Anayasamızın 76. maddesinde ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 10-11. maddelerinde “Milletvekili Seçilme Yeterliliği” hususu düzenlenmiştir. Biz de Türk Anayasa Hukuku uygulaması ve doktrini kapsamında mevzuatımızdaki düzenlemeleri ve doktrindeki eserleri inceledik. “Milletvekili seçilme yeterliliği” hükümlerini efradını cami ağyarını mani kılma ilkesini kendimize şiar edinerek açıklamaya gayret ettik.

“On sekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle ilişiği olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler.” (1982 Anayasası m. 76)

1) Vatandaşlık: 

1982 Anayasası’nın 76. maddesi, “On sekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir” demektedir. Bu maddede geçen Türk ibaresinin ne olduğunu Anayasa’nın 66. maddesi nazara alınarak izah edilmelidir. “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” Her iki hükmü birlikte değerlendirdiğimizde 76. maddede geçen “Türk” kelimesini “Türk vatandaşı” şeklinde anlamamız gerekir. Bu minvalde milletvekili seçilebilmek için öncelikle Türk vatandaşı olmak gerekir. Türk vatandaşı olmaktan anlaşılması gereken milletvekili adaylığına başvuru anında Türk vatandaşı olunmasıdır. Vatandaşlığın ne zaman ve nasıl kazanıldığının bir önemi yoktur. Ancak, vatandaşlığın milletvekilliği devam ettiği sürece korunması gerekir. Çifte vatandaşlık hususu ise milletvekili seçilmeye engel değildir. Çifte vatandaş milletvekillerimiz çoğu seçim döneminde olmuştur.[1] (Örneğin; 24. Dönem Afyonkarahisar Milletvekili Av. Halil Ürün) Eski anayasalarımızda da vatandaşlık hususu benzer niteliktedir. Vatandaşın devletle olan münasebeti ırk, mezhep, din, etnik ve kültürel ayrılık gözetilmeksizin açıklanmıştır.[2]

2) Yaş Şartı:

Milletvekili seçilebilmek için son düzenlemeler kapsamında 18 yaşını doldurmuş olmak gerekir. Anayasa’nın 1982 yılındaki ilk halinde milletvekili seçilme yaşı 30 idi. Bu yaş şartı yıllarca yüksek olarak nitelendirilmiş ve eleştirilmiştir. 30 yaş şartının Avrupa ülkelerine göre yüksek olması nedeniyle 2006 yılında yapılan anayasa değişikliği ile milletvekili seçilme yaşı 30’dan 25’e düşürülmüştür.[3] Daha sonra 2017’de 6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunuyla 18 olarak belirlenmiştir. Böylelikle seçme ve seçilme yaşı eşitlenmiştir. Gençlere siyasetin yolu açılmıştır. Meclisimizde genç milletvekillerimiz de bulunmaktadır[4]

3) Eğitim Şartı

Eğitim şartı anayasalarımızda farklı farklı düzenlenmiştir. 1876 Kanun-u Esasisi’nin 68. maddesi, “dört seneden sonra icra olunacak intihaplarda mebus olmak için Türkçe okumak ve mümkün mertebe yazmak dahi şart olacaktır” hükmüne yer vermiştir. 1924 Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nun 12. maddesi ve 1961 Anayasası’nın 68. Maddesi milletvekili seçilebilme şartı olarak Türkçe okuyup yazmayı öngörmüştür.[5]

1982 Anayasası ise 76. maddesinin 2. Fıkrasında en az ilkokul mezunu olma şartını getirmiştir. ‘‘En az ilkokul mezunu olmayanlar milletvekili seçilemezler.’’ Seçmenlik için aranmayan bu koşul, milletvekilliği için mecburidir. Çünkü belli bir öğrenim derecesini bitirmeyen milletvekillerinin görevlerini yerine getirebilmeleri güçtür. Yapacakları işler gereğince bu şart mantıklı ve elzemdir. Günümüzde milletvekillerimizin çoğu üniversite mezunudur. Lise mezununun sayısı dahi oldukça azdır. İlkokul mezunu milletvekillilerinin sayısı ise iki elin parmaklarını geçmemektedir.[6]

