Mobbing konusunda yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Dr. Şaban Çobanoğlu, imzalı Sakıncalı Asker/ Yaşam Tarzınızı Beğenmiyoruz isimli kitapta eski askerlerle yapılan mülakatlar, yaşanan tasfiye sürecine dair bir hafıza yenilenmesi yaşatıyor. Kitapta hikayesini anlatanlardan biri de Ekrem Ata. Emekli Kıdemli Yüzbaşı ve ASDER Başkan Yardımcısı Ata, kitapta anlattığı öyküsüyle kamuoyunun mağdurlar hakkında haberdar olmasını istediklerini söyledi. Ata 'Batı Çalışma Grubu (BÇG) anlaşılmadan yaşadıklarımızı anlatamayız. Bugün hala varlığı inkar edilen BÇG örgütü, TSK'nın kurumsal hiyerarşisi dışında oluşturulmuş ve TSK'nın kurumsal hiyerarşisinin ele geçirilmesi ve daha sonra da TSK'nın kurumsal gücünün ve etkinliğinin darbe eyleminde kullanılması amacıyla kurulmuş yasa dışı bir örgüt. Bu örgüt ve bu örgütün vermiş olduğu raporlar çerçevesinde birçok arkadaşımız çok değişik mobbing uygulamalarına maruz kalmışlardır' dedi. <br /> <div><strong><br /> İNTİKAM PEŞİNDE DEĞİLİZ</strong></div> <br /> <div>Yaşanan tüm yıldırma çabalarına rağmen intikam peşinde olmadıklarını söyleyen Ata 'TSK'nin şahsı manevisine bir zarar gelmesini kesinlikle istemiyoruz. Sadece adaletin tecelli etmesini ve yaşanan tüm mağduriyetlerin giderilmesini, bu sürecin bir daha yaşanamayacak şekilde tarihin tozlu raflarına konulmasını arzu ediyoruz' dedi. Ata, iade-i itibar için çalışacaklarını da belirtti.</div> <br /> <div><strong>Kasaturanı PKK'ya mı sattın</strong></div> <br /> <div>Askeri öğrencilerden Nazmi Çağlar Yanar, maruz kaldığı mobbingi, kitapta şöyle anlatıyor: 'Kara Harp Okulu intibak kampında depoya imza karşılığında kasaturamı bıraktım. Fakat art niyetli olarak çalındı ve imzalar yok edilip bana 'Kasaturanı terör örgütü PKK'ya mı sattın' şeklinde küçük düşürücü sorular sordular.'</div> <br /> <div><strong>Ağır travmalar yaşandı</strong></div> <br /> <div>Kitapta, YAŞ mağdurların herhangi bir işte çalışmasının engellendiği, kanser tedavisi devam eden bir asker eşinin tedavisinin yarıda bırakıldığı ve intihar vakalarının yaşandığı anlatılıyor. Ata, 'Arkadaşlarımız ağır psikiyatrik tedaviler gördü. Maalesef toplumun büyük kesimi tarafından ilk zamanlar mutlaka sizin bir şeyiniz vardır muamelesine maruz kalındı' değerlendirmesini yaptı.</div>