Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesine yönelik yaptırımının infazı ile ilgili uygulamada zaman zaman bazı sorunlar yaşandığı görülmektedir.

Burada karşımıza Tazminat Türünden Para Cezaları kavramı çıkmaktadır. Bu nedenle bu kavram üzerinde durulması faydalı olacaktır.

Tazminat Türünden Para Cezaları

Kavram tanımı

Bizim hukuk sistemimizde tazminat türünden para cezalarının tanımına yer veren herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.

Yargıtay, tazminat niteliğinde olan para cezaları kavramını, genel ceza ilke ve kurallarına dayanmaktan daha çok, devlet hazinesinin uğrayacağı zararları ödetmek ve malî menfaatleri korumak amacını öngören ve özel kanunlarla tespit olunmuş bulunan artan orana tâbi para cezaları olarak tanımlamaktadır.[1]

Sonuç olarak tazmin niteliğinde olan para cezası kavramı, suç karşılığı kamu para cezasının ve Devletin uğradığı zararları tazmin ettirme amaçlarına aynı zamanda ulaşılmasını sağlayan karma nitelikte para cezası olarak tanımlamak mümkündür. Ayrıca kanun koyucu, tazmini para cezasının yukarı sınırının olmadığını hüküm altına almıştır.[2]

Tazminat türünden para cezalarının, Türk ve Fransız hukukuna özgü bir para cezası türü olduğu ifade edilmektedir.[3]

Öğretideki gene kabule göre, tazminat türünden para cezaları, hem ceza hem de tazminat niteliği taşıyan karma niteliğe sahiptir.[4]

Tazmini para cezaları, genellikle malî suçlar karşılığı olarak konulmuş para cezaları olup, bu cezalarla hazineye verilen zararları önleme amacı taşıdığından, karşılık olarak verilen cezaların da karma nitelikli olduğu iddia edilmektedir.

Başka bir söylemle, tazmini para cezası kavramını, özellikle devlet hazinesinin suç dolayısıyla uğradığı zararları gidermek ve malî çıkarları korumak amacını taşıyan para cezası olarak tanımlamak mümkündür.[5]

Tazmini para cezalarının özellikleri

Belirtmek gerekir ki, tazminat türünden para cezalarının ceza niteliği de bulunmaktadır. Bu anlamda tazmini para cezalarının belirgin özelliklerini ortaya koyup, bu özellikler üzerinden konuyu incelemek faydalı olacaktır.

Tazmini para cezalarının özellikleri:

1) Kamu para cezalarında geçerli olan zamanaşımı süreleri uygulanır.

2) Tazmini para cezalarına Hâkim tarafından hükmedilir.

3) Tazmini para cezaları, Cumhuriyet Savcıları tarafından temyiz edilemez.

4) Tazmini para cezalarında yaş küçüklüğü sebebiyle indirim yapılamaz.

5) Tazmini para cezaları taksitlendirilemez.

6) Tazmini para cezalarında takdiren indirim yapılamaz.

7) Tazmini para cezalarında tutuklu kalınan süre mahsup edilemez.[6]

8) Tazmini para cezalarında genel af geçerlidir.[7]

9) Tazmini para cezaları, Paranın ödenmemesi hâlinde ceza hapse çevrilir.

10) Tazmini para cezaları mirasçılardan talep edilemez.[8]

11) Tazmini para cezalarının ertelenmesi mümkün değildir.[9]

12) Tazmini para cezaları, hangi idare lehine hükmolunmuş ise onun adına gelir kaydedilir; bu tür para cezaları hazineye aktarılamaz.[10]

13) Tahsil usullerindeki farklılıktan dolayı da tazmini para cezaları, maktu para cezaları ile birleştirilemez ve infazları ayrı ayrı yapılır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “kaç tane fiil varsa o kadar suç, kaç tane suç varsa o kadar ceza vardır” ilkesi karşısında, her suçtan hükmolunan adlî para cezası bağımsızlığını korumaktadır.

