Bilindiği üzere 08.02.2022 tarihi itibariyle Türkiye’de on il ve bunlara yakın bölgeleri etkileyecek şekilde deprem sebebiyle OHAL ilan edilmişti. Bu kapsamda özellikle deprem bölgesinde yargılama faaliyetlerinin ne şekilde sürdürülebileceği hususu ise herkes tarafından merakla takip edilmekteydi. Öncelikle HSK, 6 Şubat 2023 tarihli deprem sebebiyle alınacak tedbirler kapsamında özellikle deprem bölgesindeki yargılama faaliyetlerine ilişkin olarak avukatların sunacağı mazeretlerin kabul edilmesine, diğer bölgelerde olup da depremden ailesi ve/veya yakınları etkilenen avukatların ise bunu somut bilgi ve belgelerle ortaya koyması halinde mazeret taleplerinin kabul edilmesine özen gösterilmesi duyurulmuştu[1]. Bu durum üzerine her ilde barolar, deprem sebebiyle mağduriyet yaşayan avukatların duruşmalarına girememeleri durumunda meslektaşlarının iştirakini temin etmeye yönelik gönüllü organizasyonlar düzenlemiştir. Tüm bunlara rağmen yargılama faaliyetlerinin Türkiye’nin pek çok ilini henüz tam olarak ne şekilde etkilediğini ortaya koymanın olanaksız olduğu bir afet durumunda aksamaksızın yürütülmesi büyük güçlük teşkil etmiştir.
İşte bugün tarihli mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile OHAL dolayısı ile yargılama alanında alınan tedbirlerde bir birlik sağlanmaya çalışılmıştır[2]. Kararnameye ilişkin Türkiye Barolar Birliği de birli notu yayımlamıştır[3].
Kararnameye göre OHAL ilan edilen on ilde (Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa) 6 Şubat 2023 ile 6 Nisan 2023 tarihleri arasında (başlangıç ve bitiş tarihleri dahil) yasal süreler –durma tarihini takip eden gün işlemeye başlamak üzere- kısmen durdurulmuştur. HSK’nın 8 Şubat 2023 tarihli duyurusu ve Türkiye Barolar Birliği’nin bugün yayımlanan kararnameye ilişkin bilgi notu minvalinde aşağıda vurgulanan hususlarda bilgi sahibi olunmasında fayda olacaktır.
CB Kararnamesinin 2.maddesine göre Durdurulan Süreler aşağıdaki şekildedir:
- Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler;
- 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (cevap, itiraz, istinaf, temyiz vb.),
- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (cevap, itiraz, istinaf, temyiz vb.)
- 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (cevap, itiraz, istinaf, temyiz vb.) ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler,
- Arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler,
- Nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler
Olağanüstü Hal İlanına Rağmen İşlemeye Devam Edecek Süreler ise şunlardır:
- Suç ve ceza, kabahat ve idari yaptırım ile disiplin hapsi ve tazyik hapsi için kanunlarda düzenlenen zamanaşımı süreleri,
- 5271 sayılı Kanunda düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin süreler
- 6100 sayılı Kanunda düzenlenen ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemlere ilişkin süreler
- TBMM ve cumhurbaşkanı seçimleri bakımından ilgili kanunda düzenlenen süreler
OHAL uygulamasına ilişkin sınırlamalar kişi, konu ve süreye bazında ise ayrı ayrı belirlenmiştir. Buna göre;
OHAL ilanı tarihinde yerleşim yeri OHAL Bölgesi olan gerçek kişiler, o tarihte orada bulunan kişiler ve tüzel kişiler:
- Kararname hükümleri, 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri olağanüstü hal ilan edilen iller olan gerçek ve tüzel kişiler ile aynı tarihte bu illerde bulunan kişiler bakımından ülke genelinde uygulanır.
- 1 aylık yargı süresinin durdurulması uygulaması: Yerleşim yeri olağanüstü hal ilan edilmeyen iller olan kişilerin; olağanüstü hal ilan edilen illerde kan veya kayın hısımlarının bulunması veya olağanüstü hal ilan edilen illerde felakete uğrayanların kurtarılması, meydana gelen hasar ve zararın telafi edilmesi ya da ihtiyaçların karşılanması amacıyla bu illere gitmeleri halinde bu madde hükmü söz konusu kişiler bakımından 6 Mart 2023 tarihine kadar (06.03.2023 dahil) ülke genelinde uygulanacaktır.