4) Askerlikle İlişiği Olmama Şartı

1982 Anayasası’nın 76. maddesinde değişiklik yapılmadan önce yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar milletvekili seçilememekteydi. 2017 yılında yapılan 6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunuyla milletvekili seçilme yaşı 18’e düşürüldüğünden, 18 yaşını dolduran kişilerin milletvekili seçilebilmesini sağlamak amacıyla, “Yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar” ibaresi “Askerlikle ilişiği olanlar” şeklinde değiştirilmiştir.[7] Anayasa’nın 76. maddesinin son şekline göre, askerlikle ilişiği olanlar milletvekili seçilemezler. Askerlikle ilişiğinin olmaması ibaresiyle askerliğini tecil veya tehir ettirmiş olanların da milletvekili seçilebilme imkânları olduğu sonucuna ulaşabiliriz. 1111 sayılı Askerlik Kanunu’na göre, askerlik yükümlülüğü bulunmayanlar, askerlik hizmetinden muaf tutulanlar veya askerlik yükümlülüğü olduğu hâlde tecilli olanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahiptirler. Örneğin; bu yazıyı hazırlayan öğrenci Kemal Aksu askerliğini tecil ettirdiği için diğer şartları da sağlıyorsa milletvekili adayı olabilir.

2017’deki düzenleme öncesinde konuya ilişkin çok ilginç bir olay yaşanmıştır: 20. Dönem Milletvekili Bahattin Şeker; dövizli askerlik yapmış, yaptığı askerlik hizmetinin, kendisinin milletvekili olduğu bir dönemde de gerçeği yansıtmayan beyan, bilgi ve belgelerle yaptığı anlaşılmıştır. YSK tarafından tam kanunsuzluk durumları ölçütü ile ele alınıp milletvekilliği düşürülmüştür ve Bahattin Şeker askere alınmıştır.[8]

5) Kısıtlı Olmamak

2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11.maddesi gereğince milletvekili seçilebilmek için kısıtlı olmamak gerekir. Kısıtlılık,  kanunda öngörülen belirli sebeplerden birine dayanarak, mahkeme kararı ile reşit kişilerin fiil ehliyetinin sınırlandırılması yahut tamamen kaldırılmasıdır. Kısıtlılık sebepleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 405‐408. maddelerinde sınırlı sayıda sayılmıştır.[9] Buna göre, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim, bir yıl veya daha uzun süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâllerinden biri gerçekleşmişse mahkeme kararıyla kişiler kısıtlanabilir. Ayrıca yaşlılığı, engelliliği, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemeyen reşit kişiler kısıtlılık kararı verilmesini isteyebilirler. Milletvekilliği çok önemli bir iştir. Kısıtlı bir bireyin, halkı temsil etme hakkına sahip olması uygun olmayacağı için milletvekili seçilemezler.

6) Kamu Hizmetlerinden Yasaklı Olmamak

Anayasa’nın 76. maddesine göre, kamu hizmetinden yasaklılar, milletvekili seçilemezler. 765 sayılı Eski Türk Ceza Kanunu’na göre kamu hizmetinden yasaklılık cezası, bağımsız bir ceza olarak ya da diğer bir hürriyeti bağlayıcı cezaya ekli ikinci bir ceza olarak da verilmekteydi. 31. maddeye göre, “5 seneden fazla ağır hapse mahkûmiyet, müebbeden ve üç seneden beş seneye kadar ağır hapse mahkûmiyet, hükmolunan cezaya müsavi bir müddetle, hidematı ammeden memnuiyeti müstelzimdir” 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ise genel olarak kamu hizmetlerinden yasaklılık cezası öngörülmemiştir. Bunun yerine “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” güvenlik tedbiri öngörülmüştür. TCK m. 53’e göre, “kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak… seçme ve seçilme ehliyetinden… yoksun bırakılır.” Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre, “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” Şu hâlde kasten işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına hüküm giyen bir kişi, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar seçilme hakkından yoksun kalmaktadır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin 8.10.2015 tarih ve K. 2015/85 sayılı kararına göre,  kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıldan az hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde seçilme hakkından yoksunluk doğmaz.[10]         

7) Toplam Bir Yıldan Fazla Hapis Cezasına Hüküm Giymiş Olmamak:

Anayasa’nın 76. maddesine göre, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis cezasına hüküm giymiş olanlar milletvekili seçilemezler. Türk Ceza Kanunu’nda “taksirli suç” olarak nitelendirilen suçlar haricindeki suçlar için toplam bir yıl veya daha fazla hapis cezası alanlar milletvekili seçilemezler. Bu cezanın bir defada verilmiş olması şart değildir. Değişik suçlardan mahkûm olan ve aldığı toplam ceza miktarı bir yılı geçen kişiler milletvekili adayı olamazlar.

8) Ağır Hapis Cezasına Hüküm Giymiş Olmamak

Anayasa’nın 76. maddesinin 2. Fıkrasına göre süresi fark etmeksizin ağır hapis cezasından hüküm giymiş olanların milletvekili olması mümkün değildir.

9) Yüz Kızartıcı Suçlardan Hüküm Giymiş Olmamak

Anayasamızın 76. maddesine göre, zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymiş olanlar affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. Türk Ceza Kanunu’nda “yüz kızartıcı suçlar” diye bir kategori bulunmamaktadır. Yüz kızartıcı suç kavramı bazı özel kanun hükümlerinde ve 1982 Anayasa’nın 76. maddesinde tanımı yapılmadan düzenlenmiştir. Anayasa, ceza kanunun aksine yüz kızartıcı suç tipi oluşturmuş, “gibi” edatı ile de bu konuyu yoruma açık bırakmıştır. Bu minvalde kanun koyucu isterse bu konuda yeni suç tipleri ihdas edebilir gibi algılanmaktadır. Ancak, Yüksek Seçim Kurulu, 1985 tarihli kararında, yüz kızartıcı suçların maddede ismen sayılanlarla sınırlı olduğuna, “gibi” sözcüğünden hareketle bunların yenilerinin eklenemeyeceğine karar vermiştir. [11]        

10) Belirli Suçlardan Hüküm Giymiş Olmamak

Anayasa’nın 76. maddesine göre; kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. Maddenin ilk şeklinde geçen ‘‘ideolojik veya anarşik eylemlere katılma’’ ibaresi, 27 Aralık 2002 tarih ve 4777 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunuyla ‘‘terör eylemlerine katılma’’ ibaresiyle değiştirilmiştir. 76. maddenin 2. Fıkrasının hükmü “affa uğramış olsalar bile” ibaresi gereğince yüz kızartıcı suçlar ve belirli suçlardan hüküm giymiş olan kişileri de kapsamaktadır.

11) Af, Kısa Süreli Hapis Cezasına Seçenek Yaptırımlar ve Ertelemenin Milletvekili Seçilme Yeterliliğine Etkisi

Anayasa’nın 76. maddesinin ikinci fıkrasında zikredilen yüz kızartıcı suçlar ve belirli suçlardan hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. Ancak,  bu tür suçlara girmeyen ama toplam bir yıldan fazla hapis veya ağır hapis cezasından dolayı milletvekili seçilemeyenler, affa uğramışlarsa milletvekili seçilebilir. .

Türk Ceza Kanunu’nun 50. Maddesine göre, kısa süreli hapis cezası, adli para cezasına, bir eğitim kurumuna devam etmeye, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya, kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya çevrilebilir. Bu tür yaptırımlar, milletvekili seçilmeye engel teşkil etmez. Milletvekili seçilmeye engel olan ceza, herhangi bir ceza değil, hapis cezasıdır.

Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesine göre, işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirilirse, ceza infaz edilmiş sayılır.[12] Bu düzenleme uyarınca milletvekili seçilmeye engel oluşturacak şekilde kesin hüküm giymiş olanların cezası ertelenmiş ve denetim süresi iyi hâlli geçirilmiş olsa bile, bu kişiler milletvekili adayı olmazlar. Zira ertelemenin milletvekili seçilme yeterliliği üzerinde bir etkisi yoktur.

12) Seçilme Yeterliliğine Sahip Olmakla Beraber Aday Olabilmek İçin Görevden Ayrılması Gerekenler

Anayasa’nın 76. maddesinin son fıkrasında bazı meslek gruplarının görevden çekildikleri takdirde aday olabilecekleri düzenlenmiştir. ‘‘Hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler’’ hükmü bu hususu düzenlemiştir.[13] Yüksek mahkeme üyeleri, hâkimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar ile subay ve astsubaylar hariç seçimlerde aday olabilmek için görevlerinden ayrılmak zorunda olan kamu görevlileri, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri hâlinde yeniden eski görevlerine dönebilirler.[14]        

13) Milletvekili Seçilme Yeterliliği Şartları Konusundaki Denetim

Bir kimsenin milletvekili seçilme yeterliliği hususunda yukarıda maddeler halinde belirttiğimiz şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin karar vermeye yetkili makam 1982 Anayasası’nın 79. maddesi gereğince Yüksek Seçim Kurulu’dur.