Bu nedenle tazmini para cezaları ayrı ayrı infaz edilmelidir. Ayrıca tazmini para cezalarının diğer para cezaları ile toplanması mümkün değildir.[11]

Tazmini para cezaları ile kamu para cezaları arasındaki farklar:[12]

1. Tahsil şekli açısından: Tazmini para cezaları, tahsil yöntemi açısından özel hükümlere tâbidir. Kamu para cezalarının tahsili genel hükümlere göre yapılmaktadır.

2. Vazgeçme yetkisi açısından: Tazmini para cezalarının bazılarında idarenin vazgeçme yetkisi bulunmaktadır. Oysa kamu para cezalarında, idarenin vazgeçme yetkisi bulunmamaktadır.

3. Cezanın indirilmesi açısından: Tazmini para cezalarının belirlenmesi sırasında, hâkim genel takdir hakkını kullanamaz. Ayrıca cezayı azaltan nedenler (örneğin, yaş küçüklüğü gibi) ile cezanın indirilmesine karar verilemez.

4. Af kapsamı açısından: Bazı af kanunlarında, tazmini para cezalarının af kapsamı dışında olduğu ifade edilmektedir.[13]

Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi yaptırımının infazı

Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi yaptırımının infazı ile ilgili işlemler, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 51. Maddesinin 2. Fıkrasına göre yerine getirilir.

Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi türleri

Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi, suç nedeniyle uğranılan zararın aynen iade edilmesi, suçtan önceki hâle getirilmesi veya tazmin edilmesi suretiyle tamamen giderilmesi şeklinde yerine getirilir. (Tüzük md. 51/2-a)

1. Zararın aynen iade edilmesi; hükümlünün işlediği suç nedeniyle haksız olarak ele geçirdiği şeyi aynen veya satın almak suretiyle suçtan zarar görene iade etmesidir. (Tüzük md. 51/2-a1)

2. Suçtan önceki hâle getirme; suç nedeniyle verilen zararın, hükümlü tarafından veya başkası aracılığıyla çalışmak, çalıştırılmak, tamir etmek veya buna benzer faaliyetlerle giderilmesidir. (Tüzük md. 51/2-a2)

3. Zararın tazmin edilmesi; suç nedeniyle verilen zararın bedelinin suçtan zarar görene ödenerek tazmin edilmesidir. (Tüzük md. 51/2-a3)

Uğranılan zararın tespitinin mahkemeden istenmesi

Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın miktarı, ilamda belirtilmelidir. Zarar miktarı, mahkemece kararda belirtilmemiş ise, 5275 sayılı Kanunun 98 inci maddesine göre Cumhuriyet savcısının talebi ile uğranılan zararın tespiti mahkemeden istenilmelidir. (Tüzük md. 51/2-b)

İnfaz işlemleri

İlamın infaz savcılığına verilmesi

Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesini içeren kesinleşmiş ilâm, infaz için  Cumhuriyet başsavcılığına verilmesi gerekir (Tüzük md. 51/2-c) Bu verilme işlemi UYAP sistemi üzerinden gerçekleştirilir. İlam infaz için sisteme kaydedilir.

Kararın infazı için hükümlüye tebligat yapılması

Cumhuriyet savcısı, zararın otuz gün içinde tamamen giderilmesini hükümlüye tebliğ etmelidir. (Tüzük md. 51/2-c)

Otuz günlük süre içinde zararın tamamen giderilmemesi hali

Hükümlü adresine yapılan bu tebligatta gösterilen zararı, otuz günlük süre içinde tamamen gidermezse Cumhuriyet başsavcılığınca, durum hükmü veren mahkemeye bildirilir. (Tüzük md. 51/2-d)

Zararın giderilmesi hali

Hükümlü adresine yapılan bu tebligatta gösterilen zararı, otuz günlük süre içinde tamamen giderirse, bu durumda ilam infaz edilmiş olur. Yerine getirilen ilama ilişkin kayıt infazen kapatılır ve infaz evrakları hükmü veren mahkemeye gönderilir.