Avukatlar bakımından yargı süresi durdurulması uygulaması:
- Olağanüstü hal ilan edilen illerin barosuna 6 Şubat 2023 tarihi itibarıyla kayıtlı avukatlar ile diğer barolara kayıtlı olup aynı tarihte bu illerde bulunan avukatlar tarafından takip edilen dava ve işlerle ilgili olarak bu avukatlar bakımından ülke genelinde uygulanır.
- 1 aylık yargı süresinin durdurulması uygulaması: Olağanüstü hal ilan edilmeyen illerin barosuna kayıtlı avukatların ve bürolarında çalışan kişilerin; olağanüstü hal ilan edilen illerde kan veya kayın hısımlarının bulunması veya olağanüstü hal ilan edilen illerde felakete uğrayanların kurtarılması, meydana gelen hasar ve zararın telafi edilmesi ya da ihtiyaçların karşılanması amacıyla bu illere gitmeleri halinde bu madde hükmü, söz konusu avukatlar tarafından takip edilen dava ve işlerle ilgili olarak bu avukatlar bakımından 6 Şubat 2023 tarihinden itibaren (06.02.2023 dahil) ülke genelinde uygulanır.
Başlatılan işlemler olması halinde sürelerin durdurulması olanağından yeniden faydalanma imkanı bulunmaması durumu
CB Kararnamesi, m.2’nin dört, beş, altı ve yedinci fıkralarda belirtilen gerçek ve tüzel kişiler ile avukatlar, yerleşim yeri olağanüstü hal ilan edilen iller dışında kalan gerçek ve tüzel kişiler aleyhine icra ve iflas takibi, taraf ve takip işlemi ile ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemleri yapabilir. Bu imkândan yararlanan gerçek ve tüzel kişiler ile avukatlar, işlemi başlattığı tarihten itibaren ve işlem kapsamındaki birinci fıkra hükmünden yararlanamaz.
OHAL Sürecinde Yakalama Emirlerinin İcrası
Kararnamenin üçüncü maddesi ile OHAL sürecindeki yakalama emirlerinin ne şekilde icra edileceğine açıklık getirilmiştir. Buna göre;
Olağanüstü hal ilan edilen yerlerde bulunan sulh ceza hakimlikleri veya mahkemeler tarafından düzenlenen yakalama üzerine yakalanan kişinin en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılmaması ve sesli ve görüntülü iletişim sisteminin kullanılmaması durumunda bu kişinin yakalandığı yer sulh ceza hakimi veya mahkemesi tarafından sorgusu yapılır veya ifadesi alınır.
OHAL Sürecinde Gözaltı Süresi İle Tutukluluğun Ve Tahliye Taleplerinin İncelenmesinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar
Kararnamenin dördüncü maddesiyle Olağanüstü hal ilan edilen yerlerde olağanüstü hal süresince gözaltı süresi ile tutukluluğun ve tahliye taleplerinin incelenmesinde uygulanacak usul ve esaslar düzenlenmiştir. Buna göre;
26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149) suçlarında gözaltı süresi, şüphelinin yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren dört günü geçemez. Delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle Cumhuriyet savcısı, gözaltı süresinin üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Tutukluluğa itiraz, tahliye talepleri ve tutukluluğun incelenmesi dosya üzerinden karara bağlanabilir. Tahliye talepleri, tutukluluğun incelenmesiyle birlikte karara bağlanabilir. 5271 sayılı Kanunun 108 inci maddesi uyarınca yapılan tutukluluğun incelenmesi, bir defaya mahsus olmak üzere altmış günlük süreyle resen yapılacaktır.
Av. Levent DENİZ
------------
[1] https://www.hsk.gov.tr/Eklentiler/060220231031deprem-kapsaminda-alinan-tedbirlerpdf.pdf
[2] https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/02/20230211M1-1.pdf
[3] https://d.barobirlik.org.tr/2023/20230211_bilginotu.pdf