Türk Medeni Kanunu’muzda evliklerde eşler için birden fazla mal rejimi seçeneği sunulmuştur. Bunlar; edinilmiş mallara katılma rejimi ki bu mal rejimi yasal mal rejimi olarak da kabul edilmektedir, mal ayrılığı rejimi, paylaşmalı mal ayrılığı rejimi ve mal ortaklığı rejimidir. Eşler mutlaka kanunda gösterilen bu dört mal rejiminden birine tabi olmak zorundadır.

Eğer eşler bu dört rejimden birini mal rejimi sözleşmesi ile seçmezlerse; kanun karşısında “yasal mal rejimi” olarak adlandırılan edinilmiş mallara katılma rejimini seçmiş sayılacaklardır.

Türk Medeni Kanun’a göre yasal mal rejimi, eşlerden her birinin edinilmiş malları ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsamaktadır. Aşağıda kısaca evliliklerde tarafların kişisel malları, diğer bir deyişle mal ayrılığı davalarında paylaşıma dahil olmayan malların ne olduğuna kısaca değinmekteyim.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, yasal mal rejiminde bir karşılık ödenmek suretiyle elde edilen ve kişisel mal sayılmayan tüm malvarlığı değerleri edinilmiş maldır. Kişisel mallar ise edinilmiş malların aksine sınırlı sayıda kabul edilmektedir.

Yasal mal rejimi içerisinde yer alan kişisel mallar, "kanun gereği kişisel mallar" ve "sözleşme gereği kişisel mallar" olmak üzere ikiye ayrılır.

Kişisel mallar kural olarak mal paylaşımı davalarında tasfiyeye konu edilmezler. Bir diğer ifade ile kişisel malların edinilmesinde diğer eşin herhangi bir emeği, katkısı veya evlilik birliğindeki iş bölümü ve iş birliğinin etkisi bulunmadığından, kişisel mallar hiçbir şekilde taraflar arasında bölüştürülmemektedirler ve tasnif dışı olarak kabul edilmektedirler.

Evlilik birliği süresince sahip olunan malların edinilmiş mal mı yoksa kişisel mal mı olduğu hususunda belirsizlik olması halinde, kişisel malın tespiti eşlerden biri tarafından aile mahkemesinden istenebilmektedir

1.1.2002 Tarihinden önce Türk Kanunu Medenisi gereği mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan, evlilik 2002 tarihinden sonra devam etse bile mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemlerde eşlerin edindiği tüm mallar, aksi ispat edilmediği sürece kural olarak kişisel malıdır

Kanun gereği kişisel mallar, Medeni Kanun’un 220. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar:

1. Eşlerden yalnız birinin kişisel kullanımına yarayan eşyalar,

2. Mal rejiminin başlangıcında eşlere ait olan mallar,

3. Sonradan miras yoluyla gelen malvarlığı,

4. Eşlerin herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,

5. Manevi tazminat alacakları

6. Kişisel mallar yerine geçen değerlerdir.

Altı maddede listelenen bu malvarlıkları kanunda sınırlı olarak sayılmıştır. Somut olayın özelliğine göre de çeşitlendirilememektedir.

1. EŞLERDEN YALNIZ BİRİNİN KİŞİSEL KULLANIMA YARAYAN EŞYA

Medeni Kanun’un 220. b.1 maddesine göre eşlerden birinin kişisel kullanımına yarayan eşya, edinilmiş mal grubundan gelen bir değer ile alınmış olsa bile ister tüketilen ister dayanıklı bir mal olsun o eşin kişisel malıdır.

Bir diğer ifade ile kişisel kullanıma yarayan mal, eşin kişisel malı ile alınmamış olsa dahi, yalnız kişisel kullanım amacına hizmet ediyorsa, eşin kişisel malıdır.

Kişisel kullanıma yarayan eşya genel olarak taşınır maldır. Taşınmaz malın eşin kişisel kullanımına ayrılması çok nadirdir. 

Kişisel kullanıma yarayan eşyalara;

- Eşlere ait giyim eşyaları,

- Süslenmek amaçlı alınan mücevher, saat, takılar, 

- Spor araç ve gereçleri, 

- Cep telefonu, dizüstü bilgisayar, örnek olarak gösterilebilir.

Kişisel kullanıma yarayan eşya, eşlerin evlenmeden önce sahip olduğu, böylece başlangıç malvarlığından sayılan eşyalardan da olabilir. Kişisel kullanıma yarayan eşya, evlilik süresince eş tarafından karşılıksız kazanımla da edinilmiş olabilir.