YARGITAY UYGULAMASI

İnfaz yetkisini kısıtlayacak şekilde karar verilmemeli

Yargıtay, yerel mahkemelerin karar verirken, sanıklar hakkındaki kısa süreli hapis cezasının, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi yaptırımına çevrilmesine karar verilmesiyle yetinmesi gerektiğini, infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde karar vermelerinin hukuka aykırı olacağını ifade etmektedir.[14]

Etkin pişmanlık hallerinde

5237 sayılı TCK’nın 50/1-b maddesine göre; kısa süreli hapis cezasının, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi tedbirine çevrilebileceği hüküm altına alınmıştır.

 5237 sayılı TCK’nın, malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen 168. maddesinde, failin, azmettirenin veya yardım edenin etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde mağdurun rızası aranmaksızın, kısmî geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ve etkin pişmanlığın gerçekleştiği yargılama aşamasında dikkate alınarak ceza indirimi öngörülmüştür.

Bu nedenle, aynen geri verme veya tazmin tedbiri 5237 sayılı TCK’nın 50/1. maddesinde hapis cezasına seçenek yaptırımlar arasında gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbirine dönüştürülmesinin mümkün olmadığı gözetilmelidir.[15]

Bu şekildeki bir uygulamanın mağdurun zararını soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanıma olacakken, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında zararı ödeyen sanık aleyhine ve adalete aykırı bir sonuç doğuracağı, maddenin düzenleniş amacının da bu şekilde yorumlanamayacağı dikkate alınmalıdır.[16]

Tazmini nitelikteki para cezasının tekerrüre esas alınamaması

Yargıtay, sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın sonuç olarak 5237 sayılı TCK'nin 50/1-b maddesindeki seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verildiği hallerde, 5237 sayılı TCK'nin 58. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlar yönünden tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağını bazı kararlarında ifade etmektedir.[17]

Bu nedenle, tazmini nitelikteki para cezasının tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmelidir.[18]

Tazmin edilmesine karar verilen zarar miktarının belirtilmemesi

İlamda, tazmin edilmesine karar verilen zarar miktarı belirtilmelidir.[19] Şayet zarar miktarı ilamda belli değilse, giderilmesi gereken zarar miktarı konusunda, mahkemeden bir karar verilmesi yönünde talepte bulunulmalıdır.

Suç eşyası, suçta kullanılan araç, nispi karar ve ilam harcı ile ilgili karar verilmesi zorunluluğu

Suç eşyası, suçta kullanılan araç, nispi karar ve ilam harcı ile ilgili herhangi bir karar verilmeden ve sanık hakkında tazmini nitelikte adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırı olacaktır.[20]

Tazmini para cezalarında taksitlendirme yasağı

Yargıtay, tazmini nitelikte adli para cezası uygulamasında, 5237 sayılı TCK’nin 52/4. maddesi uyarınca para cezasının taksitlendirilmesinin mümkün olmadığını kararlarında ifade etmektedir.[21]

Tazmini nitelikte adli para cezası ve nispi harç ilişkisi

Yerel mahkeme, sanığın tazmini nitelikte adli para cezası ile cezalandırılmasına karar vermesi halinde nisbi harca da hükmetmelidir.[22]

Tazmini nitelikte adli para cezası ve vekâlet ücreti ilişkisi

Sanıklar hakkında tazmini nitelikte adli para cezasına hükmedildiği hallerde, nispi vekâlet ücretine de hükmedilmelidir. Örneğin, nispi vekâlet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi hukuka aykırı olacaktır.[23]

(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)

KAYNAKÇA

Artuk, Mehmet Emin/Gökcen, Ahmet/Yenidünya Ahmet Caner, Ceza Hukuku Genel Hükümler II, Yaptırım Hukuku, Ankara 2003.