Stj. Av. Kemal AKSU

KAYNAKÇA

ATAR, Yavuz (2017), Türk Anayasa Hukuku, Seçkin Yayınevi, , s. 231-233

ANAYURT, Ömer (2018),  Anayasa Hukuku Temel Kavramlar Ve Türk Anayasa Hukuku, Seçkin Yayınevi, s.166-168

GÖZLER, Kemal (2019), Anayasa Hukukuna Giriş Genel Esaslar Ve Türk Anayasa Hukuku, Ekin Yayınevi, s.230-231

METİN, Yüksel (2018), Anayasa Hukuku, Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Yayını, s.155-159

OĞUZMAN Kemal, SELİÇİ, Özer, ÖZDEMİR-OKTAY, Saibe, Kişiler Hukuku, (2015), Filiz Kitabevi, Ekim s.169-172 –Kısıtlılık durumunu inceledim.-

ÖZBUDUN, Ergun, (2018), Anayasa Hukuku,  Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını, s.128-129

SELÇUK, Engin, (2019)Anayasa Hukuku, İstanbul Üniversitesi Açık Ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Yayını, s.242-244

ŞIK, Hüseyin, (2013) 1982 Anayasası’nda Milletvekili Seçilme Yeterliliği Ve Mukayeseli Hukuk Durumu, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 4 Sayı:1 Yıl: 2013 s.351-400

https://www.haberturk.com/ak-partili-vekillerin-54u-bir-onceki-donemden-2033677

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/ysk-asker-kacagi-sekerin-vekilligi-duser-39014578

https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/yuz-kizartici-suclar-nelerdir.html

-------------

[1]    Konuyla ilgili ayrıca bakınız: s.231-232, ATAR, Yavuz, Türk Anayasa Hukuku, Seçkin Yayıncılık,11. Baskı, Eylül 2017

[2]  1876 tarihli Kanunu Esasi’nin 8’nci maddesi “Devleti Osmaniye tabîyetinde bulunan efradın cümlesine her hangi din ve mezhepten olur ise olsun bilâ istisna Osmanlı tabir olunur ve Osmanlı sıfatı kanunen muayyen olan ahvale göre istihsal ve izae edilir ” şeklindedir. 1924 Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun 88’inci maddesi “Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle (Türk) ıtlak olunur.” şeklindedir.

[3]   Konuyla ilgili ayrıca bakınız: s.364-365, ŞIK, Hüseyin, (2013) 1982 Anayasası’nda Milletvekili Seçilme Yeterliliği Ve Mukayeseli Hukuk Durumu, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 4 Sayı:1

[4]     https://www.ntv.com.tr/turkiye/24-haziran-secimlerinin-en-genc-milletvekili-rumeysa-kadak-kimdir,pGNARWFm10et4pDi8Nci_A (Erişim Tarihi: 25.05.2020)

[5]  Konuyla ilgili ayrıca bakınız s.243: SELÇUK, Engin, Anayasa Hukuku, İstanbul Üniversitesi Açık Ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Yayını, 2019

[6] https://www.haberturk.com/ak-partili-vekillerin-54u-bir-onceki-donemden-2033677 (Erişim Tarihi:   22.05.2020)

[7]     Konuyla ilgili ayrıca bakınız s.128: ÖZBUDUN, Ergun, Anayasa Hukuku Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını, Ağustos 2018

[8] https://www.hurriyet.com.tr/gundem/ysk-asker-kacagi-sekerin-vekilligi-duser-39014578 (Erişim Tarihi: 22.05.2020)

[9]  S.69-72 OĞUZMAN, Kemal, SELİÇİ, Özer, ÖZDEMİR-OKTAY, Saibe, Kişiler Hukuku, Filiz Kitabevi, Ekim 2015

[10]  Konuyla ilgili ayrıca bakınız: s.157, METİN, Yüksel, Anayasa Hukuku, 1982 Anayasası’na Göre Yasama Organı I, Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Yayını, 2018

[11] https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/yuz-kizartici-suclar-nelerdir.html (Erişim Tarihi: 24.05.2020)

[12] https://www.alideniz.av.tr/kisa-sureli-hapis-cezasi-ve-secenek-yaptirimlar  (Erişim Tarihi: 26.05.2020)

[13] Konuyla ilgili ayrıca bakınız: s.231, GÖZLER, Kemal,  Anayasa Hukukuna Giriş, Ekin Yayınevi, 2019

[14] 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, Ek madde 7’ye göre…