Kişisel kullanıma yarayan eşyanın edinilmiş mallardan alınmış olması halinde ise tasfiye aşamasında artık değerin hesaplanması gündeme gelir. Medeni Kanun’un 230. maddesine göre eş, edinilmiş mal ile alınan ve diğer eşin kişisel malı sayılan mal için kişisel malın denkleştirilmesini isteyebilmektedir.

Yine, o kişisel malın alınması eşin hayatını sürdürebilmesi için zorunluluk arz ediyorsa, örneğin bir ortopedi malzemesi, ne kadar pahalı olursa olsun eşin kişisel malıdır ve denkleştirme istenememektedir.

Eğer eşya aile içerisinde birlikte kullanımda olan özellikte ise o eşya kişisel mal sayılamamaktadır. Söz konusu birlikte kullanımın yoğun ve olağan olmalıdır.

Son olarak eğer bir kişisel mal, koşulların değişmesi sebebiyle artık gereksiz duruma geldiği için elden çıkarılmış/satılmış ve o para ile aile içerisinde birlikte kullanıma yarayan bir eşya alınmışsa, yerine alınan mal artık edinilmiş mal sayılmaktadır.

2. MAL REJİMİNİN BAŞLANGICINDA EŞLERE AİT OLAN MALLAR

Medeni Kanun’un 220. maddesine göre eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında sahip oldukları her türlü malvarlığı değerleri kişisel malıdır.

Başlangıç malvarlığına dahil olan mallar;

1. Evlilik öncesi edinilen mallar,

2. Fiili birliktelikte edinilen mallar,

3. Nişanlılıkta edinilen mallar,

3. SONRADAN MİRAS YOLUYLA GELEN MALVARLIĞI

Medeni Kanun’a göre yasal mal rejiminin kurulmasından sonra, miras yoluyla eşlerin elde ettiği tüm malvarlığı değerleri, eşlerin kişisel malıdır.

Bu durumda mirasçılık şekli önemli değildir. Eşlerden birine gerek kendi miras bırakanından gerekse üçüncü kişilerden ölüme bağlı tasarruflarla gelen kazanımlar, eşin kişisel malvarlığına dahildir. Önemli olan miras yoluyla gelen kazanımın karşılıksız olmasıdır.

4. EŞLERİN HERHANGİ BİR ŞEKİLDE KARŞILIKSIZ KAZANMA YOLUYLA ELDE ETTİĞİ MALVARLIĞI DEĞERLERİ,

Eşlerin evlilik birliği süresince karşılıksız kazanmayla edindiği tüm mallar, kişisel malvarlığına aittir.

Ana ve baba gibi yakınlardan tarafından eşlere yapılan temlik işlemleri, hayatın olağan akışına göre karşılıksız kazandırma ve bir tür bağış işlemidir. Bu nedenle eşlerin kişisel malı sayılır.

Nafakalar, ahlaki olduğu ve karşılık ödenmek suretiyle elde edilen malvarlığı değerlerinden sayılamayacağı için eşin kişisel malı sayılmalıdır.

5. MANEVİ TAZMİNAT ALACAĞI

Medeni Kanun’un 220.maddesinin b.3 hükmüne göre manevi tazminat alacağı kanun gereği eşin kişisel malıdır.

Bu noktada manevi tazminat alacağının kaynağı ya da yükümlüsü önemli değildir.

6. KİŞİSEL MAL YERİNE GEÇEN DEĞERLER

Eşlerden birine ait olan, kişisel kullanıma yarayan, giriş malvarlığında bulunan, miras yoluyla geçen, karşılıksız kazanmayla edinilen veya manevi tazminat alacağı olan malların herhangi bir biçimde değişmesi durumuna, o malın yerine geçen ikame değerler de kişisel maldır. 

Yasal mal rejimi içerisinde yer alan kişisel mallar, "kanun gereği kişisel mallar" ve "sözleşme gereği kişisel mallar" olmak üzere ikiye ayrılmakta idi.

Kanuna göre eşler, sözleşme ile kişisel mal yaratabilmektedir. Ancak bu imkân yalnız:

- Bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerleri ve,

- Kişisel malların gelirleri için mümkündür.

Eşler mal rejimi sözleşmesi yaparak, mesleklerinin icrası veya sahip oldukları işletmelerin faaliyetlerinden elde ettikleri değerlerin kişisel malları sayılmasını kararlaştırabilirler.

Kişisel malların gelirleri ise kanun gereği edinilmiş mal sayılmaktadır. Ancak eşler, dilerlerse kişisel mallarının gelirlerinin de kişisel malları sayılmalarını kararlaştırabilirler.