Centel, Nur/Zafer, Hamide/Çakmut, Özlem, Türk Ceza Hukukuna Giriş, 3. Bası, İstanbul 2005.   

Çınar, Ali Rıza, Türk Ceza Hukukunda Cezalar, Ankara 2005.  Denizhan, Hüseyin, “Adlî Para Cezaları”, AD. Yıl: 97, Mayıs 2006, S. 25.

Donay, Süheyl, “Genel Olarak Para Cezası (Toplum ve Ceza)”, Değişen Toplum ve Ceza Hukuku Karşısında Türk Ceza Kanunu’nun 50 Yılı ve Geleceği Sempozyumu (22–26 Mart 1976), İstanbul 1977.

Donay, Süheyl, Para Cezaları (Para Cezaları), İstanbul 1972.

Dönmezer, Sulhi/ Erman, Sahir, Nazarî ve Tatbiki Ceza Hukuku, Genel Kısım, Cilt II, İstanbul 1997.

Erem, Faruk, Ceza Hukuku, C. II, 12. Baskı, Ankara 1985.

Kaban, Mater/Aşaner, Halim/Güven, Özcan/Yalvaç, Gürsel, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararları, (Eylül 1996-Temmuz 2001), (1996-2001), Ankara 2001.

Karagülmez, Ali, Gün Para Cezası Sistemi (Gün Para), Ankara 2005. 

Önder Ayhan, Ceza Hukuku Genel Hükümler, C. II-III, 2. Baskı, İstanbul 1992.

Özgenç, İzzet, Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi, Genel Hükümler, 3. Bası, Ankara 2006.

Soyaslan, Doğan, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 3.Baskı, Ankara, 2005.  

Türk Ceza Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/593) TBMM, Dönem 22, Yasama Yılı: 2, Sıra Sayısı: 664, s. 272.

Y. 7. CD, T: 30.01.1980, E: 1980/235, K: 1980/300.

Y. 7. CD.T: 10/03/1993, E: 1115, K: 1269.

Y.15.CD, E. 2014/23898, K. 2014/21315, KT. 16.12.2014.

Y.23.CD, E: 2015/14483, K: 2015/5359, KT: 19.10.2015.

Y.7.CD,E:2015/11877, K:2019/28157,Teb:7-2014/27541,KT: 12.03.2019.

Y.7.CD,E:2015/13607,K:2019/28506,Teb:7-2014/155783,KT:25.03.2019.

Y.7.CD,E:2015/17615,K:2017/7923,Teb: 7-2014/76469, KT: 02.10.2017.

Y.7.CD,E:2015/17615,K:2017/7923,Teb: 7-2014/76469, KT: 02.10.2017.

Y.7.CD,E:2016/10652,K:2018/329,Teb: 7-2014/316858, KT: 04.03.2019.

Y.7.CD,E:2016/10652,K: 2018/329, Teb:7-2014/316858, KT: 04.03.2019.

Y.7.CD, E:2016/1809,K:2018/200, Teb: 7-2014/228073, KT: 04.03.2019.

Y.7.CD, E:2018/10729,K:2019/5049,Teb:7-2016/299305,KT: 11.02.2019.

Y.7.CD,E:2018/16724,K:2019/27551,Teb:7-2018/77673, KT: 04.03.2019.

Y.8.CD, E. 2013/15881, K. 2014/2645, KT. 10.02.2014.

Y.8.CD, E. 2018/5329, K. 2018/14748, KT. 20.12.2018.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı,  13.2.1935 gün ve 75/5 sayılı.

YCGK, E: 2002/7-228, K: 2002/371, KT: 5.11.2002.

YCGK, E: 2004/5- 119,  KT: 22.06.2004.

YKD Ağustos 1993, S. 8, s. 1260-1261.

-----------------------------

[1] Kavram tanımı için bkz.; 13.2.1935 gün ve 75/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.

[2] Bkz., Türk Ceza Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/593) TBMM, Dönem 22, Yasama Yılı: 2, Sıra Sayısı: 664, s. 272.

[3] Fransız hukukunda mahkeme içtihatları ile kamu para cezasından daha farklı özelliklere sahip olduğu ifade edilmektedir. Konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalar için bkz.,  Donay, Süheyl, “Genel Olarak Para Cezası (Toplum ve Ceza)”, Değişen Toplum ve Ceza Hukuku Karşısında Türk Ceza Kanunu’nun 50 Yılı ve Geleceği Sempozyumu (22–26 Mart 1976), İstanbul 1977. Donay, s. 268; Donay, Süheyl, Para Cezaları (Para Cezaları), İstanbul 1972, s. 121.

[4] Artuk, Mehmet Emin/Gökcen, Ahmet/Yenidünya Ahmet Caner, Ceza Hukuku Genel Hükümler II, Yaptırım Hukuku, Ankara 2003, s. 127;  Donay, (Para Cezaları), s. 123;  Erem, Faruk, Ceza Hukuku, C. II, 12. Baskı, Ankara 1985, s. 220; Önder Ayhan, Ceza Hukuku Genel Hükümler, C. II-III, 2. Baskı, İstanbul 1992, s. 566.

[5]  Denizhan, Hüseyin, “Adlî Para Cezaları”, AD. Yıl: 97, Mayıs 2006, S. 25, s. 92; Kaban/Aşaner/Güven/Yalvaç (2001-2004), s. 237-239; Dönmezer/Erman, C. II, s. 680-681; Donay, (Para Cezaları), s. 123; Erem, s. 220; Önder, s. 566; Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 127; Centel, Nur/Zafer, Hamide/Çakmut, Özlem, Türk Ceza Hukukuna Giriş, 3. Bası, İstanbul 2005, s. 577; Çınar, Ali Rıza, Türk Ceza Hukukunda Cezalar, Ankara 2005, s. 81; Soyaslan, Doğan, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 3.Baskı, Ankara, 2005, s. 564. 

[6]   Centel/Zafer/Çakmut, s. 577; Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 127; Donay, (Para Cezaları),  s. 139,143; Önder, s. 566-567; Dönmezer, Sulhi/ Erman, Sahir, Nazarî ve Tatbiki Ceza Hukuku, Genel Kısım, Cilt II, İstanbul 1997.Dönmezer/Erman, C. II, s. 693; Çınar, s. 82; Karagülmez, Ali, Gün Para Cezası Sistemi (Gün Para), Ankara 2005, s. 32.

[7]  Dönmezer, Sulhi/ Erman, Sahir, Nazarî ve Tatbiki Ceza Hukuku, Genel Kısım, Cilt II, İstanbul 1997.Dönmezer/Erman, C. II, s. 682; Donay, (Para Cezaları), s. 140; Önder, (Ceza), s. 566.

[8]   Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 126; Dönmezer/Erman, C. II, s. 682; Centel/Zafer/Çakmut, s. 574; Donay, (Para Cezaları), s. 140;  Emsal karar için bkz.; Y. 7. CD.T: 10/03/1993, E: 1115, K: 1269: “Tazminat türünden para cezalarının ödenmemesi durumunda çevrilecek hapis cezası süresi üç yılı geçemez” Karar için bkz.; (YKD Ağustos 1993, S. 8, s. 1260-1261).

[9] YCGK, T: 22.06.2004, E: 2004/5- 119, K: 2004/142 sayılı kararında, tazminat niteliğindeki para cezalarının, ceza kanunlarında tanımlanmadığı, bu cezaları diğer para cezalarından ayıran ölçütlere yer verilmediği, sadece TCK’nin 92. maddesinde tazmini niteliğindeki para cezalarının ertelenemeyeceği kuralının getirilmesiyle yetinildiği hususu ifade edilmektedir. 765 sayılı TCK döneminde de, Mülga 765 sayılı kanunun 92. maddesindeki açık hüküm nedeniyle tazminat türü para cezalarının ertelenmesi mümkün değildi. Bunun nedeni, bu cezalarda devletin bir alacağının söz konusu olmasıdır. Bkz., Donay (Para Cezaları), s. 140. Y. 7. CD, T: 30.01.1980, E: 1980/235, K: 1980/300: “ Sanık hakkında hürriyeti bağlayıcı ceza ile birlikte tazmini nitelikteki ağır para cezası da tayin edildiğine göre, TCK’nın 92. maddesinin tazminat kabilinden para cezaları tecil olunamayacağı hükmüne aykırı olarak, tazmini para cezasını da kapsar mahiyette cezanın ertelenmesine, şeklinde hüküm kurulması, bozmayı gerektirir”

[10] Centel/Zafer/Çakmut, s. 578; Denizhan, s. 92; Dönmezer/Erman, C. II, s. 694; Karagülmez, (Gün Para), s. 33.

[11]  Özgenç, İzzet, Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi, Genel Hükümler, 3. Bası, Ankara 2006, s. 671; Denizhan, s. 93.

[12]  Erem, s. 221.

[13] YCGK, E: 2002/7-228, K: 2002/371, KT: 5.11.2002.

[14] Y.8.CD, E. 2013/15881, K. 2014/2645, KT. 10.02.2014: “Sanıklar hakkındaki kısa süreli hapis cezasının, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi yaptırımına çevrilmesine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, 16.04.2010 havale tarihli fen bilirkişileri raporunda C harfi ile gösterilen yola tecavüzlü duvarın sanıklar tarafından kaldırılmak suretiyle suçtan önceki hale getirilerek kamu zararının giderilmesi tedbirine çevrilmesine karar verilerek infaz yetkisinin ksıtlanması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK.nun 50/1-b maddesinin uygulandığı hüküm fıkrasından “16.04.2010 havale tarihli fen bilirkişileri raporunda C harfi ile gösterilen yola tecavüzlü duvarın sanıklar tarafından kaldırılmak suretiyle suçtan önceki hale getirilerek kamu zararının giderilmesi tedbirine çevrilmesine” ibaresi çıkarılarak yerine, “Sanıklar hakkındaki kısa süreli hapis cezasının, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi yaptırımına çevrilmesine” yazılmak suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

[15] Y.8.CD, E. 2018/5329, K. 2018/14748, KT. 20.12.2018: “…1- Zararın soruşturma aşamasında tazmin edilip giderildiği halde; hükümlü hakkında hürriyeti bağlayıcı cezadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun etkin pişmanlık başlığı altındaki 168/1. maddesine göre indirim yapılmaması, 2- Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,... çevrilebilir" hükmünün, aynı zamanda etkin pişmanlık başlığı altında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168. maddesi gereğince cezadan indirim sebebi olduğu, kanuni bir indirim sebebinin aynı zamanda kısa süreli hapis cezasına seçenek tedbir olarak belirlenmesinin mümkün bulunmadığı, aksine uygulamanın soruşturma sırasında zararı tamamen ve rızaen tazmin eden sanık aleyhine sonuç doğuracağının gözetilmemesi,…Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Siverek 1. Asliye Ceza Mahkemisinin 29.09.2016 tarih ve 2016/127 esas, 2016/334 sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma uygulamaya yönelik olduğundan aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince mahkemenin sanık hakkında TCK.nun 152/1...a maddesi uyarınca tayin edilen 1 yıl hapis cezasından 168/1. maddesi gereğince takdiren 2/3 oranında indirim yapılarak 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında yapılan indirim sonucu belirlenen 10 ay hapis cezasının 3 ay 10 gün hapis cezasına indirilmesine, TCK.nun 50/1...b maddesinin uygulanmasına yönelik bölümün hükümden çıkartılarak yerine, aynı Kanun'un 50/1...a, 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdire göre 20,00 TL'den hesaplanarak 2000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi….”

[16] Y.15.CD, E. 2014/23898, K. 2014/21315, KT. 16.12.2014: “….etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/1-b maddesi uyarınca 25 TL olan mağdurun uğradığı zararın giderilmesi tedbirine dönüştürülmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır….Suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK'nın 50/1-c hükmü uyarınca takdir edilen seçenek yaptırımın gereklerini yerine getirmemesi halinde, mahkemece başka bir tedbire hükmedilmesi gerekirken, yasaya aykırı olarak aynı kanunun 50/6. maddesi gereğince hapis cezasının tamamaen ya da kısmen infazına karar verileceği hususunun ihtarına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunu’nun 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Kanunu'nun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından " TCK 50/6 maddesi gereğince SSÇ ye hüküm kesinleştikten sonra C.Savcılığınca yapılacak tebligata rağmen 30 günlük süre içerisinde seçenek yaptırımı gereklerinin yerine getirmeye başlamaması halinde verilen hapis cezasını kısmen yada tamamen infazına karar verileceği hususunun ihtarına" kısmının çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” Y.23.CD, E: 2015/14483, K: 2015/5359, KT: 19.10.2015: “Sanığın, katılanlar ve iştirak halinde malik diğer mağdurlara ait 3 adet meyve ağacını keserek ağaçların hayatiyetini kaybetmesine neden olduğu anlaşıldığından malına zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. 5237 sayılı TCK’nın 50/1-b maddesine göre; kısa süreli hapis cezasının, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi tedbirine çevrilebileceğinin hüküm altına alındığı, aynı yasanın, malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen 168. maddesinde, failin, azmettirenin veya yardım edenin etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde mağdurun rızası aranmaksızın, kısmî geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ve etkin pişmanlığın gerçekleştiği yargılama aşamasında dikkate alınarak ceza indirimi öngörüldüğü, öte yandan aynen geri verme veya tazmin tedbiri aynı Kanun'un 50/1.maddesinde hapis cezasına seçenek yaptırımlar arasında gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbirine dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, böyle bir uygulamanın mağdurun zararını soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanıma olacakken, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında zararı ödeyen sanık aleyhine ve adalete aykırı bir sonuç doğuracağı, maddenin düzenleniş amacının da bu şekilde yorumlanamayacağı gözetilmeyerek, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında verilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/1-b maddesi uyarınca mağdurun uğradığı zararın giderilmesi tedbirine dönüştürülmesi….BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 19/10/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi….”

[17] Y.7.CD, E: 2015/13607, K: 2019/28506, Teb: 7-2014/155783, KT: 25.03.2019: “….3. Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın sonuç olarak TCK'nun 50/1-b maddesindeki seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verildiği ve TCK'nun 58. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlar yönünden tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde cezanın TCK'nun 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi….BOZULMASINA, 25.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…”

[18] Y.7.CD, E: 2018/10729, K: 2019/5049, Teb: 7 - 2016/299305, KT: 11.02.2019: “…Sanığın tekerrüre esas alınan Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20.09.2007 kesinleşme tarihli ve 2007-480 Esas, 2007-809 Karar sayılı ilamı ile verilen tazmini nitelikteki para cezasının tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek başka sabıkası bulunmayan sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu  nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca, sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrilere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra başlamak üzere denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından  çıkarılmak  suretiyle  hükmün  DÜZELTİLEREK  ONANMASINA, 11.02.2019  tarihinde oy birliğiyle karar verildi…”

[19] Y.7.CD, E: 2015/11877, K: 2019/28157, Teb: 7 - 2014/27541, KT: 12/03/2019: “….2- Gerekçeli kararda sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK.nun 50/1-b maddesi uyarınca Gümrük Müdürlüğü'nün zararının tazmini suretiyle giderilmesi seçenek yaptırımına çevrilmesine ilişkin olarak müdahil Gümrük Müdürlüğünün bildirdiği 510,00 TL kurum zararı dikkate alınarak uygulama yapıldığı belirtildiği halde hükmün esasını oluşturan kısa kararda ve hüküm fıkrasında sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK.nun 50/1-b maddesi uyarınca Gümrük Müdürlüğü'nün zararının tazmini suretiyle giderilmesi seçenek yaptırımına çevrilmesine ilişkin olarak tazmin edilmesine karar verilen zarar miktarı belirtilmeksizin “mağdur İpekyolu  Gümrük Müdürlüğünün zararının tamamının tazmin suretiyle giderilmesi seçenek yaptırımına çevrilmesine” denilmesi suretiyle teşvişe neden olunması,….BOZULMASINA, sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…”

[20] Y.7.CD, E: 2018/16724, K: 2019/27551, Teb: : 7 - 2018/77673, KT: 04.03.2019: “…1. Sanık hakkında 4926 sayılı Kanuna muhalefet iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 16.01.2014 tarihli karar ile 4926 sayılı Kanun uyarınca sanık hakkında 7.630 TL tazmini nitelikte adli para cezası ile müteselsilen cezalandırılmasına hükmedilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, suça konu eşyanın müsaderesine, suçta kullanılan aracın iadesine, 412,02 TL nispi harcın sanıktan müteselsilen tahsiline karar verildiği, sanığın deneme süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanıp temyize konu 13.03.2018 tarihli hüküm kurulurken önceki hükmün olduğu gibi açıklanması yerine, suç eşyası, suçta kullanılan araç, nispi karar ve ilam harcı ile ilgili herhangi bir karar verilmeden ve sanık hakkında 4926 sayılı Kanun uyarınca; 5.722,50 TL tazmini nitelikte adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,…BOZULMASINA, 04.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”

[21] Y.7.CD, E: 2016/10652, K: 2018/329, Teb: 7 - 2014/316858, KT: 04.03.2019: “…3-4926 sayılı Kanun nedeniyle tayin edilen tazmini nitelikte adli para cezası uygulamasında, 5237 sayılı TCK.nun 52/4. maddesi uyarınca para cezasının taksitlendirilmesinin yapılamayacağının gözetilmemesi,… BOZULMASINA, niteliğine göre bozmanın sanık Çetin Deniz'e de sirayetine 09.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.   ..” Y.7.CD, E: 2016/1809, K: 2018/200, Teb: 7 - 2014/228073, KT: 04.03.2019: “…2- 4926 sayılı Yasa nedeniyle tayin edilen tazmini nitelikte adli para cezası uygulamasında, 5237 sayılı TCK.nun 62. maddesinin ve aynı Yasanın 52/4. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi; …BOZULMASINA, 08.01.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.

[22] Y.7.CD, E: 2016/10652, K: 2018/329, Teb: 7 - 2014/316858, KT: 04.03.2019: “…5-Sanıkların tazmini nitelikte adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde nisbi harca  hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,….BOZULMASINA, niteliğine göre bozmanın sanık Çetin Deniz'e de sirayetine 09.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” Y.7.CD, E: 2015/17615, K: 2017/7923, Teb: 7 - 2014/76469, KT: 02.10.2017: “…4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu tarifesi uyarınca, hükmolunan sonuç adli para cezasının % 054'ü oranında nispi harcın belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, BOZULMASINA, 02.10.2017 günü oybirliği ile karar verildi…”

[23] Y.7.CD, E: 2015/17615, K: 2017/7923, Teb: 7 - 2014/76469, KT: 02.10.2017: “…5-Sanıklar hakkında tazmini nitelikte adli para cezasına hükmedildiği halde, nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,…BOZULMASINA, 02.10.2017 günü oybirliği ile karar verildi…”