 5237 Sayılı TCK'nın 191/2 maddesi, 5271 Sayılı CMK'nın 171, 172 ve 173 maddeleri uyarınca başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerektiği, ''kamu davasının açılmasının ertelenmesi'' kararı ve bu karar ile birlikte verilen ''denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına'' ilişkin kararda kanun yolu başvuru süresinin şüpheliyi yanıltacak biçimde ''7 gün'' olarak gösterilmesi nedeniyle; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 21.02.2022 tarih, 2022/8 Sayılı kararı ile Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 08.12.2021 tarih, 2021/13919 esas, 2021/13186 karar nolu, 17.11.2021 tarih, 2021/13890 esas, 2021/11935 karar numaralı ve 27.09.2021 tarih, 2021/10508 esas, 2021/9255 karar numaralı ilamlarında da belirtildiği üzere, kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden söz edilemeyeceği, usulsüz olarak verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan tebligatların da hukuki sonuç doğurmayacağı, haliyle kovuşturma şartı olan "uyarı koşulunun" oluşmadığının kabul edilmesi gerektiği,

Dolayısıyla; şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtaratı ile birlikte 08.08.2017 ve 05.09.2017 tarihli eylemler ve 12.06.2018 tarihli ihlal eylemi de gözetilerek yeniden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilerek, usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben, erteleme ve denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiğinden, CMK'nın 223/8 maddesi uyarınca ''durma'' kararı verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu,

Kabule göre de;

Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce alıkonulan şahit numune bulunmasına rağmen şahit numune hakkında müsadere kararı verilmemesi, ayrıca Kriminal inceleme sonucu iade edilen uyuşturucu madde hakkında TCK'nın 54/4 maddesi uyarınca, suç eşyasının ise TCK'nın 54/1 maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken, Kriminal inceleme sonucu iade edilen uyuşturucu madde ile suç eşyalarının birlikte TCK'nın 54/1 maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,

SONUÇ : Hususları yasaya aykırı olup, istinaf talepleri bu itibarla yerinde görülmekle;

İlk derece mahkemesi mahkumiyet hükmünün 7188 Sayılı kanunla değişik 5271 Sayılı CMK'nın 280. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (f) bendi uyarınca BOZULMASINA,

Dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

İlk derece mahkemesince, Polatlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/1345 esas sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına,

CMK'nın 286/1 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 06.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır